Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Partimizin dün Digital açılışını izlerken gözlerim doldu. Başkanı dahil her biri genc, okumuş, pırıl pırıl bir ekip. Umarım bu ekibe nice vasıflı kişiler katılır ve ülkemizi, halkımızı hakettiği yerlere taşır. İşimiz hem çok zor hem de çok kolay, kolay çünkü; koşullar 1900'lerin başları kadar zor değil. Yeter ki herkes elini taşın altına koysun. Ben koydum elimi. Hayırlı uğurlu olsun 👍👋🙏

08.07.2020 / 09:28

1
Yaşar Ertan Diyarbakır , İş İnsanı

İyi çalışmar. Sizleri ilgiyle izliyorum söylem ve hedeflerinize ilgili politikalarını katılıyorum başarılı buluyorum. Fakat toplum olarak etik birey yetiştirme sorunumuz var. İlkelerinizde eksen kaymasına dair vatandaşa ne gibi bir güvence verebilirsiniz. İktidara geldiğinizde eksen kayması yaşamayaçak güvencesini verebilirseniz DEVA PARTİSİN de yer almaktan gurur duyarım. Başarılar dilerim.

10.07.2020 / 14:50

1
Mazlum Bayram Diyarbakır , Diğer

Merhabalar deva partisi adaleti hukuk yolunda götürecek ve ülke ekonomisini vatandasın refah adalet içinde bır yaşam yol haritası olarak görüyorum.ben bır kürt olarak destek vermeye hazırım.

11.07.2020 / 13:38

1
Şemsettin Kuş İstanbul , İşçi

DEVA PARTİSİ'nin halen Kamu Diplomasisi konusunu tam organize edemediğini, bu alanda savruk ve kontrolsüz bir görüntü sergilediğine dikkat çekmek istiyorum. Parti Kurucularından birisinin Ankara Barosunun Diyanet İşleri Başkanını'na yaptığı "çağlar öncesinden gelen ses" hakaretini görmezden gelerek Diyanet İşleri Başkanını eleştiren açıklamasına şimdi de genç kuruculardan birinin Ayasofya'nın yeniden ibadete açılması konusundaki açık "zırvalaması" eklendi. Ne yazık k; DEVA PARTİSİ'nin şu anda vitrininde olan kimselerin -belki de kendi kişisel görüşleridir- aklına gelen herşeyi partinin resmi görüşü olarak algılanacak biçimde uluorta söylemelerinin çok zor oluşan ancak kolayca yıkılıveren olumlu kamu algısı oluşturmaya açıkça zarar verdiğini düşünüyorum.

12.07.2020 / 06:36

1
Mehmet Saim Aşçı İstanbul , Akademisyen

Ayasofya konusunda DEVA Partisi kendisinden beklenen modern dünyanın içinden geçmekte olduğu sürece uygun bir tepki koymalıdır. Toplumun yüzde 50'sinin yoksulluk sınırında yaşadığı her üç gençten birinin işsiz olduğu, eğitim, adalet, dış politika, tarım, insan hakları ve demokrasinin yerle yeksen olduğu bu dönemde Ayasofya ipteki cambazı göstermektir. Buna tüm muhalefetinde islami kesimden oy alma uğruna sesiz kalmaları yada destek açıklamaları akılla izah edilir bir durum değildir. Ortaçağ siyaseti ile mi 21. yüzyılda Türkiyeyi geleceğe taşıyacağız. DEVA Partisinin çok etkili sosyal medya görselleri ve kıssa mesajlarla süreci topluma doğru anlatması gerekir. DEVA'dan beklenen ve yakışan budur. Toplumun üyzde 90'nını ne Ayasofya ile ilgili bir beklentisi ne de gündemi vardır. Ayasoyfaya Türkiye'de siyaseti belirleyici bir unsur olsa idi rahmetli Erbakan her toplantısının sonunda ayasofya yemini ettirmesinin karşılığını alırdı. Dolayısı ile ne toplumun ne islami kesim dediğimiz dindarların tümünün böyle bir hassasiyeti bulunmamaktadır. Bu konuda radikal olan yüzde 15 kabul edelim peki geriye kalan yüzde 85 nedeceğiz? Toplumun yüzde 85'inin önceliği iş, aş, eğitim, adalet, hukuk, liyakat, vb. modern dünyanın bir parçası olmaktır. DEVA olarak aynı yanlış suda giderseniz boğulursunuz. Kıral Çıplak demenin şimdi tam zamanı...

