Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Deva partisi bu ülkenin geleceği 190 ilçede daha örgütlenmemiş yıl sonuna kadar örgütlenme çalışmalarını bitirmesi lazım biraz daha tempoyu artırması gerek .Bide Kemal Kılıçdaroğlu kesinlikle aday yapılmamalı taban kesinlikle karşı çıkmalı yoksa bu seçim kaybedilir çok büyük bedel öder ülke bu kanuda deva partisine büyük görev düşüyor saygılarımla.

29.10.2022 / 12:02

23
Şansal Erbirsin Tekirdağ , Müşavir

Sayın Başkan, Sayın Milletvekilleri, Sayın Parti Kurulları İdare ve yargı çözüm üretemiyor bu konuya. Yasama yaratmış, çözüm TBMM'de. TBK 339-356 arası ve 25% kira artış sınırı, aileme maddi manevi huzursuzluk veriyor. Gün geçtikçe şiddeti artıyor. Mülkümü kiraya vermek, kıymetini belirlemek, kiracıyla pazarlık ve sözleşme şartlarını belirleme özgürlüğüm yasaklanmış. 25% ile 300-500-1000% enflasyon farkından kaynaklı ailem fakirleşmekte.Kira geliri geçim kaynağımız, çocuklarımın rızkı nafakasıdır, enflasyona karşı meşru müdafa hakkımdır. Yasayı düzeltiniz. Ev sahibi olduk derken evimizden olduk. Oğlumuz yetişti O evde otursun, iş bulsun, hayatını kazansın derken, lojmanlı işyerleri arar olduk, kiralık ev arar olduk. 2150 TL nerdee 8000-10000 TL nerde. TBMM; yasa ve yasaklar yazmış: Kiracı çıkmıyor, çıkartmak yasak. Kira 2150 de kaldı, artırmak yasak; max. 25%. Enflasyon kaç 300-500-1000%. Kiracıyı mülķüm üzerinde bedava oturtan yasa ve yasak var. BENİ KİM KORUYACAK BU YASA VE YASAKLARDAN VE KİRACIDAN ve ENFLASYONDAN ? Meşruu Müdafa Hukukum yok mu? 3-5 sene noterle, davayla, masraf ve huzursuzluğu ile mi ömür tüketeceğiz. Hem enflasyona eziliyoruz, yetmiyormuş hem de kira gelirimizi 25% de bıraktınız. 25 yıl.... Yıllarca biz de kirada yaşadık. Oradan kes buradan kıs, tasarruf et, battaniye ile otur, elektrikten kıs... Ömür tükettik ev alalım diye. Benim kira gelirimi artırmak hakkımdır. Herkes herşeye zam yaparak kendisini ve ailesini ve işini aşını işletmesini koruyor ve mecbur. Kendimi ailemi evime yaptığım yatırımı korumaya, fakirleşmeye karşı tedbir almaya, enflasyona karşı kira bedelini artırmaya benim hakkım yok mu ? Hakkım olan kira gelirimi kesip kiracıya vermeye ne hakkı var TBMM'nin? Ortada bir kuyu var. Kiracıyı benim omuzlarıma bindirerek kuyudan çıkaran yasa ve yasaklar var yürürlükte. Merdiven koyacaksıniz ki herkes çıksın bu kuyudan. Can simidi kiracıya var bize yok. Hem de bizim can simidimizi de kiracıya atıyor

06.12.2022 / 15:39

23
Nurullah Çolak Amasya , Çiftçi

Genel Başkan'ın medya ile (tv, youtube) konuşmalarını, konu içeriklerine göre bölüp daha kısa bölümler hlinde yayınlamak iyi olur diye düşünüyorum. enflasyon, deprem, vs.

23.03.2023 / 14:14

23
Zübeyir Gülabi Ankara , Mühendis

Heyecanlı bir şekilde beklediğimiz oluşum sonunda şekillendi. Siyasete yeni bir inovasyon getirecek olan bu oluşum bir kişiye veya gruba değil 83 milyona hizmet edecektir. Hizmet sözcüğünün artık sözde kalmayacağı bir oluşuma şahitlik edebiliriz. Eğitimden ekonomiye ticaretten sağlığa her sektörün beklediği DEVADIR. Tüm TÜRKİYE’Yİ KAPSAYACAK BU OLUŞUMUN SİYASETE YENİ SOLUK GETİRECEKLERİ BİR AŞİKARDIR.

