Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Osmanlı İmparatorluğunun yıkılmasına kim(!) sebep oldu ?, imparatorluk parçalandıktan sonra kaç devlet kuruldu ?, kuranlar kim ?; bunlardan hangisi Türkiye Cumhuriyetinden sosyal, ekonomik, kültürel ve inanç bakımından daha iyidir. Sistemi beğenmeyen beğendiğini söylemeli, fitne sokmamalı., Ülkemizde: Eğitim, sağlık, mülkiyet, seyahat, ticaret vb haklardan; ayrımcılık yapılmadan mümkün olduğunca faydalanan vatandaşlarız. Ülkemizin kıymetini bilelim. Türk Milleti, Türk Vatandaşı üst kimliğine karşı olup, her hangi bir etnik yapıda olduklarını ifade edenler; Tarihin hangi döneminde Millet olabilmiş, Devlet kurabilmiştir?. Kendimizi sorgulayalım !. Türk Milletinin değerli mensupları sahip olduğumuz değerlerin kıymetini bilelim. Birbirimizle kaynaşmışız, iç içe geçmişiz, birliği pekiştirelim. Düşmanlar, sevinmek için bekliyor, aman ha !. Dünyanın değişik coğrafyalarında; vatansız, kimliksiz, hürriyetinden yoksun olup, yaşadığı toprakları terk etmek isterken öldürülen, diğer ülkelere göç etmek isterken denizlerde hayatlarını kaybedenleri her gün görüyor ve duyuyoruz. Bu hadiselerden ibret alalım !.

17.03.2021 / 12:32

5
İsmail Çınar Ankara , Mühendis

Merhaba, Yüksek öğretim eylem planınızı okudum. Böyle planlar paylaştığınız için teşekkür ederim. Yıllardır hem Türkiye'de hem de İngiltere, Almanya, ve Hong-Kong'da akademisyen olarak görev aldım/alıyorum. Üniversiteler için sunduğunuz plan çok iyi niyetli ama çok genel başlıklar içeriyor. Bunun yerine hangi ülkelerin yüksek öğretim sistemlerini incelediğinizi/inceleyeceğinizi ve bunları bizim coğrafyamız ve kültürümüze nasıl adapte edeceğinizi öğrenmek istiyorum. Mesela İngiltere'de bölümler mezun sayıları, mezunlarının memnuniyeti ve mezunlarının iş bulma oranlarına göre hayatta kalabiliyor. Yani öğretim üyelerinin işleri mezun ettikleri öğrencilerine ve öğrencilerin iş bulmasına bağlı. Bizim ülkemizde istihdama bağlı olarak üniversiteler yeniden düzenlenecek mi? Atîl bölümler/üniversiteler kapatılıp, ülke ekonomisine ve gençlerin hayatına katkı sağlayan bölümler daha fazla desteklenecek mi? Son 10 senede mantar gibi açılıp ülkeye kambur olan üniversiteler hakkındaki planınız nedir? Üniversiteler "External Examiner" olarak adlandırılan sistemle iç ve dış denetime tabi tutulacak mı? İntihal (plagiarism) ve başka sorunlar nedeniyle itibarsızlaşan üniversitelerimizin yeniden dünya üniversiteleriyle yarışır hale gelmesi için araştırma/yayın kalitesini arttırmak için görüşünüz nedir? Mesela her akademisyene halihazırda sağlanan Itenticate programının raporlarını makale/yayın gönderilmeden önce zorunlu hale getirerek uluslararası dergilere ve kurumlara rezil olmadan plagiarismi engelleyebilir ve son yıllarda tamamen yok olan itibarımızı yeniden kazanabiliriz. Planlarınızın daha net sonuç odaklı başlıklarını görmek dileğiyle. Saygılarınla, Dr. Begüm Ulusoy

