Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Hayırlara vesile olsun. Ülkemizin geleceği için olumlu her gelişme heyecan verici. Sayın Ali Babacan'a başarılar diliyorum.

10.07.2020 / 11:34

30
Yunus Emre Genç Giresun , Akademisyen

Merhabalar TUİK anketlere katılmadığım gerekçesiyle şahsıma 2004 TL para cezası kesmeye çalıştı. Bu kuruluşun açıkladığı veriler gerçeği yansıtmadığı gibi halihazırda TUİK'de çalışan 3851 personelde dolayısıyla havadan para almaktadır. Düzgün çalışmayan bir kuruluşun ödeneği de bir israftır, kamu kaynaklarının heba edilmesidir. Açıklamalarınızda, değerlendirmelerinizde bu konuya da değinirseniz memnun olurum. Ayrıca sizin ve partinizin ülkeyi yönetecek bir potansiyele sahip olduğunu düşünüyorum. Teşekkür ederim.

21.11.2020 / 22:27

30
Mehmet Koray Erzincan , Kamu Çalışanı

O kadar İnsan var. Çıkıp da biri, Kürsüde boş boş konuşan bu adama, İktisat diye bir Sosyal Bilim Dalı var diyemiyor. Nedir İktisat? İktisat, üretim, tüketim ve dağıtım gibi ekonomik konuları inceleyen, sosyal bilim dalıdır.  Bazı kitaplarda kıtlık Kanunu olarak da adlandırılır. Sınırsız insan ihtiyaçlarının sınırlı kaynaklarla karşılanması İktisadi veriler ile olur. İktisat Bilminde,  İnsan ihtiyaçlarının sınırsız, buna karşılık kaynakların kıt, yani sınırlı olduğu kabul edilmektedir. Bu Beyefendi ise; sınırlı Kaynakları, İTİBAR’dan tasarruf olmaz diyerek, sınırsızca harcamış, Devleti el açar duruma getirmiştir. İktisat Bilimini yerle bir etmiştir. Faiz Sebep, Enflasyon sonuç diye, uydurma saçma sapan bir cümleyi, Maalesef zayıf ve eğitimsiz iradelere kabul ettirmiştir. Ekonomide derin yaralar açmıştır. Bu nedenledir ki, yaptım dediği ne kadar paket program varsa çökmüştür. Emekli Maaşlarına verilen zammı Enflasyonist etki diye, konuşan şom ağızlar, Kamuda Harcanan lüks israfları, görmezden gelmiştir. Bunları kalem kalem saysak, eminim ansiklopedi haline gelir. Mesela Sarayın Günlük Masrafı, Yine Koruma Ordusuna verilen Maaşlar, Bürokratların birden çok maaşları. Ve saçma sapan Kur Korumalı Mevduat Hesaplarına ödenen paralar, Maliyetinin 10 katına yapılan Yollar, Köprüler, Hastahaneler, Gereksiz Seyahatler, Son Model Lüks Makam Araçları, Saymakla bitmez. Bunlara harcanan paralar, Enflasyonist etki yapmıyor. Emekli Maaşlarının ya da İkramiyelerinin Enflasyonist etkisinden kasıt, Üretim olmadığı için, Tüketim arttığı için, Karşılıksız PARA BASMA olayıdır. Bunlara göre Enflosyonu tetikleyen tek kalem Maaş artışları! başka kalem yok. Üretimi nasıl yok ettiklerini görün. Beceriksiz Yönetimin, birde uyduruk öngörüleri var ! Neymiş efendim. Hedeflenen Enflasyona göre, Maaş artışları yapılmalıymış. Yani öngördükleri Enflasyona göre, Ama ne Hikmettir ki ön gördükleri hiç bir şey tutmamıştır.

12.10.2023 / 09:11

30
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı

Merhabalar; asgari ücret artışının görüşüldüğü ve tartışıldığı şu günlerde mevcut asgari ücret sisteminin yanlış olduğunu düşünüyorum. Malumunuz üzere ülkemizin her yerinde yaşam şartları aynı değil ve tüm Türkiye'de geçerli tek tip asgari ücret uygulamasını doğru bulmuyorum. Asgari ücretin istişareler sonucunda devlet tarafından, tıpkı Amerika'da olduğu gibi, bölgesel olarak xxx TL/saat kavramı üzerinden belirlenmesi gerektiğini düşünüyorum.

