Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Üye adayı olduğumuz partimiz kimi insanlarca elitist olarak algılanmaktadır. Bu algıya sebep olarak da liyakata vurgu yapılmasını görüyorum. Partimizin elitist algısının yıkılması için liyakat vurgusu terkedilmelidir. Siyasette liyakatin kimde olduğu sandıkta belirlenir. Liyakatin kimde olduğuna toplum karar vermezse böyle bir yönetimin adı teknokrasi olur. Partiye alınacak yöneticilerin adeta cv'sinin istenmesi başka bir sorun. Normal bir insan nasıl arkadaşlık yapacağı bir insana yaklaşırken ya da bir sevgili adayına yaklaşırken cv'sini sormaz ise partinin bir insanın geçmiş başarı veya başarısızlıklarıyla ilgilenmemesi gerekir. Parti yöneticiliklerinin insanlara iş verir gibi cv'ye bakılarak verilmemesi gerekir. Siyasal parti toplumu yansıtmak istiyorsa holding gibi yapılanmamalıdır. Ev hanımlarını da sayarsak toplumun yarısı işsiz iken ve bir çok insan iflas etmiş iken işini iyi yapan insan arıyoruz demek doğru değildir. Ticarette veya mesleğinde başarısız olmuş bir insanın siyasette de başarısız olacağı varsayılmamalıdır. Bozuk bir sistemde başarısız olması bir kişiyi önemsizleştirmez. Siyasi partiler toplum önderlerini ve önder adaylarını toplayan bir kurumdur. Bir holdingte genel müdür olan bir insan yerel önder olamazken hiç umulmayan insanlar yerel önder olabilir.

15.05.2020 / 23:28

4
Onur Güngör Balıkesir , Gazeteci

Demokrat bir görünüm ile ortaya çıkmak iyidir. Partinin oy oranı en fazla %5-8 günün şart ve koşullarının değerlendirmesine göre değişir ama iktidar olma olasılığı çok düşük karşısında tecrübeli propaganda ve kriz yönetimi yapabilen siyasi partiler var. Ayrıca çabucak bir dışlanma, hain yaftası söz konusu. Bumerang etkisi yaratmak zor fakat İstanbul belediye seçimleri ders niteliğinde, mağdur olmak kazandırmadı. Aslında iyi incelemek lazım. Mevcut otoriteden gelen soruları iftiraları cevaplamayan fazla önemsemeyen sanki seçimi kazanmışcasına hareket edilmesiydi. Karşı tarafta koca başbakanı bir belediye başkanıyla yarıştırması ve Seçim boyunca Cumhurbaşkanı ve bakanların tek kişiye yüklenmesi idi. Güçlüye karşı durma isteği doğurdu halkta. Bu istek tekrar oluşturulsa ve genele yayılırsa kazanılır. Hedef kitle ülkenin çoğunluğunu oluşturan genç kitle. Sizde seçim de genç kitleyi hatırlayacaksınız ama onlarla önceden yapmış olduğunuz hiç bir proje birliktelik olmadığı için bir işe yaramayacak. Bilim ve kültür için üniversiteler aktif kullanılıp bir şey üretilirse onu büyütüp gençler bizi tanır sloganı ile yürürsünüz. kararsız seçmende bilim ve akıl yolunu seçecektir. Temiz enerji, Binaların kendi enerjilerini üretmesi(güneş enerjisi ve oluklarda biriken suların baraj görevi görerek elektrik üretmesi altıgen binaların yapımı yardımcı olur) velhasılıkelam hiç bir şey yapmadan Erzurum'dan Trabzon'dan veya Diyarbakır gibi ülkenin güçlü lobilerinden insanları aday göstermeniz bir işe yaramaz. YAKIN zamanda yaptıklarınız yapacaklarınızın teminatı olmalı. Artık eskiden tüp kuyrukları vardı klişesi de tutmaz.

18.05.2020 / 22:59

4
Venher Karadeniz İstanbul , Öğrenci

Geçmişimiz de bir tufandan kurtulmuş olsakta gelecek büyük kıyamet bizi bekliyor...Günümüzü inşa etme iradesi, inancı ve cesaretini ortaya koyduğunuz için teşekkürler...İnsanlığın ortak arzuları olan Özgürlük,Eşitlik ve adaleti inşa etmeniz dileğiyle...Kutsal kitaplarda tarif edilen bu toprakları cehennem ateşinden kurtarmanız dileğiyle...Yolunuzda başarılar diliyorum ve zafere kilitlenen bir dava mutlaka başaracaktır...Özgür ve onurlu bir yaşam inşa etmeniz dileğiyle...BAŞARILAR...

