12 Mayıs 2023 DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın daha önce AK Parti’ye oy vermiş vatandaşlara seslenişi

12 Mayıs 2023


En Sevgili AK Partili kardeşlerim,

Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Bugün, özellikle sizlere seslenmek istedim.

AK Parti’nin kuruluşundan beri tanıdığınız bir kardeşiniz olarak, bu çok önemli seçimin arifesinde, beni bir kez daha dinlemenizi rica ediyorum.

Hepimiz görüyoruz…

Bu iktidarı destekleyen; torpille, haksız kazançla, adrese teslim ihalelerle, kolay paralarla zenginleşmiş bir kesim var ülkemizde.

Bunların müdürleri, sekreterleri, çocukları, damatları, gelinleri… Hepsini toplasanız bir avuç insan.

Geri kalan AK Partililer, namuslu, güzel, çalışkan insanlardır. Ben bunu iyi biliyorum.

Bu kardeşlerimizin bir kısmı bugünlerde büyük bir ikilem yaşıyor, görüyorum.

Bir yanda uzun yıllardır destekledikleri, onlara vaktiyle güzel günler yaşatmış, özgürleştirmiş bir “iktidar dönemi” var;

Öbür tarafta, savunduğu değerlerden, ilkelerden vazgeçmiş; bir kısım zengini daha da zengin ederken, halkın büyük kısmını fakirleştirmiş; liyakatsiz insanların öbeklendiği bir “iktidar dönemi” var.

Geçmişteki Erdoğan’ın hatırına, bugünkü Erdoğan’a bir kez daha “oy versem mi, yoksa vermesem mi” diye kararsız kalan çok insan var, görüyorum. Gittiğim her yerde şahit oluyorum.

*****

Sevgili kardeşlerim;

Çok kişi soruyor: “Neden CHP ile ittifak yaptın? Neden Kılıçdaroğlu’na destek veriyorsun?”

Ben sizin desteğinizle, genç yaşta, daha 35’imde bakan oldum. Hazinemizin başına geçtim.

Dışişleri Bakanlığı yaptım. Avrupa Birliği Başmüzakereciliği yaptım.

2002’de, 2007’de, 2011’de verdiğiniz oylara, emanetinize gözüm gibi baktım.

Siz gördünüz, siz tanık oldunuz:

Beni en iyi siz bilirsiniz. Emanete hıyanet etmediğimi, asla etmeyeceğimi en iyi siz bilirsiniz.

Ben bildiğiniz Ali. Harama bulaşmayan, sizin hakkınızı gözü gibi koruyan…

O yıllarda ekibimizle beraber çok çalıştık dosdoğru çalıştık. Kişi başı milli gelirimizi 3 kattan fazla artırdık.

Çoğunuz maaşlarınızla huzur içinde geçiniyordunuz. Araba aldınız, belki ev aldınız. Memur kardeşlerim, emekli ikramiyesini beklemeden, uygun imkanlarla aldı hem de.

Enflasyon tek haneye düştü. Yıllarca da tek hanede devam etti.

Başka ülkelerle olan ilişkilerde, sizlerin hakkını yedirmedim. Başınızı bir kez dahi öne eğdirmedim. Hepsini biliyorsunuz.

Pek çoğunuz “bizzat” o günleri yaşadı.

Gençler zaten eski videolarda izledikleri Türkiye ile, yaşadıkları Türkiye arasındaki farkı herkesten daha iyi görüyor.

En çok da onlar için çok üzülüyorum. Gençlerin hayatlarından çalınan yılların farkındayım. Onların umutsuz olduğunu görmek inanın beni kahrediyor.

Evet, Gençlere bir “gençlik” borcumuz var.

Biz yıllarca, Türkiye’yi özgür, demokratik, kimsenin ayrımcılığa uğramadığı, zengin bir ülke yapmak için çok çalıştık.

Çok da önemli eşikler aştık.

