Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Herkese Merhaba. “Egemenliği Antlaşmalarla Yunanistan’a DEVREDİLMEMİŞ Ada, Adacıklar ve Kayalıklar Sorunu” ile ilgili birkaç şey söylemek istiyorum; Türkiye ve Yunanistan arasında çıkan Egemenlik uyuşmazlığına ilişkin olarak başvurulacak en önemli metinler, Lozan Barış Antlaşması ve bu antlaşmanın 6, 12, 15 ve 16. maddeleri ile Paris Barış Antlaşması’nın 14. maddesidir. Türkiye, Paris Barış Antlaşmasının tarafı değildir ve antlaşmaya katılmamıştır. Ancak 10 Şubat 1947’de Paris Antlaşması imzalandı. Türkiye bu kararı 5 gün sonra 15 Şubat 1947 tarihinde kabul etti. Türkiye, açıkça söz konusu antlaşmalarda adları sıralanarak egemenlik devrini tanımış olduğu adalar ve adacıklar dışında kalan ada, adacık ve kayalıklara ilişkin egemenliğinin sürmekte olduğunu iddia ederken, Yunanistan, söz konusu antlaşma hükümlerinin Türkiye’nin, Anadolu kıyılarından üç mil dışında kalan deniz alanında herhangi bir hak iddiasında bulunmasını engellemekte olduğunu ileri sürmekte. Kısacası; Türkiye ilgili antlaşma hükümleri çerçevesinde adları sıralanarak egemenlik devrini gerçekleşmiş ada, adacık ve kayalıklar dışındaki adı belirtilmemiş ada ,adacık ve kayalıkların Osmanlı Devleti’nin bakiyesi olan Türkiye Cumhuriyetine ait olduğunu savunmaktadır. Ancak Yunanistan hiçbir hukuki dayanağı olmadığı halde bu ada ,adacık ve kayalıkların Yunanistan’a ait olduğunu savunmaktadır. Bütün bu sorunlar çözüme bağlanmamışken Yunanistan son yıllarda kara sularını tek taraflı olarak 12 mile çıkarmak istiyor. Bu karar Ege Denizi’ndeki çıkar dengelerini Türkiye’nin aleyhine orantısız bir şekilde değiştirir. Bu olursa Türkiye’nin kara suları Ege Denizi'nde %10’un altına düşer. Yunanistan’ın kanunsuz bir şekilde alacağı 12 mil kıta sahanlığı kararını diplomatik olarak veya gambot diplomasisi ile engellemez isek ekonomik bağımsızlığımız ciddi tehdit altına girer. Ekonomimizin can damarı olan Ege Deniz'ini kaybederiz Kısacası; Denizciliği başarmalıyız. İstikbal Denizlerde... Herkese İyi Günler.

29.05.2020 / 23:04

23
Doğan Atlı Sakarya , Öğrenci

Teşkilatlanma sürecinde her bir ilde liyakat sahibi insanlar bulup bunlarla çalışmazsanız, bulundukları illerde isimleri ön plana çıkmış varlıklı ailelerden veya aşiretlerden isimler ile yol alırsanız yolda kalır bir süre sonra mevcut hükümetin yaptığı gibi durumu kurtarmak üzere ÖMERLER aramak durumunda kalırsınız. Sizlere umut bağlamış insanları hayal kırıklığına uğratmamak adına bu hususu kılı kırk yararak çalışmanızı tavsiyede bulunmak istedim. Yolunuz açık olsun.

30.05.2020 / 18:45

23
Kadir Sevdi Batman , Kamu Çalışanı

Yarınki Türkiye'nin İnsanları uzlaşma ortamının geliştirilmesi yeniden tesis edilmesi adına farklı fraksiyonlardan insanların aydınların, mevcut durum hakkında kamuoyunu bilgilendirecek kaynakların çoğalmasını ve tarafsızlığını sağlamak. basın ve medya kuruluşlarının tarafsızlığını sağlamalı. tüm kamu kurum ve kuruluşlarına devlet kademelerine alınacak personelin mutlaka liyakate dayalı alınmasını sağlamak. ötekileştirme ve nefret söylemini ortadan kaldırılmasını sağlamak. kamplaşma ortamının bitmesini sağlamak tutuklu gazetecilerin serbest kalmasını sağlamak ekonomide siyasi baskıları yok etmek. merkez bankasına karışmamak. siyasilerin söylemlerine dikkat etmesi. çatışma ortamından mümkün olduğunca kaçınmak. içişlerinde istikrar ortamının korunmasını sağlamak.

