DEVA Partili Karal’dan yurt dışı çıkış harcı tepkisi: 2007’de 15 liraya sabitlenen harç, yüzde 6500 artışla 1.000 liraya çıktı

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Karal, yurt dışı çıkış harcının 1 Nisan 2007’de 15 TL’ye sabitlendiğini hatırlatarak, bugün 1.000 TL’ye çıkarılmasına tepki gösterdi. Karal, “Ali Babacan’ın ekonomide sağladığı disiplin ve vatandaş odaklı yaklaşımı sayesinde 15 liraya indirilen harç, bugün kötü yönetim ve ekonomik istikrarsızlığın simgesi olarak tam yüzde 6567 artışla 1.000 liraya ulaştı. Bu kabul edilemez” dedi. DEVA Partili Hasan Karal, Resmi Gazete’de yayımlanan kararla yurt dışı çıkış harcının 710 liradan 1000 liraya yükseltildiğini anımsattı. 

18 yılda 65 kat artış

Yurt dışı çıkış harcının son 18 yılda 65 kattan fazla arttığını vurgulayan Karal, “2007’de vatandaşın yükünü hafifletmek amacıyla 15 liraya indirilen yurt dışı çıkış harcı, bugün 1.000 liraya ulaşmıştır. Bu artış, sadece rakamların büyümesi değil, vatandaşın cebinden alınan hakkın, iktidarın yanlış ekonomik tercihlerle nasıl eridiğinin somut göstergesidir.” diye konuştu.

“Bu, sadece bir harç değil seyahat özgürlüğünü zedeleyen, gelir adaletini bozan adaletsiz bir uygulamadır”

Karal, yurt dışı çıkış harcının artışını “vatandaşın sırtına yüklenen yeni kambur” olarak nitelendirdi. Bu rakamın fahiş olduğuna dikkat çeken Milletvekili Karal, “Bugün milyonlarca vatandaşımız, yurt dışına çıkarken 1.000 lira gibi fahiş bir bedeli ödemek zorunda bırakılıyor. Bu, sadece bir harç değil; seyahat özgürlüğünü zedeleyen, gelir adaletini bozan adaletsiz bir uygulamadır. Vatandaşın omzuna binen bu yük, ekonomik yönetimdeki başarısızlığın en net göstergesidir.” şeklinde konuştu.

“Babacan döneminde disiplin, bugün ise keyfi artışlar”

Karal, Ali Babacan döneminde uygulanan mali disiplinin ve öngörülebilir politikaların Türkiye’ye güven kazandırdığını anımsattı. Başta ekonomi olmak üzere yönetimde zihniyet değişimine ihtiyaç duyulduğunun altını çizen Karal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Genel Başkanımız Sayın Ali Babacan’ın ekonominin başında olduğu dönemde devlet harcamalarında şeffaflık, bütçe disiplininde kararlılık vardı. Vatandaş lehine düzenlemeler yapılır, ekonomi toplumun faydasına işlerdi. Bugün ise keyfi kararlarla, günü kurtarma telaşıyla vatandaşın her adımına yeni yükler bindiriliyor. Türkiye’nin yeniden Babacan dönemindeki gibi disiplinli, öngörülebilir ve vatandaş odaklı bir ekonomi yönetimine ihtiyacı vardır. Aksi halde bugün yurt dışı çıkış harcıyla simgeleşen bu ağır yükler, toplumun her kesimini daha derin bir çıkmaza sürükleyecektir.”