Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Cennet Mekan Şair ne de güzel ifade etmiş! Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem; Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. Biri ecdadıma saldırdımı, hatta boğarım! ... Boğamazsın ki! Hiç olmazsa yanımdan kovarım. Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam; Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam. Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale; Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale! Hiç düşündünüz mü? Böyle güzel bir Coğrafyada yaşamanın bedeli niçin bu kadar zor? Evet Zor! Çünkü, Adil Paylaşım yok. Zor! Çünkü inanç yok. Zor! Çünkü Ahlak yok. Zor! Çünkü Şuur yok. Üretim yok, Marka yok ve haliyle iyi Ekonomi yok. Peki Ne var? İhtiras ve Hırs var. Yalan Dolan var. Sahtekarlık ve Düzenbazlık var. Yolsuzluk ve Rüşvet var. Cumhuriyet Tarihinde, hiç görülmeyen ve yaşanmayan kötü şeyler var. Ülke Yönetiminde; Halkı ile barışık olmayan bir Cumhurbaşkanı var. Cumhurbaşkanına hakaret, Davaları almış başını gidiyor. Tarihimize Bakın Lütfen ! Başka hangi yüzyılda böyle açılmış davalar var? Sorgulayın! Boşuna kendinizi zorlamayın, Çünkü yok. Makamın saygınlığı bitirildi. Halk, taşan tepkisini çekinmeden ortaya koyuyor. Bu dönemde yaşananların hiç biri, geçmiş Cumhurbaşkanlıklar da yaşanmadı. Halkın direk tepkisini çeken başka Cumhurbaşkanı olmadı. Hiç biri hakarete uğramadı. Genel olarak makamın saygınlığı herkes”ce bilinir ve seviyeli konuşmalar yapılırdı. Cumhurbaşkanlığı makamı belli bir kesimin değil her kesimindi. Ta ki Bu güne kadar! Köşeye sıkışan kedi tırmalar hesabı Halk, Kötü gidişatın sebebi olan iş Bu Yönetime ve başındaki kişiye karşı tepkisini her platformda açık yüreklilikle ortaya koymaya mecbur bırakıldı. Siz buna hakaret diyebilirsiniz. Biz buna Kurtuluş mücadelesi diyoruz. Tıpkı Akdeniz de Yunanlılara karşı verilen mücadele gibi. 20 yıl önce bu yoktu şu yoktu, diyenlere 20 yıl önce yaşamış biri olarak diyorum ki, Biz Karpuzu, dilimle alacak duruma, hiç gelmedik.

13.09.2022 / 15:54

6
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı

Iktidar 15 Temmuz dan sonra biride benim öğretmen olan babam olmak üzere, suçlu, suçsuz, öğretmen, asker, esnaf bir sürü kişiyi tutukladı. Acaba iktidara gelince Iktidarın zulmüne uğruyan masum kişiler ile ilgili bir şey yapacak mısınız?

02.12.2022 / 19:19

6
Talha Ataş İstanbul , Öğrenci

Merhaba, uzun süredir sayın Ali Babacan'ın ve DEVA partisinin çalışmalarını takip ediyorum. Önemli çalışmalar yapıldığını görüyorum fakat partinin youtube sayfasının ve sosyal medya hesaplarının takip ve izlenme sayılarının çok düşük olduğunu fark ediyorum, özellikle gençlere bu söylenenlerin ulaşabilmesi için daha etkili stratejiler geliştirmenizi tavsiye ediyorum.