03.01.2023 / 22:56

5
Begum Ulusoy Ankara , Bilim İnsanı

Umarım sn babacan ekonominin başına geçer umarım... ve bu ekonominin üzerindeki gereksiz vede yanlış bir sürü vergiyi ivedilikle kaldırır çalıştığımız sektör itibariyle turizm,döviz getirici unsur olmasina rağmen nedense sürekli bir şekilde baltalaniyor ve akıl dışı birtakım vergilendirmeler yapılarak sektöre adeta can cekistiriliyor işin başında otelleri olan zati muhterem olmasına rağmen.daha yeni bir vergi hayata geçirildi oda konaklama vergisi yani otelde konaklayan tüm insanlardan otele ödediğin tutarın %2sini vergi olarak devlet alıyor tabi burda tahsildar otel oluyor yani sen bu vergiyi otel olarak al veya alma devlet senden toplam kazanc üzerinden yüzde iki alıyor nekadar saçma bir vergi nekadar akildisi!!! bu sadece birtanesi dahası var mesela birtakım sertifikalar alma zorunluluğu hiçbir işlevi olmayan bence değersiz ama para ödemek zorunda olduğun sertifikalar bunları almazsan otel kapatmaya kadar gidiyor pandemi de çıkarmışlardı güvenli turizm sertifikası diye bir sertifika zorunlu tuttular her ay bir para veriyorsun tamamen gereksiz yetersiz masraf yani....şimdi pandemi bitti bunu devamlı hale getirmek için sürdürülebilir güvenli turizm sertifikasına dönüştürüp aylık yine bir para ödemesi yine masraf..kısacasi bu ekonominin başına kim gelirse gelsin ama yüksek ihtimalle sn babacan olsun umarım sesimizi duyulur ve kayda geçer.

15.03.2023 / 23:10

5
Cüneyt Yavaş Çanakkale , Diğer

Sayın Başkanım 9 aydır kuracağınız partiyi yakından takip eden 17 yaşında bir vatandaşım. İçinde bulunduğumuz durumdan Türkiye’yi kurtarmak istiyorum. Bazen dersleri bırakıp hemen devlete hizmet etmek siyaset de yapmak istiyorum. Siyaseti vatan görevi olarak görüyorum şu durumda. %100 eğitim bursu ile Özel Arı Okulları’nda okuyorum yani siyasete atılma mecburiyetinde olmasam rahat bir meslekte iyi bir maaşa çalışıp hayatımı geçindirebilecek seviyedeyim ancak durumlar gerektiriyor ki hem işimi yapacağım hem de siyaset. Üniversitede işletme okumak istiyordum ancak okul müdürü Sayısal girmem için beni zorladı ben de endüstri mühendisliği okuyup işletme yüksek lisansı yapmanın daha mantıklı daha nitelikli olduğuna karar verdim. Şu an 17 yaşındayım siyaseti hangi partiden yapacağımı düşünüyorum. Yaşım erken gerçi son çıkan yasayla seçilme hakkı 18 yaş oldu. Yanlış bir karar daha kaç tane kitap okudu kaç farklı yönetim gördü kaç farklı kişiyle çalıştı ki 18 yaşında biri seçilsin. Ben 26 yaşımdan önce kendimi geliştirmeye yönelik çalışmaya odaklanmayı düşünüyorum. Sonra milleti temsilen seçilirim veya fikirlerimi doğrudan iletirim farketmez. Mesele vatana bir şekilde hizmet. Ve bu hizmet için şu an size yakınım. Çünkü herkesin oy verebileceği ve seçebileceği bi insanım sizin gibi. Radikal bir parti mensubu olup insan kaybetmek istemiyorum. Sizin partiniz her kesime açık. Hatta zannediyorum ki liberalizme karşı olanlar bile sizin sempatinize anti-radikalliğinize oy vereceklerdir. Önümüzde 2023 seçimleri var lakin Sayın Cumhurbaşkanımız AKP’nin başındayken DEVA’nın iktidar olması çok zor. Taş çatlasa %20 oy alır DEVA. Ama 2028 yılında en büyük iktidar adayı DEVA. Ben bu ülkeye hizmet etmek bir takım şeyleri düzeltmek istiyorum. Bunun için en uygun partinin başkanı sizsiniz. Bana en kısa zamanda 18 yaşımı doldurduktan sonra tabi görev vermenizi arz ederim. 17 yaşında başlarsa bu partiye bağlılığım partinin ilk öz evladı olabilirim. Samimiyetinize güvenle samimiyetle yazdım.

20.05.2020 / 13:52

5
Halil Nihat Yılmaz Ankara , Diğer

Hükümetin kutuplaştırıcı sözlerini yıkmak. Devletin millet iradesine saygı kazandırmak. Ekonomideki kırılganlıgı azaltmak ve medya özgürlügünü saglamak. Üretimi desteklemek ve işci haklarını koruyup kollamak. Türk kimliği taşıyan her vantadaşımızın derdine deva olması ve tüm vatandaşların tekrardan kardeşlik ve milliyetçilik duygularını aşılamak en büyük temennimizdir başkanımızdan. Rant peşinde degil millet peşinde koşmak. Batıya yüzümüzü dönmek degil. Özümüze geri dönmek. Batı kanunlarını bu müslüman halka aşılamak degil. İslamı ögretmek başkanımızdan en büyük temennimizdir. Biz sana inanıyoruz sende bu millete inan pes etme. ALLAH a kul olmanızı temenni eder. Bu milleti lidersiz bırakmamanızı isteriz. Dini kullanıp insanları yönlendirmek degil. Dini insanlara ögretmenizi isteriz. Sayın Ali Babacan Allah yardımcınız olsun bu milleti yanlız bırakmayın. Sonuna kadar adaletin savunucusu olmanız dileğiyle. Saygılar

