Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Biyolojik programlar kapaniyor mu? 2021 YKS tercihleri ile biyolojik programlara ilgi yok denecek kadar azalmıştır. 40 'a yakın program hiç tercih edilmemiştir. Tercih edilen programlarda ki öğrenci sayısı ise 10 kişi sayısına yakindir. Yüksek Öğretim Kurumunun temel bilim olan biyolojik bilimleri tercih edeceklere verecek burs miktarini artırması hiç ise yaramamistir. Türkiye’de mevcut biyolojik bilimler ( Biyoloji ,Moleküler Biyoloji ,Biyoteknoloji ,Biyomuhendis ,Biyokimya ) bölüm kontenjanlarının %65 ’si boş kaldı. Biyolog akademisyenleri daha önce uyarmıştik. Biyolojik Bilimler bölümleri öğrencisizlikten tek tek kapandığında kafasını kuma gömen, kendini yetiştirmediği gibi öğrenciyi de yetiştiremeyen, o körpe zihinlere mesleki ,teknik meslek aşkını aşilamayan öğretim elemanlarının da işsiz kalacağı güne şimdiden hazırlansınlar demiştim. Çalıştığı üniversite dışında sektörün hiç bir sorunu ile ilgilenmeyen, biyologlarin mesleki teknik kanununa duyarsız kalan ,biyologlarin görev ,yetki ve sorumluluklarını dahi bilmeyen , mesleki derneklere destek olmayan ,biyologlari bir araya dahi getirmeyen ,mezun ettiği biyologlari değilde kendi istikbalini düşünen hocaların baş sebebidir bu tablo. İş bulamayan bulsada aldığı maaş ile geçinemeyen, diploması ve aldığı tonlarca sertifikası beş para etmeyen, görev tanımı dahi net olmayan , itibarsız hale getirdiğiniz bu mesleği kim niye seçmek istesinn ki !!!! Biyolojik programlara ilgisiz kalinmasinin en başında ise biyologlarin görev ,yetki ve çalışma alanlarını ilgilendiren müstakil bir kanununun olmayışı gelmektedir . Şu an görev tanımı dahi olmayan biyolog ünvanı vardır. Kamu kurumlarında dahi çalışma alanları düzenlenmemistir. Kamuda dahi görev tanımı olmayan mesleğin özel sektörde çalışması nasıl düşünülebilir. Mesleki odalasmasi dahi yoktur. Biyolojik çağin ülkemizde yaşanmasi için ,biyoteknolojik ürünlerde cari acigi kapatmak için biyolojik bilimler kapanmamalidir.

03.09.2021 / 10:56

0
Teknik Biyolog Mersin , Bilim İnsanı

selamun aleykum, bir konuda acilen milli eğitim bakanlığının uyarılması gerekiyor, memleket meselesi mevzu yeni öğretim yılıyla alakalı, korona sebebiyle malum büyük çoğunluk hiç eğitim görmedi, uzaktan eğitime katılanlarda da illa ki yüz yüze gibi verimli olmamıştır, ben mebim'i aradım öğrenilmemiş üstüne bilgi bina olunacak konuları her sınıfın ders kitaplarını tek tek inceleyerek çıkarıp telafi eğitimi öncelikle vermeniz gerekir, çocuklara da sınıf geçtikleri söylendi, o zaman ders kitaplarında müfredatta değişiklik yapıp konuları gelecek iki yılda eklenerek boşluk bırakılmamalı, öğrenilmeden geçilen konu kalırsa kolonları kesik derme çatma bir ara kat üstüne yeni katlar çıkan kötü müteahhitler gibi olursunuz uzaktan eğitimde öğrenmiş olanlara da tekrar olur zararı olmaz vs dedim Cevaben ilgi ve hassasiyetime teşekkür edildi, ancak sözlü olarak görevli şahıs müfredat değişikliğiyle ilgili çalışma olmadığını söyledi, Bir parti başkanından ibaret olup, başkan ekonomistse diğer konular ikincil duruma düşmemeli Eğitimdeki bu eksiklik belki elli sene ekonomiyi de aşağı çeker, madem eğitim politikaları başkanlığı biriminiz var, meseleyi önce genel başkanınızın, sonra Türkiye'nin gündemine her keste farkındalık olacak şekilde taşımalısınız

