Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Malum acil konumuz müsilaj... Altyapı yatırımlarını önceliklemeyen, "eser" diye tutturup kule, köprü, otoyol yapan bir zihniyetin Marmara Denizi gibi bir cenneti neye çevirdi. Sizlerden beklentim; Karadeniz, Marmara Denizi, Ege Denizi ve Akdeniz'e kıyısı olan tüm şehirlerin nüfuslarının 50 veya 100 senelik öngörülere yönelik kapasiteler şimdiden karşılanarak İleri Biyolojik Atık Dönüştürme Tesisleri, Biyogaz Rafinerileri, Sanayi Atık Suyu ve Değerli Kritik Hammadde ve Malzeme Geri Kazanımı, Endüstriyel Simbiyoz ve Net-Sıfır-Karbon Yeşil OSB'lerin artırılması, ilgili araştırma ve geliştirme teknolojilerine özel önem atfedilmesi, özel sektör yatırımlarının desteklenmesi, yabancı akademisyenlerin davet edilerek kritik kütle oluşturulması. Değerlendirmenize arz ederim.

28.06.2021 / 11:52

25
Mert Kasan İstanbul , Mühendis

Merhabalar, Güçlendirilmiş parlamenter sisteme yönelik bir sistem önerisi vermek istiyorum. Parlamenter sistemdeki en önemli sorun aslında koalisyonların kurulma süreçlerinin ülke açısından belirsizlikler doğurması. Başkanlık sisteminde de seçim sistemi sonucu hükümet açısından belirsizlik olmasa da güçler tek merkezde toplanıyor. Burda benim önerim başkanlık sisteminin seçilme usulünü alıp parlementer yönetilmek. Yani doğrudan başbakanı ve bakanlar kurulunu sandıkta partiler bize getirmeli. Eğer 50+1 sağlanamazsa ikinci tura geçilerek hükümet netleşmiş olur. Yasama için de ayrı bir seçim olmalı ama başbakan ve bakanlar kurulu liste halinde seçmene sunulmalı. Bunun en önemli avantajlarından biri tüm partiler seçilmek için en kaliteli kişileri bakan adayı olarak insanların karşısına çıkarmak isteyecek ki seçimi kazanabilsin. Böylece başbakanın bakanları kendi isteğine göre atadığı bir sistem oluşmamış olacak. Ayrıca önerdiğim sistemde eğer ki partiler koalisyon olarak hükümet kurmak isterlerse seçimden sonra değil seçimden önce ortak bir başbakan ve kabine kurup bu listeyle seçime girmiş olacak ki seçim sonrası belirsizliği oluşmasın. Koalisyonlardaki kime kaç bakan düşecek, kim başbakan olacak vb. kavgalar seçim sonrası değil seçimden önce halledilmiş olacak. 50+1 halktan alındığı için de mecliste güvenoyu tıkaması olmamış olacak, meclis yasama ile uğraşmış, bakanlar kurulu da yürütme ile ilgilenmiş olacak. Cumhurbaşkanı erkler ve partiler arasında uzlaşı görevi üstlenen ve meclis tarafından seçilen sembolik konumda yer alacak ve hükümeti kurma görevini vekile vermek gibi yetkileri de olmamış olacak çünkü zaten güvenoyu halk tarafından verilmiş olacak. Ayrıca bakanlar kurulundaki bakanların ayrılması vefat vb. sebebi ile yedek bakanları da belli olarak seçime girilmiş olacak. Bu çizmeye çalıştığım sistem başkanlık sisteminin yalnızca seçim sistemini alıyor ve iki sistemin en iyi özelliklerini birleştiriyor diye düşünüyorum, paylaşmak istedim. Saygılarımla

