DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, gazeteci Cüneyt Özdemir’in sorularını yanıtladı. Borsada günlerdir yaşanan düşüşü değerlendiren Babacan, sermaye piyasasının güven ve itibar kaybına uğradığını söyledi. Babacan, “SPK’yı güçlendirin, Borsa İstanbul’un başına dürüst ve işi bilen bir ekip kurun, iş biter” dedi.
‘Bireysel yatırımcının büyük zararlar ettiği ama içeriden bilgi alarak işlem ya da suiistimal yapabilenlerin cirit attığı bir meydan’
Sermaye Piyasası Kanunu’nu kendisinin hazırladığını hatırlatan Babacan, “Piyasalardaki aşırı oynaklığın olduğu dönemlerde bir suiistimal, içeriden haber alma ya da yalan yanlış bilgiye istinaden bir şeyler oluyor mu? Bunların tamamı Sermaye Piyasası Kanunu’nda yazar. Kanunu Meclis’te sıfırdan ben çıkarttım. O günlerde borsa niye indi, niye çıktı diye bir şüphelenme oluyor muydu? Arkasında hep gerçek sebepler oluyordu. Şu anda herkesin büyük bir şüpheyle baktığı, ne olup bittiğini kimsenin anlamadığı, hükûmete uzak bireysel yatırımcının büyük zararlar ettiği ama içeriden bilgi alarak işlem ya da suiistimal yapabilenlerin daha rahat cirit attığı bir meydan haline geldi. Sermaye piyasası gibi ekonomik büyümenin en sıhhatli finansman aracı olan bir alan gözümüzün önünde itibar ve güven kaybına uğruyor” diye konuştu.
‘SPK şeffaf raporlama yapsa, düşüşün nedenini sormayız’
Babacan, “SPK gerçek anlamda denetim ve şeffaf raporlama yapsa, (borsanın) niye düştüğünü muammaymış gibi sormayız. Zaten açıklama yapılır. Bugün New York borsasında, Londra borsasında, Singapur borsasında, Tokyo borsasında da inişler çıkışlar olur ama hepsinin arkasında sağlam sebepler vardır. Türkiye’deki iniş çıkışların sebebini kimse açıklayamıyor. Sermaye Piyasası Kurulu bağımsız değil. SPK’yı güçlendirin, Borsa İstanbul’un başına dürüst ve işi bilen bir ekip kurun, iş biter” dedi.
‘Sayın Kılıçdaroğlu için duyulan heyecan 2002’den daha fazla’
“Meydanların şu anki heyecanını; 2002 Kasım seçimlerinden daha yüksek görüyorum. Bugün Millet İttifakı ve Sayın Kılıçdaroğlu için duyulan heyecan 2002’de AK Parti'ye duyulan heyecandan daha fazla.”
İktidar medyası: Hepsi iktidar değişikliğine hazırlanıyor, sinyaller geliyor
Cüneyt Özdemir’in “Medya sermayesinin yüzde 85’i Erdoğan’ın kontrolünde. Nasıl değişecek?” sorusunu da yanıtlayan Babacan, “O 14 Mayıs akşamına kadar. Erdoğan kontrolü ya havuçla ya sopayla sağlıyor. 14 Mayıs akşamı elinden sopası kalkacak, havuç da olmayacak. Dolayısıyla özel medya şirketleri birdenbire üzerindeki baskının kalktığını hissedecekler. Sadece hükûmete değil devlete de bağımlı hale geldiler. Dolayısıyla duruş değiştirmekten başka çareleri olmayacak. Sinyallerini bugünden alıyoruz. Hepsi iktidar değişikliğine hazırlanıyor. Her yerden sinyaller geliyor” ifadelerini kullandı.