03.12.2022 / 21:49

6
Gültekin Akay Kocaeli , Bilim İnsanı

Öncelikle gülen yüzü ve umut veren mücadelesi ile sayın Genel Başkanım Ali Babacan'ı saygıyla selamlıyor, onun şahsında bu yola gönül vermiş tüm yol arkadaşlarımıza başarılar diliyorum. Ülkemizin mutlu insanlar ülkesi olması için azami gayretin gösterilmesi, çocuklarımıza ve bizden sonra gelecek ülke evlatlarına olan borcumuzdur. Önceliğimiz herkesin iş, aş sahibi olmasıdır. Bu ülkede yaşayan tüm yurttaşlarımız gelir dağılımından eşit istifade etmeli, aidiyet duygusu içerisinde ülkesi ve milletine faydalı işler yapmalıdır. Yaratılan suni gündemler yüzünden ülkemizin zamanı ve kaynakları maalesef ziyan edilmektedir. Yoksulluk sınırının altında kalan Asgari Ücret, Üniversite kazanıp barınacak yer bulamayan üniversite öğrencileri, enflasyonun altında kalan çalışan kesimin maaşları, ürettiğinden kazanamayan bu ülkenin efendisi olması gereken köylü kardeşlerimiz, terör belası, asgari ücretin bile altında ücretler karşılığında çalışmak zorunda kalan emekçi insanlarımız, ülkemizde bulunan ve yapımıza da zarar vermeye başlayan göçmenler, işsizlik belası, toplumu kutuplaştıran ayrıştıran ve ötekileştiren siyasi söylemler ile siyaset yapma yöntemi ve buna benzer birçok sorun maalesef ülkemizin önünü tıkamakta ve lider ülke olma yolunda engeller çıkarmaktadır. Biran önce sorunlar kaynağında tespit edilmeli, doğru çözümler ivedilikle hayata geçirilmelidir. Ulaşılabilen her haneye, her bireye kendimizi doğru anlatabilmeliyiz. İnsanların hayatlarına dokunmalı, halktan kopuk bir görüntü ve siyaset anlayışından uzak durulmalıdır. Birilerinin belirlediği gündem içerisinde sıkışıp kalmadan, kendimiz doğru tespitler ile gündemi belirleyebilmeliyiz. Yolumuz uzun ve meşakatli bir yoldur ancak bu yolun sonu daha demokratik, üreten emekçi insanların daha mutlu olduğu, herkesin milli gelirden pay aldığı, refah ve huzurun olduğu bir TÜRKİYE'dir. Bu uzun yolculukta bu yola gönül veren başta Genel Başkanımız Ali Babacan olmak üzere tüm yol arkadaşlarımıza selam ve saygılarımla.

09.10.2021 / 02:32

6
Murat Kemal Bilgin Diyarbakır , Yazar

Tarımsal ürünlerin fiyatlarının artmasının sebebi olarak gübre, yakıt vb gibi maliyetlerdir. Peki bu tarımsal ürünlerimiz maliyetinden fazlaya dış ülkelere satılıyormu? Yani bu kadar emekten sonra çiftçiler emeğinin karşılığını alıyormu? Nasıl opec ülkeleri varsa, yani petrol pahalıya satılıyorsa bence tarım ülkeleri birliğide oluşturulmalı. Çünkü tarımda o kadar emek var ki zorlukları herkesçe bilinir? Neden petrolu pahalıya alırken, insanın hayatinı devam ettirebilmesi için gerekli olan tarımsal ürünler bu kadar ucuza gidiyor? Dolayısıyla Hakedilen ücretlerin alınabilmesi için ülkemizde tarımsal alanlara yatırımlar yapılacağına, tarım ülkelerinin birleşerek tarıma bağımlı, ancak petrol gelirleri olan ülkelere gönüllü köleliktense tarım ürünlerinin hayati öneminden dolayı daha değerli olması için tarım ülkeleri birliği kurularak hakedilen fiyatlar belirlenerek dünyada herkesin eşit olarak pay elde edilmesi sağlanabilir. Çünkü gitgide petrol zengini ülkelere gönüllü kölelik sistemi kurulmaktadır. Dikkat edilirse birçok arap ülkesi Türkiye'ye yatırımlar yapmaktadır. Nedeni ise tarımsal ürünlerin tedariği çok ucuza ve devamlı olarak elde edebilmeleri, ancak bu tarz yatırımlardan dolayı iç piyasadaki fiyatlarında artmasına sebep olmaktadır. İhracatı olan tarım ürünlerinin fiyatları gitgide artmakta, hatta ve hatta fiyatlar uygun iken toplanan ve ihraç edilen gıda ürünlerinin tüketiminden dolayı, dışardan daha pahalıya gıda ithal etmek zorunda kalıyoruz. Çünkü Türkiye'de ucuz iken toplanıp tüketilen gıda ürünleri petrol zengini ülkeler tarafından ucuza alınmıştır. Bizlerde daha pahalıya dışardan ithal etmek zorunda kalmışızdır. Bundan dolayı iç piyasadaki yıllık tüketim karşılanmadan, hiçbir gıda maddesi ihraç edilmemeli. Bizler petrolsüz yaşayabiliriz ama katıksız yaşayamayız. İleride ülkemiz daha kötü durumlara girmeden, tarım arazileri satılmadan, üretime yönelik her türlü yakıt, gübre, traktör desteğiyle çiftçi desteklenmelidir.

