Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Öncelikle düşünceleriniz, yapmayı planladıklarınız ve sahip olduğunuz tecrübe, bunun yanında eğitimin de beraber ortaya çıkardığı bu güzel harmoni benim gibi genç bir kardeşinizin biraz olsun bu ülkeye dair umutlarını yeşertti. Hiçbir zaman parti yanlısı bir ideolojik düşünce yapısına sahip olmadım, olmayacağımda. Yaşamakta olduğum yurdumun durumunu, refahını hep en üste taşıyacak insanların destekçisi olmayı doğru gördüm. Takip ettiğim, dinlediğim ve gördüğüm kadarıyla siz de bu düşünceyle hareket etmektesiniz. Bu yurt zorluklarla kazanılıp ayakta kaldığından beri hep üretti, üretti, üretti... Evet bu çoğu zaman çetrefilli ve belki de riskli oldu. Ama oldu ve halk bu başarıyı hissetti, meyvesini de yedi. Ancak bizler, özellikle gençler, üretimin olmadığı, tamamen dışarıya bağımlı hale gelmek üzere olan bir dönem içerisinde yaşamaktayız. Bunun yurda verdiği zararın yanında halka verdiği zararı hem görmekte hem de yaşamaktayız. Üretim istiyoruz. Bu ülkenin satılan-kapanan onca fabrikalarının, önemini kaybeden ziraatın, köy enstitülerinin, çiftçiye verilen desteklerin hayata geri döndürülmesini istiyoruz. Evet biliyoruz bu zaman alacak bir süreç, bir anda olmayacak ama bunun için çaba ve özveriyi görmek istiyoruz. Siz bunu yapabileceğinizi hissettirebildiniz. Umuyoruz ki bunları gerçekleştirirken sizi görebiliriz. Başarınız daim olsun.

30.11.2020 / 13:41

1
Nur Banu Keriş İstanbul , Öğrenci

Ali başkan bu halka acıyı yoksulluğu sefaleti adaletsizliği değil refahı huzuru. mutluluğu barışı kardeşliğin tesisine yönelik büyük adımlarla geliyor. Hakça bölüşen hızlı gelişen türkiye ye doğru.. Ü

01.12.2020 / 22:05

1
İsa Erol Diyarbakır , İşçi

Merhaba;deva partisine gönül vermiş genel Başkan ve değerli yöneticiler bende sade bir vatandaş olarak sizleri azda olsa takip etme fırsatı buluyorum.anlatıklarınızla gerçekten samimiyseniz çok umutluyum diyebilirim.çünkü değişen ve gelişen dünyada ülkemizin geldiği noktayı idrak ederken gerçekten üzülüyorum ,ülke mevcut kadro ve hüküm verenlerle artık yönetilmiyor.ülkeyi kimin yönettiği gerçekten belli değil.ülkeyi artık sisli bulutlar kaplamış bu sisli, puslu havada sağlıklı bir yol bulmak lazım bu birikimi,potansiyeli,motivasyonu,mütevaziliği,modernliği ve cesaret i sayın Ali Babacan da gördüm ve bu balamda biraz daha iyimserim . türkiyenin ;1)acilen aklı selim bağımsız yüksek iradeli ahlaklı kurumlara ihtiyacı var.herkesin kendini ifade etme şansı ve kuralları şeffaf kurumlara... 2)Erdemli insan vijdanı ölçüsünde bireyin güvenliğini Sağlayan ,düşünce ufkunu açan özgürlüklere... 3)hukukun üstünlüğü,kalitesi,kalibresi ve yargının bağımsızlığı ve yargıda üstün ahlak yemini ... 3)ekonomide ;üretim ve istihdam modeline geçiş 4)vergide fakir-zengin dengesi 5)ranta dönüşebilecek projelere denetim veya sınırlama 6)yeni imar yasası 7)devletin görevinin halka hizmet ve koruma olduğunu halk ile devletin birbirleriyle simbiyotik bir yapı olduğunu sağlamak 8)vatandaşların tümünü memnun edebilecek yeni anayasa... , 8)

