Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Hayat pahalılığı,İşsizlik ve hukuka olan güvensizlik . Mevcut yönetim Ülkenin bu önemli sorunlarını gündemde tutmamak için her gün yeni bir Suni gündem oluşturuyor.Ne yapsalar gerçeği değiştiremezler.Genel Başkanımızın dediği gibi Lafla Peynir gemisi yürümez.

23.08.2020 / 09:59

23
Mustafa Kanat Gaziantep , Avukat

Bu çocuklar eğitimlerine çok daha zor şartlarda devam ederken, bir yandan da geleneksel tarım ve hayvancılık kültüründen kopmuşlardır. Tarım ve hayvancılıktan kopmuş bu çocukları ise içi boş lise ve üniversitelerde bulunmalarını sağlayarak yine bir boş yığılmayı maskelemişlerdir. - Çocuklarını her şartta okutmak isteyen aileler ( ilk öğretimini alan bir çocuğun ebeveynleri yaklaşık 25-40 yaş arasıdır ) maalesef üretimi bırakarak şehir merkezlerine göç etmek zorunda bırakılmıştır. En verimli çağlarında asgari ücret ile fabrikalarda işçi, apartmanlarda hizmet görevlisi ya da kayıt dışı işlerde çalışarak hayatlarını sürdürmektedirler. Bu iki madde şehir merkezlerindeki alt gelirli nüfus yoğunluğunu arttırdığı gibi, tarım ve hayvancılık alanında az ya da çok üreten bir çok kişiyi kaybetmemize neden olmuştur. Artı bir çiftçimiz var iken eksi iki insanımız haline gelmişlerdir. Kaybolan yıllar geriye gelmeyecektir ve esas problem tam da bu yıllarda meydana gelmektedir, gelecektir. Yukarıda bahsettiğimiz 25-30 yaş arasındaki genç nüfüs köyden şehre göç etmiş ve bir şekilde hayatlarını sürdürmüşlerdir. Fakat artık genç olmaktan uzaklaşmaya başladıkları için iş verenler için ucuz da olsa iş gücü kaynağı olmaktan çıkmaktadırlar. Dolayısıyla yokluk ve ihtiyaçlar taşınamaz hale gelmektedir. Tüm bunlara katlanarak okutmaya çalıştıkları çocukları ise bu kadar fazla fırsat eşitsizliğinin altında işsizlikle imtihan edilmektedir. Kaldı ki maddi durumları ve eşit eğitim alamayışları tercih edilen insan olmalarını engellemiştir ve artık köylerine dönemeyeceklerdir. Şehirde bunlar olurken köylerde kalan yaşlı nüfüsumuz daha da yaşlanmış ve bir çoğu ahirete göç etmiştir. Nüfus yaşlı olduğu için mevcut resmi rakamların ifade ettiği çifti sayısı aldatıcıdır. Bir çoğu doğduğu coğrafyayı terketmeyen ve yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamak için minimal düzeyde üretim yapan insanlardır.

