DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Elif Esen, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen Vergi Paketi için kürsüden sert bir çıkış yaptı. Esen, “Bu Vergi Paketi adeta orta direğe kurulan bir sefalet tuzağıdır” dedi.
Esen, Genel Kurul'da kürsüden iktidar vekilleri ve Bakan Mehmet Şimşek'e seslenerek “Milli gelirin adaletli dağılımının önündeki en büyük engel sizsiniz,
dar ve sabit gelirli vatandaştan kolayca ve hissettirmeden aldığınız, tahsil ettiğiniz vergi anlayışınız.
Bugün en zengin %10 milli gelirin %34’ünü alırken en yoksul %10’luk kesim sadece %2,1 pay alabiliyor, aradaki fark yaklaşık 17 kat
Bütçe gelirlerinin 2002’de %76’sı vergilerden oluşurken bunu 2023’te %86.4’e yükselttiniz. Bu şu demek paraya ihtiyaç varsa hızlıca sal vergiyi, ödet vatandaşa” dedi.
Esen'in konuşmasından başlıklar şöyle;
“Vatandaşı kurbağayı suda yavaş yavaş ısıtır gibi hissettirmeden fakirleştirip alıştırıyorsunuz”
“Tartıştığımız kanun teklifinde görüyoruz ki gelir dağılımını daha da bozacak, enflasyonu daha da arttıracak, körükleyecek vergi uygulamalarınızda ısrar etmeye devam ediyorsunuz.
Daha önceki gibi bu vergi paketiniz de dar ve sabit gelirli vatandaşı, işçiyi, çitçiyi, esnafı, emekliyi daha da ezecek vergilerden oluşmaktadır. Bu teklifiniz adeta orta direğe kurulan bir sefalet tuzağı.”
“Derde derman olmaktan uzak ve aynı zamanda anayasaya da aykırı”
“Vatandaş ve şirketler kendi bütçesi dışında bir de devletin bütçesini karşılamaya çalışacak. Yanlış ekonomi politikalarınızla enflasyonu ve beraberinde zamları da körüklüyorsunuz. Önce enflasyonun üzerine benzini döktünüz sonra da bu paketlerle su tabancasıyla söndürmeye çalışıyorsunuz.Tam bir kısır döngü.
Hem kamu tasarrufu paketinde hem de vergi paketinde dağın fare bile doğurmadığını görüyoruz.
Ülkedeki sıkıntıları sorunları iyileştirecek bir tablo yerine vatandaşın ne çektiğinden, halden anlamayan bir hükümet, bir iktidar zihniyeti ile yol almaya devam ediyorsunuz.
Bir yandan da yandaşı kayıracak ’hep bana’ anlayışının yansıması, düzenlemelerinizi de görmeye devam ediyoruz.”
“Milli gelirin adaletli dağılımının önündeki en büyük engel sizsiniz”
“Dar ve sabit gelirli vatandaştan kolayca ve hissettirmeden aldığınız, tahsil ettiğiniz vergi anlayışınız.
Bugün en zengin %10 milli gelirin %34’ünü alırken en yoksul %10’luk kesim sadece %2,1 pay alabiliyor, aradaki fark yaklaşık 17 kat
Bütçe gelirlerinin 2002’de %76’sı vergilerden oluşurken bunu 2023’te %86.4’e yükselttiniz. Bu şu demek paraya ihtiyaç varsa hızlıca sal vergiyi, ödet vatandaşa.”
“2023 yılında kişi başına 2222 $ vergi ödemişiz”
“Toplanan her 100 TL’nin 52- 53 Lirası ÖTV- KDV’den, vatandaşın ödediği dolaylı vergilerden toplanıyor.
Vatandaş hala daha arabaya biniyorsa, hala cep telefonu kullanıyorsa demek ki parası var, hadi vergi salalım mı diyorsunuz.
Yani vatandaş varını yoğunu vermiş size. Daha ne istiyorsunuz Sn. Şimşek?
Vatandaşı 7’den 70’e etkileyen hatta kundaktaki bebeği bile etkileyen vergilerden bahsediyoruz bu yoksulluk krizi içindeki ülkede.
Adeta bir hamala yük yükler gibi vatandaşın sırtına yüklediğiniz 2 vergi türü; Dolaylı ve dolaysız vergiler.”
“Peki vatandaşın anlayacağı dilde nedir bu dolaylı dolaysız vergiler?”
“Ekmek, süt, yumurta, sebze meyve, bebek bezi, temizlik malzemesi, benzin, mazot, ilaç yani temel yaşamsal ihtiyaçlar üzerinden alınan vergiler. Üstelik vatandaş psikolojik baskı da hissetmiyor çünkü farkında olmuyor alışveriş fişinin içinde vergileri ödüyor, geçiyor. Kurbağayı suda yavaş yavaş ısıtır gibi vatandaşı da hissettirmeden fakirleştirip alıştırıyorsunuz
Bu dolaylı vergilerin dışında bir de doğrudan alınan, ücret ve maaşlardan daha gelir cebe girmeden kesilen vergiler var. 12 aylık maaşlarının yaklaşık 1,5 ayı vergiye gidiyor yani yaklaşık 45-50 günü size çalışıyorlar.”
“Vatandaşın alın teriyle doldurduğu hazineden para nerelere gidiyor, nerelere harcanıyor?”
“Sadece KKM’ye 1.2 trilyon aktardınız. Tam bir ülkeyi batırma projesiydi. Peki ya sonra herhangi bir hata itirafı, yüzleşme duyduk mu, gördük mü?
Vatandaş hazineden yapılan harcamaları, har vurup harman savuran zihniyeti gördüğünde de ayrıca kahroluyor.
Bir yandan büyük şirketlerin vergilerini (uzlaşma yoluyla) sıfırlıyorsunuz, diğer yandan çuval çuval kazanana rant vergisi getirmiyorsunuz ve göz göre göre servet dağılımındaki bozulmayı engelleyebilecek kanun getirmiyorsunuz.
Nerede hak, nerde adalet? Toplum yine bizi seçti, buna mahkumsunuz diye mi düşünüyorsunuz?”
“1 yıl önce size güvenen, oy veren vatandaşların göreceği bu muydu?”
“Sözün özü bu yoksulluk krizinde;
gerçek anlamda kamu tasarrufu yapılmazsa,
şatafata, lükse, yandaşlara sermaye aktaran anlayışınız, ihale sisteminiz devam ederse,
2-3 yerden maaş alanların gelirleri daha da garanti altına alınırsa,
yolcu geçmeyen köprülere, yolcu uçmayan havalimanlarına para ödemeye devam edersek,
şeffaflık olmadan, ülkeyi biz biliriz kibri ile yönetmeye devam ederseniz
Vatandaş için sözün bittiği yer, sizin bu anlayışınız olacaktır.
Unutmayın bir ülkenin vatandaşı temel ihtiyaçlarını rahatça karşılayabiliyorsa, onurlu yaşayabiliyorsa
Ancak o zaman bir ülkenin itibarından bahsedilebilir.”