Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Dershanelerde eğitim bilimci olarak çalışmalarım ve farklı illerde çalışmalarım sonucunda bazı önerilerim olacak 1. Her aile hekimliğine bir tanede psikolojik danışman - Aile danışmanı olmalı 2. Kpss de bir çok bölümün önü kapalı iken bazı bölümlerin önü çok açık bazı bölümlerde ciddi başarı olmasına rağmen alım az olduğu için sıkıntılar yaşanıyor. Kpss p10 puanı 85 üstü olan öğrencilerden 1000 kişilik sınıf öğretmeni ya da özel eğitim için kadro açılabilir ( kpssye çalışan bir çok öğrenci için umut ışığı olacaktır) 3. Her okulda bir psikolojik danışman olması şuan 150 öğrenciye bir psikolojik danışman düşüyor bu çağdaş eğitim anlayışına uygun değil. 4. Özel okulda çalışan meslektaşlarımız kan ağlıyor ( ekonomik olarak) özelde çalışan öğretmenler için taban bir fiyat belirlenip o fiyatın altında öğretmen çalıştırmak yasak olmalı. 5.öğretmen atanmasında mülakat kaldırılmalı ( torpil döndüğü için) 6.başarılı olmanız dileğiyle

18.11.2020 / 01:43

4
Sait Koç Tokat , Öğretmen

Deva bekler çocuk ,genç ,anne ,baba,işçi,Çiftçi ve milyonlarca insan , hepsinin yüreğindeki umut devam ediyor,tüm dertlerimize deva bekliyoruz ve de umutla aşkla bekleyecez,saygılar

07.05.2020 / 00:18

4
Kaya Ertaş Van , Mühendis

Dostlar Selamlar..! Bence ülkemizdeki tüm sorunların kaynağı Sorgulamayan Tartışmayan Araştırmayan Düşünmeyen Bir toplum isteyen zihniyetlerin önünde dik duracak yürekli insanların organize olamamasıdır. Deva'nın buna öncülük edecek kapasiteye sahip Ali Babacan gibi bir liderinin olduğuna ve Türkiye'nin ufkunu açacak ,her alanda gerçek anlamda çağ atlatacağına olan inancım tamdır. Bundan dolayı ; hep birlikte daha güzel günler için ... Yolunuz yolumuzdur şiarıyla Yolumuz ve bahtımız açık olsun SAYGILAR.SELAMLAR

09.05.2020 / 15:58

4
Mehmet Şükrü Keser Diyarbakır , Esnaf

Ülkenin çok zor bir dönemden geçtiği bilinmektedir. Buna rağmen iktidar Kanadının politikasında ısrar etmesine anlamvermek mümkün değildir. O nedenle siyasal kadroların olayın aciliyetine binaen somut adımlar atarak geleceğe güven veren davanın etrafına kenetlenmeleri gerekir diye düşünüyorum. Ekonomi zorda neredeyse hey corç ver biraz borç demek üzere ülkeyi bu Çıkmaz dan kurtaracak lider duayen ekonomist Ali Babacandır. Selamlar saygılar.

10.05.2020 / 15:25

4
İsa Erol Diyarbakır , İşçi

Artık gençleri kendi inandığı doğrularına zorlayan bir zihniyetten, gençlere gerekli ve hakettikleri özgürlüğü veren bir yönetime ihtiyacımız var. Bu ülke gençlerin aklındaki yurt dışına kaçma hevesini ve avrupa sevdasını yenemediği sürece hiçbir zaman başarı elde edemez. Partisinin her yerinde özellikle genç ve bayan bulunduran, yönetimi okumuş ve ciddi başarılar elde etmiş şahıslardan oluşan bu partinin iktidarın getireceği sorumlukları ile baş edecebileceğine inanıyorum. Almanya'da doğmuş, büyümüş ve 30 yaşında 2019 senesinde Türkiye'ye temelli dönüş yapmış biri olarak, şimdiye kadar yurt dışında çok yakından takip ettiğim Mustafa Yeneroğlu Beyin de bu partinin bir parçası olduğu için çok mutluyum. Kendisinin dürüstlüğü, aklı ve insanlığı tartışılmaz dır. Yine takıp ettiğim başka isim ise Fatih Zingal Bey dir. Kendisini DEVA partisine kazanmak birçok genci kazanmak anlamına gelir. Kendisine güvenim sonsuzdur ve Mustafa Bey gibi Fatih Bey de birgün yanlış giden şeylerin farkına varacak tır.

