DEVA Partili Ekmen, limon üreticilerinin feryadını Meclis’e taşıdı: “Limon üreticilerimiz ata yadigarı olan 20-30 yıllık bahçelerinden limon ağaçlarını sökmeye başlamıştır!”

17-10-2023
DEVA Partili Ekmen, limon üreticilerinin feryadını Meclis’e taşıdı: “Limon üreticilerimiz ata yadigarı olan 20-30 yıllık bahçelerinden limon ağaçlarını sökmeye başlamıştır!”

DEVA Partili Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Mersinli limon üreticilerinin sorunlarını gündeme getirdi. Mersin’de limon yetiştiren çiftçilerin ağaçlarını sökmek zorunda kaldığını vurgulayan Ekmen, bu konudaki çözüm önerilerini açıkladı.

DEVA Partisi Mersin Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen, Mersinli limon üreticilerinin sorunlarını TBMM’de yaptığı basın açıklamasıyla dile getirdi.

Mayer limon üreten çiftçinin ürününü 1 liraya dahi satamadığını ve limonların toplanamadığını vurgulayan Ekmen, çiftçilerin feryadını şu sözlerle dile getirdi:

“Mersin’deki narenciye üretimi, ülkemiz için büyük önem taşımaktadır, ancak ne yazık ki limon yetiştiren çiftçilerimiz bugün düşük limon fiyatlarından feryat etmekte, limonunu zararına bile satamayan, hatta hibe bile edemeyen çiftçilerimiz ağaçlarını kökünden sökmektedir.

Geçtiğimiz yıl 6 TL’ye satılan mayer limon, bu sene ancak 1-2 liraya, o da alıcı bulunursa satılabilmektedir. Sezonu gelen enter limonun piyasaya girmesiyle birlikte, maalesef ki mayer limon artık tamamen alıcı bulamayacağını ifade etmek gerekiyor.”

‘Narenciye üretirken cefa çeken çiftçilerimiz, şu anda ceza çekmektedir!’

Mehmet Emin Ekmen, narenciyecinin yıllar içerisinde düştüğü hali şu sözlerle özetledi:

Eskiden 50 dönüm narenciye bahçesi olan Mersinli bir çiftçi ‘ağa’ sıfatıyla anılırken, yüzlerce dönüm bahçesi olan çiftçilerimiz, bırakın ‘ağa’ olarak anılmayı, ağaçlarını sökme noktasına gelmiştir. Limonu üretirken binbir cefa çeken çiftçilerimiz, şu anda ceza çekmektedir.

Mezitli’de limon üreticiliği yapan parti teşkilatı mensubumuz Ali Kuşça, ‘Limonumuzu hibe etsek, toplama ve depoya nakliyesi için 7-8 lira masraf gerekiyor. Böyle olunca limonu toplamak yerine 20-30 yıl emek verdiğimiz baba yadigarı limon ağaçlarını sökmeyi düşünüyoruz’ diyor.

Ali Bey düşünüyor ama sosyal medya limon ağaçlarını iş makinalarıyla söken videolarla dolu.”

‘Limon üreticileri nasıl bu hale geldi?'

Limon üreten çiftçilerin, halcilerin ve nakliyecilerin düştüğü durumun, yaşadığı problemlerin sebebinin hükumetin yanlış politikaları olduğunu vurgulayan Ekmen, girdi maliyetlerinin yüksekliği, tarımda planlamanın olmaması ve çiftçilere verilen desteğin azlığına dikkat çekti:

Bu işten kim para kazanıyor? Bu işin sorumlusu kim? Bir kere daha ifade etmek gerekir ki, problemin kaynağı iş bilmez ekonomi yönetimidir. Basiretsiz kararlarla patlayan işçilik, üretim ve nakliye giderleri herkesin zarar ettiği, vatandaşın ise ürün satın alamadığı bu tabloyu oluşturdu.