10.12.2021 / 23:50

6
Mesut Gök Siirt , Akademisyen

Bence ülkedeki en büyük problem eğitim. Çünkü niteliksiz ve içinin boşaltıldığı eğitim sistemine sahip toplumlarda diğer sorunlar da baş gösterecektir. Ülkemizdeki hukukun, daha doğrusu hukuksuzluğun temel sebebi de eğitim. Çünkü bilinçsiz toplumlar, eğitimsiz nesiller, bağımsız yargının önemini kavrayamamakta ve buna göre bilinçli bir şekilde siyasi seçimlerde bulunamamaktadırlar. Bu ve bunun gibi birçok sorun da eğitimsizlikten kaynaklı. O yüzden sizden isteğim, eğer iktidar olursanız eğitim sisteminde köklü ve nitelikli bir değişime gitmenizdir. Akademik kurumları özerkleştirmeniz, eğitimin gelecek siyasi iktidarlar tarafından kendi menfaatleri doğrultusunda şekillenmemesi için eğitimi özgür ve özerk bir kurum haline getirmeniz. Diğer en büyük sorunlardan birisi olan ekonomiye de değinmek isterim. Bugünkü dolar kuru 16.4. Büyük bir ekonomik problemin içindeyiz. Bu ekonomik problem, beraberinde de birçok sorun getirmektedir. Enflasyon durdurulamıyor ve işsizlik en büyük sorunlardan biri olmuş durumda. Sayın Babacan'ın yapmış olduğu birçok demeci izlemiş bulunmaktayım. Daha önce de bahsetmiş olduğu yapısal reformlar burada devreye giriyor. Ekonomi bakanlığı yaptığı dönemde de bundan bahsetmiş ama maalesef sayın Erdoğan ile ters düşmüştür. Reformların yapılmamış olmasının olumsuz sonuçlarını şimdi görüyoruz. Diğer siyasi partiler ile de DEVA Partisini karşılaştırdığımda; sizde daha somut, daha gerçekçi ve daha olumlu sonuç alabilme ihtimali yüksek çözüm önerileri görüyorum. Zaten 2002-2007 yıllarında da bunu deneyimlemiş olduk. ( Her ne kadar ben görmemiş olsam da istatistiklerden faydalanabiliyorum.) Ülkenin diğer sorunlarından birisi de siyasi kutuplaşma. Zaten daha önce bundan bahsetmişti Sayın Babacan. Ayrıştırıcı değil, birleştirici politikalar uygulayacağından. Şu an hem iktidar partisinde hem de birçok muhalefet partisinde nefret dili hakim. Sizin dilinize ihtiyacımız var. Umarım bu yolda başarılı olursunuz ve bizler de daha parlak bir Türkiye görebiliriz.