06.05.2020 / 18:11

23
Muhammed İlmin Şanlıurfa , Mühendis

Bizlere söz verdiğiniz için sizlere teşekkür ediyorum. Bu gidişatı değiştirebilecek olan Sayın Genel Başkanımız Ali BABACAN liderliğinde bizleriz. Ülke olarak çok kötü durumdayız dedikten sonra bir bakıyoruz ki daha da kötü duruma geliyoruz. En büyük sıkıntı sayın Genel Başkanın şuan yaptığını devlet yöneticilerinin yapamaması. Eğer gençlere söz verilse,gençler dinlense, görev verilse şuan ülkemiz samimi olarak söylüyorum ki bu halinden daha iyi olurdu. Atatürk’ün “Bütün umudum gençliktir.” sözünü hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız....

07.05.2020 / 00:27

23
Mustafa İsmet Gürtekin İstanbul , Öğrenci

Öncelikle ülkemizin huzur ve güvenliği için çözüm arayışında olan tüm vatandaşlarımızı saygı ve sevgi ile selamlıyorum. Dünya genelinde hemen her konuda köklü değişimler olduğu gibi geleneksel siyaset anlayışının da bir an evvel terk edilmesi gerektiğine inanıyorum. Tüm siyasi partilerin ilk söylemi "Eğer seçilirsek" olduğu için farklı görüş ve hislerle aynı toprağı paylaştığımız milletimiz, güven inançsızlığına düşmekte ve farklı fikir ve uygulamalara fırsat vermek istememektedir. Oysa ki tüm büyük atılımlar küçük başlangıçlar ve ispatlar ile gereken desteği ve enerjiyi oluşturabilmektedir. Bu bağlamda partimiz olarak ilk olarak iktidar arayışında değil ispat arayışında olmayı kendimize borç bilmeliyiz. Ne var ki yaptığım bireysel araştırmalarda, bu uğurda gereken kaynak ve süre bir çok insana zahmetli görünmekte ve direk iktidar sahibi olunacak bir seçimle her şeyin çok daha kolay olacağı düşünülmektedir. Teşkilatlanma çalışmalarımızın bir an evvel hız kazanması ve bu görevlendirme sürecinde reel sorunlara rasyonel çözümler bulunması için, "SEBEP-SONUÇ" ilişkisine çok dikkat edilen, pilot uygulamaların çalışması tamamlanmalıdır. İç ve dış ilişkiler, eğitim, ekonomi, adalet, toplumsal huzur, hayvan hakları, aile ve sosyal politikalar vs.. derhal yeniden tanımlanmalı ve bu süreçte vatandaşın anlamakta zorluk çekeceği siyasi akademik söylemler yerine daha sade ve daha anlaşılır olunmalıdır. Milletimizin her gün TV de nefretle izlediği kötü olayların ve halkı temsil ettiğini söyleyip birbirine sataşmaktan, çalışmaya fırsatı kalmayan milli temsilcilerin psikolojik yansımalarından bir an önce kurtarılması gerekmektedir. Bu yolda partiler arası değil, görüş ve mantıklar arası köprüler kurulmalı, sonuçların belirli bir zümrenin menfaatine değil, konuyla alakalı tüm yurttaşların ortak menfaatine hizmet ettiği ortaya konmalıdır. ÇÜnkü benim güzel ülkem, her canı ile her varlığı ile şanlı tarihi ve evrensel vicdanı ile her şeyin en güzeline layıktır. Sağlıcakla kalın.

16.05.2020 / 10:26

23
Yücel Kaya İstanbul , Özel Sektör Çalışanı

Merhaba Allah yolunuzu açık etsin sayın Babacan'a selamlarımı ve dualarımı gönderiyorum Allah razı olsun kendisinden ve ekibinden zorlukları göze alarak sessiz çoğunluğun ümiti oldunuz ülkenin hazinesini en iyi şekilde temsil ettiniz elinizden milyar dolarlar katrilyon TL'ler geçmesine rağmen 1 kuruş elinize bulaşmadı dürüst bir insansınız siyasetle zenginleşen olmadınız Allah dürüst insanlarla beraberdir