Ama sonra başka şeyler oldu… Ama sonra başka şeyler oldu.

Çok iyi biliyorsunuz: Ben sadece ceketimle çalışmaya başladığım odamdan çalışma mekanımdan, yine ceketimi alıp çıktım.

Tek bir haksızlığa da yolsuzluğa da bulaşmadığımı da en iyi siz gördünüz.

Bakın ama ben artık orada değilim.

Kurucusu olduğum, gençliğimin en verimli yıllarını verdiğim partimden ayrıldım.

Neden diye hiç düşündünüz mü?

Çünkü orası, benim genç yaşımda kurucusu olduğum parti değil artık. Alakası yok.

Erdoğan, Keçiören’deki o mütevazi evde oturan kişi mi?

Yolsuzluklar aldı başını gitti… Görüyorsunuz.

Haksızlık, adaletsizlik her yerde… Biliyorsunuz

Bunu, elini vicdanına koyan her AK Parti seçmeni görüyor aslında.

Ancak, gözünüzün gördüğünü size unutturmak için, iktidar bütün imkanlarını, basın gücünü, para gücünü alabildiğine kullanıyor.

Hem de öyle büyük imkanlarla propaganda yapıyorlar ki, dört bir yanınızı kuşatıyorlar.

Açıkça yalan söyleyerek, montajlanmış görüntüler eşliğinde iftiralar atarak kafanızı karıştırmak istiyorlar.

Çarpıtılmış konuşmaları, video kesitlerini, WhatsApp gruplarından, sosyal medyadan, hatta meydanlarda dev ekranlardan yayıyorlar.

Hiç utanmadan, teröristlerin videolarını kesip yapıştırıp, gerçek olmayan görüntüleri miting alanlarında millete izletiyorlar.

Bizim vergilerimizle maaşa bağladıkları troller, bütün gün bu yalanları tekrar ediyorlar.

Hayret ediyorum; sabah akşam kutsal dinimizi siyasetlerine alet edenler, nasıl oluyor da hiç Allah’tan korkmadan, böyle açıkça iftira atıp yalan konuşuyorlar.

Onların adına, ben utanıyorum yahu!

Arkadaşlar, bizim siyaset anlayışımızda yalan-iftira olmaz. Olamaz!

Siyaset yapmak için, insanlıktan çıkılmaz.

*****

Değerli kardeşlerim,

Biliyorum, bu mesajım birçok AK Parti seçmenine ulaşmayacak. Çünkü onlar geçim derdiyle gün boyu çalışıp didinen, günün sonunda yorgun argın evine varan vatandaşlarımız.

Duydukları haberlerin doğruluğunu yanlışlığını araştıracak halleri bile olmuyor. Bizde zaten onlara sesimizi çok zor duyuruyoruz.

Ama bir de gerçek bilgiye ulaşma imkânı olan kardeşlerimiz var…

Taksicisinden kuaförüne, tornacısından bakkalına, doktorundan avukatına, kadın-erkek, Türkiye’nin bel kemiği milyonlarca insan…

Sizler beni duyun!

İçiniz rahat değil biliyorum. Siz de gece yatınca, “Önümüzdeki 5 yıl bu kafayla ekonomi nasıl gider?” diye düşünüyorsunuz.

Pazartesi günü yine işlerinize gideceksiniz, yine kontak anahtarını çevirecek, yine kepenkleri açacaksınız.

Allah’ın bildiğini, birbirimizden saklamanın lüzumu yok. Hepiniz farkındasınız:

Bugünkü iktidar, ülkeyi yönetme kabiliyetini yitirdi. Bugün artık, ekip çalışmasına inanmayan, kimseyi dinlemeyen, günü kurtarmaya çalışan, Merkez Bankası’nın rezervlerini boşaltıp, o koca kurumu borca sokan bir yönetim var.

Erdoğan artık öfkesine hâkim olamıyor. Yanında onu sakinleştirecek güçte bir kimse de kalmadı.