14.12.2023 / 10:59

30
İsmail Oğuzcan Alakent İstanbul , Mühendis

1 haftadır detaylı bir şekilde Ali Babacan ve ekibini inceledim. Benim için kendisi ve ekibi bu görevi layıkı ile yerine getirebilecek statüdedir. Sadece teknoloji alanında söylediklerine eklemeler yapmak istiyorum.1-) İnşaat sektörüne yapılan yatırımlar bıçak gibi kesilmelidir. Teknoloji'de şuan 4 ileri atılım konusu vardır. Blockchain, Yapay Zeka, Endüstri 4.0 ve Big Data 2-) Blockchain bir dünya devrimi haline geldi. Blockchaini yalnızca kripto paralara bakıp ekonomi yatırım aracı olmadığını bilin. Blockchain en temelde güvene dayanır. Satoshi Nakamato blockchainin beta versiyonunu yayına aldığında 2008 ABD krizi yaşanıyordu. Insanlar hükümetin para politikalarından sıyrılıp anonim olan, tamamen matematik ve bilime dayanan bir sisteme yöneldiler. Türkiye'de en güzel uygulaması vergi işlemesi üzerine olur. Herşey şeffaf ve halka açık. (Gerçekleşmesi Zor) 3-) Yapay Zeka ; Türkiye'de yapay zeka alanın çok yol kat edildiği düşünülüyor. Bu kısmen yanlış. Temelde yapay zekayı oluşturan bileşenleri kodlamıyoruz. Kodlanmış bileşenleri kullanarak uygulama geliştiriyoruz. Bunun en büyük sebepleri gelecek kaygısı yaşayan insanlar bileşeni oluşturmak yerine hazır bileşenler ile uygulama geliştiriyor. Çünkü uygulama ekonomik geri döünüşü hızlı ama az. Türkiye'de yapay zeka bileşenleri üzerinde ciddi durulması gerekiyor özellikle doğal dil işleme. 4-) Tüm otomobil fabrikaları Endüstri 4.0'a geçmiş durumda bugün için maddi getiri sağlarken gelecek için nitelikli iş gücü sağlıyorlar. Endüstri 4.0 ile insanlar fabrikalardan kovuldu. Bu kovulan insanların yetiştirdiği nesil kas gücünün değil düşünce gücünün daha önemli olduğunu öğrenerek yetişiyor. 5-) Türkiye muazzam bir şekilde içerik üretip tüketiyor. Satış ve pazarlama alanın dikkatini çekiyor. Alibaba bunun en farkına varanlardan oldu. Gümrük denetiminin sıkılaşması ile hemen trendyola yatırımlar yapmaya ve bu dataları trendyol üzerinden kullanmaya başladı. Daha yazılacak çok şey var ama karakter sınırı

18.12.2021 / 05:24

29
Hasan Korkmaz İstanbul , Bilim İnsanı

Yerel örgütlenmesini henüz neticelendirmemiş bir parti için söyleyeceklerim aceleci olarak değerlendirilebilir ancak kurucular kurulundaki gençleri de göz önünde bulundurarak halkla sıcak temas hususunda noksanlık olduğu kanaatindeyim. Bir Yeni Demokrasi Hareketi sendromu daha yaşanmaması için CVlilerin, meraklısına temas etmesi gerekiyor. Bu hususta daha yaratıcı olunabileceği kanaatindeyim. Her ne kadar pandemi süreci temasa engel bir durum olsa da e-temas olarak nitelendirilebilecek bir çok aygıttan yararlanılabilir. Partiyi anlatmaya henüz başlamışken, bir yandan da anlamak için partideki gençlerin, bilhassa kurucular kurulundaki gençlerin en azından sosyal medyada daha fazla insan merak etmeleri gerektiği kanaatindeyim. Belirtmek isterim ki, özellikle serbest kürsü fikri cazip ise de, serbest kürsü fikrini mikrolaştırarak, küçük şehirlerde her şehre, büyükşehirlerde ise her ilçeye-özel bir parantez açılarak-, kentin sorunlarının ve çözüm önerilerinin, kent ile ilgili hayallerin paylaşılabileceği, güncel politikaya dair her türlü görüş ve önerinin paylaşılabileceği ve en önemlisi de yerel örgütlerde siyaset kodamanlarından bana yer kalmaz ön kabulü dolayısıyla fikrini/hayalini beyandan imtina eden ancak Deva Partisi'ni de merak eden kalabalık bir genç topluluğa e-forumlar yoluyla ulaşılması gerektiği kanaatindeyim. Malum ulaşımın iki yolu mevcut. Birinci yol halkın partiye geldiği yol iken ikinci yol partinin halka gittiği yoldur. Türkiye siyaset tarihinde başarılı olmuş partilerin tamamının ortak paydası partinin halka gitmesidir. Serbest kürsü ile ulaşımın klasik/basit yolu seçilmiş. Sosyal Medya reklamları/yönlendirmeleri ile sadece merakı olanın bir de ilgisini çekmek, ilgisi olanın bir tık ile fikrini almak, fikrini aldığının ortaklaşmasını sağlamak için serbest kürsünün öncelikle meraklısına ulaşmasını sağlamak gerekir diye düşünüyorum.