02.07.2020 / 21:39

4
Sedat Yıldırım Diyarbakır , Öğretmen

Toplumun, siyasi oluşumlara yönelik refleksleri konusunda siyasi oluşum aktörlerinin davranış şekilleri amaçsal ve olgusal çerçevede değerlendirilmelidir. Bu noktada siyasi dil, güncel-kabul edilebilirlik ve genel-etkinlik ölçütlerine göre en üst başlıkta ayrılabilir: Güncel-Kabul Edilebilirlik: Bu ölçüt, siyasi oluşumun, faaliyetin gerçekleştiği dönemi hedef alan eylemlerini ifade eder. Şöyle ki; oluşum, stratejileri bağlamında ulaşmak arzusunda olduğu hedefi politik bir biçimde ele alır ve en geç oy verme esnasında toplum refleksini etkilemeyi amaçlar. Sözgelimi genel-etkinlik ölçütü, güncel koşullara indirgenerek siyasi dil belirlenir. Nitekim Genel-Etkinlik kudretine erişmek ancak toplum refleksinin güncel düzeyde siyasi davranışa uyumu, daha basit ifade ile oy kazanımı ile mümkündür. Dolayısı ile Güncel-Kabul Edilebilirlik ölçütü sağlanmadan Genel-Etkinlik kabiliyetine ve hedeflerine ulaşılması pratik anlamda mümkün değildir. Genel-Etkinlik: Genel-Etkinlik ölçütü, halktan ziyade millet ve devlet olgularını iyileştirmeyi hedeflemiş faaliyetleri içermektedir. Öngörülebilirlik doğrultusunda, doğayla ve bilimle uyumlu, değişimlere açık bir anlayış keşfedilir ve uygulanır. Genel-Etkinlik bir idealdir; siyasi programlara ve vaatlere enjekte edilebilmesine rağmen, toplumun uzun vadede ihtiyaçlarına karşılık verebilmesi açısından yönetim erki elinde bulundurulmaksızın gerçekleştirilemez. Siyasi anlayış, bu iki ölçütün sentezi ile başarıya ulaşabilecektir. Ancak bu ölçütlerin dışsal etkilerden bağımsız değerlendirilmesi sonucu kritik ölçüde etkileyecektir. Dışsal etkinin bertarafı mümkün değildir; ancak etki seviyesi düşürülebilir. Bu noktada ise bilimsellik, hukukilik gibi evrensel kabul görmüş yaklaşımların uygulanması gereklidir.

06.07.2020 / 16:21

4
Mustafa Gökpınar İstanbul , Avukat

Öncelikle kurmuş olduğunuz parti için sizlere çok teşekkür ederim. İçimizi demokrasi adına umutla doldurduğunuz için de teşekkür ederim. Giderek totoriter ve faşistleşen Türkiyemiz için sizleri bir umut olarak görüyorum ve sizin için hizmet etmek istiyorum fakirin parasıyla ceplerini dolduranlara artık dayanamıyorum ve elimden de başka bişey gelmiyor. önerime gelecek olursak eğer ikyidara gelirseniz ilk olarak yapılması gerekenlerden biri olarak BAĞIMSIZ DENETLEME KURUMU kurmanızı istiyorum çünkü ülkemizde çok yolsuzluk ve liyakat sorunu olduğunu düşünüyorum böylelikle hem daha adaletli hemde tasarruf açısından da gelir kaynağı olacağını düşünüyorum sonrasında ise ŞEFFAFLIĞIN bizim halkımız açısından çok aç olduğumuz bir konu olduğunu düşünmekteyim insanlarımız vergilerimizin nereye harcandığını bilmiyorlar ve her yıl açıklanan bütçeye de güvenmediklerini düşünüyorum sizlere tavsiyem vergilerimizin nerelere harcandığını kuruşu kuruşuna açıklamanızdır sonrasında ise TASARRUF ETME VE İSRAFTAN KAÇINMA ; ülkemizde bu konuya hiç özen gösterilmiyor hatta özen göstermeyen kişiler sömürüyor bu insanları laik bir toplum olduğumuzu söylüyoruz fakat ekonomimiz bu haldeyken insanlar islamdan uzaklaşırken ve camiler dolmazken her yere cami yapmaları da çok saçma geliyor sizlerden umduğum bu düzene artık son vermeniz ve halkımıza gerçek demokrasiyi tanıtmanızdir saygılarımla...

11.07.2020 / 20:13

4
Halil Topal Kütahya , Öğrenci

deva partinin genel merkezi acilmasi yarinlara milletimize ve devletimize huzur ve sadakat getirmesini hayirlara vesile olmasini temeni ederim.

12.07.2020 / 19:31

4
Mehmet Fatih Ersoy Erzurum , Esnaf

Mazlumlara derdine derman olmak için seçildiniz bizlerde bu yolda sizlerle beraber olmak istiyoruz