04.09.2021 / 16:28

0
Erkan Topkaya İstanbul , Doktor

Deva partisi Muş il başkanı Elif Çelik görevini çok iyi yapıyor

05.09.2021 / 15:44

0
Muhammet Semiz Rize , İşletmeci

Şuan ki sistemi değiştirmek istediğinizi en başından beri söylüyorsunuz ancak bu sistemde önce seçimi kazanmamız gerekiyor. Bu seçimde en büyük farklılığın seçimden önce, kazanılması halinde belli bakanlıklara kimlerin getirileceğinin açıklanması olduğuna inanıyorum. Seçim atmosferi oluştuğunda örneğin Ekonomi, Adalet ve Eğitim gibi bakanlıkların başında Avrupa da saygınlığı olan Türkiyede de herkesin bu isimlere mutabık kalınacağı insanlar açıklanmış olsa en büyük kırılım bu şekilde yaşanabilir sanki. Konu ile ilgili daha çok detay veya örnek paylaşılabilir ama bu seferde okunamayacak uzunlukta olur. Saygılarımla ..

05.09.2021 / 17:03

0
Gökhan Kama Sakarya , Özel Sektör Çalışanı

Merhaba Bulut inşaat konut mağduruyum sizlere sesimi duyurmak isterim Konut mağdurlara lütfen yardımcı olun Bu güzelim yaşadığımız Türkiye mağdur gözyaşı ile dolmasın

05.09.2021 / 22:43

0
Layla Neveshteh İstanbul , Mühendis

İyi Günler diliyorum. Yakın bir zamanda Amerika seyahatinde bulundum ve uçak ile yolculuk yaparken sayın Doktor Ahmet Maranki ile şans eseriyle beraber yolculuk yaptık. Sayın Maranki ile GDO hakkında konuşurken bana şöyle bir şeyden bahsetti " Ben ülkemiz için yerli tohum ve bitkisel ürün yetiştirip üretmek istedim lakin bana yaklaşık 700.000 TL kadar bir ceza kesildi. şuanda Maca kökü adlı bitkisel besin takviyesini üretmek için Almanya dan teklif geldi ve şuanda Ülkemizin Üroloji bölümlerinde benim ilacım satılıyor. Üretim maliyeti 1 Kutu başı 9 Euro. ülkemizde 1 kutu satış fiyatı 200 Tl dir dedi." ve devam etti " Ülkemize gelen bütün tohumlar ve gübreler tamamen Hormonel etkene sahip zararlı maddeler barındırıyor " dedi. Ülkemizin bir çok problemi var bunların başında Ekonomi , Özgürlük , Liyakat , Sağlık gelmektedir. sizlerden ricam şudur. Konuşmalarınızda GDO ve kişi sağlıklarına lütfen değinin. şuanda bende dahil olmak üzere bütün Milletimiz her gün zehirleniyor. Dr Maranki " Ülkemize Türkü ülkelerden uçaklar ile sebze, meyve gelmektedir. bunlar ise Belirli kişilere gönderilen besinlerdir. Halkımız ile aynı besini yemeyen bir grubun olduğuna dikkat çekmeni isterim" dedi. Daha anlatacak çok şeyler var fakat ancak bu kadarına yetiyor şuan ki durum. Ülkemizin sorunları büyük. Sayın Maranki başta olmak üzere bir çok vatandaşımızın gönlünü kazandınız ve bu durum gayet iyi. Daha çok Sosyal medya için üçerik üretiniz. İnstagram , Tiktok , Facebook ve Youtube konularında daha ağırlık vermeniz dileğiyle. Sağlıcakla kalınız.