08.10.2020 / 22:00

23
Harun Karadaş Konya , İş İnsanı

Üniversite konseyleri.. Bildiğimiz gibi ülkede siyasi,ekonomik,politik gibi alınan pekçok karar tüm Türkiye'yi etkiliyor.Ve bu kararlar alınıp uygulamaya konulurken, 3-5 siyasi anlamda yer edinmiş kişiler hariç kimsenin fikrine başvurulmuyor.Bir tarafta ülkede bu kararlardan etkilenen yaklaşık 80 milyon insan,diğer tarafta azınlık bir karar alma mekanizması.Evet biz ve çoğu ülkede bu böyle..Sanki dünyaya verilmiş bir kader gibi.Ve bu sistem ülkedeki sorunları asıl yaşayan insanlardan ve sorun-çözüm önerisi sözlü veya yazılı bir şekilde alınmadığı gibi 'tüm ümidim gençliktedir' sözüne ters bir sistemdir.Şahsi fikrim uluslararası,ekonomik,siyasi tüm kararlarda etkin rol oynaması gereken ve ülkesi adına çözümleri üretmeyi kendine görev bilmesi gereken,çeşitli alanlarda eğitim gören insanlarımızın sayısının çok fazla olduğuna inanıyorum.Bu ülkenin tüm sorunlarına çözüm,değerli fikirler verecek kendi gençliğimizden başka bir oluşum değildir.Fakat bahsettiğim sistemin 3-5 ayda bir üniversitelere gidip seminerlere katılmak ile yada seçim arefesinde bir gezinti gibi görülen ziyaretlerle olmayacağı gerçeği apaçıktır.Ülkenin tüm sorunları adı altında,en az ayda bir memleketimizin en az bir üniversitesinden yazılı raporlar alınması ve siyasi karar mercilerine ulaştırılması büyük önem arz etmektedir.Bu ülkenin birçok sorunu var ve gençliğin bu konudaki önerileri bir kaç tweet atmakla yada kendi düşüncelerini aklında tutması ile kalıyor.Dediğim sistemin olmazsa olmazlarından biride, bu sistemin herhangi bir yasa,tüzük veya önerge gibi yazılı olarak korunmaya alınması gerektiği gibi, bu sistemin devamlılığı açısından çok önemlidir. Her ay farklı farklı üniversitelere gidip memleket sorunları adı altında yazılı raporlar alınması ve bu sitemi devam ettirebilecek bir mekanizma kurulması önerim var.Bu ülkede alınan tüm kararlardan biz etkilendiğimiz gibi,öneri bazında en mantıklı fikirlerin üniversitede çeşitli alanlarda okuyan insanlarımızdan geleceği inancını taşıyorum.

02.11.2020 / 17:00

23
Furkan Yazıcı İstanbul , Diğer

var olan bu düzende artık hemen hemen herkes politik bir konuma geldi. bu politik düzenden geriye dönme, etik kurallara uygun, liyakatın gözönüne alındığı yeni bir sistem kurulabilirmi? mesela artık son yaşanılan olaylardan sonra hukukta gerçekten tarafsız ve anayasaya uyan bir düzen kurulabilir mi? artık üretime geçebilecekmiyiz, yeni dünya düzeninde birçok ülkü kendisini değiştirip 21. yy uygun seviyede çalışma yaparken biz halen din işleriyle, uhrevi işlerle mi uğraşacağız??

12.11.2020 / 11:41

23
Eyüp Karaman Adana , Öğretmen

Merhaba.Ne Olur Allah Aşkına Bi Akp Vakası Daha Yaşamayalım Ne Olur Allah Aşkına Ne Olur. Biz,Ben Bunun Yaşanmaması İçin her Şeyi Yapıcaz hatta gerekirse Ali Babacan’a Bi Zatihi Eleştirelerimizi Biz Kendisine Söylicez Ama Ne olur Allah Aşkına Yaşanmasın Çünkü Kaldırıcak Ne Güç Ne takat nede sabır bu insanlarda Bu İmkanlarla 85 Değil 100 Milyon İnsan Bile Huzur Ve Refah İçinde Yaşar Biz Kürdüz Dün Akşam Abime 140 Jounursu İzletiyorum.Kürtlerle İlgili Çok Zulüm Görmüş Abim,Askerde,İstanbulda Deva Partisi Ve Ali Babacan İçin Abi Yarın Onlarda Yapar Diyor Ve Bunun Gibi Düşünen Milyonlarca İnsan Var. Ben İnanmıyorum Elbette Abi Diyorum Böyle Bişey Olursa Bu İşe Kellemi Koyarım Böyle Bişey Olmaz Diyorum,Ama Abim Ve Abim Gibi Milyonlarca İnsanlar İktidarı Ellerine Alınca Yine Kürtlere Aynı Şeyler Olduğunu Düşünüyor. Ben; Abi Deva Partisi Bu Ülkede Siyaseti Değiştiricek Hatta Dünyada Değiştiricek Dedim Ve Öyle Düşünüyorum Ali Beyi 2013 Den Beri Takip Ediyorum Ve Bu Dediğime 2019 Kasımında Ali Bey Habertürk’e Çıktığında Buna İnandım Canı Gönülden Ve İnşallah Öylede Olucak Tek Türkiye... SAYGILARIMLA...

