Aile ve Gençlik Fonu Kurulması Hakkında Kanun Teklifi’ni değerlendiren DEVA Partili Milletvekili Elif Esen, seçimden önce “Aile ve Genç Bankası” vadedilmesine rağmen projenin “Fon” olarak açıklanmasını ve şeffaflıktan uzak oluşunu eleştirdi. Esen, “Daha kanun teklifini sunanlar ve bir Bakan arasında yeterince iletişim sağlanamıyorken beş Bakanlığın eşgüdümüyle yönetilecek bir fon, nasıl doğru yönetilecek?” diye sordu.
TBMM Genel Kurulu’nda söz alan DEVA Partisi İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Elif Esen, Aile ve Gençlik Fonu Kurulması Hakkında Kanun Teklifi ile ilgili görüşlerini açıkladı.
Kanun teklifinin maddelerini tek tek yorumlayan Esen, Aile ve Gençlik Fonu’nun kurulmasına gerek olmadığını savundu.
Kanun teklifinin 1. maddesinin gerekçesinde yer alan “Aile birliğinin oluşması ve sağlam temeller üzerinde kurulması ile aile yapısının desteklenmesi, gençlere geleceklerini güçlü temeller üzerinde inşa etmelerinde yardımcı olunması, gençlerin girişimlerine destek verilip sosyal risklere karşı korunmaları amacıyla fon kurulması” ifadesinden, yoksul ve genç kesimin aile kurabilmesinin ve iş girişimlerinde bulunabilmesinin amaçlandığını anlaşıldığını ve bunun güzel bir adım olduğunu belirten Esen, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir’in birkaç gün önce “Banka” şeklinde söz etmesine rağmen, projenin “fon” olarak açıklanması ile ilgili “Bu konuyu AKP’nin seçim vaatleri arasında defalarca duyduk, merakla da takip ettik. Ancak hatırlarsanız ‘Aile ve Gençlik Bankası kuracağız’ denildi. Biz komisyonda önümüze geldiğinde ‘fon mu banka mı?’ diye tartışırken bile Sayın Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı’nın ‘Banka’ projemizi hayata geçiriyoruz’ haberi yazılı ve görsel medyada dolaşmaya devam ediyordu. Birbirlerinden haberleri yok” şeklinde konuştu.
AK Parti’nin seçimlerden önce fon değil, Aile ve Genç Bankası kurmayı vadettiğini, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Özdemir’in “Banka kurmak için kanun teklifi verdik” dediğini ve kendisinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda “Fon mu kurmak istiyorsunuz banka mı?” diye sorduğunda Bakan Özdemir’in “Banka” yanıtı verdiğini ve bunun üzerine Bakan Özdemir’in banka yerine fon kurulmasından habersiz olduğunun anlaşıldığını vurgulayan Esen, “Daha kanun teklifini sunanlar ve bir Bakan arasında yeterince iletişim sağlanamıyorken beş Bakanlığın eşgüdümüyle yönetilecek bir fon, nasıl doğru yönetilecek? Keza biliyoruz ki bakanlıklar arasında eşgüdüm kurmak hiç ama hiç kolay değil” dedi.
‘Denetim nasıl sağlanacak?’
Projenin şeffaflıktan uzak oluşunu eleştiren Esen şöyle konuştu:
“Fon Yönetimine verilmiş herhangi bir çerçeve, sınırlama, koşul yok. Bu Fon yönetimi ne ister ise yapar, nereye isterse harcar anlamına mı geliyor? Yani gençlere, ailelere harcanacak fonlar ihtiyaç halinde ihalelerin verildiği birkaç inşaat şirketine de kayabilir mi? Tam da bu sebeple çok önemli bir konu da; şeffaflık, hesap verebilirlik ve denetim. Fona aktarım ve fonun harcanmasına dair denetim nasıl sağlanacak? Hem de arada bu kadar aracı varken… Sayıştay raporlarının durumu ortadayken… Ülkemizin fon geçmişi bu kadar sabıkalıyken… Bu fondan kaç genç faydalanabilecek? Gençlere sağlanacak kredilendirme işlemi de yine devlet bankaları, hatta tüm bankacılık sistemi aracılığı ile yapılabilirdi. İfade ettiğim gibi zaten bütçeye gelen imkanları kullanarak bu program ve projeleri tüm bankacılık sistemini kullanarak finanse etmek mümkünken kulağı tersten gösterecek şekilde bütçedeki kaynakları bir fona aktarıp onun üzerinden yapmak doğru mu? Gençlere verilecek bu fon aslında bir hibe de değil kredi. Geri ödenecek. Peki evlenecek gençler iş sahibi olamamışsa nasıl geriye ödeyecekler. Ülkenin icra takibi olan milyonlarına yenileri mi eklenecek? Bu fon, varlık fonunda başımıza geldiği gibi gelecek nesillerimizi borç altında bırakmak riskinden nasıl koruyacak? Vatandaşın önemli ölçüde çıkarlarını ilgilendiren böyle devasa bir kamu operasyonunda atılacak adımların şeffaf ve hesap verebilir olmasını bekliyoruz.”
‘Popülist, eksik ve açıkları olan bir girişim’
Kanun teklifini, seçime yönelik popülist, eksik ve açıkları olan bir girişim olarak gördüğünü ifade eden Esen, görüşlerini şu şekilde özetledi:
“Bu kanun teklifini bir arka kapı, seçim kampanyasında kullanılacak popülist, eksik ve açıkları olan bir girişim olarak görüyoruz. Öte yandan ülke şartları altında ezilen gençleri samimi duygularla önemsiyoruz. Bu nedenle bu fon yerine bakanlıkların stratejik planlarıyla uyumlu, nasıl uygulanacağı kriterlerle belli olan, şeffaf ve hesap verebilir bir sistem ile denetlenebilen, adaletli planlanmış proje ve teşvik imkanları sunmasını savunuyoruz. Bu ülke hepimizin, gençlerin bu çatı altındaki vekillerin adil, hakkaniyetli ve vicdanlı yaklaşımına ve desteğine ihtiyacı var. Mesele kasıtlı muhalefet oluşturmak değil, aksine en doğru ve etkili yollarla memleketimizin gençlerine huzurlu, umut dolu, mutlu bir gelecek sunabilmek.”