Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Merhabalar, şimdiki iktidar o kadar iş verenlere destek olduki ve oluyorda işsiz insanlar iş görüşmesine gittiğinde artık insan kaynakları kaba dayı şeklinde karşılama yapıyor çünkü neden aday çok hem istediği fiyatta çalıştıyor hemde al birini vur ötekisini yapıyor, şimdi bakıyorum aday siyasi partilere onlarda iş verene destek olacağını açıklıyor kimse işsiz çaresiz gençler bas etmiyor, bizim bunu değiştirmemiz lazım bu durumu terse çevirmemiz lazım birazda iş verenler çaresiz kalsınki anlasınlar ama nerde öyle bir yönetim. Bir Aş olmayı zorlaştıralım 2 lmdt zorlaştıralım, bu ne aş almış yönetim yok şirket yok bunun önüne geçip aş olmayı zorlaştıralım. Adalet Sarayı değil, adalet binası diye isim değişikliği yapalım, ssğk kaymakamlığı bir binada toplayalım ilde öyle ayrı bina yapmıyalım, Türkiye de bakarsanız dolandırıcılık ta firma kurup falan bunların önüne geçelim, adam bir masa atıyor dlndr insanları, bir devlettin iletişim numarası oluşturalım yani çağrı merkezi kurup 7 24 vatandaş hattı diye bunlar sorunları iletir, bir önemli konu var otamatik bes kaldıralım iktidar olduğumuz zaman, 2nci ise çalışanlar iş verenin bankasıyla çalışmak zorunda kalıyor buna bir açıklık getirelim, aday b şirket te işe girdi dyelm iş veren bu bankada hesap açtır demeyecek aday benim hesap numaram bu buna yatır maaşı diyecek, aday iş değiştirken iş verenin bankasıyla çalışsınki sürekli faklı bankada hesap açtırsın, bu bankarlar arası rekabeti bozuyor, kusura bakmayın karışık oldu biliyorumda yazarak anlatamam pek sevgilerimle, öneri çokta yazarak olmuyor, gerçi zaten hiç bir parti ülkeyi düzelteceğine inamıyorum böyle gelmiş böyle gider olan yine işsiz çaresiz gençler umutlarına olur firmalar yine devleti yönetinler bana bunu ver, vergi mi alma işsizlik maaşı bana ver asgari ücret ben beliliyem iş güvenliği sorgulama, adalet iş veren den yana olsun ne güzel memleket, şu ülkeyi ben yönetiyor olsaydım hiç kimse mutsuz gariban fakilik diye bir şey kalmazdı ne yazık ben yönetmyorm.

