Ali Babacan: “2026 bütçesinde faize ayrılan paranın yarısıyla Türkiye'deki bütün sulama projelerini tamamlamak mümkün”

08-12-2025
Ali Babacan: “2026 bütçesinde faize ayrılan paranın yarısıyla Türkiye'deki bütün sulama projelerini tamamlamak mümkün”

 

 

“Varlık içinde yokluk çekiyoruz”

 “Tarım politikası baştan aşağı yenilenmeli”   

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Türkiye'nin tarım politikasının baştan aşağı yenilenmesi gerektiğini söyledi.  Türkiye'nin varlık içinde yokluk çektiğine işaret eden Babacan, “2026 bütçesinde faize ödenen paranın  yarısıyla Türkiye'deki bütün sulama projelerini tamamlamak mümkün” dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Konya Çumra Şeker Fabrikasını ziyaret etti. Ziyaret sonrasında Pankobirlik Genel Başkanı Ramazan Erkoyuncu ile basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Babacan, hem tarımsal üretimin mevcut sorunlarını hem de gıda zincirinin geleceğine yönelik kritik başlıkları değerlendirdi. Babacan, tarımdaki artan maliyetlerin çiftçinin en büyük sıkıntısı hâline geldiğini, Türkiye’nin acilen baştan şekillendirilmiş bir tarım politikasına ihtiyaç duyduğunu, su yönetimi ve sulama projelerinin stratejik önem taşıdığını vurguladı. Ali Babacan şunları söyledi:

“Maliyetlerin yüksekliği çiftçimiz için, üreticimiz için en önemli problem”

Ali Babacan, Konya Şeker ziyareti sonrasında tarımdan gıdaya uzanan zincirde en büyük sorunun yüksek üretim maliyetleri olduğunu vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye'nin en büyük şeker fabrikasını beraberce gezdik. Gerçekten göğsümüzü kabartan, milletçe gurur duymamızı sağlayan, büyük bir emekle ve güzel yatırımlarla bugün burada tanışmış olduk. Konya Şeker bir yıl gibi çok kısa bir zaman içerisinde inşa edilen, en modern teknolojinin kullanıldığı ve çok yüksek üretim kapasitesine sahip olan bir tesis. Ama bu tesisin etrafında da çok ciddi bir ekosistem de var. Biliyorsunuz, Türkiye'nin artık, en önemli markalarından birisi haline gelen Torku'nun üretim tesisleri de burada. Onu da görme imkânını bulduk ve Torku'yla da ayrıca gurur duyduk. Gıda deyince, tarım deyince tabii dert çok. Ta topraktan başlayıp, tarımsal üretimden başlayıp tüketiciye varana kadar her aşamada belli başlı sorunlar var, sıkıntılar var. Maliyetlerin yüksekliği herhalde çiftçimiz için, üreticimiz için en önemli problem.

Tarımsal üretim maliyeti yüksek olunca bu tarımsal sanayi ve ta tüketiciye kadar uzanan zincirde gıda fiyatlarının yüksekliğini, gıda enflasyonunu da beraberinde getiriyor.”

“Türkiye'nin yeni baştan şekillenmiş bir tarım politikasına şiddetle ihtiyacı var”

Ali Babacan, Türkiye’nin tarımda karşı karşıya olduğu yapısal sorunların artık ertelenemez bir düzeye ulaştığını vurgulayarak, ülkenin acilen yenilenmiş, bütüncül ve sürdürülebilir bir tarım politikasına ihtiyacı olduğunu belirtti.  Ali Babacan, “Maalesef yerinde tekrar gördük ki Türkiye'nin tarım politikaları ile ilgili düzeltilmesi gereken, el atılması gereken çok konu var. Ve tarım politikası bir bütün. Bunun hem yerli, Türkiye'deki üretim imkânlarımızla, potansiyelimizle ve Türkiye'nin dışındaki ülkelerin de hem ihtiyaçlarını hem de üretim potansiyelini dikkate alıp baştan aşağıya yenilenmesi gerekiyor. Türkiye'nin gerçekten, yeni baştan şekillenmiş bir tarım politikasına şiddetle ihtiyacı var. Özellikle büyüyen su sorununu da dikkate aldığımızda, ki su sorunu Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi Konya Ovası'nda da maalesef ciddi bir, problem. Şu anda yeni kuyularda 500 metreye kadar inmeyince su bulmak, yeterli su bulmak Konya Ovası'nda mümkün olmuyor. Ve birkaç seneye kadar Allah korusun tarımın üretiminin tamamen imkansızlaştığı bir tabloyla da karşı karşıya kalabiliriz. Dolayısıyla bir yandan tarım politikası, bir yandan, su yönetimi ülkemizin önümüzdeki, yıllarda en önemli, en stratejik konusu” ifadelerini kullandı.