12.05.2020 / 06:12

4
Bilal Koç Ankara , Bilim İnsanı

Merhaba, Öncelikle hayırlı ramazanlar dilerim. Zor zamanlar geçiriyoruz, sanki boğazımız düğüm üstüne düğümleniyor. Son iki seçimdir oy kullanmıyorum. Bu duruma geleceğime inanmazdım bir vakit. Bitaraf olan bertaraf oluyor ya! AKP iktidara geldiğinde lise öğrencisiydim. Toplumun muhafazakar kesiminin üzerine müthiş baskı olduğu dönemlerdi. Tayyip Bey'e karşı sorgulanamaz bir sempati besliyordum. Hiç siyasi parti mensubu olarak kendimi değerlendirmedim ama, "Bir partiye üye olursam AKP'ye üye olurum." derdim. Hakikaten mazlum ve zayıf durumdaydık. Dualarımız muvaffak olması yönündeydi, Kim inanırdı ki "Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem." diyenlerin bir gün sofralarından dalkavukları ve zalimleri eksik etmeyeceğine, ardında yığınla mazlum bırakacağına? Aldatılmış hissediyorum, üzerine titrediğimiz kutsal değerlerle, hakikatle hem de. İddiamızı, saf ve temiz duygularmızı çaldılar. Doğruluk namına sözlükte ne kadar kavram varsa içi boşaltıldı malesef. Hak, Hukuk, Adalet, Liyakat vs... Yorulduğumu hissediyorum. Eleştirmekten, karşı çıkmaktan, hakikati savunmaktan ve sonucunda yaftalanmaktan. Dar bir çevrem var kendimi rahat hissedebildiğim, Bu da sıkışmışlık hissi veriyor bazen. Bize yüzde altı derler inanmayın daha da azaldık. Sorunların en büyüğünün hukuksuzluk olduğunu düşünüyorum. Adeta söyleye söyleye Kabile Devleti'ne çevrildi ülkemiz. Kararlar sorgulanamaz şefin etrafında veriliyor. Herşey onunla anlamlandırılıyor. O iyi dediyse iyi olan birşey ertesi gün fikrini değiştirdiğinde çok kötü olabiliyor. Böyle bir devletin akıbeti aşikardır. Kabile devletinde ne adalette, ne eğitimde, ne ekonomide istikrar olabilir. Bu şartlar altında DEVA partisinin varlığının yurdumuz için bir nefes olmasını temenni ederim. Umarım iddialarınızda samimisinizdir, ve öyle kalırsınız. Saygılarımla

12.05.2020 / 13:17

4
Ali Ülker İstanbul , Mühendis

Öncelikle merhabalar.Üniversite Sınavına hazırlanan bir genç olarak Yeteneklerimin ve isteklerimin doğrultusunda bir bölüm seçmek istediğimde ilk baktığım iş olanakları ve maaşı oluyor.Maalesef ülkemizde bizim gençler olarak ne istediğimiz çok önemli değil.Bizler yeteneklerimiz ve isteklerimiz ile bir meslek seçip,hayatımıza güzel bir şekilde devam etmek,tatillerde dünyayı gezmek,Mezun olduktan sonra iş imkanına sahip olmak istiyoruz.Ülkemizin uluslararası bir başarısı olmasını gençler olarak çok istiyoruz.Ama bu zamanda sanırım bu pek mümkün olmuyor.Ekonomi kötü,Beyin göçü çok fazla,İşsizlik çok fazla,Üniversiteden mezun olup iş bulanlar ya düşük maaşlarda ve kötü şartlarda ya da okuduğu bölümden çok daha farklı bir alanda çalışıyorlar.Durum böyle olunca da Üniversite mezunları ya ülkeden gidiyorlar ya da istedikleri gibi çalışamıyorlar.Bu durum beni çok üzdüğünden dolayı Deva partisi olarak bu sorunlara da bir çözüm getireceğinize yürekten inanıyorum.Bu yolda ben de sizinle yürüyeceğim.Artık gençlerin de sesi duyulsun.Teşekkür Ederim.