02.12.2020 / 01:46

1
Hasan Kaya İstanbul , İş İnsanı

Sayın Babacan, Türkiye'nin bu hale gelmesinde belirleyici rolü olan Ak Parti iktidarında yer aldığınız için size hala mesafeliyim. Yine de rasyonel söyleminiz nedeniyle yurt içi ve yurt dışından destek göreceğinizi tahmin ediyor ve söyleminizdeki rasyonalitenin restore edilmesine katkınız olabileceğini düşünerek kötümsel olmamaya çalışıyorum. Ekonomik restorasyona yönelik konuşmalarınızı dinledim, neoliberal müesses nizam koşullarına dönmesinin ötesinde (güven, liyakat, şeffaflık etc.) bir önerinizi duyamadım. Sizce salt neoliberal standartların hedeflenmesi yeterli midir, yoksa bunun ötesinde belirli sektörlerde KİT benzeri yapıların devreye alınması, eğitim sağlık gibi konularda devletin yükümlülüklerin arttırılması gibi sosyal demokrasiye yönelik bir yaklaşımınız var mıdır? Saygılarımla,

02.12.2020 / 18:07

1
Artun Turan İstanbul , Bankacı

Mrb;uzun zamandır sayın Babacan'ı takip ediyorum;merak ettiğim bir soruyu sormak istiyorum.Deva partisi 5.12.2020 seçimi yapılmış olsaydı;ve tek başına iktidara gelseydi;uzun zamandır söylediği ve gittiği illerde ki vatandaşlardan duyduğu hayat pahalılığını dikkate alsa;şu andaki gerçek eflasyona karşı asgari ücrete ne kadar zam yapardı.Sacece ayçiçek ve yumurtada eflasyon yüzde 50 .Bu sorunun cevabı 6 milyona yakın asgari ucretlinin Deva Partisi için neden oy vermesi gerektiğinin cevabı olabilir sanırım;başkanım bu soruya bir kanal;yada il kongrenizde;yada sosyal medyadan cevap verirmisiniz;ıyi calismalar.Yolumuz Deva ;gönlümüz Ali Babacan

02.12.2020 / 23:11

1
Seçkin Ağlamaz Konya , Mühendis

Tüm lojistik ekipmanlarında ve araçlarına anlamsız vergilendirmeler kaldırılmalıdır. Dünyanın en iyi ve ucuz lojistik imkanlarına sahip olan ülkeler en rekabetçi ve en refah ülkelerdir. Etrafı denizlerle çevrili bir ülke olmamıza rağmen yük taşımacılığında denizleri hiç kullanmıyoruz. Almanya kadar demiryolu uzunluğuna sahip olmamıza rağmen demiryollarını da hiç kullanmıyoruz. Bundan 900 yıl önce Anadolu Selçuklu devleti lojistik imkanlarını artırarak Anadoluyu bayındır hale getirmişti. Bugün gidin bakın o topraklara.. Asker ve tabela üniversiteleri dışında hiçbir şey yok. İkinci unsur enerjidir. Enerjide rekabetçi bir fiyat reel sektöre, tarıma, finansa sunulamazsa bir gelişim beklemek boş olur. Enerjideki, akaryakıtta ki anlamsız vergiler kaldırılmalıdır. Gerekirse enerji ve lojistik sübvanse edilmelidir. Tüm sektörleri aynı anda ayağa kaldırır. Devlet vergiyi iki şey için koyar. Biri yok etmek, engellemek istediği şey için koyar. İkinci olarak gelire vergi koyar, gelir elde eder. Zart ve zurt vergileri refah törpüsüdür. Uluslararası doğrudan yatırım yapacak şirketler enerji ve lojistik maliyetlerini hesaplayarak yatırım kararı verir. Dolaylı vergilendirme miktarına bakarlar. Dolaylı vergi oranında üretim maliyetleri artar. Doğrudan yatırım yapan uluslararası şirketlerin etik olarak Türkiye Cumhuriyetine vergi ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Adamlar hem parasını getiriyor, hem çalıştırıyor, hem de vergi veriyor. Türkiye Cumhuriyeti imkan ve kabiliyetlerini kullananlar vergi vermelidir. Bu kişilerde vatandaşlardır.

