Esenyurt İftar Konuşması
Kıymetli Esenyurtlu misafirlerimiz,
Değerli yol arkadaşlarım,
Değerli İstanbul İl Başkanımız,
Değerli Esenyurt İlçe Başkanımız,
Hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyor, Esenyurt İlçe Teşkilatımızın düzenlemiş olduğu iftar programına hoş geldiniz diyorum.
*****
Sözlerimin hemen başında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı kutluyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 102. kuruluş yıldönümü vesilesiyle, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, İstiklal Harbi şehitlerimizi ve gazilerimizi saygıyla, minnetle anıyorum.
*****
Değerli arkadaşlarım, kıymetli misafirler,
Bu önemli yıldönümünde, bir hususun altını çizmek istiyorum.
Birinci Meclis’in duvarında yazan o güzel sözü sizlere hatırlatmak istiyorum:
“Ve emruhum, şûrâ beynehum”.
Yani, “İşlerini istişare ile yürütürler.” istişare
İşte, düstur bu; dün olduğu gibi, Cumhuriyetimizin 100. yılına yaklaşırken de yolumuza ışık tutan düstur bu istişare.
Evet; istişareye ihtiyacımız var.
Çünkü bu topraklarda, farklı fikirlere sahip insanlar olarak yaşadık, yaşamaya da devam edeceğiz.
Herkes aynı fikirde olmayabilir.
Türkiye, farklı fikirlerdeki herkesin yurdudur, hepimizin yurdudur.
Sorunları, bizim gibi düşünmeyen insanlarla beraber, konuşa konuşa çözeceğiz.
İşte bu nedenle, Türkiye’nin, tam da şu anda, gerçek bir Meclise çok ihtiyacı var.
Sorunların konuşularak çözüleceği, farklı fikirdeki insanların birbirini dinleyeceği, ülkenin sorunlarının beraberce çözüleceği bir Meclis’e ihtiyacı var Türkiye’nin.
Bir diğer deyişle, 102 yıllık Gazi Meclisimizin kuruluş ilkelerini ihya etmeye yeniden yaşatmaya çok ihtiyacımız var.
Kökümüzü, çıkış noktamızı iyi kavramaya, çok ihtiyacımız var.
*****
Kıymetli misafirler,
Bugün, çocuklarımızın bayramında, onlara nasıl bir ülke bırakacağımızın da kararını vermemiz lazım:
Korku mu, umut mu?
Depresyon mu, mutluluk mu?
Açlık mı, zenginlik mi?
Çatışma mı, barışma mı?
Baskı mı, özgürlük mü?
Otokrasi mi, demokrasi mi?
Bizim çok net olarak gördüğümüz bir şey var.
Türkiye, tek bir kişi tarafından yönetilemez.
Türkiye, tek bir görüşten insanların öbeklendiği bir iktidar tarafından da yönetilemez.
Açık ifade etmek istiyorum:
Türkiye tek tipleştirilmiş, tek bir fikrin egemen olduğu bir ülke olamaz.
Daha önce AK Parti’ye, CHP’ye, HDP’ye veya MHP’ye oy veren herkesin yarınların Türkiye’sinde yeri vardır.
İşte bunun yolu karşılıklı saygıdan geçer.
Bu ülkede yaşayan her siyasi mahallenin kaygısını dinlememiz ve anlamamız gerekir.
Herkesin kendisini birinci sınıf vatandaş hissettiği bir Türkiye’yi hep beraber inşa etmemiz gerekir.
Biz bu konuda çok kararlıyız.
Çocuklarımıza demokrasinin egemen olduğu bir ülke bırakacağız.
Evet demokrasinin egemen olduğu bir ülke.
*****
Bakın Değerli arkadaşlar,
Az önce ilçe başkanlığımızda çocuklarımızı şöyle bir topladık. Ben sordum onlara nasıl bir Türkiye’de yaşamak istiyorsunuz diye sordum. Bana adil bir Türkiye dediler, mutlu bir Türkiye dediler, özgür bir Türkiye dediler, ormanların katledilmediği bir Türkiye dediler.
Çocuklarımızı dinleyeceğiz. Ve inşallah hep beraber onların arzu ettiği, onların hayal ettiği bir Türkiye’ye ulaşacağız. Hep beraber.
Değerli arkadaşlar,
Dün Viranşehir’deydim, önceki gün Diyarbakır’daydım.
Oralarda söylediğimi burada da tekrar etmek istiyorum.
Çünkü biz Diyarbakır’da başka, İstanbul’da başka konuşanlardan değiliz.
Biz Diyarbakır’a gidince, Dicle’nin kenarındaki kuzuyu hatırlayan, Ankara’ya dönünce kurdun yanı başında hizaya girenlerden olmadık, olmayız.
Diyarbakır’da ne dedik?
Türkiye’de ne yazık ki tam demokrasi yok, dedik.
Tam demokrasi olmadığı için eşit vatandaşlık yok, dedik.
