Babacan’da komisyon değerlendirmesi: “İsim tartışmaları magazinel, bu komisyon ileriye bakan bir komisyon olmalıdır”

31-07-2025
Babacan’da komisyon değerlendirmesi: “İsim tartışmaları magazinel, bu komisyon ileriye bakan bir komisyon olmalıdır”

 

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’la bir araya geldi. Babacan, DEVA Partisi Genel Merkezinde gerçekleştirilen görüşmenin ardından basın açıklaması yapan Babacan, şunları söyledi:

“Kıymetli bir görüş alışverişinde bulunduk”

“Bugün DEVA Partisi Genel Merkezinde çok kıymetli bir konuğumuzu ve heyetini ağırladık.Demokrat Parti Genel Başkanı Sayın Gültekin Uysal’a ve değerli heyetine bu nazik ziyaretleri için çok çok teşekkür ediyorum. Bu görüşmemizde ülkemizdeki pek çok sorunu kısa kısa da olsa ele alma imkânı bulduk. Ülkemizdeki zorlaşan ekonomik şartları değerlendirdik. İç siyasi gündemi Türkiye’nin sürekli hareketli… İç siyasi gündem başlıklarını şöyle beraberce bir ele aldık. Aynı zamanda yaklaşık 1 Ekim’den bu yana devam etmekte olan, bizim 1 Ekim süreci diye adlandırdığımız süreci beraberce ele aldık ve kıymetli görüş alışverişinde bulunduk. “

“Geniş kitleler yoksullaşırken, iktidarın etrafını sarmış küçük bir menfaat şebekesi servetine servet katıyor”

“Ülkemizde sorunlar gerçekten büyük. Pek çok alanda da sorunlar hızla büyümeye devam ediyor.Hukuk ve adalet olmayınca pek çok alan zaten kuralsız bir şekilde meşru olmayan bir şekilde gelişiyor. Devletin en önemli varlık sebebi belki de adalet ama adalet eğer işlemiyorsa, ülke hukuk devleti niteliğini kaybettiyse o ülkede ekonomide de düzelme, ekonomik başarıyı elde etmek de mümkün olmuyor. Şu anda Türkiye’de gelir dağılımının ve servet dağılımının hızla bozulduğu bir dönemdeyiz. Küçük bir menfaat şebekesi iktidarın etrafını sarmış durumda. Geniş kitleler her ay, her ay yoksullaşmaya devam ederken bir avuç servetine servet katan insanın yaşadığı bir ülke haline geldi Türkiye… Dediğim gibi adalet olmayınca, fırsat eşitliği olmayınca,şeffaflık olmayınca, geri dağılımındaki servet dağılımındaki bozulma Türkiye’de hızla devam ediyor hem o istedi hem de Avrupa’da servet dağılımını en bozuk olduğu ülke maalesef şu anda Türkiye… Bütün bu konuları beraberce değerlendirdik, kıymetli bir istişare imkânı bulmuş olduk.”

“İlk günden bu yana ‘İhtiyatlı iyimserlik’ çerçevesinde yaklaştık, duruşumuz aynı”

PKK’nın silah bırakma sürecine ilişkin Meclis çatısı altında kurulan komisyonu değerlendiren Babacan, “Bu komisyonun kurulması işleyiş şekli epeydir gündemde biliyorsunuz. Meclis Başkanı siyasi partilerle görüşmeler yaptı. Komisyonla ilgili bir yapı oluştu. Hem gruplardan hem de münferit siyasi partilerden de üye talebinde bulunuldu. Biz bu sürece ilk başladığı günden itibaren ihtiyatlı iyimserlik çerçevesinde yaklaştık. O duruşumuzda da devam ediyoruz. Bir yandan Türkiye’nin kadim sorunları var. Bu sorunların çözülmesi ile ilgili eğer bir çıkış yolu bulunursa, bu da istişare ve ortak akılla olursa tabii ki arzu ederiz, destekleriz. Ama çok hassas ve zor bir süreç olduğu için rahatlıkla hataların yapılabileceği, rahatlıkla her noktada sorun çıkabilecek bir süreçte de ikazlarımızı, sorun gördüğümüz alanlarla ilgili uyarılarımızı, doğrusunun nasıl olacağı ile ilgili ilgili önerilerimizi bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da dillendirmek isteriz” diye konuştu.