12.07.2020 / 11:32

1
Etem Yalın Elazığ , Yönetici

Merhabalar, öncelikle umarım sağlığınız iyidir. Ben Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi(%100 İngilizce) lisans ve aynı zamanda adalet önlisans öğrencisiyim. Ben sizlere çevresel ve toplumsal cinsiyet konuları hakkında yazmak istedim. Çevresel sorunlar hakkında Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan ve 17 sürdürülebilir kalkınma hedefleri Türkiye'de nasıl uygulanabilir? Çevreciliğin bir lüks olarak görüldüğü toplumumuzda bu algıyı nasıl değiştirmeyi hedefliyorsunuz. Ben çevreciliğin, yeşil siyasetin toplum algısında lüks veya ulaşılamaz bir kavram olarak görülmesini istemiyorum. Z kuşağı olarak adlandırılan biz, çevreci ve bu kavramın gereklerini yerine getiren bir siyasal iktidar istiyoruz. Anthropocene çağı olarak adlandırılan insan ırkının doğaya aşırı müdahelesi olan iklim krizi faktörleri uzun dönemde hangi çevreci siyasalar ile minimalize edilecek. Toplumsal cinsiyet konularına hakkında ise ben toplumda bulunan ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kimliğine sahip olan her bireyin eşit görülmesini siyasal iktidarın ise demokrasinin temeli ve özü olan eşitlikçi ilkeleri yerine getirmesini diliyorum. Cinsiyet konuları benim görüşümde bireysel ve özel bir konulardır bu konuya karşı yapılan, eşitlikçi demokratik ilkeleri göz ardı eden politikalar istemiyoruz. Parlementoda Z kuşağından toplumun ve dünyanın güncel sorunlarına sadece ekonomik açıdan bakmayan akılcı, eşitlikçi, demokratik ve en önemlisi bireysel konuları ayırt edebilen(din, cinsiyet vb.) vekiller görmek istiyoruz. Umarım daha demokratik ve yeşil bir Türkiye bizim olur. Sağlıklı Günler Dilerim