19.12.2021 / 21:54

6
Fatih Özkök Bartın , Öğrenci

Ne bekliyordunuz ki ! Şapkadan tavşan mı? Çıkacak, sandınız. İktidar diyor ya hep! Birileri, düğmeye bastı. Evet, işte o düğmeye birileri basacaksın dedi. Baş iktidarda, bastı. Çünkü, çaresi yok. Vizyonda gırtlağına kadar karanlık işlere bulaşmış, bir iktidar var. Elini vermiş, kolunu alamıyor. İşin içinden çıkamıyor. Şahsıma münhasır, çevremdekilere 2021 Nisan ayında, Döviz kurları olması gereken yerde değil. Bundan, çok daha yüksek rakamlarda demiştim. Hatta, yıl sonu tahmini olarak da, doların 15 TL. olacağını ifade etmiştim. Bu tahmini, ne çok iyi bir ekonomist, ne de bir kahin olarak söyledim. Piyasa şartları, enflasyon ve Sayıştay raporlarına göre, bu tahminde bulundum. Görünen Köy Kılavuz istemez sözü, tamda bunun içindir. Maalesef, dediğimde çıktı. İnanmazsınız belki, ama tahminlerim, veriler doğrultusunda nokta atışlıdır. Şimdi bu örnekleri, vermek istemiyorum. Dövizin sert inişi ne? Anlama geliyor. Döviz yüksek seviyelerde iken, o birileri önceden dövizlerini bozdurdu. Çok büyük paraları ceplerine koydu. Bu yönüyle kazanan! Yine, o birileri oldu. Peki, piyasa bundan nasıl etkilendi? Bir kere, döviz düştü diye, her şey ucuzlayacak algısı yanlış bir beklentidir. Küçük ve orta ölçekli işletmeler, sınırlı sermayeleri ile yüksek fiyattan aldıkları ürünleri, düşük fiyatlara çekemezler. Yani fiyatlar yüksek kalacak. Ancak büyük işletmeler indirime gidebilir. İthalat üzerine üretim yapıp, ihracat yapan firmalar da, fiyatlarını kur farkından ötürü indiremeyecektir. Yani, sizin anlayacağınız, tüketici yönünden değişen hiçbir şey olmayacaktır. Piyasalarda ucuzlama, beklenenin çok altında kalacak. Güçlü devlet ! Ekonomi modelleri uygulanarak olunmaz. Her alanda üretim yaparak olunur. Ekonominin varlığı, üretime bağlı değil midir? Üretim varsa ekonomi var. Ekonomi modelleri ekonomi varsa uygulanır. Yoksa hava civa…

22.12.2021 / 15:31

6
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı

MARKET FİYATLARINI TÜİK İN AÇIKLADIĞI ENFLASYON ORANLARINA GÖRE DENETLEYİN. VE FİYATLARI TÜİK E GÖRE BELİRLEYİN. GÖSTERMELİK DENETİMLER YAPMAYIN.

27.12.2021 / 17:08

6
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı

En çok milletvekili çıkaran illerde, İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Adana, Mersin, Trabzon, Konya'da, Bursa'da, MİLLET İTTİFAKİ ("tek bir ORTAK liste ile") seçimlere gidilirse, MİLLET İTTİFAKI toplamda 330-350 Milletvekili çıkarır. Aksi takdirde MİLLET İTTİFAKININ OYLARI BÖLÜNÜR. OYLARIN BÜYÜK BİR KISMI BOŞU BOŞUNA, çok az bir farkla, HEBA OLUR. ÖRNEĞİN, 5000 oy farkı ile, "maalesef" MİLLET İTTİFAKİ ORTAK LİSTESİ OLMADIĞI İÇİN ! ONLARCA MİLLETVEKİLİNI boşu boşuna Cumhur İttifakına kaptırır. SON SÖZ: "En çok" milletvekili çıkaran illerde, MİLLET İTTİFAKİ TEK BİR ORTAK LİSTE ile seçimlere giderse, sonuç nasıl olur, bilgisayar SİMÜLASYONLARI yapın. "Parçala-Böl-Yönet " Tuzağına düşmeyin. İttifak içinde ittifak bu ülkenin hayrına değil.

05.04.2023 / 12:30

6
Salih Onganer İzmir , Mühendis

Seçim sloganı "gerçekti hayal oldu" slogan bu. Et , peynir, otomobil, kiralık ev, satılık ev, restoran da yemek, kıyafet, ayakkabı, seyahat, tatil, bayram harçlığı, okul harçlığı, öğrenci beslenme, soğan, patates, piknik, mangal bunlarla ilgili kısa video

02.05.2023 / 20:43

6
Fazile Karahan İstanbul , Ev Kadını