05.03.2022 / 10:34

1
Selçuk Yılmaz Bursa , Diğer

Merhabalar, Sayın Babacan ve Parti Çalışanları, sizlere içten selamlarımı sunuyorum. Ben inşaat yüksek mühendisiyim ve 8 yıldır çalışıyorum. Normalinde siyasetle hiç ilgilenmem lakin 2009 üniversite birdeyken hatırlıyorum ki; bir arkadaşım biriktirmiş oldukları harçlıklarıyla yazın Suriye ve Fransa'ya birer hafta olmak üzere tatile gitmişti. Alım gücümüz kesinlikle şimdiye oranla çok daha iyiydi. Özgürdük, mutluyduk... Ben mezun olduktan sonra kaliteli bir üniversitede yüksek lisans yaptım, yetmedi birçok üniversitede alanımla alakalı farklı hocalardan dersler dinledim. Kendime yatırım yaptım, yabancı dil öğrendim, birçok edebi eserler okudum. Meslek hayatımda insanlara ekmek kapısı olabilecek çeşitli sanayi projelerinde çalıştım, mesleğimin gerekliliklerini yerine getirdim ve bu ülkenin aydınlık mühendislerindenim diyebilirim ve iyi sayılabilecek maddi kazançlar elde ettim. Şunu samimiyetle söyleyebilirim ki; ben ülkemi çok seven bir insandım. Eskiden işimi ve eğitimimi burada icra edip Avrupa'ya yalnızca gezmek için gitmeyi düşünürdüm. Lakin bugün 32 yaşımdan sonra bu ülkeden gitmek için çok çabalıyorum. Bunu gerçekleştirebilir miyim bilmiyorum. Ben kazanç ve konum sahibi bir birey olarak bu şekilde hissediyorum, ya gençler veya hayatını düzene sokmaya çalışan insanlar ne yapsın ?! Sadece içimi dökmek için yazıyorum. Çoğu kez akşamları uyuyamıyorum; beynimin içindeki küçük bir kıymık parçası gibi beni deli ediyor. Varlığını bazen tam açıklayamıyorum ama o sıkıntı orada, hissedebiliyorum. Acaba ölmek bu sıkıntı ve acılardan kurtarır mı diye düşünmeden edemiyorum, lakin inancımız ve sevdiklerimizin varlığı bundan vazgeçiriyor. Bize sunulan bu mutsuzluğu yaşamak, bir insanın keyfi ihtirasıyla sebep olduğu kaderi yaşamak beni deli ediyor. İnanın bu şekilde yıllarımızı harcamak yerine ölümü daha çok arzuluyorum. Ben dönmemek üzere er ya da geç gideceğime inanıyorum. Sizden ricam vatanını milletini düşünen adımlar atmanız, devamını yazacağım. Teşekkür ederim.

13.03.2022 / 21:47

1
Emre Ceylan İstanbul , Mühendis

Son seçim kanunda ki değişiklik, her geçen gün oy kaybeden MHP ve özellikle AKP'nın işine yarayacağını sanmıyorum. İki nedenle gündeme gelmiş olabilir; 1-Bizim gibi yeni kurulan partilerin ve oy oranı düşük partilerin çok daha az milletvekili çıkarabilsinler diye. 2-Sağ gösterip sol vurmak. Kanunun uygulanması açısından seçimlere bir yıl var ayakları ile baskın seçime gitmek! Öneri: Hiç motivasyon kaybetmeden seçimlere hazırlanmak. Kanunun olası uygulamasına karşın sadece merkez sağ partilerin tek çatı altında toplanması.

18.03.2022 / 12:43

1
Temel Oğuz Samsun , Mühendis

FAİZ NEDİR : Bilgi ve inanç kaynağı olarak Kuran metni yeterlidir. Kuran metni dışında bağlayıcı kaynak yoktur. Hadisler, tarihsel veriler vb. tüm kaynaklardan yararlanılabilir ancak, ölçü olarak Kuran metni esastır. Kuran’a aykırı başka kaynaklardan gelen (hadis olarak da gelse) hiçbir yasaklama veya emir geçerli değildir, ekleme, çıkarmadır, bağlayıcılığı yoktur. Kuran’a aykırı hadis olmaz. Aslolan Kuran metnidir. Tüm çelişkiler ve hurafeler, yanlış Kuran çeviri ve yorumlarından ve hadis, sünnet adı altında Kuran metnine aykırı rivayet kültüründen kaynaklanmaktadır. Enflasyonu düşürmek esas hedef olmalı ekonomide. Politika faiz oranını artırmakta azaltmakta çözüm değildir. Serbest piyasada oluşan faiz oranları, politika faizine bağlı olarak değil, enflasyon oranına bağlı olarak artar ya da azalır. Enflasyon düşünce faiz oranları da düşecektir zaten. Faiz sebep ya da sonuç değildir. Serbest piyasa koşullarında oluşur. Ekonomide enflasyon kontrol altına alınırsa gerçek (reel-net faiz-tefeci faizi) kolayca farkedilebilir ve ekonomiyi bozan bu sömürüye karşı açıkça mücadele edilebilir. Faiz ödünç alışverişlerde ödünç verilen değerin aslında oluşan haksız artıştır.‬ Enflasyondan arındırma (gerçek/reel/net faizin hesaplanması) işlemi sonrası net faiz bulunur. Örnek : Aylık enflasyon oranı %5, banka aylık mevduat faiz oranı %2 ise bu ödünç alışverişte gerçek/reel/net faiz oluşmamıştır. Kuran’da faizin adının ve tanımının enflasyon farkı sonrası kalan net faiz (tefeci faizi) olduğunun, enflasyon farkının ise faiz değil, sadece enflasyon olduğu faizle ilgili ayetlerde apaçık görülmektedir. Her artış faiz değildir. Adına faiz demekle her ödünç alışverişteki artış faiz olmaz. Adına kar payı vb. demekle de her ödünç alışverişteki artış faiz olmaktan çıkmaz. Aslolan gerçek/reel/net bir artışın olup olmadığını enflasyondan arındırarak hesaplamaktır. "Onların yanılgısı, “alışveriş de faiz gibidir.” demelerindendir. Oysa alışveriş helaldir, faiz ise yasaklanmıştır." (2-275)