12.05.2020 / 00:50

29
Hasan Yavuz Batman , Avukat

Büyük kongre ülkemize hayırlı olsun. Sn. Babacanın başörtüsaü vurgusu tek başına beni hoşnut etmedi ve manidar buldum. Bu ülkenin kuruluş değerlerine, demokrasiye veugu yapılmaması kuşkularımı artırdı. 18 yıldır nice değer yok edilirken Sn. Babacan'ın da sesi çikmamıştır. Bu hiç hoş değildir. Saygılarımla

29.12.2020 / 22:23

29
Ömer Lütfi Yazıcı Rize , Ekonomist

#DEVA1yaşında Siyaseti rant için yapanlara dert. Vatandaşa deva. Yolsuzluk yapanlara dert. Ülke kaynaklarına sahip çıkanlara deva. Yandaşın zengişleşmesine dert. Adaletli paylaşıma deva.Koltuklarını kaybetmekten korkanlara dert. Cesur insanlara deva. Mülakattan medet umanlara dert. Liyakata deva. Haramilere dert. Kul hakkından korkanlara deva. 5 mütahide dert. 84 milyona deva.

09.03.2021 / 22:30

29
Aydın Metin Hatay , Üst Düzey Yönetici

Türkiye yönetilemeyip, savrulurken; vizyon ve değerleriniz ile geleceğe bir umut ışığısınız. Sosyal devlet anlayışına, özgürlüklere, ekonomide atılımlara, geçim derdini aşmaya, aslında günün sonunda eskiden olduğu gibi bir bütün olmaya çok ihtiyacımız var. Bakın Mayıs 2020 Türkiye'sinde vatandaşlar olarak bizler aldatılıyoruz. Ben Turizm sektöründe özel bir şirkette çalışan bir vatandaşım. Covid-19 salgını nedeniyle şirketim kısa çalışma ödeneğinden faydalandı, haziran sonuna kadar bu ödenekten faydalanıyorum. Fakat devlet bu ödeneği bir hibe olarak değil, mevcut işsizlik fonunda yer alan hakkımı önden vermek suretiyle bir nevi kendi paramı bana verirken bir lütuf gibi bunu lanse edebiliyor. Keza temmuz itibariyle işsiz kalmam durumunda işsizlik maaşına başvurduğumda 10 ay yerine 7 ay alma hakkına sahip olacağım. Sosyal devlet olup olmadığımızın değerlendirmesini yapabileceğimiz bir diğer örnek; bireysel temel destek başlığı altında, karşılığını faiziyle ödemek suretiyle devlet vatandaşını BORÇ para almaya yönlendirdi. Bu kredi başlığında 5.000 TL / 7.500 TL / 10.000 TL olarak işlem yapılabileceği belirtildi. Yapılan başvuruların büyük bir kısmı 53 gündür hala değerlendiriliyor statüsünde devam ederken, onay verilen başvurularda kamu bankaları devletin beyanının aksine 3.000 TL olarak onay verebileceğini belirtmektedir. Şimdi sosyal devlet ve devlet beyanı ciddiyeti nerede kalmıştır? Vatandaşına borç dahi veremeyen bir yapıyla karşı karşıyayız. Maske dağıtımı, enflasyon verileri, emeklinin, işçinin kısacası tüm ülkenin durumu konuları da 2000 karakter ile anlatılamayacak seviyede perişanlıktadır. Tüm bu ortamın sonucunda sizlerden vatandaş olarak beklentimiz oldukça yüksektir. Çıktığınız bu yol şüphesiz uzun ve engellerle dolu olacaktır. Emeklerinizin karşılığını beklediğiniz zamanda alamayabilirsiniz. Fakat bu ülke için, bizim için asla vazgeçmeyiniz. Saygılarımla,

23.05.2020 / 13:16

29
Berker Sogul İstanbul , Özel Sektör Çalışanı

Değerli dostlar, Sayın Ali Babacan'ı karşılayan kalabalığın olduğu fotoğraf karesi bugün işyerinde bir arkadaşım tarafından bana gönderildi. Bunu gönderen değerli dostum ile siyasi fikirlerimiz bu güne kadar hiç uyuşmadı. O inatla " faiz lobisi- dolar lobisi" gibi hayali öcülerden bahsederken ben " Ekonomiden bihaber enişte Kutuplara buzdolabı satan işadamlarımıza ekonomi dersi verirse olacağı budur" diyerek tartışırdık. Bugün ise bana bu fotoğrafı göndererek altına bir not yazmış. Benim için çok önemli ve gururumu okşayıcı notunda arkadaşım şöyle diyor : " Değerli Erol abi, Millet karar vermişse kimse önünde duramaz dediğin Deva Partisi ve Genel Başkanı Ali Babacan hakkındaki görüşlerine asla katılmadım. Fakat bugün anlıyorum ki bu millet ülkesini uçurumdan kurtaracak liderine karar vermiş. Babam, yeğenlerim, seninle gittiğimiz çay ocağındaki arkadaşlarım Deva Partili olmuş. Akşam bu fotoğrafı görünce " Bu adamdan iyi başbakan olur "dediğimde eşim " Allah'a şükür sonunda anladın" diyerek çoktan Deva Partili olduğunu söyledi. Ben de geldim abi, yeriniz var mı? Y. A. Bu notu okuyunca siyasi tahminlerimden fazla oy alacağına artık emin olduğum Deva Partisinin emin adımlarla iktidara yürüdüğünü görüyorum. Hayırlı olsun!

24.11.2020 / 16:54

29
Erol Balcı İstanbul , Kamu Çalışanı