Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

27 yıl milli eğitim bakanlığında öğretmen idareci ve en son milli eğitim şube müdürlüğü görevini yaptım. Şube müdürü iken herkesin paylaştığı ve tv ve gazetelerde defalarca haber olan bir kaç paylaşım yaptım. Birileri bu paylaşımlarını alıp milli eğitim bakanlığı müsteşarına şikayet etmiş. Müsteşar balkanlık müfettişlerini görevlendirmiş gidin bunu görevden atın demiş. Soruşturma sonucunda şube müdürlüğü gorevimden alındım. Artvinin bir köyüne öğretmen olarak atandım. Bu bana devlet eliyle yapılan bir zülüm gibi geldi. Allaha şükür bu soruşturmadan önce bir kaç defa terörü kınayan ve devleti savunan paylaşımlarda yapmıştım. Soruşturmadan sonra ankaraya gittim. Müfettişi gördüm. Dedim bakın ben size terörü kınayan paylaşımlarımi da verdim. Müfettiş dedi senin terörü kınayan paylaşımlarını girmedim. Dedim aha burda tekrar yanımda getirdim. Sonuç olarak bana yapılan bu haksızlığa dayanamadım. Yaşadığım üzüntümden her gün namaz kılarken ağlıyordum. Artık psikoloji ruh hastası olmuştum. Baktım görev yaptığım yerdeki milli eğitim resmî olarak beni psikologa gönderecek. Mecburen emekli oldum. Verdiğim emekli dilekçemde yaşımı doldurmuyorsam da mecburen emekli.olmak istiyorum dedim 2017 yılı temmuz ayında emekli oldum. Şimdi 3290 tl emekli maaşı alıyorum. Aylık 481 dolar yıllık 5770 dolar gelirim var. Bu herkes 10 bin dolar alıyor yani milli gelir 10 bin dolar diyenler 27 yıl hizmeti olan bir öğretmenin yıllık milli geliri 5770 dolar ise bu 10 bin doları kim alıyor. Bana bu haksızlığı yapanlara hakkımı asla helal eğmeyeceğim. Obur dünyada iki elim yakalarında olacak. Ben çok iyi bir şube müdürüydüm. Beni sorup soruşturmadan kellemi aldılar. Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandir.ama deva partisi kuruldu bana bir umut dogdu. Ben simdi deva partisinden sanliurfa miletvekilligine adayligimi koyacagim. Eger bana bir sans verilirse siyaseten mucadele edecegim. Ben vekil olursam bu gune kadar urfanin en iyi vekili olurum. Benim bilgim çok. Siyasi düşüncem çok gelişmiş.

30.06.2020 / 01:40

2
Necati Atlı Şanlıurfa , Diğer

çalışmalarınızı yakından takip ediyorum gerçek anlamda liyakat sahibi görevlendirmelerle yeniden yenilenen siyaset anlayışı ile ses getiriyorsunuz tebrikler

02.07.2020 / 17:24

2
Barış Özkarabekir Trabzon , Özel Sektör Çalışanı

Dikey Eksenli Değil Yatay Eksenli Toplum Olabilmek Kuşaktan kuşağa aktarılan toplumsal ilişkilerimiz kapalı, sınıflar arası ilişkiler sert ve ayrımcılığı körükleyen bir yapı arz ediyor. Sadece farklı toplum kesimleri arasında değil meslekler arasında, kadın-erkek ilişkileri arasında sert bir sınıflar arası mücadele halen devam ediyor. Ekonomik düzeyi yüksek kesimler yaşam tarzlarıyla kaba bir şekilde ekonomik düzeyi düşük kesimleri aşağılıyor. Köklü, özel üniversitelerden mezun olan öğrenciler, yeni kurulan yada açık öğretimden mezun öğrencileri aşağılıyor. Endüstri ile ilişkide olan meslekler, sosyal bilimlerle ilgili meslekleri aşağılıyor. Siyaset, bürokrasi ve yönetim belli meslek grupları, üniversite mezunlarının adeta kuşatması altında... Kronovirüs imtihanından geçtiğimiz günlerde ezberimizi bozmanın zamanı bireyin öne çıktığı, sınıflar arası ilişkilerin dengelendiği, farklılığa rağmen bir arada yaşadığımız bir toplumsal düzen içinde sorunları çözümleyebiliriz. Farklılığın zenginliğe dönüşebildiği devlet-toplum ilişkileri, güç merkezli bir ilişki sistemi yerine güvene dayalı yatay ilişki sisteminde gerçekleşebilir. Sıradanlığı, basitliği, sadeliği, mütevaziliği, merhameti, vicdanı,adaleti ve normalliği öne çıkara bilmeliyiz. Zenginle fakirin fark edilmediği yaşam düzeni kurabilmeliyiz. Siyasette, bürokraside, sağlıkta, eğitimde vs. kurumsallaşmada multidisipliner bir anlayış geliştirmeliyiz. Örneğin sağlık hizmetlerini sadece doktorlar üzerinden dizayn etmek yerine diğer sağlık meslek mensuplarına aktif yer vermeliyiz. Ekip çalışması, ekipler arası işbirliği, takım olmanın önemini öne çıkarmalıyız. Sözün özü farklılığımızı bu ülkenin zenginleşmesinde kullanabilmeliyiz. Saygı ve selamlarımızla.

