Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

1915 İngiltere de İşsizlik vurgun soygun Kumar Derin devlet ilişkisini anlatan Peaky Blinders dizisini izledim Çetenin lideri Thomas Shelby aile toplantısı yapıyor alınan karar bir soygun, vurgun öldurme vs her türlü kanunsuzluk ailenin diğer üyeleri oylama yapıyor eğer kabul etmezse nedenini söylüyor. Bir kanunsuzluk olayıda olabilir ama her kararın oylaması dikkatimi çekti Türkiye de en hayati bir konuda olsa duymuyosun bile insanın içinden Aynı Türkiyedeki gibi diyesi geliyor

14.05.2020 / 21:32

0
Muammer Topbaş Bursa , Esnaf

Sevgili deva gönüllüleri Şehri ramazan ayının son günlerine girmiş bulunmaktayız. Allah sübhane u teala ibadetlerinizi kabul etsin. Fakir fukaranın gözü kulağı vereceğimiz sadakalarda . Allah için yardımlasin ve allah için infak edin. Allah sübhane u teala ibadetlerinizi kabul etsin. Sizleri allah ın selami ile selamlıyorum. Es selamun aleykum ve rahmetullahi ve berakatuhu

15.05.2020 / 03:12

0
Osman Araz Batman , Çiftçi

Mevcut devlet ve üniversite hastaneleri, okullar, üniversiteler ve devlet dairelerinin bulunduğu bölgeler hem merkezi konumları hem de insanların uğrak yeri olmaları hasebiyle cazibe merkezidir. Şehrin en uzak köşesine yapılan şehir hastanelerinin etrafında oluşan bu rantın yanı sıra, şehir hastanelerine taşınan devlet hastanelerinin yerleri de rant açısından kıymetlidir. Rantın kaynağı millet olduğu halde, pek çok konuda olduğu gibi, şehir hastaneleri konusunda da maliyet milletin sırtına yüklenirken ranttan belirli kesimler istifade etmektedir! Hastanelerin ve hatta diğer devlet kurumu binalarının yapım ve yenilenmesi planlanırken etraflarında oluşması muhtemel rant, yapılacak kompleks bünyesinde planlanarak hastanelerin yapım ve işletme giderleri karşılanabilir. Böylece şehir hastaneleri gibi mali anlamda dipsiz kuyuya dönüşen kurumlar yerine devletin mali yükünü azaltan kurumlar çıkar ortaya. Mesela bir üniversite hastanesi kentsel dönüşüm kapsamında yenilenirken, şehrin dışına taşınıp arazisi mütahitlere rant olacağına, arazi içerisinde AVM, bankalar ve diğer yüksek kira ödeyen kurumlar için de binalar planlanarak, hastane bulunduğu bölgede minimum maliyetle yenilenebilir, yüksek kira getirisiyle işletme giderlerine katkı sağlanabilir. Benzer durum taksi plakaları için de geçerli! Vaktiyle çok düşük meblağlarla edinilen plakalar etrafında oluşan rant, daha sonra yüksek kira bedeliyle millete maliyet olarak dönmekte, ticari taksi konforundan kısılan maliyet dışında taksiciliği üçkağıt olmazsa kıt kanaat geçinilen bir meslek haline getirmekte, bu işten sadece oturduğu yerden yüksek gelir elde eden plaka sahipleri kazançlı çıkmakta! Devletin, kaynağı millet olan rant gelirlerinin millete geri dönmesini sağlayacak üretim ve ticaret sistemlerini kurması halinde oturduğu yerden para kazanan rantiyecilerin yükü milletin sırtından kalkacak ve milletin refah seviyesi artacaktır.

