DEVA Partili Esen, öğrencilerin kayıt süreci ve okul alışverişini takip etti: “Fiyat anarşisi okul alışverişini vurdu”

28-08-2024
DEVA Partili Esen, öğrencilerin kayıt süreci ve okul alışverişini takip etti: “Fiyat anarşisi okul alışverişini vurdu”

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Elif Esen, İstanbul’da ailelerle okul kaydı ve okul alışverişine dâhil oldu. Esen, Milli Eğitim Bakanı Tekin’in “Bağış yasak” uyarılarına rağmen okul aile birliği hesaplarına yatırılan bağışları ve “fiyat anarşisi” olarak tanımladığı krizin okul alışverişindeki derin açmazını paylaştı.

Sosyal medyada bir okulun önünden paylaştığı video ile katıldığı okul alışverişinden bahseden Esen, ailelerin hala devlet okullarına bağış ödediğini belirterek, “Eğitimi yalnız müfredatıyla, öğretmene olan nobranlığıyla değil ekonomiyle bile baltalayan bu iktidarın gölgesinde ‘kolay gelsin’ çocuklar!” mesajını paylaştı.

Esen’in açıklamasından başlıklar şöyle:

“Fiyat Anarşisi” vurgusu

Esen, görüştüğü aileler ve katıldığı alışverişlerde şahit olduğu fiyat farkları konusunda eleştirilerde bulundu:

“Çanta, Kitap, defter, kırtasiye, kuru boya, pastel, sulu boya, okul gereçlerinde fiyatlar uçmuş durumda. Tüketicinin fiyat algısı bozuldu. Yüksek fiyatlar anormal olsa da enflasyonla bozulan tüketici algısında normalleşiyor. Bu da fırsatçıların da devreye girmesiyle fahiş fiyat artışları beraberinde geliyor. Fiyatlar semte göre farklılık gösterebiliyor, hatta aynı semtte bir dükkânda başka, 100 metre ötede diğer bir dükkânda başka fiyatlar var. Hatta Bazı satıcılar maliyet üzerinden değil istedikleri fiyat üzerinden fahiş fiyatlara satabiliyorlar. Açıkça bir fiyat anarşisi söz konusu.”

“Aşırı serbest piyasa”

“Serbest piyasa kavramı artık ‘aşırı’ serbest hale gelmiş vaziyette. Fiyatları dükkân dükkân araştırıp almak gerekiyor. Aileler farklı yöntemler geliştiriyor, bir kısmı önceden fiyatlar artmadan aralıklarla alıyor ve stok yapıyor. Fahiş artışların denetlenmesi ve kontrol altına alınması elzem. Sayın Şimşek’i okul döneminde daha fazla sahada görmek gerekiyor!

“Bakanlık bağışları durdurmalı, devlet okullarının imkanı devlet tarafından sağlanmalı!

“Bağışlar durunca okullar zora giriyor. Aileler bu bağışları yapmazlarsa çocukları imkânlara ulaşamayacak korkusuyla ödemek durumunda kalıyorlar.

Okul aile birliği hesabı dışında servis, market, temizlik ürünleri mağazası gibi yerlerin hesaplarına da velilerden para yatırmaları isteniyor. Çeşitli mağaza ve marketler aracılığı ile kredi kartı ile ödeme alınıyor. Ayrıca birçok okulda eğitim dönemi başladıktan sonra aidat adı altında da alınabiliyor. Böylece denetim yapan müfettişler sadece dönem başlangıcını incelediğinde bunu göremiyorlar. Yani iş bilmez MEB’in uygulamaları yüzünden kayıt dışılık devlet okullarına da giriyor, müfettişler atlatılmış oluyor. Bakanlık bağışları acilen önlemeli, devlet okullarının imkânı devlet tarafından sağlanmalı! Saray için yapılan ek bütçe en çok devlet okulları için elzem!”

“Çocukların eğitim hayatı hem ekonomiyle hem öğretmene karşı nobranlıkla ve yanlış müfredatla baltalanıyor”

“Milli Eğitim Bakanlığı yanlış politikaları çocuklar için eğitim ihlalidir. 20 yılda sadece eğitim sistemi 4 kez değişirken sınav sistemi de 18 kez değişti. PISA’daki halimiz ortada, tüm inkarlarına rağmen gelişen dünyada bu sonuçlar bu ülkenin sarsılan bekâsı demektir. Yıllardır süregelen bu sistemsizlik ve yanlış uygulamalar devletin eğitimle ilgili kurumlarına olan güvensizliği de büyüttü. Bir yandan yaşanan çoklu ekonomik krizle de birleşince çocukların, gençlerin eğitimden, okuldan uzaklaşmasına, eğitim sisteminden düşmesine sebep oluyor.Çocukların eğitim hayatı hem ekonomiyle hem öğretmene karşı nobranlıkla ve yanlış müfredatla baltalanıyor. MEB’i yüzlerce uzman müfredat konusunda uyardı. Öğretmenlik Meslek Kanunu konusunda ise önemli çalışmaları Genel Kurul’dan duyurarak kendilerini uyardık. Çocukların geleceğini, öğretmenlerin hayatını al aşağı etmekten vazgeçene dek peşlerini bırakmayacağız.”

“Tasarruf tedbirleri ve köy okulları açmazı

“Her geçen gün eğitim alanına getirdiği kısıtlamalarla eğitim ulaşılabilir olmaktan hızla uzaklaşıyor. Milli Eğitim Bakanlığı, önce birçok köy okulunu kapattı. Çocuklar erken saatlerde farklı okullara taşındı. Ardından ikili eğitim yapan okullara taşımalı gelen öğrencilerin yemeğini kesti. Şimdi de MEB farklı bir aşamaya geçerek taşımalı eğitimi de kısıtlayacağını açıkladı. Resmi Gazete’de yayımlanan karar gereği; 30 kilometreden daha uzun mesafede ikamet eden ilköğretim ve ortaöğretim öğrencilerinin yatılı bölge ortaokulları ve pansiyonlu okullara yerleştirilecek. Aileler zor bir kararla karşı karşıya, zira

öğrenciler ya yurtlara/pansiyonlara yerleştirilecek ya da veliler kendi paraları ile çocukları okula gönderecekler. Diğer seçenekte ise bu çocuklar okul dışı kalacaklar. Bu kadar yoksulluğun içinde devletin asli görevi bu çocukların en iyi şartlarda okullaşmasını sağlamakken tasarruf tedbirleri doğrultusunda özellikle yoksul aile çocuklarının okuma hakkının bizzat MEB eliyle dolaylı da olsa engellendiğine tanık oluyoruz.”

“Yaz Saati uygulaması bir eziyettir!”

Tasarruf tedbirlerini uygularken bunu okullara sirayet ettirdiklerine dair iddialara tepkiyle yaklaşıyorlar, oysa en birinci örneği olan ve elektrikte tasarruf iddiasıyla uygulanan kalıcı yaz saati uygulaması okul döneminde çocuklar için eziyet ve tehlike olmaya devam ediyor! Oysa uluslararası çalışmaları geçen yıl duyurduk, bu uygulama tasarruf getirmiyor.”

SONRAKİ HABER

DEVA Partili Şahin: Dilruba K., Can Atalay ve Osman Kavala belli bir stratejiyle tutuklanan sembolik tutsaklardır

Sık Sorulan Sorulara Cevaplar


                    

BASIN BÜLTENİNİ
İNDİRİN

Haber ekinde bir basın açıklaması mevcut ise aşağıdaki indirme ikonu ile indirebilirsiniz.

28-08-2024