“Gerilim komisyonu değil, Türkiye’nin yarınları için uzlaşı arayışı komisyonu olması lazım”

“Komisyonun ismi şöyle olmuş, böyle olmuş bence magazinel bir tartışma açıkçası. Komisyon bir araya geldiği zaman kendi içinde konuşur, kendi kararını verir. Bu komisyonun ileriye bakan bir komisyon olması lazım. Türkiye’nin yaşadıkları üzerinden bir gerilim komisyonu değil Türkiye’nin yarınları için bir uzlaşı arayışı komisyonu olması lazım, pozitif bir gündemle çalışması lazım komisyonun… Dolayısıyla hem çalışma usulünün hem gündemin isminin her şeyin pozitif gündemle ve ülkenin yarınlarında buluşma şeklinde yaklaşımla olması lazım. Biz bu görüşmemizi ilk günden beri ifade ettik, hala ifade etmeye devam ediyoruz ve umarız ki ülkemiz için hayırlı sonuçlara bu şekilde ulaşmış oluruz. Zor ve karmaşık bir süreç…

“Erdoğan tren yürürse atlayacak, sıkıntı çıkarsa inecek”

“İktidarın iki ortağının tutumu farklı… Sayın Bahçeli bu sürece önayak olduğu fakat Sayın Erdoğan’ın süreci çok geriden gelip katıldığı bir dönem. Hala tren istasyonunda Sayın Erdoğan bir ayağı trende bir ayağı dışarda. Tren yürürse atlayacak, sıkıntı çıkarsa da inecek. Hala onu biz hissediyoruz. Bu doğru değil. Yani eğer bu işe inanıyorlarsa, bu iş çözülecek diyorlarsa ülkenin Cumhurbaşkanı’nın tam sahiplenmesi, bu işin öncülüğünü yapması lazım. Tereddütleri varsa bu tereddütleri de kamuoyuyla paylaşması lazım.”

“Bizim gösterdiğimiz cesareti, duruşu Sayın Erdoğan göstermiş değil”

“Dediğim gibi umarım başarılı olur. Biz Türkiye’nin en genç siyasi partilerden birisi olarak cesaretle kararlılıkla dedik ki ‘Bu çok önemlidir %5 bile çözme ihtimali olsa, bu çözme ihtimalini bile destekleriz’ dedik. Bizim bu gösterdiğimiz cesareti, duruşu Sayın Erdoğan göstermiş değil. Eğer tam sahiplenirlerse doğru işler yaparlarsa, doğru işlere destek veririz; yanlış işlerin karşısında dururuz, eksikleri tamamlarız, olmayanlar konusunda da önerilerimizi ortaya koyarız.”

“Gerçek enflasyonla ilan edilen enflasyon arasındaki makas uzlaşıyı erteliyor”

Babacan, sendikaların zam taleplerine yönelik yaptığı açıklamada, “Gerçekten bakın yarın ağustos ayına giriyoruz ve kamu işçileri ocak ayında almış oldukları maaş bilmiyorlar. Böyle bir garabet olur mu? Yani ağustos ayına gelmişiz, Ağustos 2025’e, Ocak 2025 maaşının ne olduğu belli değil çalışanların… Böyle ülke yönetilmez… Bir an önce, bir an önce oturup uzlaşıyla ülke gerçeklerine uygun bir şekilde ve gerçek enflasyonu baz alan bir artışla bu görüşmelerin tamamlanması lazım, karşılıklı mutabakatın sağlanması lazım. Yıllarca bu oldu Türkiye’de, yani ekonominin iyi yönetildiği dönemlerde, enflasyonun çok düşük olduğu dönemlerde, yıllarca uzlaşma da sağlandı. Karşılıklı memnuniyetle bu iş götürüldü. Ama eğer gerçek enflasyonla ilan edilen enflasyon arasında büyük bir makas varsa bu makasın kendisi bu uzlaşının olmamasına, ertelenmesine sebep oluyor” dedi.

“Anayasal bir hak olan grev, ne zamandır millî güvenlik meselesi oldu?”

Babacan, Türkiye Maden İşçileri Sendikasının 1 Ağustos’ta başlatacağı grevin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzaladığı kararla “millî güvenliği bozucu nitelikte” görülerek 60 gün süreyle ertelenmesine ilişkin,  “Buradan iktidara çağrımız bir an önce şeffaflaşsınlar, bir an önce şu geçmiş yıllara ait gerçek enflasyonu açıklasınlar ki millet bilsin, gerçek enflasyona uygun maaş artışlarında kamu işçilerine de memurlara da emeklilere de versinler, eğer bu işi kökten çözmek istiyorlarsa. Kaldı ki anayasal bir hak olan grev ne zamandan beri millî güvenlik meselesi oluyormuş? Grev anayasal bir hak… Yani işçiler haklarını grevle ararlar, başka yollarla ararlar ‘Bu millî güvenlik meselesi’ deyip de bu şekilde etiketleyip bu şekilde damgalayıp, grev kararının ertelenmesi doğru değildir. Umarız bu yanlıştan dönülür ve umarız ki bir an önce sendikalarla hükûmet arasında uzlaşı sağlanır” değerlendirmesinde bulundu.

SONRAKİ HABER

DEVA Partili Ekmen: 12 yaşındaki Eyüp Can’ın ölümünün takipçisiyim

Sık Sorulan Sorulara Cevaplar


                        

BASIN BÜLTENİNİ
İNDİRİN

Haber ekinde bir basın açıklaması mevcut ise aşağıdaki indirme ikonu ile indirebilirsiniz.

31-07-2025