15.05.2020 / 18:39

0
Abdullah Akbay İstanbul , Yönetici

Ülkemizde yargıya güvenin artırılması için radikal reformlar uygulamaya geçirilmelidir. "Kuvvetler ayrılığı" prensiplerine uygun olarak yargı teşkilatı Hakim Savcı sınıfından en alt düzey personeline kadar bir bütün olarak ele alınmalıdır. Yargıya güvenin oluşabilmesi; yargının bağımsız ve tarafsız olması ile doğrudan ilgilidir. Bunun çözümü de öncelikle yargıya bağlı tüm teşkilatların dışarıdan gelebilecek tüm etki, yönlendirme ve telkinlere karşı tam olarak korunabilmesiyle mümkündür. Türkiye’de yargı teşkilatına bakıldığında sistem içerisinde karar verici konumda olan Hakim ile iddia sunan, delil toplayan, kamu adına talepte bulunan Cumhuriyet savcıları aynı fiziki ortamlarda bulunmakta, hatta aynı katta yan yana odalarda çalışabilmekte, aynı lojmanda, aynı serviste bir araya gelebilmektedir. Hakim-Savcı ayrımı net bir şekilde yapılmalıdır. Gelişmiş hukuk devletlerine baktığımızda bu tür uygulamalar görmek mümkün değildir. Yapılacak en önemli çalışmalardan biri Savcılık teşkilatlarının reformudur. Savcılıklar adliyelerden çıkartılarak, adli kolluk teşkilatları bünyesinde ayrı fiziki ortamda bulundurulmalı, Cumhuriyet savcılarının ve teşkilatının fiziki olarak ayrı konumlandırılması sağlanmalıdır. Cumhuriyet savcılarımız (public prosecutor) halkın yani kamunun savcısı konumundadır. Mevzuatımızda adli kolluk tanımı olmasına rağmen, yönetmeliği olmasına rağmen uygulamada ciddi aksaklıklar vardır. Adli kolluklar tamamen Cumhuriyet savcılıklarının emri ve gözetiminde olmalıdır. Ancak adli kolluk görevlileri uygulamada kolluk (emniyet, jandarma vb.) binalarında çalışmakta, adli kolluk personeli aynı zamanda emniyet mensubu olduğundan karmaşık bir yapıda hizmet sunmaktadır. Adli kolluk tam bir teşkilat yapısına kavuşturulmalı, ayrı fiziki yapıya sahip olmalı, adli kolluk yönetmeliği kanunlaştırılmalı ve Cumhuriyet Savcılarına tabii tutulmalıdır. Cumhuriyet savcılarını ve Hakimleri ayrı kurullar atamalıdır. Tüm adli kolluk teşkilatları Adalet Bakanlığına bağlanmalıdır.

18.05.2020 / 02:07

0
Cem Ertem Trabzon , Kamu Çalışanı

97 doğumlu gayet genç sayılacak sıradan herhangi bir vatandaşım. Kendimi biraz okudukça ve gördükçe "apolitik" atfettim. Kısa hayatımdaki deneyimlerim ve akranlarıma oranla siyasi tarihe olan daha yoğun ilgimin getirdiği birikim ile doğru gördüğüme doğru, yanlış gördüğüme yanlış demeyi bildim şimdiye kadar sadece. Kendime "muhalefet" demedim hiç ama bir laf ettiğimde sanırsam muhalefetin genç bir ferdi olarak görüldüm. Bu durum ömrü hayatımda hükümette A,B veya C partisi olsa da değişmezdi. Yaşadığımdan bildiğim için değil lakin gördüğüm ve insanları dinlediğim, izlediğim, okuduğum için şunu farkedebiliyorum ki: Sanki 2019, 2020'ye bağlanmadı da 1999 2000'e bağlanıyor. Şartlar kimi bakımdan 99'a göre zor kimi duruma göre de kolay yeni bir parti için. İllaha yeni neslin bir temsilcisi gibi konuşmak gerekirse... "yeni bir umut" gerekiyordu. Deneyimine güvenilen, yeni milenyumun ilk on yılında (ülkenin belki de 30'lardan sonra en hızlı geliştiği dönem) bulunmuş bir kişi ve sadece o kişi değil, "yanındaki" onca insanlar... Hep bir gerginlik yerine bizlerin sırtını rahatça geriye attıracak, akşam haberini sabah gazetesini "bugün ne olmuş?" diye açtırtmayacak, yüzümüzü bir inatla batıya değil de modernizme çevirecek insanlar... Yolunuz umarım açık olur. Bu ülkenin tadını aldığı ama doyasıya yaşayamadığı günler var. İşte, onların geri gelmesini istiyoruz.

