Bugün 20 Kasım; Dünya Çocuk Hakları Günü.
DEVA Partisi Eğitim Politikaları Başkanı Zeynep Dereli ve Sosyal Politikalar Başkanı Elif Esen yaptıkları açıklamada, DEVA Partisi'nin çocuk hakları için mücadele ettiğini vurguladılar.
Dereli, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
'Çocuklarımızın çocukluklarını yaşamasını sağlayacağız'
"Ülkemizin ve dünyamızın geleceği olan çocuklarımızın, kötü yönetimin ve yanlış politikaların bedelini onlara ödetmeyecek yeni bir anlayışa ihtiyacı var.
"Çünkü Dünya Çocuk Hakları Günü’nde ne yazık ki dünyanın dört bir tarafında çocuklar, çocukluklarını gerektiği gibi yaşayamıyorlar. Yaşama, barınma, sağlık ve eğitim gibi temel alanlarda ve fiziksel, psikolojik ya da cinsel sömürü gibi durumlara karşın korunmaları ihtiyacı bulunuyor. Ülkemizde de ne yazık ki çocuklarımız eğitimde fırsat eşitliğine sahip değil. Pek çok çocuğumuz eğitimin zorunlu dönemi sona erdiğinde eğitim hayatından ayrılıyorlar ve çocuklarımız çocuk işçiliğinin öznesi konumundalar.
Çalışan çocuklardan %34,3’ü eğitime devam edemiyor
"Türkiye’de 5-17 yaş arasında kayıtlı olarak 720 bin çocuk çalışıyor. Bu çocuklarımızın %34,3’ü eğitime devam edemiyor. Kayıtdışı çocuk işçilerin sayısına ve okula devam durumlarına ilişkin bir veri ise ne yazık ki bulunmuyor.
Eğitimde kötü yönetimin faturası çocuklara kesildi
"Eğitim sistemi 2002’den bu yana 16 kez değiştirildi. 4+4+4 adı verilen 12 yıllık zorunlu eğitim sisteminde eğitime ortalama devam süresi 8.2 oldu.
"Okulların nitelikli ve niteliksiz olarak tanımlanması ile de çocuklarımızın Anayasal hakkı olan nitelikli eğitime erişimde fırsat eşitliği hakkı rafa kaldırıldı.
"TÜİK 2019 Yaşam Memnuniyeti Analizine göre bu hizmeti alanların yarısı eğitimden memnun değil. Rakamlar da ne yazık ki bunu ortaya koyuyor.
"15 yaş grubu öğrencilerin sadece %3'ü yüksek başarı seviyesinde okuma becerilerine sahip iken, 18-34 yaş arası her üç kişiden biri okulu erken terk etmiştir.
Engelli çocuklarımızın eğitime erişimi yok
"Ülkemizde kayıt altında olan 0-18 yaş arasındaki engelli çocuk sayımız 401 bin 539 iken bu çocuklarımızdan sadece 52 bin 359’u eğitim alıyor. Yani engelli çocuklarımızın sadece %13’ü özel eğitim alıyor.
Eğitimde yaşanan sorunlar COVID-19 ile daha da derinleşti
"Zorunlu örgün eğitimde toplam 18 milyon 241 bin 881 öğrencimiz var. MEB verilerine göre, devlet okullarına kayıtlı öğrencilerden 3 milyon 17 bin 718 öğrencinin evinde internet, öğrencilerin 5 buçuk milyon öğrencinin ise kendine ait bilgisayarı yok. Devlet okullarına giden öğrencilerden 754 bin 429 öğrencinin evinde televizyon bulunmazken, internet hızında Avrupa ülkeleri arasında en son sıralardayız.
"MEB’den yapılan açıklamaya göre EBA platformunda erişim kapasitesi şu anda 50 bin sınıf için aynı anda canlı yayın yapma ve 1 milyon öğrencinin aynı anda bağlanmasıyla sınırlı. Bu da EBA’nın alt yapısının halen gereken yeterlilikte olmadığını da ortaya koyuyor.
Eğitime OECD ortalamasının yarısı kadar bütçe ayırıyoruz
"Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) 2019 raporuna göre; Türkiye eğitime en az harcayan 3’üncü ülke konumunda. Türkiye’de ilkokuldan üniversiteye kadar her öğrenci için yıllık 5 bin 633 dolar harcanıyor. OECD ortalaması ise 10 bin 502 dolar.
Kısacası, kötü yönetim, yanlış planlama, kaynak ayırmama çocuklarımıza eğitimsizliği reva gördü.
Söz veriyoruz
"Söz veriyoruz; hayata gelen her bir çocuğumuzun sağlıkla yaşamına devam edebilmesi ve fiziksel, sosyal, akademik gelişmelerinin sağlanması, tüm çocuklarımızın çocukluklarını yaşayabilmesi için başta eğitim, sağlık ve sosyal politika alanlarında alacağımız tedbirlerle tüm çocuklarımızın sadece çocukluklarını yaşamalarının ötesinde çocuk hakları ve temel insan haklarının garanti altına alındığı, fırsat eşitliğinin, liyakatin, hukukun ve adaletin sağlandığı, şeffaf, adil, doğru ve etkin yönetim anlayışının esas alındığı bir ülkede hayat boyu yaşamalarını temin etmek en temel hedefimizdir."
DEVA Partisi Sosyal Politikalar Başkanı Elif Esen ise yaptığı açıklamada çocukların derinleşen hane yoksulluğunun kurbanı olduğunu söyledi. Esen'in açıklaması şöyle:
'Çocuklarımızın haklarına sahip çıkacağız'
"Bugün 20 Kasım, Dünya Çocuk Hakları Günü.