04.12.2021 / 00:10

25
Aydın Yılmaz Kocaeli , Müfettiş

Saygı değer parti meclisi mensupları ve Aziz milletim, sizleri saygı ve sevgiyle selamladığımı belirtmek isterim. Son 1 haftadır "TBMM'nin görüşmelerini izliyor ve dinliyorum. Ülkemizin ve Cumhuriyetimizin geldiği nokta, tabiri caizse Uçağın pilotu ölmüş ve son sürat hızla yere çakılıyor" diye betimleyebilirim. Ülkemizin problemlerini kısaca şöyle maddeler halinde yazacağım. .Adalet ve yargı ( Eğitim sistemimiz) .Yasama ve yürütme .Özgür olamama ve eşitsizlik .Korkuya dayalı otokrasi yönetimi .Haksızlık ve aldatmaca .Tek adam rejimi .TBMM'nin artık bir öneminin kalmayış oluşu .İç ve dış politika rejimimiz. Uluslar arası saygınlığımızın ve itibarımızın yok olması .Can ve mal güvenliğimizin olmayışı, ( ki bu turist ve yabancı insanlar içinde geçerli ) .Tüm ordu kolluklarımızın itibarı yerle bir edilmesi, değersizleştirilmesi .Suriyeli, Afganlı, Türkmenistanlı ve bir çok milletin kaçak göç sorunu ( Hudutlarımızı koruyamama, terör örgütlerinin çoğalması ve onları destekleyen siyasi partiler .Din sömürgeciliği ve dini şahsi menfaatlere alet etme .Tecavüz, Cinayet, İstismar, Şiddet, Hırsızlık, Hayvanları katletme, İntihar etme, işsizlik, açlık, yokluk, borçluluk .Ekonomi, Tarım, Üretim, Sanayileşememe .Satılan, özelleştirilen ve kapatılan tüm devlet kurumları, fabrikaları .Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün İlke ve İnkılaplarının itibarsızlaştırılması .Milli değerlere zarar verilmesi .Rüşvet ve adam kayırmacılık .Atatürk'ün gençliğe hitabesinde ne yazıyorsa günümüzde gerçekleşiyor olması cidden üzücü ve büyük bir problem... .Parsel parsel satılan Ülkemiz (Yakındır; yine itilaf devletleri biz borçlarınızı haciz etmeye geldik diyecekler ve çok büyük savaş patlak verecek) Evet saygı değer büyüklerim ve kardeşlerim, tüm ana problemlerimiz maddeler halinde yazılı olanlardır. Sözlerimi şöyle sonlandıracağım, Tek bir Türkiye'miz var ve aradığımız kuvvet damarlarımızda ki asil kanda mevcuttur. Saygılarımla

14.12.2021 / 01:57

25
Haluk Özkaya İstanbul , Öğrenci

KAZANAMADIĞINIZ BÖLGELERDE YOĞUN PROPAGANDA YAPIN. KADIKÖYDE YADA GÜNEYDE YAPTIĞINIZ PROPAGANDA NIN BİR ANLAMI YOK. ORALARI ZATEN KAZANMIŞSINIZ. ŞEHİR ŞEHİR İLÇE İLÇE GİDİN GÖRSELLER İLE ANLATIN.

22.05.2023 / 19:12

25
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı

Türkiye'de güvendiğim siyasetçilerden birisiniz sn. Babacan 52 yaşında engelli emekli bir hayvan severim kızım var üniv son sınıf öğrencisi lütfen sizden duymak istediğim ülke çokmu kötü olacak korku endişe hepsini yaşıyoruz rica ediyorum bir bilgi istiyorum tv izlemek sosyal medya takip etmek istemiyorum tek isteğim iiyi bir şeyler duymak İstediğimiz ülkede huzur güven