18.05.2020 / 08:06

0
Batuhan Koç Ankara , Mühendis

Merhaba, öncelikle sayın Ali Babacan'a Şu karanlık ortamda vatandaşlarımıza ışık olduğu için teşekkür ederim. Şu ana dek olan şahsi izlenimin Sayın Babacan'ın başarılı olacağı yönünde. Fakat muhafazakar bir aileye mensup birisi olarak söylemeliyim ki, Sayın Babacan partisinde akparti veya fetö kalıntılarına Aman vermemeli ve siyasal İslamcılardan uzak durmalıdır. Yüce dinimiz Son 20 yılda çok istismara uğradı ve türlü türlü din tüccarları türedi.. Acilen iyileştirilmiş bir parlamenter sisteme ihtiyaç vardır. Gazı Mustafa Kemal ATATÜRK'ün izinde ilkelerinde ve fikirleri ışığında hareket ettiği sürece başarı sağlayarak Ülkemizi en iyi dereceye taşıyacağı konusunda güvenim Tamdır. Sayın Ali Babacan'a çıktığı Bu zorlu yolda başarılar dilerim. Yüce Allah'ım Ülkemizi en iyi yerlere getirmeyi nasip etsin..

18.05.2020 / 10:48

0
Celal Gökmen İzmir , Emlakçı

Umutların tükendiği, gelecek kaygılarının zirveye oynadığı bir dönemde Deva Partisi güneş gibi doğacaktır. İnancım ve güvenim tamdır. Yeter ki milletimiz 82 milyonuyla kucaklansın ve genel durum bütün gerçekliğiyle milletimize sunulsun. Bir öğrenci olarak bunları görüyor, DEVA partisinin potansiyeline gönülden şahit oluyorum. Gelecekte karşılaşılacak olan zorluklar karşısında başarı ve mukavemetler dilerim. Allah yardımcımız olsun.

18.05.2020 / 11:48

0
Cahit Büyükkurt İstanbul , Öğrenci

Selamlar.. Öncelikle partiniz vatana millete hayırlı olsun. Umarım büyük umutlarla çıktığınız bu yolda ayaklarınıza taş değmez! Herhangi bir partili olmadığım gibi, akp'ye hiç oy vermediğimi de belirtmek isterim. Ama görüyorum ülke tamamen dağılma dönemine girmiş vaziyette. Bu yüzden, bazı riskleri göze alarak Ak partinden ayrılan Ali Babacan'ın kendisine oy vermelerini istediği bu halka daha şeffaf olması gerekiyor ve yakın zamanda başına geçmeyi planladığı halkına Ak partinin el altından ne dümenler çevirdiğini, kimlerin ceplerini doldurduğunu, kimlere hizmet ettiklerini açıklaması gerekiyor. Ali Bey kendinde bu gücü görüyorsa ve uygularsa, koltuk onun. Bu çok net bir durum. Yoksa, vekillikten öteye gidemez. Sevgiler Saygılar..

20.05.2020 / 01:29

0
Salim Akın Sakarya , Muhasebeci

Syn Genelbaşkanım 18 Bölge belirlenmiş Türkiye deve Her Bölge İçin Bir temsilci belirlenmiş İçanadolu da Kayseri Kilit role sahip mufazakar bir şehir Turizm alanında çok zayıf, altyapı alanında zayıf, sanayi alanında Türkiye ekenomisine %5 oranında etkisi var. Ürün çeşidi üretim kapasitesi artırılacak ve işçi nin sosyal haklarına sahip çıkacak bir sistem oluşturulmalı. Burada önemli husus sanayici ye sahip çıkmak onun gelirini artırmak aynı zamanda işçi ye sahip çıkmak onun parti olarak yanında olduğumuzu belirtmek çok önemli. Saygılar

20.05.2020 / 02:44

0
Kadir Ünlü Kayseri , Satış Elemanı

Et ve süt fiyatlarını dengede tutmalıyız..insanlara hayvan yenilemeyi öğrenmeliyiz ki girdi fiyatları azalsın..desteklemeleri sagım yapılan hayvan başına vermeliyiz..devletin hayvancılık kredileri yerine ulaşıp ulaşmadığı takip edilmeli..bir Veteriner hekim olarak kaliteli hekimlerin yetişmesini sağlamalıyız..daha çok yazılacak şey var..

20.05.2020 / 05:01

0
Ferudun Akbulut Aksaray , Veteriner