13.05.2020 / 13:51

4
Berkay Güney Ankara , Öğrenci

Üye adayı olduğumuz partimiz kimi insanlarca elitist olarak algılanmaktadır. Bu algıya sebep olarak da liyakata vurgu yapılmasını görüyorum. Partimizin elitist algısının yıkılması için liyakat vurgusu terkedilmelidir. Siyasette liyakatin kimde olduğu sandıkta belirlenir. Liyakatin kimde olduğuna toplum karar vermezse böyle bir yönetimin adı teknokrasi olur. Partiye alınacak yöneticilerin adeta cv'sinin istenmesi başka bir sorun. Normal bir insan nasıl arkadaşlık yapacağı bir insana yaklaşırken ya da bir sevgili adayına yaklaşırken cv'sini sormaz ise partinin bir insanın geçmiş başarı veya başarısızlıklarıyla ilgilenmemesi gerekir. Parti yöneticiliklerinin insanlara iş verir gibi cv'ye bakılarak verilmemesi gerekir. Siyasal parti toplumu yansıtmak istiyorsa holding gibi yapılanmamalıdır. Ev hanımlarını da sayarsak toplumun yarısı işsiz iken ve bir çok insan iflas etmiş iken işini iyi yapan insan arıyoruz demek doğru değildir. Ticarette veya mesleğinde başarısız olmuş bir insanın siyasette de başarısız olacağı varsayılmamalıdır. Bozuk bir sistemde başarısız olması bir kişiyi önemsizleştirmez. Siyasi partiler toplum önderlerini ve önder adaylarını toplayan bir kurumdur. Bir holdingte genel müdür olan bir insan yerel önder olamazken hiç umulmayan insanlar yerel önder olabilir.

15.05.2020 / 23:28

4
Onur Güngör Balıkesir , Gazeteci

Demokrat bir görünüm ile ortaya çıkmak iyidir. Partinin oy oranı en fazla %5-8 günün şart ve koşullarının değerlendirmesine göre değişir ama iktidar olma olasılığı çok düşük karşısında tecrübeli propaganda ve kriz yönetimi yapabilen siyasi partiler var. Ayrıca çabucak bir dışlanma, hain yaftası söz konusu. Bumerang etkisi yaratmak zor fakat İstanbul belediye seçimleri ders niteliğinde, mağdur olmak kazandırmadı. Aslında iyi incelemek lazım. Mevcut otoriteden gelen soruları iftiraları cevaplamayan fazla önemsemeyen sanki seçimi kazanmışcasına hareket edilmesiydi. Karşı tarafta koca başbakanı bir belediye başkanıyla yarıştırması ve Seçim boyunca Cumhurbaşkanı ve bakanların tek kişiye yüklenmesi idi. Güçlüye karşı durma isteği doğurdu halkta. Bu istek tekrar oluşturulsa ve genele yayılırsa kazanılır. Hedef kitle ülkenin çoğunluğunu oluşturan genç kitle. Sizde seçim de genç kitleyi hatırlayacaksınız ama onlarla önceden yapmış olduğunuz hiç bir proje birliktelik olmadığı için bir işe yaramayacak. Bilim ve kültür için üniversiteler aktif kullanılıp bir şey üretilirse onu büyütüp gençler bizi tanır sloganı ile yürürsünüz. kararsız seçmende bilim ve akıl yolunu seçecektir. Temiz enerji, Binaların kendi enerjilerini üretmesi(güneş enerjisi ve oluklarda biriken suların baraj görevi görerek elektrik üretmesi altıgen binaların yapımı yardımcı olur) velhasılıkelam hiç bir şey yapmadan Erzurum'dan Trabzon'dan veya Diyarbakır gibi ülkenin güçlü lobilerinden insanları aday göstermeniz bir işe yaramaz. YAKIN zamanda yaptıklarınız yapacaklarınızın teminatı olmalı. Artık eskiden tüp kuyrukları vardı klişesi de tutmaz.

18.05.2020 / 22:59

4
Venher Karadeniz İstanbul , Öğrenci

İlkokul, ortaokul ve lise yani milli eğitim için herhangi bir eylem planınız var mı diye merak ettiğim için buraya bunu okumaya geldim ancak bulamadım. Bir eylem planınız var mı varsa buna nasıl ulaşabilirim? Bilgilendirirseniz sevinirim.

29.05.2022 / 14:24

4
Bahadır Kanbur Isparta , Öğrenci