"Türkiye nüfusunun %27,5 oranla 23 milyonu çocuk.
"Ne yazık ki dünyadaki kötü örnekleri gibi ülkemizde de pek çok çocuk çocukluğunu yaşayamıyor. Doğuştan sahip olduğu barınma, sağlık, eğitim, fiziksel ve psikolojik sömürüye karşı korunma gibi haklarına erişemiyor. Büyük şehirlerde bile akranları ile eşit hak ve imkanlara sahip olamayan çok sayıda çocuk var.
Küçücük omuzları kocaman yükler taşıyor
"Engelli çocuklar, şiddet gören veya şiddete tanıklık eden çocuklar, yoksul aile çocukları, işçi çocuklar, ihmal ve istismara uğrayan çocuklar, çocuk yaşta evlilik riski altında olan kız çocukları, suça sürüklenen ve suç örgütlerince kullanılan çocuklar, mahkum anneleriyle hapishanelerde büyümek zorunda kalan çocuklar, savaş çocukları, mülteci çocuklar, çocuk ticaretine maruz kalan çocuklar, sokak çocukları, refakatsiz çocuklar, madde bağımlısı ailelerin çocukları yada madde bağımlısı çocuklar, dilenci çocuklar, tarım işçilerinin göçebe ve işçi çocukları, kayıp çocuklar…
"Günümüzde giderek artış gösteren aile bütünlüğünün bozulması, ekonomik ve sosyal sorunlar bu çocukların sayısını giderek artmasının en önemli sebepleri.
Çocuklar, derinleşen hane yoksulluğunun kurbanı
"Türkiye’de en zengin ve en yoksul kesim arasındaki fark 9,6 kat ve çocuk yoksulluğu OECD ülkelerinin yaklaşık iki katı.
"Türkiye’de asgari ücretli bir ailede 2 kişi çalışıyor olsa da çocuklarının yeterli ve sağlıklı beslenebilmesi mümkün değil.
"Türkiye 41 OECD ve AB ülkesi arasında ‘Eğitimde fırsat eşitliğinde’ sonuncu, ‘çocuk fakirliği riskinde’ sondan 3. sırada.
"Türkiye’de çalışan çocuk sayısı 5-17 yaş grubunda 720 bin. Bu veri kayıt altında bulunan çocukların sayısı, oysa çok daha fazla çocuk kayıt dışı çalışmakta.
"Ülkemizde çalışan 3 çocuktan ancak 2’si aynı zamanda eğitimine devam edebilmekte.
Veriler yürek acıtıyor
"Her yıl Türkiye’de 300.000’i aşkın çocuk, bir suç işlediği iddiasıyla ya da suç mağduru veya tanığı olarak adalet sistemiyle karşı karşıya geliyor.
"Suça sürüklenerek mahkemelere gelen çocuk dosyası sayısı yaklaşık 10 bin, %95’i erkek olmak üzere hapiste olan çocuk sayısı yaklaşık 2.800, annelerinin isteği ile hapishanelerde büyüyen 0-6 yaş çocuk sayısı ise 550.
"Pandemi salgını sonrası fiziksel şiddet yüzde 80, psikolojik şiddet yüzde 93, sığınma evi talebi yüzde 78 arttı. Şiddete maruz kalan kadınlar ve çocuklar oldu.
"Cinsel istismara maruz kalan çocukların yaşa göre dağılımları incelendiğinde, %70'ini küçük yaş grubu oluşturmakta. Türkiye’de çocuk istismarıyla ilgili dava sayısı ise son 10 yılda yaklaşık 3 kat arttı.
"Ülkemizde yaklaşık 70 bin çocuk madde bağımlısı.
"Ülkemizde yaklaşık 12 bin çocuk kayıp.
Çocukların eşit hak ve fırsatlara erişimleri için var gücümüzle çalışacağız
"Çocukların haklarını koruyacak, mutlu ve refah yaşayabilmeleri için kararlılıkla mücadele edeceğiz.
"Çocuk haklarını korumaya yönelik politika, mevzuat ve uygulamaları revize edecek, uluslararası sözleşmelerin kriterlerine uyumlu, etkin, çözüm üretici altyapı ve hizmet modelleri geliştireceğiz.
"Çocuğun yüksek yararını öncelikli tutacak, ekonomik ve sosyal hakları doğrultusunda ihtiyaçlarının, ülke kaynaklarından en etkin ölçüde karşılanmasını sağlayacağız.
"Çocuk için dezavantajlı durum oluşmadan alınacak koruyucu önleyici tedbirleri öncelikli tutacak, çocuğun haklarına erişim kanallarını açık tutacağız.
"Dezavantajlı durumun azaltılması ve gerekli yaşam becerilerini destekleyecek yeni sosyal hizmet modelleri geliştireceğiz.
"Dezavantajlı bir çocuğun yetenekleri doğrultusunda, yenilikçilik ve girişimcilik alanlarında kabiliyetlerinin artırılmasını öncelikli tutacak, eğitimde sürdürülebilirliğini sağlayacak ve nitelikli bir birey olarak topluma kazandırılarak suça sürüklenmesinin önüne geçeceğiz.
"Geleceğe umut ve güvenle bakan, dünya barışına katkı sağlayacak nesiller yetişmesi için gayretle çalışacağız."
BASIN BÜLTENİNİ
İNDİRİN
Haber ekinde bir basın açıklaması mevcut ise aşağıdaki indirme ikonu ile indirebilirsiniz.