19.07.2020 / 14:19

4
Savaş Ertunç Antalya , Serbest Meslek

Oncelikle hayirli olsun ; Ulkemi seven biri olarak goruslerim -meclis zenginlerin yeri olamamali -vergi sistemi kutsal sayilmali bunun icin ise ; gereksiz alinmayacak, sonradan af olayi olammali fizyokart bir sistemle kamu harcama ve vergi kalemlerini tutarli belirlemeli vergi kaciran ciddi yaptirima tabi tutulmali - parti ve meclis vekil sistemi degismeli bunu icin ; sadece parto baskani birde bagimisz bir komisyon olmali secilen vekil mulakata tutulmali bunlar öz gecmis, devlet ilkeleri, tutarli tez ,.. vs elenen secilen vekil online oylama ile komusyon raporu ile halka tekrar sunulup alternatif olarak yedege dusen vekillerle tekrar secim yapilmali - dolayli ihalelerde hirsizlik yapanlar ( su dernege vakfa yardim yap ben sana ihaleyi veryim gibi ..vs) denetilmeli - guce karşı koluk güçlülerin ve memurlarin geçim ehli degil , gorev ehli olmalilar bunu için de tum kamu gorevlilerin kazanci dogrultusunda belli bir orani gecmeyecek sekilde borclanmalri yasaklanmali - vatandaşlık tek sayilmali distan alinann vatandasliklar iptal edilmeli - toprak satışı vatandastan baskasina satilmayacagi gibi devletin gerek madeni gerek ulusal risk olusturacak tapulu mallara kisas koymali -tum bakanliklara başta diyanet olmak uzere daha fazla iş gücü yuklenmeli uretmeden maaş alanlar tüm kurumlar belli bir sayiyi gecmeyecegi gibi alanlarinda rapor halinde basarilari belirlenmeli taban maas yildizlanma siztemi ile pirim vs verilmeli - dis politikada ve ic politikada kirmizi cizgilerin olmasi tum konsolosluklarin her ay denetim gorup istisare edilmeli Yazacak cok fikirlerim var simdilik sevgilerimi sunuyorum ..

24.07.2020 / 09:58

4
Ahmet Emiroğlu Konya , Aşçı

Mecliste bulunan ve koltukta oturmaktan başka bir şey yapmayan, mecliste kaldığı süre boyunca hiçbir konuda önerge vermeyen, bizi temsil etmesi için oy verdiğimiz ama bizi değilde kendini ve yakınlarını düşünen, oturduğu yerden 20.646 TL maaş alan milletvekillerini mecliste görmek bizim gibi bir ay boyunca köle gibi çalışıp asgari ücret alan insanları üzüyor. Memura, işçiye ve emekliye çok görülen maaşlarına yapılacak zam, milletvekillerine gelince hiç düşünülmeden fazlasıyla veriliyor. Milletvekillerinin almış oldukları maaş ve özlük hakları gözden geçirilip azaltılması gerek. Seçmenin gözünde daha fazla yer edinmek istiyorsak DEVA Partisi olarak bu konu üzerinde çalışma yapmalı ve kamuoyuyla paylaşmalıyız.

25.07.2020 / 19:17

4
Mahmut Turgay İstanbul , Özel Sektör Çalışanı

Türkiye'nin geleceğine ışık tutan ve Türkiye'nin 81 vilayetinden binlerce kişinin dua ve desteklerine bel bağlayarak adım adım yükselen DEVA partisini tebrik ediyor, hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. 18 yaşında Türkiye de olup bitenlerin farkında olan siyaset meraklısı bir genç olarak herkesin görüşlerine değer veren bir partiye görüş bildirmek benim için çok güzel bir duygu.. Şu an ki mevcut "Cumhurbaşkanlığı" sistemi'nin Türkiye'yi nasıl bir uçuruma götürdüğünü ve Parlamenter sisteme geri dönüş olması gerektiğini biliyoruz. Ekonomi, eğitim, sağlık, sanayi.. Bunlar bir Ülke'nin inşaası için temel kavramlardır ama ülkemize baktığımız da bu kavramların nasıl bir yokluk ile karşı karşıya kaldığını görüyoruz sadece temel kavramlardan bahsettim ama Türkiye de şu an hiçbir kavramın anlamı kalmadı. Dini siyasete alet edenlerden tutun sosyal medya'ya engel getirerek baskıcı ve kutuplaştırma örneği sergileyen bir Türkiye var şu an. Örnekler açıklaya açıklaya bitmeyecek Ak parti teşkilatları'nın para karşılığı insanlara iş desteği olduğunu halkın bu şekilde ak parti'den nefret başlangıcı olduğunu bilmenizi ve Deva partisi'nin iktidara geldiğin de böyle duruma çok dikkatli yaklaşmasını istiyorum. Halkın mevcut iktidar partisine kin ve nefreti büyüyor Ak parti'nin düğümü çözüldü. Deva partisi olarak birinci başarımız ilk seçim de iktidar partisi olmak ve sn. Ali BABACAN'ı cumhurbaşkanlığı mevkisinde görmek olacaktır. Emin olun bunlar olduktan sonra Deva partisi'nin temel parti programları ile Türkiye hak ettiği konuma ulaşacaktır. Deva partisin de önemli bir rol üstlenerek Türkiye'nin her karışında partimi anlatmak için sabırsızlanıyorum. Sözlerimi şöyle sonlandırmak istiyorum hiçbir oyuna gelmeyin ve korkmayın "Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır." Hak'tan yana olduğumuz zaman kaybedeceğimiz hiçbir savaş yok. Bütün genç kardeşlerime, kadınlara ve partililere selam ve sevgilerle.. Kalın sağlıcakla..

29.07.2020 / 17:36

4
Furkan Öztürk Mardin , Öğrenci