Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Sayın Ali BABACAN ben bu sene üniversite sınava hazırlanan ve geleceği hakkında ümitsizlik içinde olan bir türk genciyim. Evet benim yaşım daha bazı şeyler için küçük olabilir ama hep araştıran ve sorgulayan bir vatandaş olarak içinde bulunduğumuz ekonomik siyasal adalet biçimi ve hakların kısıtlanma konusundan çok şikayetçiyim ama bu fikirlerimi de sosyal medyada açıklamaktan da çekiniyorum. Benim kendime göre naçizane bir kaç görüşüm var bunları sizlerle paylaşmak isterim ki bu yazdıklarımı görebilme ihtimaliniz olduğunun mutluluğu içindeyim. Benim ailem zamanında siyasetle de uğraşmış vatanperver insanlardır ki ben de Atatürkçü ve vatanına milletine bağlı hayattaki tek gayesi bu ülkeyi haketiği refaha ulaştırmak bu topraklara katkı sağlamak ve önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün açtığı yolda gösterdiği hedefe tüm benliğimle hizmet etmek olan vatanperver bir türk genciyim. Ben yaklaşık sizi 1 aydır gerek internetteki katıldığınız videolardan gerek de sizin grubunuzda yaptığınız konuşmalardan takip ediyorum. İlk olarak sizle ilgili düşüncelerimi aktarmak isterim. Ben ilk başta gerçekten size karşı önyargılıydım ama sonrasında konuşmalarınızı dinledikten sonra söylediğiniz şeyler aklıma yattı açıkçası ilk önce size bunun için teşekkür ederim. Gerçekten şuan yozlaşmış ve tek adamın çatısının altında onlar sefasını sürerken bizim cefasını çektiğimiz bir ülkede yaşıyoruz ben öncelikle bundan çok rahatsızım. Ben internette bir şeyler yazmaya korkar hale geldim bu sizce de çok acı bir durum değil mi. Sizden isteğim inşallah bundan sonraki ilk seçimde iktidara gelirseniz buna el atmanızı istiyorum. Sizden diğer talebimde lütfen sizi bu kadar sevmişken diğerlerinin yaptığı gibi din dil ırk ayırt etmeden şeffaf bir şekilde siyaset yapmanızı isterim. Ve size bir önerim de olacak bence siyaset söyleminizi iktidara karşı biraz daha sertleştirmeniz gerektiğini düşünüyorum çünkü bunu yapmazsanız halkın gözünde akpnin devamı acaba diye kuşkular oluşabilir. sağlıcakla kalın.

25.11.2020 / 19:32

31
Eyüp Eren Aslan Mersin , Öğrenci

Muhalefetin dile getirdiği Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e bir kaç ekleme yapmak isterim. Benim düşünceme göre çoğulcu demokrasi sadece partisiz Cumhurbaşkanlığı seviyesinde kalmamalı. Kuşkusuz en önemli ve en üst konum orasıdır fakat icraata geçilen, kararların verildiği ve denetlenmenin yapıldığı bakanlık ya da RTÜK gibi yerlerde de çoğulcu demokrasi ile halkın temsil kabiliyetinin güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kuşkusuz İçişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, RTÜK, Diyanet İşleri Başkanlığı gibi kurumlar ülkemiz için önemi yüksek kurumlardır. Bu kurumların sadece bir partinin seçilmiş ya da atanmış bir kişi ya da ekip tarafından yönetilmesindense halkın temsil oranının oldukça yüksek olduğu, TBMM içerisinde bulunan, yetkisi yüksek komisyon tarafından atanan kişi tarafından yönetilmesi ve bu komisyon tarafından denetlenmesi daha faydalı olabilir. Halkı en yüksek seviyede temsil edecek bu komisyon nasıl kurulabilir? En yüksek oyu hangi parti veya aday alırsa alsın, TBMM’ye giren tüm partilerden ikişer milletvekili temsilci, TBMM’ye giremeyen partilerden birer temsilci, TOBB gibi etkisi yüksek bazı STK’lardan birer temsilci bu komisyonu oluşturabilir. Bu komisyona denetleme ve görevden alma yetkisi de verilmelidir. Bu şekilde ortak akıl ile evrensel değerler ile ilgili kurumlar daha verimli yönetilebilir düşüncesindeyim. Diğer bir konu ise kamuya işe alımlar için İnsan Kaynakları Bakanlığı da kurulmalı ve yukarıda yazdıklarım bu bakanlık için de geçerli olmalıdır. Bu sayede kamuda insan kaynağı daha liyakatli ve daha verimli olacaktır. Ayrıca BDDK, TMSF vb kurumlara da bu komisyon üye atayabilir ve denetleyebilir. Bu komisyon Devlet Denetleme Kurumu’nu da denetleyebilir. Ülkemiz için her şeyin hayırlısı olması dileğiyle.

