Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Altılı masa etrafındaki her parti liderinin saygınlığı tartışılmaz ancak Cumhurbaşkalığını kazanacak olan adayın Ali Babacan olacağına yürekten inanıyorum. Babacan hem sağdan hem soldan ve özelliklede kararsız seçmenden oy alır. Sebebine gelince kavgacı aslup hiç kullanmıyor. Milleti bölmek yerine birleştirici dil kullanıyor. Proje adamı olduğu her halinden belli oluyor. Millet kavgacı siyasilerden çok çekmiştir. Kavgacı liderlerin hepsinde koltuk hırsı vardır. Bunların samimiyetine sade vatandaş hiç güvenmiyor. Ben partizan vatandasların rejimi değiştireceğine inananlardan değilim. Büyük partinin lideri mutlaka başkan olur diye düşünmek yerine tarafsız kararsız vatandaşların oyunu alacak ılımlı bir aday gösterildiğinde Türkiye kazanacaktır. Bu zor dönemde vatandaşın birincil tercihi ekonomidir. Mutfakta yangın varken Vatan millet sakarya nutuklarını atanlar tuzu kuru olanlardır. Sade vatandaşlar bunları dikkate almıyor. Hem ülkenin hemde milletin kazanmasını bekliyor. Bu önerimi hafife almayın ben deva partiye üye biride değilim. Ancak tarafsız gözle bakan sade bir vatandaşım. Göreceksiniz umutların bittiği yerden çıkan Tayyip başkan da böyle bir ortamda seçimi kazanmıştır. Ben siyasi kişilik değilim ancak aklımı kullanarak hissiyatimi dile getiriyorum. Milli piyango biletini herkes alır ama bir kişi kazanır. Kendisini siyasi deha görenlerin çok yanıldıklarını çok gördüm. Bu düşüncelerimi.hafife almayın.Bu düşüncelerimi her platformda paylaşın yanlışa düşmeyin. Denizde bir damla olursam ne mutlu bana. Benim acizane görüşüm Anlı şanlı.aday göstermek yerine halkın teveccüh gösterdiği siyaset üstü kişilik sahibi ekonomiyi ayağa kaldıracak aday gösterilsin bu iş burda bitsin. Eğer gerçekten Türkiyenin kazanmasını istiyorsak tabi. Ali Babacan beyefendiye başkanlığı ben çok yakıştırıyorum. Kazanacağına yüzde yüz eminim. Tayyip başkanda öyle kazanmıştı bunu kimse unutmasın. Altılı.ganyanı kazanan çok bilen değil şansı yaver gidendir.

25.12.2022 / 20:10

1
Şinasi Altun İstanbul , Müşavir

Öncelikle Gelişmeleri izleyerek düşünüyorum ki, Sayın Genel Başkanımız Ali Babacan'a Cumhurbaşkanı Adaylık teklifinde bulunulması Uzak bir ihtimal değildir. Fırtınalı süreçten geçiyoruz. Öyle bir hesaplar yapılıyor ki, odak noktası "birileri" etrafında estiriliyor! Doğanın ruhu güçlüdür. Doğruluğun kutsal gücü vardır ve en son hâlde, ruhu güzel insanlara gelir "görev" sorumluluğu yüklenebilir. Altılı Masanın bütününden güven duyuyorum. Umarım "olağanüstü" bir süreç körüklenmez de hak yerini bulur; doğruluğun kutsal gücü ile...Her şeye hazırlıklı olmak gerekir! Sayın Babacan, ülke yönetimi adına her görevin üstesinden gelebilir yetenekte; çok çok fazlası ile...Her şeyin hayırlısı ile Milletim adına da hayırlısı neyse, o olsun... Saygılarımla

