DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Elif Esen, Çocuk Hareketi’nin çalışmaları kapsamında iş sağlığı ve güvenliği konusuna dikkat çekerek, çocuk işçiliğiyle mücadele çağrısında bulundu. Esen, yaptığı basın açıklamasında, Mesleki Eğitim Merkezlerinin (MESEM) kapatılmasını, yerine Mesleki ve Teknik Eğitim Liselerinin fiziki koşullar, müfredat ve denetim mekanizmalarıyla yeniden yapılandırılarak güçlendirilmesini savundu.
"MESEM’ler bir eğitim yöntemi olamaz"
“MESEM’lerde çocuklar denetimsiz bir şekilde çalıştırılıyor. Bu sistem asla bir eğitim yöntemi olarak kabul edilemez. Son bir yılda, MESEM programları kapsamında en az 9 çocuk hayatını kaybetti. Bu durum, Türkiye’nin taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne açıkça aykırıdır ve bu durumu şiddetle kınıyoruz.”
Bir yılda 66 çocuk hayatını kaybetti
Son bir yıl içinde, çalıştırılırken hayatını kaybeden 66 çocuğun durumunu “dehşet verici” olarak nitelendiren Esen, şu açıklamalarda bulundu:
"Tarım, sanayi, inşaat ve hizmet sektörlerinde çalışırken hayatını kaybeden bu çocukların yaş grupları 6-18 arasındadır. Özellikle sanayi ve inşaat sektörlerindeki ölümler, MESEM uygulamasının bir sonucu olarak artış göstermiştir. Tarımda boğulmalar, sanayide makinaya sıkışma, inşaatlarda ise yüksekten düşme nedeniyle yaşanan ölümler dikkat çekiyor."
"Çocuk işçiliği kırsaldan kente kaymış durumda. Kent yoksulluğu ile sanayi bölgelerinde ucuz iş gücü olarak çalıştırılan çocuklarımızın güvenli, sağlıklı ve hak ettikleri bir eğitim ortamında yetişmeleri en temel sorumluluğumuzdur. Çocuklarımızın çalıştırılan değil, eğitim gören bireyler olarak yetişmesi için kapsamlı reformlar yapılmalıdır."
Koruyucu ve önleyici yaklaşımlar şart
Elif Esen, mesleki ve teknik liselerde iş sağlığı ve güvenliğin çocuk işçiliğine değil, eğitimine odaklanılmasını önerirken MESEM'lerin kapatılması gerektiğini vurguladı ve çözüm önerilerini şu şekilde sıraladı:
- Koruyucu ve önleyici tedbirler: Çocukların tehlikeli çalışma koşullarına maruz kalmasını engelleyecek mekanizmaların oluşturulması.
- Eğitim ve kapasite geliştirme: Uygulayıcı, yönetici ve eğitici kadroların kapasitelerinin artırılması.
- Etkili denetim mekanizmaları: Eğitim ve çalışma ortamlarının düzenli olarak denetlenmesi ve standartlara uygun hale getirilmesi.
Çocuk işçiliği yasaklansın
Esen, Türkiye’de çocuk işçiliğinin tespiti ve cezalarının daha keskin olması gerektiğinin altını çizerek şu çağırıyı yaptı:
"Çocukların çocukluklarını yaşayacakları ve geleceğe hazırlanacakları bir ortamda büyümeleri için hepimize büyük sorumluluk düşüyor. 15 yaşında çalışmaya uygunluk konusu tamamen ortadan kalkmalıdır. Çocukların ekonomik sömürüye maruz kalmadığı bir toplum inşa etmek, hepimizin ortak görevidir."
"Son bir yılda kaybettiğimiz 66 çocuğun yaşadığı trajediler, bu mücadeledeki kararlılığımızı artırıyor. Onların hatırasını yaşatmak için eğitim politikalarımızı insan haklarına uygun hale getirmeliyiz.”