19.03.2022 / 18:49

1
Turan Sır İstanbul , Denetçi

Medya Danışmanlık sertifika sahibiyim takip ediyorum medya ve basını tarafsız elbetteki profesyonel kişiler ile doğru ilerlemek önemli aynı zamanda özel güvenlik sertifika ya sahibim suan kimliğim çalışabilir olarak aktif değil İngilizce öğrenimi ilerletme çabasındayım çalışma hayatım içerisinde boşluklar var çalışabilir emekli olabilir güvenilir bir ortam kendim ile başlayarak sağlayabildiğim zaman süreci kadar geçmiş iş yerlerinde çalışabildim saygılarımla

23.03.2022 / 22:17

1
Özlem Gider Bursa , Danışman

İyi günler. Deva partisi İskenderun İlçe Sekreteri olarak görevliyim. Millet ittifakında bulunan partilerin il ve ilçelerde birer komisyon oluşturup millet ittifakı komisyonu olarak ziyaretler, etkinlikler yapmalarını , parlamenter sistemin önemini ve belirlenecek adayın tanıtımını yapmlarının etkili olacağını düşünüyorum. Bu ittifak tutmaz diyen, sabote etmek isteyenlerede birlik beraberlik mesajı verilmiş olur

25.03.2022 / 08:51

1
Mahmut Dinçer Kömoğlu Hatay , İş İnsanı

Sayın Başkanım Merhabalar Tanıtım» Amacımız Anadolunun gelişmesine her yerine Türkiye Projeler Platformu Taşıtlarıyla Teknolojik yenilikleri zenginleştirmektir. Anadoluya başta kasabalara, kırsal kesimlere, mahallelere, köylere destekli Eğitimlerle şekillenecek, Teknolojik yenilikleri zenginleştirmektir. Kentlerden kırsal kesimlere köylere, geri göçü özendirecek üretimi teşvik edici plânlamaları, programlarda projeleri uygulamak zorundayız. Anadolunun genelinde terkedilen Kasabaları köyleri üretimle yükseltmeliyiz. Artık Taşıt Teknolojilerinin de yükselmesiyle kasabalara, köylere Şehirlerden ulaşım kısa mesafeli süreyle yakınlaşmıştır. Gayemiz kasabalara köylere Balıkçılık, Hayvancılık, Madencilik, Ormancılık, Sanayii, Tarım, Turizm i yükselterek Şehirlerdeki aşırı boşluktaki lüzumsuz nüfusun da azalmasına rahatlamasına, İşsizliğe de bir nebzede olsa Su serpilmesine vesileyi zenginleştirmektir. Başkanım Bu projeyi uygulamak zorundayız. Gerekli ilgi ve anlayışı göstereceğiniz için teşekkür ediyor, Sağlıcakla Yaşamaya Saygılar Selâmlar Sunuyoruz. #GüçlüTürkiye Osman Erdem Araştırmacı Coğrafyacı Türkiye Projeler Platformu Telefon» 0543 329 81 54 [email protected]