29.12.2022 / 17:21

1
Kalender Kılıç Ankara , Bilim İnsanı

Öncelikle merhabalar Sayın genel başkana ekonomi konusunda daha önceki icraatlarından dolayı güvenimiz sonsuz ancak altılı masa içerisinde ki kişiler sanki bizim genel başkana güvendiğimiz kadar güvenmiyorki sayın kılıçlaroğlu alman danışmanlar ile görüşüyor bu ne kadar doğru bilemeyiz ancak çok mantıklı bir hareket gibi gelmiyor sayın genel başkan Ali Babacan dururken . asıl sorun mevzu öğrenciler bursa girmiyorum zaten burslar gerçekten ihtiyacı olan kişilere çıkmıyor tamamiyle rastgele olduğunu düşünüyorum hadi burs vermediler kredi alalım diyoruz verdikleri para gerçekten komik bir öğrenci bu zamanda o parayla kesinlikle geçinemez barınamaz o kadar zor şartlarda kıt kanaat geçinmeye çalışıyoruz ki devletimiz sağ olsun biz gençlere öğrencilere çok destek veriyor rezil durumdayız bi yandan okuyup bir diğer yandan çalışmak zorunda kalıyoruz Sayın genel başkanın gençlere olan sevgisi saygısını biliyoruz ancak genel olarak altılı masa dahil öğrençilerin mağduriyeti sorunları çok konuşulmuyor konuşuluyorsada gündeme pek gelmiyor sanırım. bu konu biraz daha gündeme gelmesinin talep ediyoruz sizlere olan inancımız güvenimiz tam bu ekonomiyide sizden bir liderin de çözüceğine inanmıyoruz yaptıklarınız ortada sonuç olarak saygılar sevgiler

03.01.2023 / 00:28

1
Berke Sabancı Balıkesir , Öğrenci

Merhaba, Oncelikle sizi dikkatli takip ettigimi , ciddi onemsedigimi ve cok buyuk oranda destekledigimi belirtmek isterim. %80 uzerinde. Mevcut oy verdigim partiye ciddi alternatif potansiyeli goruyorum. En begendigim nokta olaylara yaklasim ve bakis acisi , Usul En cok endise ettigim konu : Politikalarin dindar bakis acisi golgesinde kalma istimali ve etkisinden kalma tehlikesi. Politikalarin uygulama surecinde denetleme mekanizmalarini vurgulamanizi istiyorum. Devletin Denetleme gucunun guclendirilmesi konusunun halka anlatilmasi ve altinin cizilmesini istiyorum. Bunlari nasil yapacaginizi anlatmanizi istiyorum. Son olarak Ali Beyin gecmis AKP donemi nedeniyle bir endisemi iletmek istiyorum ; Burada Erdoganin muhalefeti design edecegiz sozunun hatirlayarak, AKP sonrasi donemde ozellikle son 10 yilda bu ulkede yasanan olaylarin nesnel degerlendirmesi konusunda size guvenmek istiyorum. Suclular Tepit edilmeli Bunlarin halka anlatilmasini istiyorum. Not : Altili Masa kulturunun devam etmesi ve gelistirilmesi konusu onemli Artik Siyasi partilerin uzerinde bir ust platform kulturu olusmali ve devam etmeli , sizler bu platformda farkli dusuncelere sahip gruplar olarak kalmalisiniz ve ortak ve birlikte calisma kulturu gelistirmelisiniz. Bu tum dunyaya ornek olabilecek bir uygulama olabilir. Partilerde onlenemeyen Lider sultasi ancak bu yolla cozulebilir. Tesekkurler,

05.01.2023 / 09:49

1
Semih Kayar Ankara , Mühendis

ORTAK HÜKÜMET PROGRAMI İVEDİ ! MEMURLARIN HAKLI BEKLENTİLERİ 1-Tek taraflı kalan kılık kıyafet serbestliğinin erkek memurlar için de uygulanması. 2- Yıllık izinlerin iş günü olarak hesaplanması. 3- Tüm memurlara kamu işçilerinde olduğu gibi yemek yardımının nakdi olarak ödenmesi, (Bazı kurumlarda memurlara nakdi Tayın Bedeli adı altında yemek yardımı) ödenmektedir. 4- Memurlara da kamu işçilerinde olduğu gibi ulaşım yardımı (yol yardımı) ödenmesi. 4- Memurlara da kamu işçilerinde olduğu gibi yılda 4 maaş ikramiye ödenmesi. 5- Tüm memur unvanlarının görev tanımlarının yapılması. 6- Kurumlar arası unvan bazında maaş farklarının giderilmesi. 7- Doğum sonrası ücretli iznin 6 aya çıkarılması. 8- Tüm Bakanlıklarda ve kurumlarda mazerete ve isteğe bağlı kurum içi atama, yer değiştirme ve nakil taleplerinin hizmet puanı sistemiyle (torpilsiz) düzenli olarak yılda 2 defa merkezi olarak elektronik ortamda alınması ve sonuçlandırılması. 9- Memur maaşlarının hiyerarşik olarak yeniden düzenlenmesi. 10- Görevde yükselmelerde ve ilk atamalarda istisnai kurumlar ve unvanlar dışında mülakatın kaldırılması. 11- 4 yıllık üniversite mezunu 1.dereceye düşen tüm memurlara 3600 ek gösterge verilmesi. 12-Kurumların merkez ve il teşkilatlarında mobbingle mücadele kurullarının oluşturulması. (Birçok üniversitede oluşturulmuştur) 13-Kamu işçilerinin emeklilikte aldıkları kıdem tazminatı ile memurların emeklilikte ikramiye ve emekli maaşları farkı adaletsizliğin giderilmesi. 14-Memurlara grev hakkı verilmesi. 15-Banka promosyonlarının kurumların merkez ve taşra teşkilatlarını kapsayacak şekilde merkezi olarak yapılması. 16-Disiplin affı çıkarılması. Memurların ve ailelerinin gönlünü kazanacak iyileştirmeler seçim sonuçlarını çok etkileyecektir. Altılı masa olarak hazırlanacak olan ortak hükümet programı kapsamında ivedilikle değerlendirilmesini takdirlerinize saygılarımla arz ederim.