04.12.2020 / 00:30

1
Muhammed Ali Yılmaz İzmir , Kamu Çalışanı

Hayırlı Geceler Sayın Genel Başkanım. İnşallah Bu Mesajı Okuyorsunuz. Ben Diyarbakır'da 21 Yaşında Bir Gencim. 3 Yıl Boyunca Farklı Bir Parti Çatısında Aktif Olarak Rol Aldım. Bu 3 yıl boyunca gördüğüm o kadar kötü şeyler oldu ki gerçekten bu kötü şeyler Parti'nin geleceğini bitirdi. Demokrasi ve Atılım Partisi'nin Kurulduğu İlk Günden Beri Sürekli Araştırdım Tüzüğünüz Vizyonunuz ve Misyonunuz Gerçekten Benim Aradığım Siyasi Bir Partide Olması Gerekenlerin Hepsini Kapsıyor ve Şuan Diyarbakır'da Aktif Olarak DEVA GÖNÜLLÜSÜM. İNŞALLAH İKTİDAR OLUNCA VİZYONUMUZ VE MİSYONUMUZ Çerçevesinde Gençlerin Önünü Açarsınız. 🙏🙏 Bu Ülkenin Gençleri Gerçekten DEVA İstiyor

05.12.2020 / 01:28

1
Ercan Karatay Diyarbakır , Serbest Meslek

Merhabalar, bir öğrenci ve eğitim sistemimizin mağduru olarak görüşlerimi dile getirmek istiyorum. Eğitim öğretim hayatımda belki 10 kez sınavlar değişti. Hangi sınava çalışacağımızı şaşırmış durumdayız. Seneye üniversite sınavına gireceğim ve geçen Cumhurbaşkanımızın konuşmasında seneye eğitimde büyük değişiklik olacağını dile getiriyor. Hiç bir şeyin belli olmadığı bu sistemde geleceğe dair ümidim kalmadı sınavlara çalışmak için motive olamıyorum. Küçüklükten beri bilgisayar mühendisi olmak istiyorum. Fakat müfredatı o kadar mantıksız kategorize etmişler ki öğrenci hangi birine çalışacağını şaşırır hale geldi. Farkındayım biz Z kuşağıyız bizi her şey çok kolay mantığıyla eğittiler yediğimizi önümüze yemediğimizi arkamıza koydular fakat bu durum üniversitelerin gereğinden fazla dolmasına sebep oluyor. İşin sonunda her sene on binlerce mezun vermek oluyor. Bu da istihdam edinme oranının düşmesiyle, yolsuzluğun artmasına çok etki ediyor. Seneye üniversite sınavına gireceğim ve bir tercih yapacağım ve hala kararsızım ne olmak istediğimi halen bilmiyorum. Hep yazılıma teknolojiye kendimi daha ilgili bulduğumdan dolayı bu mesleğe yönelmeye karar verdim. Fakat üniversite sınavlarında ki bu belirsizlik ve sorumlu tutulduğumuz müfredatta ki bu saçmalık beni ve yaşıtlarımın kafasını çok karıştırıyor. Sorumlu tutulduğumuz sınav ile içimizde sakladığımız hazine arasında dağlar kadar fark var. Siz bu sistemin inceliklerini benden daha iyi biliyorsunuz.. Ama bir öğrenci kafasıyla tekrar dile getirmek gerekirse: Bir bilgisayar mühendisi olmak isteyen genç hedefine ulaşmak için gereksiz tonlarca bilgiyi öğrenmek zorunda bırakılan bir sistemde eğitim görüyoruz. Ben de kendime farklı bir yol haritası çizmeye çalışıyorum. Hayallerimi bir kağıt parçasına bağlamak yerine hayallerime ulaşmak için kendime farklı yollar çiziyorum. Kısacası teknoloji gelişti...... Benim yapabileceğim sesimi duyurmaktan başka yapacak bir şey yok. İnşallah bir gün sizinle yüz yüze görüşmek bana nasip olur.