06.11.2020 / 23:33

31
Özcan Akçay İstanbul , Yatırım Uzmanı

Merhaba, DEVA partisinin sosyal medyada yeterince DOĞRU ve ETKİLİ bir şekilde tanıtılmadığını düşünüyorum. Seçimler artık miting meydanlarında değil sosyal medyadan kazanılır duruma gelmiş. Sosyal medyada daha aktif olunabilecek şekilde profesyonel bir ekip kurulması veya bir danışman şirket ile çalışılmasını tavsiye ederim, verilen bunca emeğin, gidilmek istenilen hedefin vatandaşlara daha YAYGIN ve ETKİLİ bir şekilde ulaşılması için sosyal medya ekibinin güçlendirilmesini tavsiye ederim...

10.11.2020 / 18:05

31
Kamuran Sabah Bursa , Özel Sektör Çalışanı

"Bir damla bir damla daha iki damla etmez, daha büyük bir damla eder"(Andrey Tarkovski) "Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür / Ve bir orman gibi kardeşçesine"(Nazım Hikmet Ran) "kesin mat yok / iyi oyun vardır sadece"(İlhami Çiçek) Durum tespiti; 1- %51'le Yürütme (Hükümet) organı tek kişi sandıkta belirleniyor, 2- Her yıl 400.000 ölüm, 1.200.000 doğum oluyor, 3- Gençlerin çoğu kararsız, yaşlı seçmen statükocu, 4- Gazete ve TV'lerin tercihlere etkisi hızla azalırken, sosyal medyanın etkisi hızla artıyor, 5- Ekonominin gidişatı sebebiyle, Post Truth ve popülizm etkisi azalacak gibi görünüyor. Ne Yapmalı; Bir derede iki kez yıkanılmaz, 1950-1983-2002 tekrar edilmeyecek sanırım. Rüzgarda hareket hedefe taş atarken, hem hedefin hareketini hem de rüzgarı iyi hesaplamak lazım. Parlamenter siyaset kültürü kavramları devre dışı. Eski paradigmanın kavramlarıyla, ne yeni gerçekler kavranabilir ne de yeni toplumun dili yakalanabilir. Bağıran birini, daha iyi bağıran birinin yenebileceğini düşünmüyorum. Sakin ve kendinden emin duruş (Ali Babacan duruşu) büyük avantaj olacak, gürültü günlerinde. Üstesinden gelemeyeceğimiz sorun yok. Neden? Çünkü; iletişim kuramayacağımız, ortak payda oluşturamayacağımız, çözümün parçası yapamayacağımız kimse yok. Toplumu yatay okumak şart. İşsizlik sorunu; iç anadolunun, kürtlerin, alevilerin, dindarların, sekülerlerin, işçilerin sorunu değil, bütün yurttaşların sorunu. Toplumun tamamının mutabık kaldığı sorunları boş kağıda yazsak, nelerse o. İşi olanı işsizlik rahatsız etmiyor mu? Mahkemelere yolu düşmeyeni, adalet seviyesi endişelendirmiyor mu? Sonuç odaklı düşünmek ve hareket etmek bizi yozlaştırabilir. "Ne pahasına olursa olsun" değil, "Türkiye toplumuna zarar vereceksek başarılı olmayalım, ilkelerimiz ve taahhütlerimiz çerçevesinde yürüyelim, sonuçtan sorumlu değiliz, yürüyüşten sorulacağız" demeliyiz. Şahsen ben öyle yapıyorum. DEVA Partisini, ilkelerini, hedefini, üslubunu destekliyorum, safımı belli ediyorum. Kayda geçsin.

04.05.2020 / 23:50

31
Özkan Basat Kayseri , Danışman

İlk olarak Sayın Babacan'dan oldukça umutlu bir gencim. Ülkemizde müthiş,muazzam bir fanatizm yaratıldı. Gençliğin en önemli ve ilk kuralı bu fanatizmi yani kutuplaşma karşı mücadele etmeli.Ailesinden başlayarak,bulunduğu mahalleden tutunda yaşadığı şehire kadar, herkese ulaşmalı. Bunu yaparkende yine gençlik örgütlenmesi ile organizsyon içinde bulunmalı. Bu aşılmanın en önemli ayağı gençliktir. Ülkemizdeki eşi benzeri görülmemiş Partili Cumhurbaşkanlığı yönetimi,mevcut olan krizi sadece siyasi değil,ekonomik,sosyolojik,ekoloji gibi alanlarda yerle yeksan etmiştir. Yüksek enflasyon,dış boçlanma,yüksek işsizlik,açlık sınırı altında asgari ücret vb. her alanda gerilemiş bulunmaktayız. Gençler yıllarca okuyup atanmayı beklerken liyakat yerine; partizanlık/sadakat anlayışından ötürü atanamayan üniversite mezunları,çareyi ya yurtdışında yada açlık sınırının altındaki asgari ücretle çalışmak zorunda kalıyor. Görüyoruz "1200 TL" ile çalışan ücretli öğretmenlik var... Sadece "1200" TL..! Buna artık dur demeliyiz. Her kapıyı çalmayılız,her alanda,köylerde,şehirlerde,kıraathanelerde,fabrikalarda her yerde gençliğimiz ile organize olmalı halkımıza mutlaka ulaşmalıyız. Siyaset cesaret ister. Gençlik olarak cesaretli olmalı,korkmamalı ve özgürce haykırmalıyız. Eğer bir muhalefet tahlili yapacak isek;İktidarın 18 yıl yönetimde kalması ise Türkiye'nin "çok yetersiz muhalafet" sonucunu elde edebiliriz. Yetersiz muhalefet,toplumsal kutuplaşma,ifade özgürlüğüne yasaklar beraberinde ülkemizi çok ağır sonuçlara tabii tuttu. Bunu hep beraber başabiliriz. Gençlikle başarabiliriz. Son olarak il ve ilçe teşkilatlarınızda başarılar dilerim. Bir genç olarak sizden çok umutluysam,halkta sizden çok umutludur. Teşekkürler Sayın ALİ BABACAN..

31.05.2020 / 23:13

30
Mehmet Seyri Ekinci Diyarbakır , İç Mimar

Siyasetin yüzü gülsün artık. İki yüzlülük son bulsun. Belirli şahıslara ve zümrelere peşkeş çekilmesin istikbalim. Saygı kazansın. Dürüstlük ve liyakat muteber kalsın. Tebessümlerin çerçevelediği cümleler umutlarımın ömrünü uzatsın...

20.06.2020 / 12:04

30
Mehmet Engin Doğan Ankara , Yönetici

hayallerim var biz ve onların olmadığı herkesin eşit yaşadığı bir türkiye hayalim var siyasetçilerin kendi çıkarları için değil daha refah bir ülke için çalıştıklarını görme hayalim var hukuk ve adaletin herkese eşit uygundığı bir ülke olma hayalim var vergi adaletinin olduğu şefaf ve adaletli bir şekilde dağıtıldığı bir ülke görme hayalim var insanların özgürce düşündüğü ve söyleye bildiği bir ülke görme hayalim var fakir çocukların okumak için cemaat ve tarikat yurtlarına mecbur kalmayan bir ülke görme hayalim var çocuklarına bir ekmek götürmeyen babaların intihar etmek zorunda kalmadığı bir ülke görme hayalim var.

24.06.2020 / 03:42

30
Mehmet Durğaç Mersin , İşçi

Parti içinde sadece maddi durumu iyi olanlardan (Ticaret yapan zengin insanlar) yönetici olması eşitlik açısından sıkıntılı olduğu gibi, Güvenide azaltır diye düşünüyorum. Ayrıca temsiliyet noktasında da, Sosyo ekonomik açıdan hayatın gerçeklerini birebir yaşayan kişilerinde yönetici olarak bulunması, olması yada yöneticilerin toplantılarında sonuca etki eden karar almada rol oynaması partiyi daha inandırıcı ve daha güçlü bir siyasi yapar diye düşünüyorum.

20.11.2021 / 09:10

30
Kadir Görünmek İstanbul , Yönetici

Hayırlara vesile olsun. Ülkemizin geleceği için olumlu her gelişme heyecan verici. Sayın Ali Babacan'a başarılar diliyorum.

10.07.2020 / 11:34

30
Yunus Emre Genç Giresun , Akademisyen

Anayasanın ilk 4 maddesi: 1. Türkiye devleti bir Cumhuriyettir 2. Türkiye Cumhuriyeti....demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. 3. Türkiye devleti ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı "İstiklal Marşı'dır" 4. Yukarıdaki üç madde değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez. Sayın genel başkan zamanı geldiğinde Anayasanın ilk 4 maddesini de tartışabiliriz derken neyi kast ediyorsunuz. Cumhuriyeti mi, demokrasiyi mi, laikliği mi, dili mi, İstiklal Marşı'nı mı yoksa bayrağın şeklini mi tartışmaya açacaksınız? Parti olarak gizli bir gündeminiz var da yoksa bizler mi bilmiyoruz. DEVA partisinin kuruluşu aşamasında ülkem adına büyük heyecan duyduğumu ve ülkemin sorunlarına bir çare/deva olabileceğinizi düşünmüştüm. Ancak Anayasa konusundaki en son açıklamalarınızın büyük bir endişe ve hayal kırıklığı yarattığını belirtmek isterim.

13.02.2021 / 13:58

30
Ahmet Alp Kahramanmaraş , Akademisyen