30.03.2022 / 20:35

1
Osman Erdem Konya , İşçi

Saray yaşarken sefa millet çekerken cefa başa gel artık DEVA

03.04.2022 / 09:39

1
Murat Saka Ankara , Özel Sektör Çalışanı

Yeni seçim kanunu sonrası devaya oy vereceğim diyen kişilerde bir kararsızlık görmekteyim. Aralık ayına göre baktığımızda da karşı adaya göre değişkenlik göstermekle birlikte iktidar oyunu arttırmış gözüküyor. Bu artışı telefonla arıyorlar fişlenmemek için iktidara diyorlar diyerek açıklayamayız. İnsanlar artık ekonomik krize ve artışlara da alıştı olarak görüyorum. Ne yapayım diyorlar tepki bile veremiyorlar. İktidara oy vermem diyip kararsız olanlar bile en azından koli veriyorlar diyip iktidara yanaşmaya başladılar. Belki burayı birileri okuyordur diye yazıyorum. Çünkü önceden yazdıklarım için okuduk yazdıklarınızı şurada haklısın burada yanlış düşünüyorsunuz diye hiç telefon almadım. Ben bu partiye gönülden bağlı ve hiç bir beklentim olmadan girdim ama üstümüzdeki öşü toprağını atmamız gerekiyor. Potansiyeli %25 olan bir partinin daha aşağısını almasına üzülüyorum.

03.04.2022 / 23:47

1
Mustafa Çavuş İstanbul , Yönetici

İpin ucu kaçtı. Peki ne zaman ve nasıl kaçtı? Çok değil 9 yıl önce, İktidarın gerçek yüzü 17 Aralık 2013 de görünmeye başladı. Sözde mücadele ettikleri Yolsuzluğun, bizzat içinde oldukları ortaya çıktı. İlk başlarda inanmamıştım. Benim gibi bir çok insan da inanmadı. Çünkü, bu durumu AK PARTİ yi çekemeyenler, yaptı demiştik. Bu kötü olayı, Ak Partiye yakıştıramadık. Daha doğrusu yakıştırmak istemedik. Ama Kaz”ın ayağı öyle demiyormuş. Acı gerçekleri sonradan öğrendik. Aylardan, 9 Aralık 2016 Rahip Brunson Gülen ve PKK bağlantılı olduğu gerekçesi ile tutuklandı. Amerika Başkanı, Rahip Brunson u serbest bırakılması için, baskı kurdu. Hakaret içerikli, küçük düşürücü bir Mektup yazdı. Diplomasi ilişkileri, askıya aldı. Fakat en önemlisi Alüminyum İhracat ve İthalatında Gümrük vergisini, yükseltmesi oldu. İşte ne olduysa bundan sonra oldu. Ülkemizdeki Ekonominin çöküş fitili, bu Vergi arttırımı ile ateşlenmiş oldu. Bundan sonrası, Türkiye gerçeklerle yüzleşmeye başladı. Tüm Yolsuzluklar bir bir gün yüzüne çıktı. Ak Parti, Cadı Kazanı gibi kaynamaya başladı. Gelen İtiraflar ve İstifalar yapılan yolsuzlukların boyutlarını ortaya koydu. Yolsuzluklara, her gün bir yenisi eklendi. Parti içinde, yasal olmayan İllegal Örgütler oluştu. Bu Örgütlerle iş birliği yapanların, servet kazandıklarını öğrendik. Devletin işlerinin, Gayri Resmi işlerle yürütüldüğünü öğrendik. Terör Örgütleri ile bağlantılarını öğrendik. Öğrendiğimiz bu kötü işler, Devlete olan inancımızı kaybettirdi. Güven diye bir şey kalmadı. Bu durumun piyasalara olumsuz etkisi büyük oldu. Kontrol ve denetim, kaybolan itibar yüzünden sağlanamadı. İstikrasızlık, Ekonominin kötü gidişatının, hızlanmasına neden oldu. Gizledikleri kötü işlerin, Hepsi ortaya çıktı. Elbette bu gerçekler, Türkiye”nin ekonomik çıkmazının bir göstergesi olarak karşımıza çıktı.

06.04.2022 / 15:38

1
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı