DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu:
"AYM, Enis Berberoğlu kararı ile TBMM, Adalet Bakanlığı, HSK ve İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine anayasal düzeni koruma yükümlülüğünü hatırlatmıştır"
Hukuk devleti retorikten ibaret değildir.
Anayasa Mahkemesi (AYM) bugün yayımlanan kararı ile kararlarının uygulanmaması nedeniyle yerel mahkemelere ve kamu gücünü kullanan tüm organlara hukuk devleti dersi vermiştir. Umarız hukuk reformu ve yeni anayasa ile toplumun asıl gündemini ve ülkemizde yaşanan hukuksuzlukları örtmeye çalışan iktidar, Mahkeme’nin ders niteliğindeki kararını en azından okur ve anlamaya çalışır.
Bilindiği üzere AYM Enis Berberoğlu’nun seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi özgürlüğü ve güvenliği haklarının ihlal edildiğine oybirliği ile karar vermiş ve gereğinin yerine getirilmesi için kararı İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermiştir.
Bugün yayımlanan karar ile AYM, kararının uygulanmaması nedeni yeniden ihlal kararı vermek ve kararlarının bağlayıcılığını ve niteliğini ayrıntılı olarak açıklamak zorunda kalmıştır.
Yüksek Mahkeme’nin söz konusu kararında haklı olarak belirttiği üzere;
- Hukuk devletini retorikten ibaret görenler, türlü bahaneler ve hukuk tanımaz tutum ve davranışlarla bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edenler hukuka uygun davranmadıkları müddetçe Türkiye’de hukuk devletinin varlığından söz edilemez.
- Kararlarının icra edilmemesi halinde mahkeme kararları anlamsızlaşır. Adil yargılanma hakkı işlevsizleşerek, hukuk devletine olan güven ortadan kalkar. Hukukun üstünlüğü ilkesini de sert bir şekilde sarsacak olan bu ağır ihlal anayasal düzene de ciddi biçimde zarar verir. Anayasanın üstünlüğünün kalmadığı bir yerde AYM’nin varlığı ile etkililiği de sorgulanır hale gelecektir.
- Mahkeme hak ihlali kararının sorgulanması ve kararın gereğinin yerine getirmemesinin hukuki güvenlik ilkelerine açık ve ağır bir aykırılık teşkil eder. Anayasal hükümlere uymamanın ilgililer açısından cezai, idari ve hukuki sorumluluklar doğurması hukuk devleti olmanın doğal sonucudur.
- Anayasal düzenin korunması yalnızca Anayasa Mahkemesine ait bir görev değildir. Anayasa'yı koruma ve anayasal kurallara sadakat gösterme yükümlülüğü, anayasal kurumların, kamu gücünü kullanan organların, tüm gerçek veya tüzel kişilerin asli görevidir.
- Anayasa’nın açık maddeleri gereğince yerel mahkemelerin yükümlülüğü, ihlal kararlarının “uygunluğunu” ya da “yerindeliğini” sorgulamak değil ihlalin sonuçlarını gidermek üzere işlemlere başlamaktan ibarettir. Bu nedenle yerel mahkeme doğrudan yargılamaya başlamalı, mahkumiyet kararının uygulanması durdurulmalı, hak ihlalleri giderilmeli ve yeniden yapılacak yargılamada durdurma kararı verilmelidir.
Ülkemizde yargı kararlarının uygulanmaması sistematik bir hal almıştır. Hukuk devletinin yok sayıldığı bu günlerde, tüm mücadelemiz temel hak ve hürriyetleri, anayasal düzeni ve geleceğimizi korumaktır.
Bu minvalde anayasal düzenin korunması görevinin hepimizde olduğu bilinciyle iktidarı tekrar uyarmak isteriz. Temel hakları korumayan aksine hukuk tanımaz bir tutumla açıkça ihlal eden yerel mahkeme üyeleri hakkında acilen Adalet Bakanlığı ve HSK tarafından işlem başlatılmalıdır.