Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

19 mayıs Atatürkü Anma Gençlik ve spor bayramını kutlar bu uğurda şehit ve gazi düşen tüm vatan sevdalılarını minnetle anıyorum 1 yaşında çocugum var ve ben çocuğum için tüm çocuklar için daha iyi de demokratik eşitlik saygı sevgi dolu bir ülke istiyorum kimsenin evinde yanmayan ocak istemiyorum bu uğurda atılım yapacagına inandığım meslektaşım olarak sayın başkanımıza sonsuz güvenim var gelecek için çocuklarımız için demokrasi ve atılım diyorum...

19.05.2020 / 17:14

64
Murat Dündar Adana , Yönetici

#21Mayıs1864 #Çerkes Ne söylesem hüzün eksilmiyor dilimden, Ne yazsam sürgün gitmiyor gözümden, Dağım Elbruz toprağım Kafkasya, Varsın ölüm dağılsın pranga. * Soykırım sonucu Kafkasya'dan ayrılmak zorunda bırakılan ve sürgünde hayatlarını kaybeden Çerkes kardeşlerimi saygıyla ve rahmetle yâd ediyorum. Ruhları şad olsun. Mehmet Engin Doğan

21.05.2021 / 16:44

63
Mehmet Engin Doğan Ankara , Yönetici

Merhaba. Partimizin, öncelikle Vatanımıza Milletimize hayırlı, uğurlu ve Deva olmasını temenni ediyorum. Örgütlenme çalışmalarının olduğu şu dönemde sn. Ali Babacan'ın ne kadar ince eleyip sık dokunduğunu çok iyi biliyorum. Sürecin bu ince elenip sık dokunulmasından kaynaklı yavaş ilerlediğini görüyoruz. Hiç önemli değil yavaş ilerlemesi, liyakat sahibi insanlar bu bayrağı taşısın önemli olan o. Görevlerin liyakat sahibi insanlara verildiğini görüyoruz. Bunlar çok güzel gelişmeler. Bizi diğerlerinden ayıran en önemli karakter özelliklerimizden biri LİYAKAT, işi ehline teslim etmek. Fakat bunu İl başkanlarımızın da dikkate almalarını tavsiye ediyorum. Kurulan il başkanları, ilçe teşkilatlarını oluşturacakları zaman bu liyakata önem vermelerini isterim. Adam kayırmacılık, kendi tanıdıklarını yerleştirme politikası yapmamalarını,- ki liyakat sahibi insanlarsa olur ama sırf tanıdık diye görev verilirse olmaz,-diğerlenin düşmüş olduğu hataya düşeriz ve kaybolur gideriz. Teşkilatlar parti ve halk arasındaki dokudur. Aynı liyakate il ve ilerde ilçe başkanlarının da dikkat etmesini temenni ediyorum. Burda il komisyon başkanlarımızla büyük iş düşüyor. Komisyon başkanlarımızın denetimde, ortak akılla, istişare ile kişiler, görev alacaklar üzerinde kararlar alınmalı. Bu dokuyu ne kadar sağlam kurarsak o kadar kalıcı, o kadar kuvvetli oluruz. Saygılarımla.

09.07.2020 / 15:43

62
Zafer Kara Ankara , Özel Sektör Çalışanı

Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün özellikle hitap ettiği Türk gençliği, Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğini şekillendirmede aktif rol alarak yönetimsel bir güç olmalıdır. Şu an TBMM bünyesindeki kişilerin, gençliğin bakış açısını göz önüne almadıkları aşikâr. Bu maksatla "Türkiye Gençlik Görev Gücü" (T3G) adlı bir organizasyon oluşturulmasını teklif ediyorum. Bu organizasyon, ülkenin önündeki her türlü problem için TBMM çalışmalarına katkı sağlayarak, gençliğin ürettiği çözümleri sunan bir temsil gücü ve TBMM çalışmalarının denetçi unsuru olacaktır. Bu organizasyona 18-35 yaş arası Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan, ülkenin geleceğini gözeten ve çözüm sağlama arzusuna sahip, Atatürk ilke ve inkılâplarını özümsemiş her genç dahil olarak görüşlerini ve çalışmalarını bildirebilmelidir.