04.07.2020 / 21:22

2
Fatih Kılıçarslan İstanbul , Sosyal Bilimci

Genel Merkez Binamızın -7/Temmuz Salı günü törenle açılışının yapılacak olması Camiamız adına gurur verici bir durum olacak Ayrıca teşkilatlanma çalışmalarının hızla devam etmesi de ayrıca gururlanacağımız bir tablo. Kamu oyu yoklamaları henüz sahaya inmemişken bile yükseliş trendinde en önde DEVA partimizi gösteriyor. %O9 dan %2.4 e kadar yükseldiğimizi son anket gösteriyor.Allahın izni ile yüzde beş,yüzde On ve yüzde yirmileri ilk iki senede görmek biz DEVA lılara nasip olacak İnşallah Çizgimiz doğru,hedefimiz net,Azmi’miz Milletimizin Refahı için ve Liderimiz Güvenilir. Allah Genel Merkez açılışımızı Camiamıza,Milletimize,Ülkemize ve tüm İnsanlığa hayırlı uğurlu kılsaın. Allah yüzümüzü ak emeklerimizi daim eylesin.

05.07.2020 / 14:56

2
Halit Akar Antalya , Esnaf

Ülkemizde Meeting(Miting) kavramını malesef çok sönük ve sanki arena gibi siyasetçilerin birbirine bağırdığı mekandan öteye gitmiyor Az sonra önereceğim olgular aklıma gelen basit ama etkili olduğunu düşündüm bir kaç öneri. Peki,Miting kavramını nasıl kökünden değiştirebiliriz? -Mitingleri halk ile soru cevap şeklinde yaparak hem gelen talepleri veriye döküp hem de halkın sizdeki izlenimlerini olumlu yöne çekebilirsiniz -Ayrıca miting alanlarına kurulucak içeçek az da olsa tatlı ikramlarıyla yine insanların size bakış açısı değişebilir -Büyük şehirlerde kurulucak mitinglerde,genel başkanımızdan önce bir konser,söyleşi,stand-up gerçekleşebilir -Her mitingden önce ülke gündemini 5-10 dakikalık videolarla hatırlatıcı olacak şekilde tekralamak Teşekkür ediyorum,önerilerime yer verdiğiniz için İyi çalışmalar dilerim.

05.07.2020 / 16:45

2
Mehmetcan İnce İstanbul , Diğer

En önemli sorun çoğulcu cehalet olayıdır. Yani insanların ne düşündüğü hakkında herkesin, ya da çoğunluğun cehaleti diyebiliriz. Bir gelenek ya da uygulamayı sevdiğimiz yada savunulabilir olduğu için değil, sadece çoğunluğun sevdiğini düşündüğümüz için takip edebiliriz. Birçok sosyal uygulama bu nedenle devam eder ve küçük bir şok ya da *dürtü* onları yerinden etmeye yetebilir. Ufak bir örnek olarak eski Sovyet bloğunda komünizmi gösterebiliriz. Devam etmesinin bir nedeni de insanların bu rejimden nefret edenlerin sayısından habersiz olmaları oldu. Uzun zamandır devam eden uygulamaları bir yana atarak, büyük ölçekli ama dünya tarihini daha az etkileyecek değişimler ancak toplumda bir dürtü ve hareket başlatacak temeller üzerine olacaktır diye düşünüyorum.

06.07.2020 / 15:41

2
Mustafa Kamil Uslu İstanbul , Öğrenci

Sayın Ali bey ve Sayın Deva partisi! Bir vatandaş olarak sizden istirhamım talebim lütfen partinizle görüşen ve partinize geçme planı olan vekil ve belediye başkanları varsa müsade edin geçsin. Şimdi tam vaktidir. Bu sizin ve partinizin gücüne güç katar. Hiç yoksa bağımsız vekillere teklif götürün. En kötü hızlı ve acil bir şekilde grup kurun. Hiç yoksa vekil transferleri sayesinde belki bundan sonra meclisten yeni yasaları geçiremezler. Rtükte falan üye sayıları düşer. Ülkeye kısmen de olsa oksijen gelir. Zoraki erken seçim kararı almaları kaçınılmaz olur. Bu sizin ve sayın davutoğlunun elinden. Buna müsade edin. Lütfen müsade edin süreci hızlandırın

07.07.2020 / 23:34

2
Serkan Taşcı İstanbul , Diğer

Dün gerçekleşen Sanal açılışı kesintisiz bir şekilde izledim.Size olan güvenim ve umudum tam.Umarım 2023 dönemi sonrasında daha iyi ve güçlü bir Türkiye görmek istiyoruz.