13.07.2020 / 01:37

1
Ali Karakuzulu Gaziantep , Öğrenci

Sonsuza kadar destek

13.07.2020 / 18:24

1
Furkan Sihet İstanbul , Aşçı

AYASOFYA’ NIN İBADETE AÇILMASI Ayasofya’ nın ibadete açılması kararı, hem bu mabedi Hz. Peygamber dünyaya gelmeden yaklaşık 42 yıl önce yaptıran Doğu Roma İmparatoru II. Justinianos’ un hem de Fatih Sultan Mehmet’ in ve Atatürk’ ün hatıralarına saygının bir gereğidir. Şöyle ki; II. Justinianos bu mabedi, İslam’dan önceki tek tanrılı din olan Hristiyanlığın mabedi olarak yaptırmıştır. Yani İslam’dan önce yapılan bu mabet, (Tevbe suresi Ayet 18) Ayeti kerimesine göre Allah’ın evi olarak inşa edilmiştir. Bu nedenle Ayasofya Kilise değil, mescittir. Ayrıca, (Ali İmran Suresi Ayet 19) ve (Bakara Suresi Ayet 128)” Ayetlerinden de anlaşılacağı üzere Hz. ÂDEM AS peygamberden itibaren Kur’an’da adları sayılan peygamberlere gönderilmiş olan dinlerin adı İslam’dır. Bu nedenle İslam’dan önce Allah için yapılmış olan Ayasofya ile İslam’dan sonra yapılmış cami ve mescitler Allah katında aynı değer ve kıymettedirler. İslam’dan önce İsa AS Peygamberin getirdiklerine inanıp Allah’tan başka ilah olmadığına inananlar da Kur’an’a göre Müslümandırlar. Nitekim Hz. Peygamber şu hadisi şerifi ile bunu teyid etmiştir. “Benim nübüvvetime erişemeden vefat etmiş kimselerden her kim Allah’tan başka ilah olmadığına inanmış ise onların hepsi cennete gittiler.” Atatürk 1934 yılında tamir, bakım ve onarım için bu mabedi ibadete kapatırken bu işi Bakanlar Kurulu Kararıyla yapmıştır. 1936 Yılında ise bu mabedi T. Vakıflar İdaresi adına “Cami” olarak tapuya tescil ettiren de Atatürk’ tür. Atatürk çok iyi biliyor ki Bakanlar Kurulu Kararları o dönemde ve halen yüksek yargı organlarının hukuki denetimine tabidir. Bir diğer ifadeyle Bakanlar Kurulu Kararlarının yüksek yargı organlarınca kısmen veya tamamen iptal edilebileceğini Atatürk çok iyi biliyor. Bu nedenle Atatürk, ileride tekrar ibadete açılabilmesine olanak olsun diye bu mabedi TBMM kararıyla değil ileride kaldırılabilir Bakanlar Kurulu Kararıyla ibadete kapatıyor. Atatürk II. Justinianos’ a ve F.Sultan Mehmet'e karşı saygılı bir liderdir.

14.07.2020 / 14:33

1
Ahmet Uzun İstanbul , Muhasebeci

6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNUNUN İLGİLİ MADDESİ ERTELENİP DURUYOR. 30.06.2012 30.06.2014 01.07.2016 01.07.2017 01.07.2020 ŞİMDİDE 31.12.2023 ERTELEDİKÇE ÖLÜMLÜ İŞ KAZALARI ARTIYOR. BİR KANUNUN MADDESİ SON ERTELEME İLE 11 YIL SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMİŞ OLACAK. 2023 YILINDA YÜRÜRLÜĞE GİRERSE TABİ. VAY BE

15.07.2020 / 08:13

1
Ömer Şenkal İzmir , Mühendis

Merhaba. Daha önce de uzunca yazmıştım. Sosyal Medyanın etkili kullanımı hususunu. Ülkemizin içinde bulunduğu durum hakkında kısa görsel ve konunun önemine göre Sn. Genel Başkanın kendi sesinden mesajları ile kamuoyu oluşturma ve doğru bilgilendirme adına hergün bir veya bir kaç paylaşım olmalı. Özellikle genç nüfus artık dünyayı ve Türkiye gündemini buradan takip ediyor. Partinin bu alanla ilgili çok ivedi şekilde etkili bir çalışma grubu kurması gerekiyor. Bu grup belli bir disiplin içinde öncelikli olarak ekonomi olmak üzere ülke gündemi ve ülke gündemi dışında tutulmak istenen konuları ısrarla sosyal medya mecralarına taşımalıdır. İl ve ilçe teşkilatları da çok hızlı bir şekilde Genel Merkez Paylaşımlarını çoğaltmalı ve illerdeki yerel medya üzerinden konuyla ilgili yayınlansa da yayınlanmasada basın bültenleri oluşturulapar paylaşılmalıdır. İçinden geçtiğimiz süreç kendini topluma en doğru şekilde anlatma dönemidir. Sn. Genel Başkanın takip ettiğim üç ayrı Programında çok değerli mesajları ve tespitleri var. Bu tespit ve değerlendirmeler ne yazık ki, sadece o programları izleyenlerle sınırlı kaldı. Oysa o programların her birinden en az abartısız 30 ayrı paylaşım konusu var. Yani 100'e yakın mesaj orada duruyor. Parti içinde bu konuları değerlendirecek insan kaynağı yok ise profesyonel destek alıp ekip kurulmasını öneririm.

20.07.2020 / 09:17

1
Etem Yalın Elazığ , Yönetici