29.05.2020 / 09:19

23
Özgür Bilgin İstanbul , Diğer

Herkese Merhaba. “Egemenliği Antlaşmalarla Yunanistan’a DEVREDİLMEMİŞ Ada, Adacıklar ve Kayalıklar Sorunu” ile ilgili birkaç şey söylemek istiyorum; Türkiye ve Yunanistan arasında çıkan Egemenlik uyuşmazlığına ilişkin olarak başvurulacak en önemli metinler, Lozan Barış Antlaşması ve bu antlaşmanın 6, 12, 15 ve 16. maddeleri ile Paris Barış Antlaşması’nın 14. maddesidir. Türkiye, Paris Barış Antlaşmasının tarafı değildir ve antlaşmaya katılmamıştır. Ancak 10 Şubat 1947’de Paris Antlaşması imzalandı. Türkiye bu kararı 5 gün sonra 15 Şubat 1947 tarihinde kabul etti. Türkiye, açıkça söz konusu antlaşmalarda adları sıralanarak egemenlik devrini tanımış olduğu adalar ve adacıklar dışında kalan ada, adacık ve kayalıklara ilişkin egemenliğinin sürmekte olduğunu iddia ederken, Yunanistan, söz konusu antlaşma hükümlerinin Türkiye’nin, Anadolu kıyılarından üç mil dışında kalan deniz alanında herhangi bir hak iddiasında bulunmasını engellemekte olduğunu ileri sürmekte. Kısacası; Türkiye ilgili antlaşma hükümleri çerçevesinde adları sıralanarak egemenlik devrini gerçekleşmiş ada, adacık ve kayalıklar dışındaki adı belirtilmemiş ada ,adacık ve kayalıkların Osmanlı Devleti’nin bakiyesi olan Türkiye Cumhuriyetine ait olduğunu savunmaktadır. Ancak Yunanistan hiçbir hukuki dayanağı olmadığı halde bu ada ,adacık ve kayalıkların Yunanistan’a ait olduğunu savunmaktadır. Bütün bu sorunlar çözüme bağlanmamışken Yunanistan son yıllarda kara sularını tek taraflı olarak 12 mile çıkarmak istiyor. Bu karar Ege Denizi’ndeki çıkar dengelerini Türkiye’nin aleyhine orantısız bir şekilde değiştirir. Bu olursa Türkiye’nin kara suları Ege Denizi'nde %10’un altına düşer. Yunanistan’ın kanunsuz bir şekilde alacağı 12 mil kıta sahanlığı kararını diplomatik olarak veya gambot diplomasisi ile engellemez isek ekonomik bağımsızlığımız ciddi tehdit altına girer. Ekonomimizin can damarı olan Ege Deniz'ini kaybederiz Kısacası; Denizciliği başarmalıyız. İstikbal Denizlerde... Herkese İyi Günler.

29.05.2020 / 23:04

23
Doğan Atlı Sakarya , Öğrenci

Teşkilatlanma sürecinde her bir ilde liyakat sahibi insanlar bulup bunlarla çalışmazsanız, bulundukları illerde isimleri ön plana çıkmış varlıklı ailelerden veya aşiretlerden isimler ile yol alırsanız yolda kalır bir süre sonra mevcut hükümetin yaptığı gibi durumu kurtarmak üzere ÖMERLER aramak durumunda kalırsınız. Sizlere umut bağlamış insanları hayal kırıklığına uğratmamak adına bu hususu kılı kırk yararak çalışmanızı tavsiyede bulunmak istedim. Yolunuz açık olsun.

30.05.2020 / 18:45

23
Kadir Sevdi Batman , Kamu Çalışanı

Yarınki Türkiye'nin İnsanları uzlaşma ortamının geliştirilmesi yeniden tesis edilmesi adına farklı fraksiyonlardan insanların aydınların, mevcut durum hakkında kamuoyunu bilgilendirecek kaynakların çoğalmasını ve tarafsızlığını sağlamak. basın ve medya kuruluşlarının tarafsızlığını sağlamalı. tüm kamu kurum ve kuruluşlarına devlet kademelerine alınacak personelin mutlaka liyakate dayalı alınmasını sağlamak. ötekileştirme ve nefret söylemini ortadan kaldırılmasını sağlamak. kamplaşma ortamının bitmesini sağlamak tutuklu gazetecilerin serbest kalmasını sağlamak ekonomide siyasi baskıları yok etmek. merkez bankasına karışmamak. siyasilerin söylemlerine dikkat etmesi. çatışma ortamından mümkün olduğunca kaçınmak. içişlerinde istikrar ortamının korunmasını sağlamak.

01.06.2020 / 13:52

23
Tayfun Türk İstanbul , Muhasebeci