“Aklı başında bir bürokrat arkadaşımızın ‘Ekonomiyi iyice batırayım da gideyim’ diye bir yanlışın içine düşeceğini beklemem”
“Cumhurbaşkanı’nın görev süresiyle beraber çok sayıda insanın da görev süresi bitiyor. Anayasa, ‘Yenisi atanana kadar görevlerine devam ederler’ diyor. O süre içerisinde Türkiye ekonomisine, finansal piyasalara kasıtlı zarar verecek işler yapılırsa bu kriminal bir vakadır. Çok ağır cezası vardır. Bürokraside imza yetkisi olan sorumluluk sahibi olan bugünkü teknik kadroların kendi hayatlarına ömür boyu zarar verecek işleri yapacaklarını beklemem. Aklı başında bir bürokrat arkadaşımızın ‘Beni atayan hükûmet kaybetti, yeni hükûmet gelmeden ekonomiyi iyice batırayım da gideyim’ diye bir yanlışın içine düşeceğini beklemem.”
Erdoğan’a “müflis tüccar” benzetmesi
“Sayın Erdoğan başarıdan bahsetmeye çalıştığı an benim ekonominin başında olduğum dönemden bahsetmek zorunda. Müflis tüccar eski defter karıştırır. Eski defterlerde de karşısına çıkıyorum, kafası bozuluyor. Başarı kendisine aitse tekrar etsin."
‘Bakan isimlendirmeleri seçimden sonra’
“Nokta atış bakan isimlendirmeleri seçimden sonra yapılacak bir iştir. Bakanlar nihayetinde bir siyasi görevlendirmedir. Asıl kurumların teknik hazırlığı yapması çok önemli.”
İş dünyasına mesaj: “Geçiş dönemini piyasalarda boşluk bırakmayacak şekilde gayet iyi yönetiriz”
“Yeni hükûmetin yapısı belli. 20 tane bakanlık tanımladık. Ekonomiyle ilgili bir hasar tespit komisyonunun kurulması var. Organizasyon şeması hazır. Bu organizasyon şemasıyla ilgili bir kararname çıkartılacak, hemen arkasından da oradaki pozisyonların doldurulmasıyla ilgili bir kararname daha çıkacak. Hepsi alttan alta hazırlanıyor. Piyasada, iş çevrelerinde ‘Acaba Merkez Bankası başkanı kim olacak? TÜİK Başkanı kim olacak?’ diye çok büyük merak var. Anlıyorum, haklı bir merak ama endişe olmasın. Piyasalarda boşluk bırakmayacak şekilde bu geçiş dönemini gayet iyi yönetiriz. Bütün hazırlığını yapıyoruz.”
‘Uçak gemisinin en iyisini yapacaksınız ama bunu yaparken kimseyi açlığa mahkûm etmeyeceksiniz’
“Tankın, topun, İHA’nın, SİHA’nın, uçak gemisinin en iyisini tabii ki yapacaksınız. Asli göreviniz. Ama bunu yaparken milleti zenginleştireceksiniz. Kimseyi açlığa, yoksulluğa mahkûm etmeyeceksiniz.”
‘Oligarklar fişi çekince kapanacaklar’
“Bizim bir yerli oligark sınıfımız oluştu. Oligarklar, hukukun olmadığı, demokrasinin işlemediği ülkelerde oluşur. Kuzeyimizde örnekler var. Yöneticilerle iş birliği içinde olan, hiçbir rekabete tabi tutulmadan havadan para kazandırılan, servetine servet katan insanlardır. Fişi çekilince kapanan cihazlar gibi bu oligarklar da fişi çektiğinizde kapanacaklar.”
‘Haksız kazanç varsa hukuk çerçevesinde peşine düşülecek’
“Haksız kazanç, sağa sola para kaçırma varsa hukuk çerçevesinde onların peşine düşülecek. Rövanşist bir yaklaşımla değil… Devlete yakışan, başkaları hukuksuzluk yapsa da mücadeleyi hukuk içerisinde vermektir. Hukuk içerisinde bir mücadele başlatacağız.”
Kılıçdaroğlu ailesini ziyaret: “Zeynep kurabiye yapmıştı, onu götürdük”
“(Kemal Kılıçdaroğlu’yla birlikte mutfaktan seslenmesi) Giderken Zeynep kurabiye yapmıştı, onu da götürdük. Ev ziyaretlerinde usuldür. Mutfakta çay kaynadı. Kurabiye, börek yedik. Yarım saat sohbet ettik. Sonra eşlerimizden ‘Mutfakta çalışacağız’ diyerek izin istedik, bir defada çektik. Yayından sonra emeklilerin ve gençlerin sorunlarını konuştuk.”