08.07.2020 / 16:30

2
Batuhan Biner İzmir , Öğrenci

Sayın partililer hepinize sağlıklı huzurlu günler temenni ediyorum. Bazi fikirlerimi paylaşmak isterim. 1.Şu anda halen ülkemizde ve dünyada Pandemi döneminin sıkıntıları yaşanmaya devam ediyor. Bu sıkıntılar her sektörü aşırı etkiliyor. Bu sektörlerden biri de Eğitim sektörü. Muhakak önemli çalışmalar var. Yapılan çalışmalar var. Ancak gün geçmiyor ki yeni bir açıklama gelmesin tabii ana muhalefet zaten ortada yok. Üretecek fikirleri de yok. Yada genel olarak destek olmak yerine genelde hep eleştiri üzerine giden bir siyaset anlayışları var. Bu ortamda taze fikirleri olan gençlerin düşüncelerini önemseyen Deva Partisi aslında gündemde çok önemli yer edinebilir. Eğitimdeki sorun, genel olarak velilerin kafaları karışık, her gün yeni gelen açıklamalar kafalarda ki soruları artırıyor. Burda parti olarak bu gündemi sıcak takip etmek gerekiyor. Yani okullar açılacak mı açılmayacak mı süreç yakınlaşmadan yapılan açıklamalar özellikle Özel Okulculuk açısından ciddi endişeler oluşturuyor. Bu konuda Deva olarak nasıl bir strateji izlememiz lazım. Bu konuda bir hazırlı yapılması ve gerekirse bu konuda sıkıntıların dinlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü yüz binlerce çalışanı ilgilendiren bir sektör. Bu sektör ayrıca yan anlamda onlarca sektörü ilgilendiriyor. Gerekli önlemler alınırsa okullar açılmalıdır ancak çok sıkıntılı gerçekten bir durum var ise tabiiki buna bilimsel olarak diyecek bir şey yok evet o zaman okullarla ilgili süreç tekrar gözden geçirilmeli. Ayrıca Sayın Başkan ara ara gençlerle online bağlantılar yapıyor bence lise ortaokul öğrencileri ile de bağlantı yapılmalı ayrıca velilerin kanaatleri alınmalı bu konuda insanlar ne düşünüyor konusunda bir çalışma yapılmalı diye düşünüyorum. Belki o zaman süreçle ilgili daha fazla bilgi sahibi olabilir ana kaynaktan tespit yapabiliriz. 2. Diğer düşüncem şartlar ne olursa uzaktan eğitim tekrar gündeme gelirse muhakak bir not karşılığı olmalı. Not olmazssa verimde olmayacaktır.

10.07.2020 / 14:15

2
Turgay Aytaş İstanbul , Üst Düzey Yönetici

İyi pazarlar. Sağlıklı günler temenni ediyorum. platformda bazı açıklamalarda bulunmak istiyorum. Öncelikle partililerin yani parti yetkili organlarında görev alan özellikle danışma ve yürütme kurullarında çalışan partililerin alanları ile ilgili olarak söylemleri ve topluma verdikleri mesajlar çok önemli. Sıkıntılı dönemlerden geçiliyor kanımca bu kurullarda muhakak gündemler ayrıntılı değerlendirilerek topluma bu değerlendirmeler sonrasında gerekli mesajlar veriliyordur. Ülkemiz Pandemi ve ekonomik süreçlerin etkisi ile zorlu bir dönemden geçmektedir. Bu nedenle asla popilist olmayan gerçekten sorunların derinlemesine tespit edildiği analizler yapılarak bunlar kamu oyu ile paylaşılmalıdır. Toplum artık kavga istemiyor, toplum uzlaşma peşinde, toplum ekonomisinin düzelmesini ve hak ettiği insani yaşam standartlarında yaşamak istiyor. Kamu oyunda var olan söylemleri hepimiz izliyoruz bilen bilmeyen herkes her konuda fikir sahibi ve her şeyi biliyor gibi konuşuyor. Bizim toplumumuzda bazı sözler var ki kimse kızmasın çok hatta neredeyse hiç söylenmiyor. Mesela birine yanlışlıkla dokunduğumuzda afedersin demiyoruz, yada zorda olan birine yardıma ihtiyacın var mı acaba demiyoruz çok fazla, mesela bilmiyorum demek çok zor geliyor bize, maşallah her şeyi biliyoruz, kusura bakmayın gerçekten yanlış yaptım demek nedir bilmiyoruz, hata benim senin bu konuda kusurun yok demiyoruz, yada başarıları takdir etmek bize çok zor geliyor işte bu durum siyasetin her alanına nüfuz ediyor. Halbuki daha iyisini bilen, daha iyisini yapan elbet birileri vardır. Dil eğer üretmiyorsa maşallah eline yani diline kazma doluyor ve ancak böyle yaparsam bu mücadeleden bir şeyler devşiririm noktasına geliyor. Üretmiyoruz genelde üretimin olmadığı yerde boş kalan dedikodu yapıyor ve işte o zaman değerlerden ve gerçeklikten uzaklaşıyoruz. Sanıyoruz ki elimize aldığımız muhteşem akıllı telefonlar bir yıl içinde düşünüldü üretildi halbuki bu yıllar süren arge çalışmalarının sonucu.

12.07.2020 / 12:01

2
Turgay Aytaş İstanbul , Üst Düzey Yönetici