24.05.2020 / 14:16

5
Fehmi Kaya İstanbul , Özel Sektör Çalışanı

Öncelikle vatana, millete, islam coğrafyasına hayırlı bir parti olmasını dilerim. Medyada siz olsun, Gelecek Partisi olsun pek göremiyoruz. Sebebi malum. Geçen gün 140 journo üzerinden, şu anda da arka planda Cüneyt Özdemir programından takip etmeye çalışıyorum. Sade, siyasetle uğraşmamış bir vatandaşım. Sadece dışarıdan kendi penceremden gördüklerim hakkında bir yazı yazmak geldi içimden, dışarıdan bir vatandaşın gözlemleridir. Bir tenkit değil, bir sitem veya sevgi göstergesi değildir. Fakat muhtemelen benim gibi düşünen insanlarda vardır. Belki böyle bir yazının faydası olur, olabilir diye yazıyorum. Sakın yanlış anlaşılmasın faydası olur derken akıl vermek değil, bir görüş bildirimi olarak düşünmenizi isterim. Tekrar belirtmek isterim bir siyasi parti ile bağlantım, partizanlığım yoktur. Devletimin kalkınmasını, güçlenmesini ister, kalan ömrümüz ve gelecek nesillerimiz için adil, huzurlu bir gelecek temenni ederim. Mevcut duruma penceremden baktığımda, günümüzde ülkemiz ve dünya gündeminde de olan Libya meselesi ve beraberinde Doğu Akdeniz konusu, Suriye meselesi ve güç sahibi ülkelerle olan ilişkiler ve bunları etkileyen unsurlardan ülkemizi aşağı çeken ekonomik durumlar. Şahsi düşüncem gelecek uzun süreçte çok fazla etkisini göreceğimiz konular. Diğer taraftan halkın daha da yıprandığı, belirli başlı çevrelerin bir şekilde korunduğu, adaletsizliğin hissedildiği bir durum var. Mevcut durumda doğru gördüğüm ve hoşlanmadığım olaylar da var.Şu anda bir ırmak geçtiğimizi düşünüyorum ve ırmak geçerken at değiştirilir mi? Ali Bey'in samimiyetine, dürüstlüğüne, heyecanına inanıyorum. Yolunda da başarılı olmasını istiyorum. Bu ülkenin temiz, güvenilir (gördüğüm kadarıyla, ki aksi bir durum olsa şimdiye çoktan oradan üstüne gidilirdi) insanlara ihtiyacı var. (Baktığınız zaman Meral Hanım için de benzer bir izlenim var bende) Devamını bir başka mesaj ile göndereceğim. Sığmayacak. Eğer sistem tarafından bir kayıt numarası verilirse ilgili mesajımda belirtirim.

25.05.2020 / 23:30

5
Mevlüt Çakıcı Ankara , Mühendis

Merhabalar bir genç olarak saygılarımı sunuyor ve partimizin vatanımıza ve milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Sayın Ali Babacan başkanımızın da dediği gibi teşkilatlanma çalışmaları hızla devam etmek de ve biz gönüllülere de ulaşılmaya başlandı. Covid sebebiyle çalışmaların yavaş ilerlediğinin farkındayım lakin görmüş olduğum bir kaç unsuru tavsiye niteliğinde naçizane aktarmak isterim. 1-Öncelikle sosyal medya yapılanmamız çok yavaş ilerliyor uzun uğraşlar sonucu kurucu üyelerimizin sosyal medya hesaplarına ulaşıyorum 2-Parti olarak sosyal medyada örgütlenmemiz gördüğüm kadarıyla oldukça zayıf 3-Örneğin Konyada ikamet ettiğim için teşkilatlanmamızdan sorumlu Selma Aliye Kavaf hanıma sosyal medya aracılığı ile ulaşmaya çalıştığımda kendisini sosyal mecralarda bulamadım. 4-İnstagram hesabımdan yaptığım küçük bir ankette çoğunlukla gençlerin katılımıyla iki soru sordum ilk sorum Türkiyenin yeni bir partiye ihticayı var mı sorusu %80 ile evet oyunu aldı ikinci olarak sorduğum soru ise Deva Partisinden haberdar mısınızdı ve oran %40 evet idi bu da gösteriyor ki yeteri kadar gençlere ulaşılmadığı (kendi ufak bir anketim olsada hepimizin çabalarıyla partimizin insanlara anlatılması ve bilgilendirilmesi gerektiğini düşünüyorum) Naçizane düşüncelerimi paylaştığım mesajımda umarım haddimi aşmamışımdır ülkemi seven ve bu uğurda parti de gerekirse çay dağıtıp temizlik yapmaya hazır bir gencim..