20.11.2022 / 14:51

62
Mehmet Yıldırım Ankara , Mühendis

Sevgili Babacan ve Deva Partisi ekibi, Sayin Babacani begeniyorum ve taktir ediyorum. Anlattiklari cok dogru ve böyle giderse de eminim basarili olacaktir. Türkiyenin böyle insanlara ihtiyaci var! FAKAT Babacandan ricam, konusurken tonlamarini vurgularini iyi yapmasi. Bunu sayin Davutoglu cok iyi beceriyor! Babacan konusurken sanki yorgun ve bitkinmis gibi bir his veriyor insana. Belki hitap ve vurguda biraz destek alirsa daha cok dinlenir ve izlenir. Anlatimda ses tonlamalari cok cok önemli. Güzel bir türkiye umuduyla yolunuz acik olsun! Sevgiler Tugba

01.12.2020 / 13:01

61
Tugba Koc Ankara , İç Mimar

Bu mesajımı Sayın Ali Babacan'a bizzat iletmenizi rica ediyorum.Okumaya değer olup olmadığına kendisi karar versin lütfen. Ali Babacanın devlet yönetim politiklarını çok bilmiyorum açıkçası. Fakat bu devlet sosyal bir devlet ise sosyal devlet olmanın gerekleri yapılmalıdır.Sosyal devlet nedir? Halkına karşılıksız ve mecburen sunmak zorunda olunan hizmet anlayışına sosyal devlet anlayışı denir. Elektrik ,doğalgaz,su,internet,her türlü gıda, ulaşım,sağlık ve eğitim bir devletin halkından karşılık beklemeden vermesi gereken hizmetlerdir. Elektrik ,su ,doğalgaz,internet ten alınan vergilerin kaldırılması ve bunları yerine sosyal devlet vergisi adında bir vergi konularak sadece bu verginin alınması ve bu sosyal devlet vergisinin ise en fazla yüzde 5 olması halkın umumi ihtiyaçlarına daha ucuz erişimine sebep olacaktır.keza ödenen faturaların büyük kısmı vergiye gidiyor. Dİğer bir konu üretimdir. Bir ülke ancak üretmetye başlayarak bir yerlere gelebilir.Devlet üreticinin ülkeye girmesiini ve iş adamının fabrika yapmasını beklememeli. Türkiye bunu bekleyecek bir konumda değil şuan. Devlet 1 defaya mahsus TOKİ ile 15000 fabrika -üretim tesisi yapıp bunları ülkede üretilmeyen katma değerli ürünleri üretecek olan her türlü yatırımcıya karşılıksız vermelidir.Bunun için gerekirse borç alınmalı .Yani devlet fabrika benden arazi benden destek benden gel yeterki üret demeli. Japonya ,Güney Kore -Almanya nın kalkınma modeli izlenmeli.Devlet eliyle fabrika açılmalı ve bunlar karşılıksız verilmelidir.Bunun verimini dışa bağımlılığın azalmasıyla fazlasıyla alacaktır devlet. Tarımda mutlaka merkezi bir kooparatif kurulmalı. Çiftiçinin ürettiği her ürüne devlet alım garantisi vermeli. Her tarım ürünü için ayrı arge merkezi kurulmalı. bu arge merkezi bu ürünlerin markalaşması ve katma değere dönüşmesi için fikir üretmeli. Stratejik katma değerli ,altın tabiri yapılan gıdaları(safran,kenevir vs) devlet bizzat kendisi üretmeli ve dünya liderliği hedeflenmeli.Devlet ÜRETMELİDİR

11.11.2020 / 13:22

61
Mehmet Akif Tezcan İstanbul , Mühendis

Genel Baskan’in ekonomi alanindaki yetkinligine saygim sonsuz, olasi goreve gelmesi durumunda da bu alanda basarili olacagina dair zannim var ancak sahsim adina ekonomiden cok daha hassasiyet gosterdigim bir husus var; Charlie Hebdo’nun yayimladigi karikaturleri ifade ozgurlugu olarak nitelendiren bir kurucu yonetim kurulu uyesine sahip bir partinin toplum nezdinde kabul gorecegini dusunmuyorum. ekonomik soylemlerin karsiligi elbette olacaktir ancak hassasiyetleri de kasimamak lazim.. Saygilar