06.09.2021 / 19:50

0
Mert Can Kaya Balıkesir , Yönetici

Merhaba, Ben 26 yaşında tam zamanlı çalışan ve aynı zamanda ek iş olarak asıl mesleğimi yapmak zorunda kalan bir üniversite son sınıf öğrencisiyim. Okuduğum bölüm Çizgi Film Animasyon haftanın 5 günü hamburger yapıp akşamları eve geldiğimde mimari çizimler ve 3D/2D reklam filmleri yaparak hayatımı kazanıyorum amacım ve hedefim oyun tasarımı konusunda piyasaya çıkabilmek, fakat devletin para biriminin mevcut dolar karşısındaki değer kaybı ve elektronik cihazlarda bulunan yüksek vergiyi ödemek için çok çalışmaktan böyle bir duruma zaman ayıramıyorum. Yurt dışında benimle aynı mesleği, hizmet sektöründe çalışan arkadaşlar benim aldığım sistemi bir aylık maaşıyla alırken ben sabah ayrı gece ayrı çalışmama rağmen 2 yıllık kredi çekmek zorunda kalıyorum. Üniversite öğrencisi için iki işte çalışmak zor ama hedeflerim kolay değil okulumda bir kaç dersi uzatmak zorunda kaldım. Sıkıntım kişisel olarak görünse de temelde beni rahatsız eden asıl durum bu sektörde yapılan yatırımların dolar bazından kazancı sağlayıp yazılımcıların ve sanatçıların istihdam edilmesini sağlayabilir ama ilk çözmemiz gereken şey cehalet çünkü insanlar ülkenin durumunu gençlerin cebindeki telefondan değerlendiriyorlar ama o telefonun değerinin yurt dışında 10 günlük emeğe bedelken ülkemizde aylara tekabül etmesini düşünmeden ekonomik tüme varım yapıyorlar biri yurt dışındaki ekonomi hakkında bilgisi olmayan insanlara teknolojinin ulaşılamaz bir pahalılık yada lüks olmadığını sadece ekonominin kötü olduğunu anlatmalı umarım siz yazılım gibi yatırım maliyeti zararsız olacak kadar düşük ve geliri binlerce insanı (Üniversite mezunlarını) istihdam edecek duruma el atarsınız her ne kadar şu zaman dilimi için çok gerçekçi olmasa da zaman içerisinde iktidar olabilecek gücü toplayabileceğinizi tahmin ediyorum. Gelecek gençlerin geleceği yaşlılara saygım sonsuz ama gelecek için genç fikir genç kadro tutmanız sizi zirveye taşıyacaktır mevcut iktidar genç destekçileri çoktan kaybetti.

07.09.2021 / 02:36

0
Burak Genç İstanbul , Grafiker

İktidar değişiminden sonra kurumlardaki yanlışlıkları düzeltmek adına benim de biraz da olsa içinde bulunduğum Diyanet İşleri Başkanlığının mevcut politikalarının maliyetinin ve sürdürülebilir bütçe planlamasının değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Ülkemizde ibadet etme için camiilerinin ve kuran kurslarının herhangi bir gelir kaynağı olmaksızın hesapsız yapılması bütçeye kaldıramayacağı ağırlık yüklemektedir. Benim önerim camii yapılmak istediğinde bu camiinin giderlerini karşılayabilecek bir gelirinin bulunması şartı getirilmelidir. Bunun belki bir kira getirisi, belki mahallelinin onayı sonucu veya o bölgeden belediyenin alacağı hizmet tutarlarının içine katılacak camii gideri ile karşılanması sağlanmalıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı kurulan hükümetler içinde giderek büyüyen ve aynı oranda bütçeden payı da hızla artan bir kurum