06.01.2023 / 10:31

1
Rıza Öztürk Çankırı , Kamu Çalışanı

Trafik cezalarına zam.Kasko ücretlerine zam. Mtv'ye zam. Trafik sigortasına zam.Akaryakıta zam. Çadır Kurmak için vergi. Karavan vergisi. Özel iletişim vergisine zam.Elektriğe zam,suya zam,doğalgaza zam. Ancak işveren sattığı ürün ve hizmete zam yapınca SUÇLU İŞVEREN... böyle bir dünya yok! ya muzill ya kahhar serial hisab bunları nasıl zelil ve perişan edecek göreceğiz!

06.01.2023 / 14:27

1
Haluk Köseoğlu Batman , Araştırmacı

SEÇİMDEN ÖNCE ÖNCE ADALETLE EŞİTLİK SAĞLANSIN SONRA ADLİ MAHKÛMA AYRIMSIZ AF HAKTIR 7242 sayılı Kanun ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde; yasanın yürürlüğe girdiği 15 Nisan 2020 tarihinden 31.Temmuz 2023 tarihine kadar geçen sürede 640.000 her suçtan izinli adli mahkûm ceza indiriminden yararlanmış oluyor. Fakat kapalı cezaevlerinde kalan aynı suçlardan olan mahkûmlara herhangi bir indirim yapılmamış olması adaletsizliktir eşitsizliktir. Hem cezaları arttırmak hem infaz düzenlemesinde ayrım yapmak hem de izinlerde kapalı açık ayrımı yapmak eşitliğe adalete asla sığmamaktadır. Mahkûm mahkûmdur açığı kapalısı yoktur. Cezaların yatar oranları vardır, izinli olanlardan yatarlar düşmüş olurken geride kalan mahkûmlardan bu süre düşmemektedir. Şöyle ki Cinayet maddesi 8 yıl (7+1), Uyuşturucu 6 yıl (5+1), Cinsel madde 4 (3+1),… yıl izinli çıkan mahkûmlardan bu süreleri kalanlar izne çıktı ailesine kavuştu işini yuvasını kurdu suça da karışmadı gerideki mahkûmlarında afla çıktığında sorun yaşanmayacağına referans oldular. Bu çıkanların cezalarının 3,5 yılı izinde bitmiş olacak. Fakat genel olarak baktığımızda aynı maddelerden olan kapalıda kalan insanlardan cezalar düşmemiş olacak, adaletsizlik eşitsizlik yaşanmış olacaktır. Ne yapabiliriz diye düşünürsek bu süreler eşitlenmeli hem izindekileri tekrar almamak yuvalarını dağıtmamak için 8 (7+1) yılın ve denetim süresi 3 yılın kapalı ve izinli mahkûm diye ayırmadan eşit olarak aynı maddelerden olanlara uygulanması özellikle kapalıdakilerin annelerinin ak sütü gibi helaldir. Böylece ÖNCE ADALETLE EŞİTLİK SAĞLANMIŞ OLUR, SONRA ADLİ MAHKÛMA AYRIMSIZ AF İLE YÜZÜNCÜ YILIMIZ TAÇLANDIRILIR KUCAKLAŞMA BÜTÜNLEŞME SAĞLANIR. Unutulan kararsız milyonların (etkilediği 54 milyon) sesine ses olursunuz. Saygılarımızla. Milyonlarca Mahkûm Yakını

