DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Dr. İrfan Karatutlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda (TBMM) yaptığı konuşmada sağlık sektöründeki yozlaşma ve memnuniyetsizliğe dikkat çekti. Dr. Karatutlu, sağlık çalışanlarından halka kadar herkesin memnuniyetsiz olduğu bir sisteme dönüşen sağlık hizmetlerinin, yıllarca “Sağlıkta Dönüşüm Programı” ile övünen hükümetin yanlış politikalarının sonucu olduğunu ifade etti.
“Sağlık sistemi çöküyor, kimse memnun değil”
TBMM Genel Kurulunda yaptığı etkili konuşmasında, Türkiye’de sağlık sisteminin ciddî bir yozlaşma içinde olduğunu ve hem hizmet alan halkın hem de hizmet veren sağlık çalışanlarının memnuniyetsizliğinin giderek arttığını vurguladı. Dr. Karatutlu, şu ifadeleri kullandı:
“Zamanında hükümete seçim kazandıran bir hizmet sektörü olan sağlık, artık halkın, çalışanların ve denetleyenlerin memnun olmadığı bir alan haline geldi. İktidar, toplum taleplerini okuyamıyor, hizmet üreten çalışanlarla diyalog kuramıyor ve denetleme mekanizmasında yetersiz kalıyor.”
“Sağlıkta dönüşüm Programı Artık Bir Fiyaskodur”
Dr. Karatutlu, iktidarın yıllarca övündüğü “Sağlıkta Dönüşüm Programı”nın bugün bir fiyaskoya dönüştüğünü belirtti:
“Sağlık kurumlarını tek çatı altında topladılar, finansmanı tek kurumdan yönettiler ve özel sağlık kurumlarından hizmet almaya başladılar. Ancak, muayenehaneleri kapatırken özel hastane ve tıp merkezlerine kapıları açtılar. Bugün, bu programın çöktüğü açıkça ortadadır.”
“Ehliyet ve liyakattan uzak atamalar sistemi tıkıyor”
Karatutlu, sağlık yöneticiliğindeki ehliyet ve liyakat eksikliğine şu çarpıcı verilerle dikkat çekti:
“Bugün Kahramanmaraş’taki 120 sözleşmeli sağlık yöneticisinin 105’i, Hükümet yanlısı Sağlık-Sen üyesi, yöneticisi veya delegesidir. Atamalarda liyakat yerine sadakat önceliklendirildiği sürece, sağlık sistemi daha da tıkanacaktır.”
“Sağlık Bakanlığının geçmiş politikaları fiyaskoyla sonuçlandı”
Dr. Karatutlu, Hükümet’in şu ana kadar uyguladığı yanlış politikaları sert bir dille eleştirdi:
“Halk Sağlığı Kurumu ve Kamu Hastane Birlikleri gibi yapıları kurarak, Bakanlığın işleyen mekanizmalarını tasfiye ettiler. Ancak, bu yapılar sadece 3-5 yıl dayanabildi ve sonunda eski sisteme geri dönüldü. Bugün ne Kamu Hastane Birlikleri kaldı ne de Halk Sağlığı Kurumu. Bu politikaların tamamı bir fiyaskodur.”
“Akademik kibir Sağlık Bakanlığını zor duruma sokuyor”
İrfan Karatutlu, mevcut ve eski Sağlık Bakanlarının “akademik kibir” ile hareket ettiğini öne sürerek şu ifadeleri kullandı:
“Yeni Sağlık Bakanı da eski Bakan gibi akademik kibirle hareket ediyor. Her ikisi de hekimlerle diyalog kurmaktan uzak. Göreve başladıktan sonra, kendilerinden randevu almak için üç ay bekledim. Ancak, aile hekimlerine çalışma kısıtlamaları getiren genelgeler çıkarmakta hızlılar.”
“Sağlık sisteminin kalitesi düşürülüyor”
Dr. Karatutlu, Bakanlığın son dönemdeki politikalarının sağlık sisteminin kalitesini düşürmeye yönelik olduğunu belirtti:
“Bakanlık, cildiyecilerin ve plastik cerrahların estetik işlemlerini diğer doktorlara açmak gibi yanlış bir yönetmelik çıkardı. Ayrıca, psikolog, fizyoterapist ve diyetisyenlere de teşhis ve tedavi hakkı vermeyi planlıyorlar. Bu politikalar, hekimlerin uzmanlık alanlarını hiçe sayıyor.”
“Aile hekimlerine mesaiden sonra çalışma dayatılıyor”
Dr. Karatutlu, aile hekimlerine mesaiden sonra çalışma serbestisi getirilmesi planını da eleştirdi:
“Bu, hekimlerin üzerindeki yükü artırmak ve ‘daha fazla çalışın, daha az kazanmaya devam edin’ demekten başka bir şey değildir. Hükümet’in övündüğü ‘muayenehaneleri kapattık’ iddiası artık geçerliliğini yitirmiştir.”
“Bu kibirli zihniyetle sağlıkta başarı mümkün değildir”
Dr. Karatutlu, mevcut sağlık politikalarını yürüten “kibirli zihniyetin” sağlık sisteminde başarının mümkün olmadığını vurguladı ve sözlerini şu ifadelerle bitirdi:
“Sağlık sistemini yönetmek kibirle değil, diyalog ve liyakatle olur. Hükümet, bu hatalarını telafi etmediği sürece sağlıkta memnuniyetsizlik artmaya devam edecektir.”