08.09.2021 / 22:11

0
Yusuf İslam Kalkan Konya , Öğrenci

Açıkçası inanmak istiyorum samimiyetinize . Demokrasinin tek bir tanımı vardır ve bu da ülkeden ülkeye kültürden kültüre değişmez . Ya demokratsınızdır ya da değil. Demokrasi bir ideoloji değildir. modern devlet aygıtının tercih edebileceği bir anlayış ya da politikada değildir. Bir yaşam biçimidir. Buradan hareketle; kamuoyundaki artık içinin boş olduğu , temelsiz ve tamamen rövanşist bir bakış açısı ile yaklaşmıyorum oluşumunuza . Yani neden o zaman itiraz etmediniz, özeleştiri yaptınız mı? Neden bir dönem bu faşizme ortak oldunuz gibi söylemlere girmek istemiyorum. Dijital platformu ve kanalları kullanarak metedolojik olarak farklı bir paradigma ortaya koydunuz ama ben yine de inanmak istiyorum . Çünkü Anadolu’da halen bir kasaba , taşra politikası anlayışı ile örgütlerde kronik hastalıklı bir kollektif yaklaşımlar gözlemliyorum. Sadece genç olmak yetmiyor, finansal okul yazarlık gibi siyasi okur yazarlığın asgari müşterekini sağlamış il ilçe örgütlerinde çalışan insanlara. İhtiyaç var. Ve halen bu konuda , koptuğunuz ya da ayrıldığınız cebberrut yapıdan pek de farklı olabileceğinizi tam da bu nedenle düşünemiyorum. Bugün bir milletvekiline sosyal medya kanalı ile ulaşılabiliniyorsa - Meclis’e ve lokantasına ve halkla ilişkiler ofislerine , tayin yaptırmak için de olsa - adına güçlendirilmiş , gücü artırılmış ,torku yükseltilmiş parlementer sistem denilen yapı fiilen ve meşru olarak zaten işlevini Türkiye’ye özgü kodlanmış tanımlanmış korkuluk başkanlık sistemi ile de lağvedildiği için daha farklı bir demokratik rejime ihtiyaç var ve tam katılımcı olarak. Ayrıca ekonomik programınızın liberal bşr çerçeveye sahip olması akabinde siyasi olarakta bu çerçeveye sahip olunmasını gerektirir. Bu nedenle size bir soru. Diyanet gerekli mi değil mi? “Hayır ama” dediğiniz anda demokrat olmuyorsunuz demektir. Ben gibileri ikna etmeniz gerekir yoksa umutlanmanıza gerek yok. Teşekkürler iyi geceler

09.09.2021 / 01:53

0
İsmail Yüksel Denizli , Danışman

Merhabalar sayın Deva partisinin değerli mensupları... Ülkemiz maalesef son bir kaç yıldır ekonomik sorunlarla mücadele etmektedir...burda hukumetimizin maalesef yanlış politika izlemesinden ve halk ile kopuklugundan başlayarak bugünlere kadar geldi. Ülkemizde yaşanan son yıllarda mülteci kriziyle uğraşmaktadır...burada biz Türkiye vatandaşı olarak saygı duyduk ve duyuyoruz..şayet içimize kadar girmeleri ve ne olduğunu bilmediğimiz bir insan kitlesiyle karşı karşıya kaldık.bu konu da maalesef Türk halkının tepkisini aldi ve almaya devam ediyor. Hükumetin mülteci sorununu daha da kötü vahim diye bileceğimiz durumlara dusmememiz için acil çözüm bulmaları gerek... Şahıslar gelip geçicir Türkiye Cumhuriyeti kalıcıdır... inşallah beklentim ileride Hükumet ten bayrağı alacak kişinin ileri görüşlü genç dinamik halk ile iç içe olan olgun donanımlı bir liderin gelmesi... Suanda mevcut muhalif parti başkanları içerisinde Deva Partisi Ali BABACAN Bey in bir adım önde olduğunu göstermektedir... Geçmiş yıllarda yaptığı hizmetler görevler sag veya sol parti seçmeni olarak beğeniyle taktir edildi... Ve suanda ülkemizi aydın refaha kavuşturmak için seçim startını verdi ve ilerleyen yıllarda başarılı olacağını düşünüyorum... Deva partisi sadece belli bir kalıplaşmış gorusu savunmayan liyakat li aydın insanlarla genç atılım li donanımlı kişilerle yola gidilirse eğer daha da başarılı olacağını düşünüyorum... Maalesef muhalefet partiler icerisinde suanda halk ile iç içe olan halkın nabzını yoklayan gençlerin derdine derman Deva olmak için öneri çözüm yol gösteren bir Deva partisi Ali BABACAN Bey var... Rabbim ülkemizin kalkınması açısından daha aydınlık bir gelecek için Ali Babacan gibi çalışkan aktif olgun donanımlı insanlarımızın gelmesi gerekir... Şimdiden çıktığı bu yolda umarım ilerleyen yıllarda güçlü dinamik liyakat li insanlarla yola çıkar ve başarılı olmasını diliyorum... Saygı ve sevgilerimle...

10.09.2021 / 09:23

0
Fatih Nuhtalif Akbaş Adıyaman , İşçi