11.01.2023 / 13:05

1
Attila Gülbenk Ankara , Gazeteci

SAYIN BABACAN DEVA GÖNÜLLÜSÜ OLARAK PARTİNİZE KÜÇÜKTE OLSA BİR FİKİR KATKISI VERMEK İSTİYORUM. BENCE ÇIKIŞ NOKTASI ŞU OLMALI: ' DÜNYA NIN ŞU ANKİ DURUMU DA ELE ALINDIĞINDA, TÜRKİYE NİN SAVAŞÇI BİR LİDERE DEĞİL, EKONOMİYİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLERİ İYİ BİLEN BİR LİDERE İHTİYAÇ VAR' . GEÇMİŞ ŞARTLARDA DÜNYA YA BAKTIĞIMIZDA BİR MİLLİYETÇİ LİDER AKIMI VARDI. ANCAK BU DÖNEM ÖYLE BİR DÖNEM DEĞİL. DÜNYANIN VE TÜRKİYENİN DAHA ÖNEMLİ OLAN EKONOMİ, HUKUK VE ÜLKELER ARASI İLİŞKİLERDE LİYAKAT SAHİBİ, VE İŞİNİN EHLİ LİDER E BİR İHTİYAÇ OLDUĞUNU VUGULAMAK GEREKİR...

13.01.2023 / 15:20

1
Ümit Yıldız Eskişehir , Teknik Eleman

Sayın Deva yetkilileri, Şehircilikle ilgili dokümanlarınızda yatay mimari denen büyük yanlışla ilgili bir ibare bulamadım. Büyükşehir merkezlerinde, yoğunluk azaltılmadan hayata geçirilen yükseklik sınırlaması kentin ölüm fermanıdır. Betonlaşmanın nedeni yüksek bina değil yüksek yoğunluktur. Zaten mevcut düzenlemede yükseklik sınırı getirilirken yan ve arka bahçe mesafeleri azaltılarak mevcut yoğunluğun korunması hedefleniyor. Bir arsada 30 katlı binanın kaplayacağı alan 3 katına çıkartılarak aynı yoğunlukta 10 katlı bina yaparak sözüm ona yatay mimarili bina yapmış oluyorsunuz. Ortada ne bir yeşil alan kalıyor, nede gökyüzünü görebiliyorsunuz. Bu uygulamadan derhal vazgeçilerek h serbest uygulamasına geri dönülmeli ve hatta bonus inşaat hakkıyla yükseklik desteklenmeli. İstanbul, Ankara, İzmir gibi süper metropollerde 3 emsallik şehir merkezi yoğunlukları da çok yetersiz. Zaten uyan numune bina bulamazsınız. Bir şekilde etrafından dolaşılarak gerçekte 5-7 emsal bina örnekleriyle doludur İstanbul. Merkezlerde özel bölgeler oluşturularak 10++ emsal inşaat alanı verilmeli. Bu sayede altyapı ve ulaşım maliyetlerinde ciddi tasarruflar sağlanacaktır. Ayrıca bu imar artışından kazanılan rant arsalardan kamuya bedelsiz terk olarak alınırsa şehir merkezlerindeki park vs donatılar da arttırılmış olur. Aksi taktirde gerçek yatay mimari insanların 1, 2 katlı müstakil evlerde yaşadığı mimaridir. Bunun tek yolu etkin bir nüfus planlamasından geçer. 3, 5 yerine tek çocuk uygulaması dünyamız için acilen hayata geçirmemiz gereken tedbirdir. 8 milyarlık dünya nüfusunun bir üst sınırı bulunmuyor ve insanlar kitlesel yokoluş yaşayıncaya dek nüfus artmaya devam edecek. Yenilenebilir enerji kaynakları, elektrikli otomobiller, akıllı şehirler, vejeteryan beslenme sadece kaçınılmaz sonu bir miktar öteleyecektir. Nüfus planlaması konusunda da etkin bir politika bekliyorum. Nüfusun azalmasıyla birlikte marjinal üretime ihtiyaç kalmaz. Sadece verimli tarlalar ekilir. Az gübre kullanılır.

15.01.2023 / 21:41

1
Mehmet Duman İstanbul , Mühendis

Milletvekillerinin ve emekli milletvekillerinin aldığı maaşlar ve ustelik ozluk haklarini da düşündüğümüzde ülkenin asilleri milletimizin gerçekleriyle örtüşmediğini görüyoruz. Devasa luks harcamalar, birkaç yerden maaş alan üstduzey burokratlar ve lüks makam araçları konusunda bir çalışmaniz var mı merak ediyorum.

16.01.2023 / 10:42

1
Mehmet Demirkaya İstanbul , Danışman