Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Mevcut iktidar bir darbe söylemi tutturmuş gidiyor. Fetö terör örğütü gibi besleyip büyüttüğünüz başka oluşum yoksa bu ülkede darbe olmaz. Ülkemize ekonomik darbe yapılıyor asıl. Yandaş mütahitlerimiz yurtdışından milyarlarca dolar faizle kredi alıyor. Yapılan projelerin hiçbirinde döviz girdisi olmuyor ülkemize. Merkez bankasının dolar rezervi eksilere düşüyor. Yurtdışına bu borçlardan dolayı milyarlarca dolar çıkıyor. Sonradan başka ülkeler gelip ülke varlıklarımızı satın alıyor. Ülke satılıyor asıl darbe bu. Bayrağımız göklerde ama varlıklarımız başka ülkelerin elinde. Çıkıp yine kandırıldık derler.

11.01.2021 / 21:08

57
Aydın Metin Hatay , Üst Düzey Yönetici

İktidarından muhalefetine genç seçmenin ilgisini çekmeyen bir siyasetimiz var. Siyasiler arasında hem iktidarda hem muhalefette çok iyi isimler var ancak genel durumdan memnun değiliz. Artık Atatürk'ün pazarlanmasında da din ticaretinden de bıktık. Ne muhalefet ne iktidar çokta farklı değiller aslında. Umarım siz farklı olursunuz.

11.11.2020 / 18:12

56
Erdem Akbaş İstanbul , Öğrenci

Sizi ve partinizi hiç tanımazdım. AK Parti den istifa etmiş bir bakan olduğunuz biliyordum. Sizi hiç dinlemeseydim, "bunlarda aynı yolun yolcusu" derdim. Fakat sizi FluTV'de izleme fırsatı buldum ve ön yargılarımdan sıyrıldım. Sonra daha fazla dinlediğimde içimde bir umut doğmasına sebebiyet verdiniz. Açıklamalarınızdaki özgürlükçülüğün, tek taraflı olmayacağına inandım ve aksi beni tatmin etmeyecekti. Ben Atatürkçü düşünceye sahip biri olarak gösterilebilirim sol cenahtan görülebilirim ama özgürlükçülük fikrinin doğru uygulanması bütün ideolojilerden daha önemli. Sizin bu ülkeyi refaha ulaştırabileceğinize dair içimde bir inaç var. Şuanda yersiz bir inanç belki bu ama, öyle işte...

11.11.2020 / 15:14

56
Asilkan Demirer İstanbul , Grafiker

Milliyetçilikle mayalanmamış devlet refleksinin bu kadar güçlü olduğu kendim gibi birini görmek bana bu satırları yazdırıyor. Bu yazıyı niyetlenip yazmak için çok defa harekete geçtim. Ancak duygumu ve düşüncelerimi, buna bağlı olarak söyleyeceğim sözleri kafamda bir türlü oturtamıyordum. Ta ki 140 Journos videonuzu izleyene kadar. Tuncelilinin bir dağ köyünden müfettiş ve öğretmen çıkmış bir anne babanın oğlu olarak makine mühendisi olup KPSS ile atanmış, devlet kodlarını 6 senedir “kendi kodları” ile harmanlamaya çalışan sade bir vatandaşım. Akraba ve yakın çevresine göre devletçi olmakla cellâdına âşık olmak arasında gidip gelen kültürel kodları bulunan bir vatandaş… Size yöneltilen “ neden içerideyken tepki vermediniz?” sorusu gibi bir kısır döngü. Ne söylenirse söylensin karşı tarafın duymak istediklerini söylemeyeceğimden dolayı asla ikna edemeyeceğim, tatminkâr bir cevabı olmayan bu soru gibi. “Sakın Kader Deme” videonuzda görüldüğü üzere milyon kere cevap verseniz de hala cevaplanmamış bir soru gibi karşınızda duran duvar. Ama biliyorum ki bunca “işlenmiş koda” rağmen pandemi sürecinde 23 Nisan’da gözleri dola dola İstiklal Marşını söyleyen ben ve benim gibiler! Yine yurtdışından geldiğinde gecekondulara bakıp “ olsun yine de benim ülkem “ deyip içlenen de ben ve benim gibiler! Kısacası bu toprakların tapusunun bir görüşe veya bir zümreye bırakılamayacak kadar değerli olduğunu anlamış her şeye ve herkese rağmen ülkesinden umudunu asla yitirmemiş bir gencim. Çıktığınız bu yolda inanç kutsallarını yaratılandan sakınmanızı, adaletin ilahi adaletle perçinleneceği; iyi, dürüst ve başarılı bir insan olmanın ödüllendirileceği, , Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağıyla bağlanmanın ötesinde bireylerin yaşadığı bir ülkenin lideri olmanızı canı gönülden isterim.