Eşit vatandaşlık olmadığı için bu memleketin bir Kürt meselesi var, dedik.
Vaktiyle çok yol kat ettiğimiz bu meseleyi bu iktidar diriltti, dedik.
Ama şunu da söyledik:
Kürt meselesini çözmek bizim boynumuzun borcudur, dedik.
Evet, arkadaşlar, biz çözeceğiz, biz!
Kürt meselesini, “eşit vatandaşlık” ilkesiyle çözeceğiz.
“Tam demokrasi” çerçevesinde çözeceğiz.
“Hakla” çözeceğiz, “hukukla” çözeceğiz.
Çocuklarımıza barışın egemen olduğu bir ülke bırakacağız. Çocuklarımıza evet barışın egemen olduğu bir Türkiye bırakacağız.
Çünkü Türkiye’deki her bir bir vatandaşımızın sorununu çözmek, bizim boynumuzun borcudur.
Din, mezhep hiç fark etmez;
Yaşam tarzı, mahalle hiç fark etmez;
Etnik kimlikmiş şuymuş buymuş fark etmez;
Bu ülkedeki herkesi, bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı yapacağız. Biz bunun için yola çıktık. Birinci sınıf vatandaş.
*****
Arkadaşlarım,
Ne yazık ki, Türkiye son yıllarda, hukuktan uzaklaşmanın bedelini çok ağır ödedi, ödüyor.
Ülkemizde açlık çoğalıyor, yoksulluk artıyor.
Ancak; küçük bir azınlık da servetine servet katıyor.
Böyle adalet olmaz arkadaşlar, böyle adalet olmaz.
Emekçiler, emekliler, dar ve sabit gelirliler ayın sonunu getiremiyor.
Marketlerdeki fiyatlar uçmuş durumda, patlamış durumda.
İnsanların alım gücü azala azala neredeyse kalmadı ya.
Kiralar aldı başını gitti.
Öte yandan da bir avuç insan varlığının üzerine varlık ekliyor şu anda Türkiye’de.
Ama emin olun ve sakın umutsuzluğa kaybolmayın umutsuzluğa kapılmayın:
Hepsinin üstesinden geleceğiz emin olun buna.
Açlığı ve mutlak yoksulluğu yeniden sona erdireceğiz.
Daha evvel biz bu ülkeden mutlak yoksulluğu silmiştik, sıfırlamıştık yine sileceğiz, yine sıfırlayacağız.
Vatandaş çile çekmeyecek.
Bakın görün, enflasyonu tek haneye yeniden biz indireceğiz biz.
Daha önce yaptık, yine yapacağız.
Asgari ücret, asla açlık sınırının altında kalmayacak.
Biz, halka hizmet edeceğiz.
Son yıllarda gittikçe yaygınlaşan, yoksuldan alıp zengine veren tüm uygulamaları da sona erdireceğiz.
Milletin sofrasındaki ekmeği büyüteceğiz.
Herkesin eli ekmek tutacak herkesin.
Bu bizim işimiz arkadaşlar! Bu bizim işimiz! Biz çözeceğiz biz!
Daha önce yaptık, yine yapacağız.
Ayrıca, ihtiyacı olan hanelere asgari gelir desteği sağlayacağız, yeterli geliri olmayan her haneye destek olacağız.
Bu ülkede hiç kimse, aç kalmayacak, açıkta kalmayacak.
Kimseyi geride bırakmayacağız.
Yeni doğan bebekler sağlıklı büyüsün diye, doğumundan bir yaşına kadar süt, bebek maması başta olmak üzere her türlü ihtiyacını biz karşılayacağız.
İnsanları gıda, barınma ve giyinme gibi temel ihtiyaçlardan asla mahrum bırakmayacağız.
*****
Arkadaşlar, bunların hepsini yapacağız.
Ekonomimizi, daha önce yaptığımız gibi, hızlıca büyüteceğiz.
Hiçbir zaman milletin gündeminden kopmayacağız.
Çocuklarımız, barış ve bolluk içinde yaşayan bir Türkiye'de büyümeyi hak ediyorlar. Bu onların hakkı.
Biz çocuklarımıza; özgür ve zengin bir Türkiye bırakacağız.
Biz çocuklarımıza, yarınlarımıza; demokrasi, özgürlük, adalet, zenginlik, huzur ve mutluluk bırakacağız.
Bunun için yola çıktık, bunun için yürüyoruz.
*****
Değerli misafirler, kıymetli arkadaşlarım, İstanbul il teşkilatımızın Esenyurt ilçe teşkilatımızın çok değerli mensupları ezan vakti yaklaşıyor, daha fazla vaktinizi almayacağım.
Bir kez daha Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı kutluyorum.
Allah, tuttuğumuz oruçları, yaptığımız ibadetleri kabul etsin diyorum.
Şimdiden cümlemizin Ramazan Bayramı’nı da kutluyorum.
Hepinizi sevgiyle, saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Sağ olun var olun diyorum.