29.05.2023 / 18:05

25
Hatice Korkmaz Manisa , Ev Kadını

Herkese Merhaba. Ben Doğu Akdeniz, Ege Denizi ve Kıbrıs meseleleri çerçevesinde birkaç şey söylemek istiyorum. Öncelikle şunu belirtmemde fayda var; Türkiye Cumhuriyeti Devleti 783.562 km2 Anavatan’a ve 462.000 km2 Mavi Vatan’a sahiptir. KKTC bizim iç meselemizdir. Ege’de Türkiye ve Yunanistan’a ait kıta sahanlığının sınırları henüz belirlenmemiştir. Şu anda ne Türkiye ne de Yunanistan Ege’de 6 deniz mili mesafesindeki kara sularınının ötesinde, sınırlandırılmış bir deniz yetki alanına sahip değildir. Yunanistan kara sularını tek taraflı olarak 12 mile çıkarmak istiyor. Bu karar Ege Denizi’ndeki çıkar dengelerini Türkiye’nin aleyhine orantısız bir şekilde değiştirecektir. Bu olursa Türkiye’nin kara suları Ege Denizi'nde %10’un altına düşmektedir. Bu da yaklaşık olarak 72.000km2 Mavi Vatanımızın ‘’çalınması’’ demek. Bununla beraber Ege’de bulunan bazı adalar ile ilgili Silahsızlandırma Sorunu mevcud. Doğu Ege Adaları, 1923 Lozan Antlaşması ve 1947 Paris Antlaşmasına göre silahsızlandırılmıştır. Yunanistan, Türkiye’nin itirazlarına rağmen ahdi taahhütlerini ve antlaşmalardan doğan yükümlülüklerini ihlal ederek 1960’lardan beri adaları silahlandırıyor. Yunanistan, egemenliği DEVREDİLMEMİŞ Eşek Adası, Nergiscik, Bulamaç, Keçi, Koçbaba, Ardıçcık, Kendiroz, Kandilli, Kızkardeşler, Sirina, Üç Adalar, Safran adaları başta olmak üzere 23 adayı silahlandırıyor. Ege Denizinde bir başka sorun Hava Sahası Sorunu. Yunanistan’ın 10 deniz mili genişliğinde ulusal hava sahası iddiası Ege hava sahası anlaşmazlığının temelini oluşturmaktadır. Yunanistan, kara suları genişliğinin 6 deniz mili olmasına karşın, ulusal hava sahası genişliğinin 10 deniz mili olduğunu iddia ediyor. Eğer bu iddiayı kabul edersek İzmir'den kalkan uçaklarımız Yunanistan’dan izin almak zorunda kalacak. Kısacası Deva Partisinden beklentim; Kıbrıs davamızdan, Doğu Akdeniz ve Ege Denizinden, Mavi Vatanımızdan bir çakıl taşı kadar dahi taviz vermemesidir. Herkese İyi Günler dilerim.

