DEVA Partili Karal: “Avrupa Aydın’ın ürünlerini tescilliyor, biz çiftçimize Allah’ın suyunu çok görüyoruz”

02-06-2025
DEVA Partili Karal: “Avrupa Aydın’ın ürünlerini tescilliyor, biz çiftçimize Allah’ın suyunu çok görüyoruz”

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Karal, Aydın’daki 2025 yılı sulama planlamasına göre yüzde 50 kuru tarım yapılacağı kararına atıfta bulunarak, “Avrupa Birliği, Aydın’ın inciri, kestanesi, memecik zeytini ve zeytinyağı, Söke pamuğu ve son olarak çam fıstığını tescilleyerek bu toprakların tarımsal potansiyelini onaylıyor. Ancak biz, aynı bereketli topraklarda alın teri döken çiftçimize Allah’ın suyunu bile çok görüyoruz. İmkân verilirse üreticimizin neler başarabileceği ortada ama üreticimize destek değil köstek olunuyor” dedi.

DEVA Partili Hasan Karal, Aydın’ın Avrupa Birliği’nden coğrafi işaret alan ürün sayısının 6’ya ulaştığını söyledi. Son olarak Aydın Çam Fıstığı’nın AB’den coğrafi işaret tescili aldığını hatırlatan Karal, “Evliya Çelebi’nin ‘Dağlarından bal, ovalarından yağ akar’ dediği Aydın, bugün Avrupa tarafından tescillenmiş 6 ürünüyle gurur verirken, biz üreticimize hala yeterli suyu, planlamayı ve desteği veremiyoruz. Bu çelişki izah edilemez” diye konuştu.

“Aydın’da tarım alanlarının sadece yarısına su verilmesi kabul edilemez”

Şubat ayında Aydın Valiliği tarafından açıklanan 2025 yılı sulama planına göre, tarım alanlarının yalnızca yüzde 50’sinde sulu tarım yapılabileceğini, geri kalanında ise kuru tarımın zorunlu olacağını anımsatan Karal, ayrıca sulu tarımda da en fazla iki kez sulama yapılmasına izin verileceğini belirterek bu kararı “bilimsellikten uzak ve günü kurtaran bir kriz yönetimi” olarak nitelendirdi.

“Tohum atılmadan önce plan yapılması gerekirken, çiftçiye son anda ‘kuru tarım yap’ demek, üreticiye ihanettir”

Yıllardır sürdürülebilir bir su yönetimi politikası olmadığını belirten Karal, “Ne doğru dürüst bir destekleme var ne kapsamlı bir üretim planlaması ne de geri dönüşüm ve yeşil altyapıya yönelik bir vizyon. Kuraklık sadece iklimsel değil, kötü yönetimin de bir sonucudur. Oysa çözüm yolları belli: suyu verimli kullanmak, tarımda dijitalleşmek, üretimi planlamak. Ama biz hâlâ günü kurtaran müdahalelerle yetiniyoruz. Tohum atılmadan önce plan yapılması gerekirken, çiftçiye son anda ‘kuru tarım yap’ demek, üreticiye ihanettir” şeklinde konuştu. Karal, Aydın’daki su kısıtlamasıyla ilgili olarak Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye soru önergesi sunduğunu, ancak hâlâ bir yanıt alamadığını belirtti.

 “Destek değil, köstek olunuyor”

Türkiye’nin dört bir yanında büyük bir tarım potansiyeli olduğunu sözlerine ekleyen Karal, şöyle devam etti: “Aydın’ın çam fıstığı, Avrupa Birliği’nden tescil alan 33’üncü Türk ürünü oldu. Bu, gurur verici bir başarı. Ancak aynı üreticinin en temel ihtiyacı olan suya ulaşamaması, kalkınmanın önündeki en büyük engeldir. Avrupa’ya ürün tesciliyle övünüyoruz ama o ürünleri yetiştiren çiftçiye desteği esirgiyoruz. Bu anlayış değişmedikçe tarımsal kalkınma mümkün değil. İmkan verilirse üreticimizin neler başarabileceği ortada. Ancak destek olmak yerine köstek olan bir anlayışla ne tarımı büyütebiliriz ne de çiftçimizin emeğini koruyabiliriz.”

SONRAKİ HABER

DEVA Partili Ekmen: Mersin Kalkınma Yolu’na hazırlanmalı

Sık Sorulan Sorulara Cevaplar


                        

BASIN BÜLTENİNİ
İNDİRİN

Haber ekinde bir basın açıklaması mevcut ise aşağıdaki indirme ikonu ile indirebilirsiniz.

02-06-2025