DEVA Partili Karal’dan 27 Mayıs açıklaması: “Aynı acıların yaşanmaması için hukuk devletinden, özgürlüklerden ve çoğulcu demokrasiden asla taviz vermeyeceğiz”

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Karal, demokrasiye yönelen her türlü müdahaleye karşı ilkesel bir duruş sergilediklerini vurgulayarak, “Milletin iradesini hedef alan her türlü antidemokratik girişim, geçmişte olduğu gibi bugün de farklı biçimlerde karşımıza çıkabiliyor. Biz DEVA Partisi olarak aynı acıların tekrar yaşanmaması için hukuk devleti ilkesinden, temel hak ve özgürlüklerden ve çoğulcu demokrasi anlayışından asla taviz vermeyeceğiz” dedi.

DEVA Partili Hasan Karal, 27 Mayıs 1960 Darbesi'nin 65’inci yılı dolayısıyla bir açıklama yaptı. 27 Mayıs’ın, Türk demokrasisinin hafızasına kazınmış kara bir leke olduğunu belirten Milletvekili Karal, milletin oylarıyla seçilen Başbakan Adnan Menderes ile Bakanlar Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ın idam edilmesinin sadece bir hükümetin değil, doğrudan halk iradesinin hedef alınması olduğunu söyledi.

“Yaşadığımız darbeler hep aynı vesayet zihniyetinin devamı”

Bu darbenin, Türkiye’de askeri müdahalelerin siyasi tarihine damga vuran ilk kırılma noktası olduğunu anımsatan Karal, “Ardından gelen 1971 muhtırası, 1980 darbesi, 1997 post-modern darbesi ve 15 Temmuz 2016’daki hain kalkışma, hep aynı vesayet zihniyetinin devamıdır.” diye konuştu.

“Demokrasiyi tehdit eden her türlü müdahaleye ortak hassasiyet geliştirilmeli”

Karal, demokrasiyi korumanın, sadece geçmişte yaşanan darbeleri lanetlemekle sınırlı kalamayacağının altını çizdi. Günümüzde de demokrasiyi tehdit eden her türlü açık ya da örtülü müdahaleye, yetki aşımına ve hukuk dışı uygulamaya karşı ortak bir hassasiyet geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Karal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Demokrasi sadece sandığa gitmekten ibaret değildir. Gerçek bir demokratik düzen; kuvvetler ayrılığına, temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmasına, bağımsız yargıya ve hesap verebilir bir yönetime dayanır. Geçmişin acı tecrübeleri bize gösteriyor ki, demokrasiyi yaşatmanın yolu çoğulculuktan, hukuk devletinden ve özgürlüklerden taviz vermemekten geçer. Bu değerleri her dönemde, her şart altında savunmak, tüm toplum kesimlerinin ortak sorumluluğudur. Biz, 27 Mayıs’ı unutmadık, unutturmayacağız. Aynı acılar yaşanmasın diye, demokrasimizi tüm kurumlarıyla güçlendirmek için çalışmaya, hukukun üstünlüğünü ve özgürlükleri her koşulda savunmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle millet iradesine vurulan 27 Mayıs Darbesi’ni bir kez daha lanetliyor, demokrasi şehitlerimiz Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ı rahmet ve saygıyla yad ediyorum.”