17.09.2020 / 17:09

60
Huseyın Celık İstanbul , Müfettiş

Resmi gazete artık sadece birkaç yönetmelik ve çeşitli ilanlardan ibaret oldu. Ne ihalelere yer veriliyor ne de diğer resmi bilgilere yer veriliyor. TBMM'de keza çalışmaz halde. Vatandaş olarak çok gücüme gidiyor. Ve gün geçtikçe karanlık kuyu dibine doğru gidiyoruz. Geleceğe dair umut ve hayallerimiz de kayboluyor. 1920'den bir asır sonra iki asır gerideymiş gibiyiz.. Allah sonumuzu hayretsin inşallah....

04.05.2020 / 10:36

60
Mehmet Orgün Tüzün Aydın , Mühendis

Sayın Babacan, Türkiye'de %50-60 aralığında bulunan merkez sağ seçmeni Akparti'den ayrılmanız nedeniyle; %20-30 aralığındaki sol seçmen ise geçmiş Akp hayatınız nedeniyle size soğuk. Baskılanmış medya nedeniyle de büyük seçmen çoğunluğuna ulaşmanız çok zor. Açıkcası benzer bir fikire sahibim şu anda, az önce youtube'da bir video izlediğim için bu mesajı yazmak istedim. Maalesef Türk seçmeni, karşısında iyi konuşabilen, hatip özellikleri iyi olan, konuşurken kitleleri kendine çekebilen 'dik duruş' sergileyen liderlere hep oy verdi. Kişisel görüşüm ilk olarak bu yönde bir duruş sergilemeniz, ikinci olarak da Türkiye'nin ihtiyacı olan 1) hukuk ve adaletin üstünlüğü, 2) eğitim ve bilime yatırım 3) yolsuzlukların üzerine gidilmesi gibi konularda okuyan ve sorgulayan kesimleri ikna edebilmeniz gerekiyor. Ayrıca bu yarışta Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu, Muharrem İnce gibi yeni nesil bazı rakipleriniz de güçlü şekilde gelmekte. Ülkemizin ihtiyacı olan dürüst, şeffaf, adil politikacı profiline katkınız olması dileklerimle başarılar diliyorum.

18.05.2020 / 15:18

60
Taner Özdemir Sakarya , Mühendis

Siyasi görüş olarak herhangi bir partiye körü körüne bağlı biri değilim. Bu milletin kabul görmüş her değeri benimde değerimdir. Bayrağım , toprağım ,devletim. Ülkemizin bu döneminde her gün yeni bir "bu kadar da olmaz" dedirtecek türden haberler silsilesi meydana gelmektedir. Bugün sordum kendime tarih 23 temmuz 2020, dün bir kadın öldürülürken bugün bir hayvana tecavüz edilirken , hakimlik için artık hukuk mezunu olma zorunluluğu kaldırmışken sordum kendime. KİMİM BEN? Benim canımdan değerli bu ülkede ben ne kadar değerliyim? Yarın öldürülsem bir cani tarafından kaç gün konuşulurum haberlerde. İşsizlikten sokaklara insem bağırsam"gençler artık aç" diye kim duyar beni? Sokaktaki bir canlının yanından geçerken özür dileriz koruyamadık sizi derken kim bana teselli verir? Ben bugün bu soruların karşısında; hiç kimseyim cevabını verdim kendime. Ne acıdır ki 25 yasına gelmiş boğazı düğüm düğüm gözleri dolu kendi geleceği için değil bu ülke böyle olmayı hak etmedi diye ağlayan bir hiç kimse. Buna çözümünüz ne peki? Duyun bizleri ? Çünkü bizler bir bina enkazının altında değil bir ülke enkazının altında can veriyoruz. SESİMİZİ DUYAN VAR MI ?

23.07.2020 / 19:03

59
Demet Berna Sarıbaş Kırklareli , Öğrenci