24.05.2020 / 00:40

25
Doğan Atlı Sakarya , Öğrenci

geçtiğimiz günlerde zoom üzerinden amasya bağlantılı bir toplantı yaptık fikir alaış verişi ve düşüncelerimizi ifade etmeye çalıştık bu gibi toplantıların daha çok yapılması düşünce ve görüşlerimizin alınması şahşım adına beni memnun etti amasyanın sorunlarını ve amasya halkının içinden bir vatandaş olarak önceden uzun süre esnaflık yaptığımdan dolayı amasyanın ve amasyalının ne gibi sorunları olduğunu yapısı ve coğrafi konumu ile ne gibi bir ekonomi faaliyetleri ile amasyalının geçimini sağladığı gibi konular az çok ilgiliyim öncelikle amasyyı amasyalılar yönetmiyor siyasetçilerin ve seçilecek kişilerin ankara baskısı ile değil amasyalının istediği seçtiği kişilerle yönetilmesi önem arz etmektedir ilimizde il başkanlığı belediye başkanlığı yapmış seçilmiş kişiler menfaatleri doğrultusunda etrafını kollama siyaseti yapmışladır umuyorumki deva partisine bu kirli yüzlü siyaset yapanların yeri olmasın isteğimiz temiz siyaset insanları küçümsemeden zengin fakir gözetmeden köylü çifçi emekli esnaf işçi işte benim partim diyeceği sorunlarının bilindiğinini hissettirecek söylemler ile gönüllerine hitap edilmesi ülkenin bölünmez bütünlüğü cumhurriyet değerleri ve atatürk ilke ve inklaplarının bağlılığını siyaseti ve demokrasiyi alet ederek ülkemizi milletimizi bölmeye çalışan terör örgütüne hiçbir şekilde müsama edilmeyeceğini partimizin hiç bir yerden etkilenmeden milletimizin desteği ile kurulduğunu her insanların fikirlerini bozgunculuk ve bölücülük yapmamak şartı ile özgürce dile getireceğini milli gelirin adaletli bir şekilde kayırma olmadan her kesin çalışarak alnınınteri ile kazanacağını zengin ile fakir arasında uçurum oluştuğunu milletin borç yükü altıda ezildiğini emeklilikde ssk bağkur memur ayrımının yapılmaması gibi ekonomik yapısal refomları her platformda açık ve net bir şekilde sayın genel başkanımız ali babacandan duymak karasız seçmenlerin partiye ilgisini arttıracağından çok önemlidir sizlere çalışmalarınızda başarılar diliyorum saygı ve selamlar

27.05.2020 / 06:14

25
Kadir Gezegin Amasya , İş İnsanı

Bugün servis edilen haberlerde yeni seçim yasası ve siyasi partiler kanununda değişiklikler yapılması amacı ile akp ve mhp tarafından çalışma yapıldığı servis edildi. Görülüyorki korku bacayı sarmış. Ancak korkunun ecele faydası yok. Mızrak çuvala sığmıyor. Sayın Babacan ve yöneticilerin bu konu üzerinde düşüncelerini kamuoyu ile paylaşması faydalı olacaktır. Partimize yönelik söylemleri nedeni ile İktidar ve onun avanesi bahçeli ye gereken cevap misli ile her platformda verilmelidir. Saygılarımla...

27.05.2020 / 19:13

25
Nurettin Geldi Çorum , Asker

Herkese Merhabalar. Ülkemizin bu kötü gidişatını, maalesef içimiz kanaya kanaya her gün izlemek zorunda kalıyoruz. Bunlara millet olarak dayanacak gücümüz ve takadimiz kalmadı. Burda özellikle belirtmek istediğim konu, herkes bu kötü gidişatın farkında, herkes yolun sonundaki uçurumun farkında, herkes korku ve endişe ediliyor, herkes sıkılmış ve bunalmış durumda ama... Ama işte kimse çıkıpta birşeyleri söyleyemiyor. Neden mi söylemiyor? Bunu hepimiz biliyoruz aslında...İfade özgürlüğü yok, basın tarafsız değil, bu yüzden kimse birşeyler diyemiyor. Dese dahi sonraki gün hemen içeri tıkıyorlar... Değerli yoldaşlar sözü fazla uzatmaya gerek yok, herkes herşeyin farkında, bundan dolayı bizim çok iyi bir şekilde çalışıp, bu sonu kötü hüsran ve hüzünlerle dolu yoldan çıkıp, sonu sevgi, huzur, eşitlik, özgürlük ve barışın olduğu çiçekli böcekli yola girmemiz gerek. Sıkı, azimli ve tedbirli çalışmalıyız. Büyük Başkanımıza ve hepinize saygılarımı sunuyorum. Allah kimseyi Deva'sız bırakmasın.

10.05.2020 / 12:51

25
Bilgin Alpnar Bitlis , İşletmeci

Bir umut olup umudun yeşertildiği sen ben değil biz denilen; istihdamın fazla olduğu mutlu mesut insanların yaşadığı bir ülke özlemle.... Umudun diri tutulması dileğimle selam ve saygılar

11.05.2020 / 01:24

25
Veysel Çakıroğlu Erzurum , İşçi