Görüyorsunuz, tek imza ile ülkeyi yönetmeye başladığı 2018’den beri ekonomi dibe vurdu.

Gerçek durum ne kadar kötü, onu bile göremiyoruz. Şeffaflık yok, veriler gizleniyor veya makyajlanarak açıklanıyor.

Rakamlarla oynuyorlar; gözümüzün gördüğünden çok farklı bir tablo çizmeye çalışıyorlar.

Herkesin gördüğü yüksek enflasyonu daha düşükmüş gibi göstermeye çalışıyorlar.

Hiçbir seçimde yapılmayan popülizm bu seçimde yapılıyor.

Kendisi bana ‘Bebecan’ diyor ama, o eski günlerin başarılarının yakınından bile geçemiyor.

Hatırlayın, bundan önce her seçimde grafikler gösterirdi. Ekonomide şöyle yükseldik diye. Bu seçim elinde hiçbir grafik yok.

Dün savunduklarını bugün kötülüyor, dün kızdıklarını bugün vaat diye açıklıyor.

Seçimi kaybetme korkusuyla her geçen gün hırçınlaşıyor. İnsanları gerçek olmayan tehditlerle korkutuyor. ‘Teröristlerle birliktesiniz’ diye iftira atıyor.

“Kazanımlarınızı kaybedersiniz” diyerek tehdit ediyor. Yok gazı-petrolü kapatacaklar, yok İHA’ları SİHA’ları durduracaklar, her türlü iftira var her türlü.

*****

Sevgili kardeşlerim,

Unutmayın ki, bu seçimde tekrar Erdoğan’ı desteklerseniz, kendisinin gelmiş olduğu bugünkü durumunu onayladığınız ve bunun devamını istediğiniz anlamına gelecek.

Hiçbir şey düzelmeyecek. Şu anda kötü gördüğünüz her şey inanın daha kötüye gidecek.

Sizi kötüyle korkutanı değil; çok daha güzel günlerin sözünü vereni seçin!

Öfkeyi değil sevgiyi seçin. Tek aklı değil ortak aklı seçin. Korkuyu değil umdu seçin.

Bunun için harıl harıl çalışan, parlamenter sistemle ilgili anayasa değişikliğini hazırlayan, tam 2300 maddelik ortak politikalar metni üzerinde uzlaşan, dürüst ve ehil kadroları seçin.

Size hem zengin hem güçlü, hem güvenli, hem de huzurlu bir Türkiye vaat eden Millet İttifakını seçin.

Ellerindeki imkanları kaybetmemek, kurdukları rant düzenini bozmamak için, sizin temiz inançlarınızı, güveninizi istismar edenlere artık beraber olmayın onlara itibar etmeyin.

Ben; sizin sağduyunuza, muhakemenize, ülkenizin ve ailenizin şartlarınızı dikkate alarak aileniz ve ülkeniz için en doğru kararı vereceğinize inanıyorum.

Bizler, yarının Türkiye’sinde sizin sesiniz olmak için yola çıktık. Pazartesi inşallah yeni bir Türkiye’ye uyanacağız.

Bu yeni Türkiye’de, devletin ve ekonominin ehil ellerde idare edilmesi için bize güç verin.

Unutmayın, ben bildiğiniz Ali’yim. Yıllarca Hazinenin başında durup, tek kuruş harama-haksızlığa bulaşmayan, sizin hakkınızı gözü gibi koruyan Ali.

Size söz veriyorum: Tıpkı geçmişte olduğu gibi, yine emanetinize sonuna kadar sahip çıkacağım.

Tıpkı 21 yıl önceki gibi; gelin bir kere daha, yine beraberce, yine sizlerle el ele; hak için, adalet için sandıkta sessiz devrim gerçekleştirelim.

Hepinize hayırlı bereketli işler, sağlıklı ve mutlu günler dilerim.