DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, DEVA Partisi Kastamonu İl Yönetim Kurulu üyesi Mustafa Günaydı hakkında takipsizlikle sonuçlanan soruşturmaya rağmen yeni bir soruşturma açılmasına tepki gösterdi. DEVA Partisi’ne yönelik bir algı operasyonu yapıldığını söyleyen Yeneroğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
‘Bu soruşturma, hukukun en temel ilkelerine aykırı’
“DEVA Partisi Kastamonu İl Yönetim Kurulu üyemiz Sayın Mustafa Günaydı hakkında daha önceden ‘silahlı terör örgütüne üyelik’ suçlaması ile ilgili olarak yapılan soruşturmanın kovuşturmaya yer olmadığı kararı ile sonuçlanmasına rağmen mevcut delil durumu ile bu kez Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında yer alan suçların da eklenerek yeni bir soruşturma açılması hukukun en temel ilkelerine aykırıdır. Ceza hukukunun bu temel ilkelerinden biri olan “Non bis in idem” yani bir kişi “Aynı suçtan iki kere yargılanamaz” kuralı gereğince, kişinin yeni bir delil olmadıkça aynı fiil nedeniyle bir daha soruşturulması mümkün değildir.”
‘Soruşturma gerekçesi, 14-15 sene öncesine ait suç oluşturmayan eylemler’
“Bir kişinin fiilinin suç vasfının olup olmadığı değerlendirilip bu fiilin suç olmadığı veya kovuşturma açmayı gerektirecek delillere ulaşılamaması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi halinde Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre soruşturmanın yeniden açılabilmesi için yeni elde edilen bir delil olması gerekir. Buna rağmen somut hiçbir yeni delil yokken 14-15 sene öncesine ait bir kısım banka kayıtları, suç oluşturmayan eylemleri yeni bir delilmiş gibi sunularak soruşturma açılması ve gözaltı uygulanması açıkça hukuksuzdur. İl yönetim kurulu üyemizin soruşturma dosyasının kapanmış olmasına rağmen “Bu kişiyi her koşulda cezalandıracağız” mantığı ile yürütülen yeni bir soruşturmanın adil olduğundan bahsetmek mümkün değildir.”
‘Avukatların dosyayı inceleme yetkisi engellenmiştir’
“İl yönetim kurulu üyemizin soruşturma süreci de hukuka aykırı olarak yürütülmüştür. Şüphelinin ikametinde yapılan arama sonucunda dijital verilere el koyma için mahkeme kararı gerekmesine rağmen bu yönde bir karar olmadan il yönetim kurulu üyemizin ve ailesinin cep telefonları ve bilgisayarlarına el konulmuştur. El koyma anında cep telefonu ve bilgisayarlarda hangi dosyaların mevcut olduğuna dair imajlar alınmamış ve bu cihazlara daha sonra kolluk güçlerince ekleme yapılabilmesi riskinin söz konusu olduğu bir durum oluşturulmuştur. Ayrıca dosya ile ilgili olarak avukatların dosyayı inceleme yetkisi de hukuka aykırı bir şekilde engellenmiştir.”
‘Usul kuralları ve yargılanma hakkı ihlal edilmekte’
“Vatandaşların hukuki güvenlik hakları ihlal edilerek kapanmış dosyaların tekrar açılması ve soruşturma işlemlerinin de usul kurallarına aykırı olarak ve insanların adil yargılanma haklarını ihlal edecek şekilde yürütülmesi kabul edilemez. Hukuksuzlukları tespit edip yargılamakla görevli hâkim ve savcıların açık hukuksuzlukları gerçekleştirmesi veya bunlara alet olması toplumun adalete olan güvenini zedelemektedir.”
‘Hukuka aykırılıklar savcıların basit yorum hatasından ibaret değil’
“DEVA Partisi olarak Türkiye’de hukukun üstünlüğünün rafa kaldırıldığını biliyoruz. Aynı zamanda parti üyelerimiz hakkındaki adli işlemlerde karşılaştığımız ağır hukuka aykırılıkların savcıların basit bir yorum hatasından ibaret olmadığı kanaatindeyiz. Partimizi kamuoyu gözünde töhmet altında bırakma çabalarının bir sonucu olarak, soruşturma dahi gerektirmeyen bir konudan dahi algı operasyonu yapıldığı artık aşikâr hale gelmiştir.”
‘Bu haksız cezalandırmalara karşı mücadelemiz sürecek’
“Bu minvalde soruşturmaların ve yargılamaların hukukun üstünlüğü gözetilerek yapılması ve Ceza Muhakemesi Kanunu’ndaki şüpheli haklarının tüm vatandaşlarımıza kullandırılması gerekliliğini bir kez daha hatırlatır, milyonlarca vatandaşımızın maruz bırakıldığı bu haksız soruşturmalara ve cezalandırmalara Türkiye’de hiçbir vatandaşımızın maruz kalmaması için mücadele verdiğimizi kamuoyunun takdirlerine sunarız. DEVA Partisi olarak insan haklarının ve insan onurunun her şeyin üstünde olduğuna inanıyoruz. Bu inançla çıktığımız yolda, şartlar ne olursa olsun her zaman hukuk ve demokrasiyi savunacak, haksızlığa uğrayan kim olursa olsun ses çıkaracak ve önümüze çıkacak tüm engelleri haklılığımızdan aldığımız güçle aşacağız.”