Bugün ne çiftçi ne de halciler para kazanamamakta, hükumetin 40 liraya dayandırdığı mazot yüzünden de nakliyeciler çile çekmektedir. Kimsenin bu işten para kazanamamasına, hatta bazen zarar etmesine rağmen vatandaşımız hızla yükselen gıda enflasyonu sebebiyle marketten pazardan alışveriş yapamaz hale gelmiştir.

Peki ne oldu da limon üreticileri bu hale geldi? Cevabı basittir. Plansızlık, yükselen üretim maliyetleri ve çiftçiye gösterilen ilgisizlik, bizi bu hale düşürmüştür.

Tarımda plansızlık ve destek verilmemesi çiftçilerimizi bu hale getirmiştir. Bugün bir bakkal açmak isteseniz beş ayrı yerden belge almanız gerekir, ancak tarlanıza veya bahçenize istediğinizi ekin, kimse size bir şey sormayacaktır. Hükumetin tarımda planlama yapması ve bu plana göre çiftçiyi yönlendirmesi ve desteklemesi bir görevdir. Plansızlık hem çiftçilerimizin emeğini ve yatırımlarını hem de topraklarımızda yetişen mahsulü zayi etmektedir.”

Bahçelerde ağaçların dalında kalan limonun iç piyasada satılamadığını söyleyen Ekmen, ihracatta da problemler olduğunu ve dünyayla rekabette sıkıntı yaşadığımızı belirtti:

İç piyasada satılamayan limon, ihraç da edilememektedir. Rekabet gücümüzün kısıtlılığı sebebiyle İspanya gibi alternatiflerin gerisinde kalıyor ve limonumuz dış pazarda alıcı bulamıyor. Türk üretici mazot, gübre, ilaç ve işçi maliyetleri sebebiyle düşen alım gücü, İspanyalı üreticinin çok daha gerisinde kalıyor.”

Çözüm önerilerini açıkladı

DEVA Partisi olarak yapıcı bir muhalefet anlayışı içinde olduklarını ve yalnızca sorunları değil, çözüm için yapılması gerekenleri de söylediklerini ifade eden Ekmen, tarımdaki sorunları çözmek için işi bilen, ehliyet ve liyakat sahibi isimlerle istişare ettiklerini belirtti:

“Bizler DEVA Partisi olarak, yapıcı bir muhalefet anlayışı içerisinde, yalnızca yaşadığımız sorunları değil, çözüm için yapılması gerekenleri de her fırsatta söylüyoruz. Bunu yaparken de işi bilenlerden fikir alıyoruz, destek alıyoruz. Mersin Ziraat Odası Başkanımız Sayın Musa Yılmaz, bize limon üreticilerinin feryadını ulaştırmış ve çiftçilerimizin sorunlarının çözümü için neler yapılabileceğini iletmiştir, biz de kendisinin ilettiklerinden istifade ettik, kendisine teşekkür ediyorum. Mersin Ziraat Odası Başkanı Sayın Musa Yılmaz, Tarsus Sanayi ve Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Kubilay Hıdıroğlu ve Mersinli limon üreticisi ve parti teşkilatı mensubumuz sayın Ali Kuşça’nın tasarladığımız çözüm önerileri için önemli katkılarda bulunduğunu ifade etmek istiyorum.

Peki limon üreticisinin, çiftçilerimizin, ihracatçımızın sorunlarını nasıl çözeriz? Ülkemizin tarımı nasıl ayağa kaldırırız?”

‘Girdi maliyetleri düşürülmeli, çiftçiye verilen destek artırılmalıdır’

Mehmet Emin Ekmen, tarımsal üretimde girdi maliyetlerinin düşürülmesinin her zaman önceliğimiz olması gerektiğini ifade etti:

Çiftçiye verilen mazottan ÖTV alınmamalı, hiç olmazsa %50’lik ÖTV indirimi yapılmalıdır. Çiftçilerimize gübre maliyetlerinin %50’sini destek olarak geri verilmelidir.