27.05.2020 / 00:17

5
Yavuz Harmankaya Konya , Mühendis

Aklı, fikri, düşüncesi, konuşması, özgürlüğü sosyal yardımlar ile elinden alınan Türkiye halkları İş ve Aş derdine DEVA olmaya geliyoruz... Fikri Hür, Kalemi Özgür, Zindanlarda Tutsak Gazeteci kardeşlerimiz derdinize DEVA olmaya geliyoruz... Korku, baskı, tehdit ile sindirilmiş, vergi cezası, trafik cezası, sokağa çıkma cezası ile cebine göz dikilmiş, zulüm gören Halka DEVA olmaya geliyoruz... Bilim üreten, ilim yayan, düşüncesi özgür, işini kaybetmiş, zulüm gören Akademisyen arkadaşlarımız, derdinize DEVA olmaya geliyoruz...

27.05.2020 / 09:08

5
Mustafa Koç Van , Yönetici

İnşallah çok yakın bir zamanda türkiye ye gerçekten deva olacak ve bütün tepkilere baskılara başıboş eleştirilere rağmen aziz milletimizin günüllerinde taht kuracak yeni bir ışık olacaktır.allah yardımcımız olsun şüphesiz o hakkı halka veren dir.

28.05.2020 / 23:55

5
Hüseyin Yaşlı Diyarbakır , İş İnsanı

Merhaba, öncelikle Deva Partisinin ülkemize hayırlı olmasını temenni ederim. Potansiyeliniz yüksek, liberal demokrasinin yeniden nefes alabildiği bir Türkiye’nin daha ileride olabileceğine inancım tamdır. Değineceğim konu daha çok Türkiye’nin siyasi yapısına dair; siyasi sistemimizde köklü bir reform olmadan uzun valide otokratik rejimler önlemez olur. Ne yazık ki Anayasamız ve siyasi yapımız her zaman otokratik düzenlere açık kılınmıştır. Bu bağlamda yeniden güçlendirilmiş parlamenter sistemine geçiş yapmakla beraber yerel yönetimlerin güçlendirilmesi önemlice arz edilmekte. Özellikle kayyum politikaları ve belediyelerin yetkilerini kısıtlayan merkezci anlayışını kalıcı şekilde önlemek maksadıyla Türkiye’nin yedi bölgeleri kültürel ve coğrafik kriterlerle uyarak yeniden düzenleyerek yerel siyaseti bölgesel siyasetle birleşmesi aynı zamanda iktidar-muhalefet rekabetini daha adil şartlarda yürütülmüş olur. Bu noktada bazılarınızda Türkiye’nin bölünmez bütünlüğüne dair endişeler dile getirilebiliyor, zaten federal bir yapının Türkiye’de mümkünatı yoktur. Yukarıda belirtilen öneri daha çok yerel yönetimin reformla ilgilidir ve üniter yapıyı özünde hâla korumakta. Bunun örnekleri Yunanistan, İtalya ve Fransa’da görülebilir. Özellikle Fransa modelini Türkiye’de uygun olacağını düşünüyorum. Bu bağlamda 1970’li yıllarda olduğu gibi yeniden ikinci bir Meclis yapısı tesis edilmelidir. Halihazırda bulunan TBMM genel siyasetini temsil ederken, adını şimdilik koyduğum Ankara’daki “Yerel Temsilciler Meclisi” aynı şekilde belirli kanun teklifleri sunup yasamada yerel yönetimin temsiliyetini sağlar. Öte yanda TBMM’e sunulan kanun tekliflerinin YTM’de oylanması, olası bir yasa teklifinin reddedildiği anda yeniden TBMM’e geri göndermek suretiyle revize edilmesi, ikinci bir oylamada ret oyunun çıkmasında yasa teklifinin kabul edilmediği bir yasama organı demokrasimizi uzun vadeli kalıcı tutulacaktır. Benden şimdilik bu kadar, fikirlerimin bu platformda ilgi görme dileğiyle.

06.05.2020 / 18:03

5
Cengiz Abanoz Rize , Öğrenci