19.05.2020 / 12:25

56
Can Temel Ankara , Mühendis

Sayın yöneticiler halk vatandaş olarak ekonomik açıdan borç batağına düştük bankalara borcumuzu yapılandırın ödeyelim diyoruz bdk izin vermiyor diyor bdkya soruyoruz meclis yönetim izin vermiyor diyor enflasyona bağlı ahlaksızlıklar arttı herkes huzursuz herkes psikiyatri hastası oldu önümüzü göremiyoruz acil halk içine karışın ve çözüm bulun lütfen yalvarıyorum çözüm üretin:(

23.09.2024 / 00:17

56
Kadir Mutlu Kayseri , Tıp Çalışanı

Sayın Başkan'ın iktidara gelmesi halinde Cumhurbaşkanlığı binasını yeniden Çankaya Köşkü'ne taşımasını tavsiye ediyorum.Mevcut Cumhurbaşkanlığı binası büyük ve heybetli olabilir ancak Çankaya Köşkü yaşı ve tarihi dolayısıyla daha büyük ve daha heybetlidir. Mevcut bina ise halkın kullanımına kütüphane veya başka bir hizmet merkezi olarak kullanılabilir. Bunu yapmakta "Fren Ali" ye yakışır. Saygılar.

25.06.2021 / 00:13

55
Abdül Samet Dönmez İstanbul , Mühendis

Merhaba sayın Ali Babacan ve onun değerli ekibi . Bu gönülden yazacağım güzel sözler ve fikirler serbest kürsü de yayınlanırsa çok sevineceğim. Öncelikle genç yaşimızda politika ya çok meraklı olduğumuz dönemde bana ve arkadaşlarıma yeni bir ufuk,vizyon ve yeni bir siyasi görüş kattığınız için teşekkürler. Mağlum bu zorlu günlerde teşkilatlanma çalışmaları zor durumda ama biz öğrenci arkadaşlar ile aramızda teşkilatlanmaya başladık bile. Sizin ekonomi politiklariniza , sosyal ve kültürel hayatta ki dokunuşlarınıza ve eğitim spor gençlik konularında ki çalışmalarınıza çok güveniyoruz. Sizden politik olarak beklediğim 10 madde var. 1. Eğitim sistemi düzeltilmeli herkesin eşit şartlarda , sınıflaşmadan , kutuplaşmadan aynı düzeyde eğitim alabilmeli 2. Spor kulüplerine kurum ve kuruluşlarına benim vergimden yardım yapılmamalı, herke harcadığının bedelini ödemeli. 3. Yargı bağımsız olmalı. Hiç bir sınıf,makam,mevki zümre nin ayrıcalığı olmamalı, herkes kanun önünde eşit olmalı. 4. Gelir eşitsizliği azaltılmalı. Adaletli ve demokratik bir şekilde gelir dengesi kurulmalı. 5. Basın sansür edilmemeli. Eleştiriler dikkate alınmalı ve ders çıkarılmalı. 6. Kimse dinine,diline,ırkına,maddi ve ekonomik durumuna göre yargılanmamalı, herkes eşit haklara sahip olmalı. 7. İşçi hak ve özgürlükleri korunmalı. Sendikalaşma artmalı. İşveren iyi denetlenmeli. Kimseye ayrıcalık tanınmamalı. 8. İşsizlik sorunu kademe kademe çözülmeli, üniversite mezunu gençlere istihdan sağlanmalı. 9. Atatürk ilke ve inkilaplarına bağlı, olarak sosyal,laik,demokrat ve hukuk devleti ilkelerine uyulmalı. 10. Son olarak Güçlendirilmiş parlamanter sistemine geçilmeli, partisiz cumhurbaşkanı olmalı. Cumhurbaşkanı kimseyi kutuplaştırmamalı bölmemeli aksin birleştirici olup, herkese eşit değer vermelidir. Yalnızca politikaya düşkün sizide seven ve özlemle bekleyen bir Üniversite öğrencisi olarak size olan sevgimi ve beklentilerimi anlatmak istedim .

09.05.2020 / 00:48

55
Emirhan Şen İstanbul , Öğrenci

Bu maddelere ek olarak koyacağınız yargı sorunu dahi aslında tek adam olma gayretinin ortaya çıkarttığı bir sorundur. Suç oranlarının artması sosyal adaletin eksik olmasından dolayıdır. İşsizlik enflasyon zaten ekonomik sorunun getirisidir. Yani devlet şu 3 sorunu çözse kültür sanattan yasama, yürütme. yargı dengesine kadar her şeyin düzeleceğine inanıyorum. Saygılarımla