01.06.2020 / 13:52

23
Tayfun Türk İstanbul , Muhasebeci

“2.5 milyar dolara alınan S-400 ne oldu?” -Sus hain! “Avrupa'nın 1000 metreküpünü 120 dolara aldığı doğalgaza biz aynı miktar metreküp için neden 280 dolar ödüyoruz?” -Teröristsin! “Halka IBAN atıp para toplamak ve sonra da 30 milyon TL dağıtıp “konser” yapmak ne iş?” -Bizi bölemeyeceksin. İşsizlik, yoksulluk, yolsuzluk ne olacak? -Ezanlar susmaz.

21.06.2020 / 13:32

23
Mustafa Koç Van , Yönetici

selam, beni rahatsız eden hükümetin SMS hastalarına olan ilgisizlik bunu anlamak çok zor sosyal medyada bu yavruları gördükçe yüreğimiz sızlıyor.Peki hükümetin yüreği vicdanı sızlamıyormu.Siz bu konuda ne yapacaksınız ?

25.06.2022 / 08:19

23
Gökhan Cevizli İstanbul , İşçi

Bir mesaj yazmak için bir sürü bilgi istiyorsunuz, öncelikle bunun yanlış olduğunu söylemek istiyorum. Bu insanları yazmaktan alıkoyuyor, çünkü hem uğraşmak istemeyiz hem de iktidar baskisindan dolayı bilgilerimizi vermek istemeyiz. Fakat mesajı yazmamın nedeni ekonomik sıkıntılar. Herkesin dilinde paraya bir sıfır eklendiği yönünde. Bu husus mitinglerde dile getirilebilir bence, etkili olur. "Biz ekonomiyi yonettiğimiz zamanlar paradan 6 tane sıfır atmıştık. Bir gittikten sonra AKP'den geriye kalanlar bir tane sıfırı ekledi şimdiden. Bir ev olmuş1 milyon lira." Bunu önermek istemiştim. İyi günler dilerim.

02.07.2022 / 22:39

23
Gökhan Gökhan İstanbul , Diyetisyen

İyi günler ben ülkede ki en önemli sorunlardan birinin de toplumsal yozlaşma olduğunu düşünüyorum hergün aile içi şiddet hemen hemen hergün kadın cinayetleri var sokakta taciz ve tecavüzler oluyor büyüklere saygı kalmadı bayramların eski tadı tuzu kalmadı insanlar depresyona girdi kısacası toplumda ahlaksızlık var buna kısaca toplumsal yozlaşma diyebiliriz bu sorun nasıl çözülür bizim sağlıklı bir aile yapısına ihtiyacımız var

22.07.2022 / 08:10

23
Ahmet Işıklı Konya , Öğretmen

Deva partisi bu ülkenin geleceği 190 ilçede daha örgütlenmemiş yıl sonuna kadar örgütlenme çalışmalarını bitirmesi lazım biraz daha tempoyu artırması gerek .Bide Kemal Kılıçdaroğlu kesinlikle aday yapılmamalı taban kesinlikle karşı çıkmalı yoksa bu seçim kaybedilir çok büyük bedel öder ülke bu kanuda deva partisine büyük görev düşüyor saygılarımla.