“Gittikçe ateş çemberine dönen bölgemizde, Türkiye'nin bir an önce kendi kendine yeterli bir tarım üretimine ulaşması lazım”

Ali Babacan, Türkiye’nin giderek daha kırılgan hâle gelen bölgesel koşullar içinde gıda güvenliği açısından kendi kendine yeterli tarım üretimine hızla ulaşması gerektiğini vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı: “Bakın, dünyanın en büyük ekonomilerden birisi olan ve en yüksek teknolojiye sahip olan, bir ülke Japonya bile kendi tüketeceği kadar pirinci mutlaka kendisi üretiyor. Gıda güvenliği var, bir de gıda güvenilirliği var. Gıdanın hem sıhhatli olması, bir de gıdanın sürekli ve yeterli miktarda temini çok çok önemli bir konu. Güvenlik açısından gittikçe ateş çemberine dönen bölgemizde, Türkiye'nin bir an önce kendi kendine yeterli bir tarım üretimine ulaşması lazım. Ve bunun için de, çok akıllı politikalar lazım. Bu politikaları oluştururken de damdan düşenlerle beraber çalışmak lazım. Yani bir yandan çiftçilerimizi temsil eden önemli kuruluşlarımız, bir yandan gıda, ve tarımsal üretim yapan sanayicilerimizle ayrı istişarelerle gerçekten, mutlaka yeni bir perspektif şart. Su meselesine biz tabii çok çalıştık. Türkiye'deki bütün sulama projelerinin, en geç beş yılda tamamlanması mümkün. Rakamsal olarak da söyleyeyim. Bütün sulama projelerini topladığınızda bakın barajlar, göletler, isale hatları, basınçlı kapalı sistem dağıtma, yağmurlama, damlama hepsini toplayın, toplayın, toplayın. Şu andaki rakamlarla 1 trilyon 300 milyar liralık kaynağa ihtiyaç var.”

“2026 bütçesinde faize ödenenin yarısıyla Türkiye'deki bütün sulama projelerini tamamlamak mümkün”

Ali Babacan, 2026 bütçesinde faize ayrılan devasa kaynağın yarısıyla Türkiye’nin tüm sulama projelerinin tamamlanabileceğini belirterek mevcut bütçe tercihlerini ve yönetim anlayışını eleştirdi. Ali Babacan, “Bugün 2026 bütçesi Meclis'te genel kurulda görüşülüyor. Bu bütçede sadece faize ayrılan rakam 2 trilyon 700 milyar. Yani 2026 bütçesinde faize ödenenin yarısıyla Türkiye'deki bütün sulama projelerini tamamlamak mümkün. Bu yapılabilir. Ama ciddi bir koordinasyon gerekir. Her açıdan, devletin su politikasının, tarımsal üretim politikasının ve tarımsal sanayi politikasının baştan aşağı gözden geçirilmesi gerekir. Bu da mümkün. Yeter ki istişare imkanları olsun. Yeter ki dertliler derdini anlatacak ve çözecek muhatap bulabilsinler. şu anda, aslında sistemdeki belki de en önemli konulardan bir tanesi bu. Ülkemiz çok büyük bir ülke. Ülkemiz çok büyük ve çok güzel bir ülke. Avrupa'nın en büyük toprakları bizim. Avrupa'nın en büyük tarımsal üretim arazileri bizim. Ama maalesef, şu anda bolluk içerisinde yokluk yaşıyoruz. Varlık içerisinde yoksulluk yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Türkiye'de un var, yağ var, şeker var ama bunlardan iyi bir Konya höşmerimi üretecek bir politika çerçevesine ihtiyaç var”

“Aslında Türkiye'de un var, yağ var, şeker var ama bunlardan iyi bir Konya höşmerimi üretecek bir politika çerçevesine ihtiyaç var. Bu da mümkün. Zaten biz de onun için buradayız. Hem sorunları dinleyelim hem ülkemiz için çözüm üretmede katkımız olsun diye buradayız. Umarım ki, bu sorunlar bir an önce çözülür. Umarım ki çiftçimiz, sanayicimiz, hak ettiği refah seviyesine ulaşır. Umarım ki vatandaşlarımız da kaliteli ve bol gıdayı çok uygun fiyatlarda temin eder. bu yokluk durumundan tekrar inşallah varlık durumuna ülkemiz geçer.”

Pankobirlik Genel Başkanı Ramazan Erkoyuncu “Şeker sektörü maalesef şu anda birazcık zorda” ifadelerini kullanırken, Geneş Başkan ve heyetine teşekkürlerini ve ziyaretten duyduğu mutluluğu iletti.

SONRAKİ HABER

Mersin Milletvekilimiz Mehmet Emin Ekmen: Bu bütçe milletin değil, bir avuç mutlu azınlığın bütçesidir

Sık Sorulan Sorulara Cevaplar


                        

BASIN BÜLTENİNİ
İNDİRİN

Haber ekinde bir basın açıklaması mevcut ise aşağıdaki indirme ikonu ile indirebilirsiniz.

08-12-2025