17.05.2020 / 01:43

55
Elif Zahide Gök İstanbul , Diğer

20, 17 ve 12 yaşlarında 3 çocuk annesiyim. Evlatlarımın insana değer verilen bir ülkede yaşamasını istiyorum. Kendimi bildim bileli inançlı bir kişiyim. Hiçbir parti, tarikat, cemaat ya da gruba dahil olmadan dindar bir hayat sürmeye gayret ettim. Bunun sebebi, bireyselliğe ve özgür iradeye olan hassasiyetimdir. Yapıların dışında kalarak aslında hiçbirisine önyargılı olmamayı sağlayabildim. Grup aidiyetinin bizim ülkemizde özgür düşünceyi yok eden bir tarafı var. Kendiniz olmaya çalıştığınızda yapılar sizi kabul etmiyor. Bir seçmen olarak parti tercihimde zamana ve konjonktüre göre tercih yaparım. İlk oy kullanmaya başladığım yıllarda ANAP'a oy vermiştim. 28 Şubat sürecinde Refah Partisi'ne, AKP kurulduğundan itibaren 7 Haziran'a kadar ona oy verdim; AKP ile yolları ayırmam Gezi olayları sırasındaki tavırlardan dolayı oldu. Daha sonrasında, ülkemin çıkarını gözeterek sağ, sol fark etmez farklı partilere oy verdim. Önyargısız ve tamamen ülkemin yararı için fikirlerimi dile getirip size nacizâne bir kaç tavsiye vermek istiyorum. Ülkemizin geldiği durum göz önüne alındığında insanlardan ve gelecekten ümit kesmiş biri değilim. Sorunun insanlarda değil ülkemizdeki siyasî kültürde olduğunu düşünüyorum. "İyi ve düzgün insanlar işbaşına gelirse her şey düzelir" düşüncesinde değilim. İyi, yetenekli ve birikimli insanlara fırsat verecek düzgün bir sistem olmazsa sonuç alınacağını düşünmüyorum. Deva partisinin başarısı siyaset yapma tarzını değiştirmesine bağlıdır. Bunun çok zor olduğunu biliyorum, ama imkânsız değildir. Yola çıkarken doğru noktadan başlamak önemlidir. Doğru nokta, ezber bozan, yepyeni bir üslupla meselelere yaklaşan ve en önemlisi ülke çıkarını kendi çıkarının önüne koyan bir anlayışla siyaset yapmaktadır. "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" anlayışı tekrar hâkim olmazsa düştüğümüz kuyudan çıkamayız. Bu kadar ayrışmış, kutuplaşmış bir aradaki engelleri kaldıracak kucaklayıcı yaklaşımlar yeterlidir. Yeter ki yanlışlar düzeltilsin sistem kendini yenileyecektir.

18.05.2020 / 14:10

55
Asuman Çelik Samsun , Ev Kadını

Hayırlı günler ve Ramazanlar diliyorum. Sayın Babacan'in ve Deva partisinin, insanlık, Müslümanlık ve milletimiz için çıktığı yolda muvaffakiyetler diliyorum. Yıllardır kendimi ifade edeceğim, ifade edilen seylerde kendimi bulacağım bir parti ve oluşumun ozlemi vardı açıkçası. İnsaAllah deva partisi ve onun kattığı değerler bu manada tam tahakkuk eder. Hal böyleyken, kendimi gördüğüm ve düşüncelerimin birçok noktada denk geldiği deva partisinden elbette büyük beklentilerim var. Elbette bunların vuku bulması uzun bir süreci, geniş bir katılımı, Sabrı, sükuneti ve tahammülü gerektiriyor. Hâliyle bir partinin en büyük kaynağı insandır..insana dokunmak ve insana ulaşmaktır. Bu ise zamanın icabı gereği medya ile özellikle sosyal medya ile olmaktadır. Son bir aydır, sayın Babacanin, kurucular kurulunun ve deva partisinin görünürlüğü elbette daha fazla arttı,artacakta. Lakin bunun yeterli olmadığı kanaatindeyim. Sosyal medya reklamları ile-ki bu reklamlar çok pahalı değil- YouTube de 140 journos gibi kanallar ile çok daha büyük kitlelere ulaşılabilir. Ramazan Bayramı'ndan sonra bu mevzulara daha ehemmiyet ve ağırlık verileceği kanaatindeyim. Belki parti stratejisi, bu meselelerde yavaş yavaş vites artırmayı gerektiriyor. Lakin bunun belli bir hava yakalanmadan olması da ayrı bir handikap olsa gerek. Birde toplumda ilerki dönemlerde sayılan sevilen itibar gören birçok şahsiyetin katılacağı beklentisi mevcut. Haliyle halk önde gördüğü ve güven duydugu şahsiyetlerin dahil olması karşısında daha güven ve itibar duyar. Muvaffakiyetler diliyorum.

17.05.2020 / 18:36

54
Sedat Çelik Ankara , Diğer