29.10.2022 / 12:02

23
Şansal Erbirsin Tekirdağ , Müşavir

Sayın Başkan, Sayın Milletvekilleri, Sayın Parti Kurulları İdare ve yargı çözüm üretemiyor bu konuya. Yasama yaratmış, çözüm TBMM'de. TBK 339-356 arası ve 25% kira artış sınırı, aileme maddi manevi huzursuzluk veriyor. Gün geçtikçe şiddeti artıyor. Mülkümü kiraya vermek, kıymetini belirlemek, kiracıyla pazarlık ve sözleşme şartlarını belirleme özgürlüğüm yasaklanmış. 25% ile 300-500-1000% enflasyon farkından kaynaklı ailem fakirleşmekte.Kira geliri geçim kaynağımız, çocuklarımın rızkı nafakasıdır, enflasyona karşı meşru müdafa hakkımdır. Yasayı düzeltiniz. Ev sahibi olduk derken evimizden olduk. Oğlumuz yetişti O evde otursun, iş bulsun, hayatını kazansın derken, lojmanlı işyerleri arar olduk, kiralık ev arar olduk. 2150 TL nerdee 8000-10000 TL nerde. TBMM; yasa ve yasaklar yazmış: Kiracı çıkmıyor, çıkartmak yasak. Kira 2150 de kaldı, artırmak yasak; max. 25%. Enflasyon kaç 300-500-1000%. Kiracıyı mülķüm üzerinde bedava oturtan yasa ve yasak var. BENİ KİM KORUYACAK BU YASA VE YASAKLARDAN VE KİRACIDAN ve ENFLASYONDAN ? Meşruu Müdafa Hukukum yok mu? 3-5 sene noterle, davayla, masraf ve huzursuzluğu ile mi ömür tüketeceğiz. Hem enflasyona eziliyoruz, yetmiyormuş hem de kira gelirimizi 25% de bıraktınız. 25 yıl.... Yıllarca biz de kirada yaşadık. Oradan kes buradan kıs, tasarruf et, battaniye ile otur, elektrikten kıs... Ömür tükettik ev alalım diye. Benim kira gelirimi artırmak hakkımdır. Herkes herşeye zam yaparak kendisini ve ailesini ve işini aşını işletmesini koruyor ve mecbur. Kendimi ailemi evime yaptığım yatırımı korumaya, fakirleşmeye karşı tedbir almaya, enflasyona karşı kira bedelini artırmaya benim hakkım yok mu ? Hakkım olan kira gelirimi kesip kiracıya vermeye ne hakkı var TBMM'nin? Ortada bir kuyu var. Kiracıyı benim omuzlarıma bindirerek kuyudan çıkaran yasa ve yasaklar var yürürlükte. Merdiven koyacaksıniz ki herkes çıksın bu kuyudan. Can simidi kiracıya var bize yok. Hem de bizim can simidimizi de kiracıya atıyor

06.12.2022 / 15:39

23
Nurullah Çolak Amasya , Çiftçi

Ülkemizi içinde bulunduğu zorluklardan kurtarıp düzlüğe çıkartacak partinin adı DEVA dır DEVA kurulmadan Aylar önce Genel başkanımızın attığı adımlara biz gönüllüler olarak inanmış ve o süreçte desteklerimizi en üst seviyede göstermiştik Şimdi ise DEVA nın Miletimize umut olmasının önünde duran eksiklerimizi tamamlayıp İktidara yürümek ilk ve tek hedefimiz olmalıdır. Gecikmeye bu Ülkenin ekonomik ve Siyasi şartları tahammüllü değildir Her geçen süreç Ülkemizin aleyhine işlemektedir. Telafisi mümkün olmayacak Ekonomik ve Siyasi açmazlara yakalanmadan DEVA yı iktidara taşımak için gecemizi gündüzümüze ekleyip öyle çalışmalıyız Milletimizin teveccühünü kazandığımızda her şey çok daha kolay ve başarılı olacaktır Bizim zaferimiz Milletimizin zaferi,Bizim Kazancımız Milletimizin kazancı olacaktır Allah niyetlerimizi en iyi bilendir hedefimiz Ülkemizin İhtiyacı olan Muassır Medeniyeti yakalamış,Demokrasisini geliştirilmiş,ekonomik refahı yakalamış Ülkeler katagorisine en kısa zamanda girmektir.

26.06.2020 / 15:06

23
Halit Akar Antalya , Esnaf