02.01.2021 / 16:31

23
Mehmet Kelebek İstanbul , Esnaf

Merhaba, Sayın Babacan ı çıktığı çeşitli platformlarda dinliyorum. Evet mantıklı ve duymak istediğimiz şeyler söylüyor.(bir çok siyasetçinin yapacağı gibi) Siz işin başına gelseniz ülkenin güllük gülistanlık olacağının garantisi nedir? Sizlerin yozlaşmayacağının garantisi nedir? Başka bir şey daha, diyelim gerçekten geldiniz ve başladınız yönetmeye, bu kadar tepkisiz bir halk varken hangi devlet taşıt satışlarından aldığı fahiş vergiden, alkolden aldığı fahiş vergiden, otoyol ve köprülerden aldığı haraçtan vazgeçer? Vazgeçti diyelim, bu meblağı nereden karşılar? Örneğin alkol kullanan vatandaşlar son 10 yıldır bu ülkede sistematik bir saldırıya maruz kalıyor. Hangi ülkede kendi ülkenizde üretilen bir alkol yurtdışından daha ucuza alınabilir? Yazık değil mi? Uzatmayım: Siz gelince örneğin bira 5 TL olacak mı? (Belki ülkenin %25 ini ilgilendiren bir soru ama zaten demokrasi kelimesini parti adında geçirdiyseniz %1 in bile hakkını korumanız gerekir.)

19.01.2021 / 14:45

23
Servet Durgun İstanbul , Öğretmen

BMW Fabrikasının bir araçtan kârı 6000 euro. Biz vergi olarak BMW Fabrikasından 34 kat daha fazla kazaniyoruz devletçe. Hal böyle olursa üretim yapmamıza gerek kalmıyor. Zaten çok fazla kâr sağlanıyor vergilerden. Yapmamız gereken ise şöyle; 1- Vergileri tamamen kaldırmamiz lazım. Yada oranını düşürmemiz gerekir. 2- Hazıra konmak yerine ülkece üretime yönelmemiz gerekiyor. Sanayide,tarımda,eğitimde liyakatın son verilmesi işten anlayanların işe yerleşmesi gerekiyor. 3- Egitimin işe yaramadığı ülkemizde eğitime önem verilmesi diplomalı bütün işsizlerin bir an önce kadroya alınması. 4- Avrupa Birliği kriterleri Bunları yapmayan bir partinin tarihte sadece ismi geçer. Şuan hiç bir partinin ülkeyi kurtaracağını sanmıyorum. Gelen gelecek olan gideni aratır. Bir ümid Deva da.

26.02.2021 / 15:25

23
Baran Ayaz Mardin , Mühendis

selam, beni rahatsız eden hükümetin SMS hastalarına olan ilgisizlik bunu anlamak çok zor sosyal medyada bu yavruları gördükçe yüreğimiz sızlıyor.Peki hükümetin yüreği vicdanı sızlamıyormu.Siz bu konuda ne yapacaksınız ?

25.06.2022 / 08:19

23
Gökhan Cevizli İstanbul , İşçi

Bir mesaj yazmak için bir sürü bilgi istiyorsunuz, öncelikle bunun yanlış olduğunu söylemek istiyorum. Bu insanları yazmaktan alıkoyuyor, çünkü hem uğraşmak istemeyiz hem de iktidar baskisindan dolayı bilgilerimizi vermek istemeyiz. Fakat mesajı yazmamın nedeni ekonomik sıkıntılar. Herkesin dilinde paraya bir sıfır eklendiği yönünde. Bu husus mitinglerde dile getirilebilir bence, etkili olur. "Biz ekonomiyi yonettiğimiz zamanlar paradan 6 tane sıfır atmıştık. Bir gittikten sonra AKP'den geriye kalanlar bir tane sıfırı ekledi şimdiden. Bir ev olmuş1 milyon lira." Bunu önermek istemiştim. İyi günler dilerim.

02.07.2022 / 22:39

23
Gökhan Gökhan İstanbul , Diyetisyen

İyi günler ben ülkede ki en önemli sorunlardan birinin de toplumsal yozlaşma olduğunu düşünüyorum hergün aile içi şiddet hemen hemen hergün kadın cinayetleri var sokakta taciz ve tecavüzler oluyor büyüklere saygı kalmadı bayramların eski tadı tuzu kalmadı insanlar depresyona girdi kısacası toplumda ahlaksızlık var buna kısaca toplumsal yozlaşma diyebiliriz bu sorun nasıl çözülür bizim sağlıklı bir aile yapısına ihtiyacımız var

22.07.2022 / 08:10

23
Ahmet Işıklı Konya , Öğretmen