Çiftçilere verilen desteklerin artırılması ve belli bir düzene sahip olması gerektiğini belirten Ekmen, çiftçiye verilen desteğin azlığından yakındı:

Hep söylüyoruz, bütçe bir önceliklendirme meselesidir. Çiftçimize verilen destekler artırılmalı ve belli bir düzen içinde sağlanmalıdır. Geçtiğimiz yıl çiftçilerimize verilen desteğin toplam tutarı 2,2 milyar dolar, Kur Korumalı Mevduat başladığından beri devletin kasasından, yani bizim vergilerimizden çıkan para 125 milyar dolar. Bu terazisi bozuk adalet artık düzelmelidir. Yapılması gerekenler bellidir. Çiftçilerimizin ayağa kalkması için borçlarının faizi silinmeli ve ana para ödemesi iki seneliğine ertelenmelidir. Ziraat Bankası yeniden çiftçinin bankası olmalı, çiftçilerimize finansman desteği artırılmalıdır.

Unutmayalım, gıda enflasyonunun düşmesinin tek yolu çiftçilerimizin maliyetini azaltmak ve onları desteklemektir. Bu tüm vatandaşlarımızı rahatlatacaktır.

‘İhracatın artırılması ana hedeflerimizden olmalıdır’

Mehmet Emin Ekmen, ihracatın artırılmasının her zaman ana hedeflerimizden olması gerektiğini belirterek Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e seslendi:

Sürekli olarak iç piyasayı daraltacaklarını ve ihracata yöneleceklerini açıklayan Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek’e buradan seslenmek istiyorum. İhracatçımız tarımsal ürünlerin satışında sıkıntı çekiyor, yer yer alıcı bulamıyor. Mersin’deki limon üreticilerinin, narenciyecinin ihracatının artması için özel bir çalışma yapılması şarttır.

Ayrıca, ihracatçımızın alacağı destek de büyük önem taşımaktadır. Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Kubilay Hıdıroğlu’nun bize ilettiklerine göre, narenciye ihracatçılarımıza yönelik ton başına hak ettikleri miktarda Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu desteği sağlanması son derece önemlidir.”

‘Tarım daha planlı hale getirilmeli ve farklı ürünlere destek sağlanmalıdır’

Tarımda planlamanın eksik olduğunu vurgulayan Ekmen, planlama dahilinde tarımda ürün yelpazesinin genişlemesinin ve desteklenmesinin çok önemli olduğunu ifade etti:

“Bugün Mersin’de üreticinin el yordamıyla geliştirdiği ejder meyvesi, avokado ve gül bahçeciliğinin daha planlı bir şekilde desteklenmesi sağlanmalıdır. Ancak bu çeşitlilikle arz-talep dengesi sağlanabilir ve aynı şekilde gıda enflasyonu düşebilir.

Tarıma dayalı sanayi bir başka sorundur. Bugün Mersin’de İSO ilk 500’de yer alan 11 şirketin hiçbiri Mersin’deki narenciyecinin ürününü alıp işleyen firmalar değildir. Türkiye’deki limon üretiminin yarısından çoğunu karşılayan Mersin’de bir tane limonata fabrikası bile yoktur. Tarıma dayalı sanayinin gelişmesi, Mersin için bir zorunluluktur.

Aynı zamanda, hasat edilen ürünlerin pazara doğru zamanda ulaşması, emeklerinin zayi olmaması için çok önemlidir. Bölgesel havalimanı, ana konteyner limanı, raylı sistem ve Akdeniz Sahil Yolu projelerinin tamamlanmaması çiftçilerimize sorun olarak yansımaktadır. Zamanında ve uygun maliyetle ulaşmayan her ürün üreticiye zarar verecektir.”

SONRAKİ HABER

DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin: “Tezkereye olumlu oy vereceğiz”

Sık Sorulan Sorulara Cevaplar


                        

BASIN BÜLTENİNİ
İNDİRİN

Haber ekinde bir basın açıklaması mevcut ise aşağıdaki indirme ikonu ile indirebilirsiniz.

17-10-2023