06.12.2020 / 01:16

1
Yunus Emre Çetin Karaman , Öğrenci

TATLI SU YÖNETİMİ 06.11.2020 Dr. Bülent Ilgaz-Veteriner Hekim Dünyada su miktarı insanlığın gereksiniminin çok üstünde olmasına karşın oran olarak çok küçük bir miktarının tatlı su olması, zaman zaman ve ülkelere – bölgelere – yıllara göre eşitsiz dağılmak üzere bizi susuzlukla karşı karşıya bırakabilmektedir. Susuzluk tehlikesi kendisini gösterince de hemen insanlardan su tasarrufu istenmektedir. Bu çağrıların ne kadar etkili olduğu bilinmemekle birlikte tatlı su kullanımının çok dikkatli yapılması ve tasarruf çağrıları ile geçiştirilemeyecek ya da çözülemeyecek bir sorun olduğunun bilinmesi gerekir. Buradan hareketle hem daha yeşil bir vatan, hem daha sürdürülebilir bir yaşam ve hem de daha güvenlikli bir gelecek için yapılması gerekenleri çok dikkatli bir şekilde planlamamız gerekir. Tatlı su sorunun çözümünün geleceğimiz açısından çok önemli olduğu bilinciyle yönetimle ilgili görüşlerimi şöyle sıralayabilirim. 1- VAR OLAN TATLI SULARIN YÖNETİMİ A- Var olan tatlı suyun kullanımından sonra oluşan atık suyun bir damlasının bile doğaya bırakılmasının israf olduğunu bilinmesi ve kentlerde parkların tüm sulamalarının atık suların damıtılmasından elde edilecek sularla yapılması esas alınmalıdır. Atık suyun damıtılmasında ve diğer işlemlerde kullanılacak enerji, güneş ve rüzgardan elde edilmeli ve teşvik sistemleri buna göre düzenlenmelidir. Atık suların damıtılarak tekrar kullanıma verilebilmesi toprak kirliliğinin önüne geçmede önemli rol oynayacaktır. B- Atık suyun arıtımından elde edilecek suyun bir bölümü evlerde tuvaletlerde kullanılacak sulara verilmelidir. Bunu sağlamak için, artık kent planlamasında ve imar planlarında tuvalet gideri suyu için ayrı bir su sistemi şimdilik atıl bile olsa yapılması zorunlu hale getirilmeli ve ileride kentlerin belli mekanlarında kurulacak atık su arıtma tesislerinden çıkacak suların, parklardan artan kısmı evlerin bahçe sulamalarına ve tuvaletlerine verilebilmelidir.

06.12.2020 / 12:16

1
Bülent Ilgaz Ankara , Tıp Çalışanı

(Biraz önce gönderdiğim önerinin devamıdır) C- Kırsal kesimlerdeki tarım sulamalarında mutlaka vahşi sulama yöntemlerinden vazgeçilmeli, damlama sulama ve yağmurlama sulama zorunlu hale getirilmelidir. Tarım arazilerinde su iletimi mutlaka boru sistemleri ile olmalı açıkta özellikle toprak yüzeyinde su taşınımından vazgeçilmelidir. D- Bütün parklarda ve tarımsal işletmelerde yağmur suyu toplama ünitelerinin kurulması özendirilmeli ve hatta planlama aşamasında zorunlu hale getirilmelidir. E- Göl ve benzeri bütün durgun suların sulamada kullanılması yasaklanmalıdır. 2- TATLI SUYUN ÜRETİMİ A- Deniz suyundan tatlı suyun üretiminde en büyük girdi enerjidir. Deniz suyundan desalinasyonla elde edilebilecek tatlı su için, tesislerin kurulması ve buralarda kullanılacak enerjinin güneş ve rüzgardan elde edilmesi, bu tesislerin sadece gündüz çalıştırılacak şekilde projelendirilmesi -Rüzgar enerjisi gece de kullanılabilir- girdi maliyetlerini çok aza indirgeyecek ve tatlı su üretimini kolaylaştıracaktır. Bununla ilgili araştırmalar için üniversitelerimizin özendirilmesi, araştırmaların artırılması ülkemize ayrı bir üstünlük kazandıracaktır. B- Atmosferdeki nemin yoğuşturularak tatlı su üretimi için dünyada araştırmalar yapılmakta ve başarılı sonuçlar alınmaktadır. Bu doğrultuda araştırmaların ve çalışmaları artırılması özellikle İç Anadolu bölgesi için önemlidir. Bu çalışmaların yaygınlaştırılması özellikle İç bölgelerimizin yeşillendirilmesi için önemlidir. C- Denize kıyısı olan kentlerimizde tuvalet suyunun denizden elde edilmesi ve evlere, işletmelere ve fabrikalara doğrudan verilmesi, tatlı su kullanımında önemli bir avantaj sağlayacaktır. Yeni imar planları, fabrika planlamaları buna göre düzenlenmelidir. D- Termal suların çıktığı bölgelerimizde özellikle termal tesislerden çıkan sulardan kaynağa geri verilmeyip doğaya salınanların arıtılması ve tatlı su kaynağı olarak değerlendirilmesi mümkündür.

06.12.2020 / 12:22

1
Bülent Ilgaz Ankara , Tıp Çalışanı