Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Tıp Fakülteleri ile ilgili bir önerim olacak! Türkiye de mantar gibi açılan tıp fakülteleri yüzünden hem eğitim kalitesi düştü hemde 2024 sonrasında iş garantili meslek statüsünü kaybediyor! Benim önerilerim 1.Kontenjanlar düşmeli 2.Tıp fakültesi programları her yıl için ortak hale getirilmeli 3. Tıp Fakültesi 7 yıla çıkmalı bunun son iki yılı intörn doktorlar ciddi para almalı( bu şekilde olursa kimse onları git ders çalış diye bırakmaz) 4.Tıp Fakültesi 6-7 sınıfta intörnler acil servisler ve yoğun bakım servislerinde doktor gibi çalışmalı 5. Tus sınavı yerine 2.-5. ve okul bitiminde sınav yapılmalı bunların ortalaması alınmalı ( tabiki etki oranları farklı olacak) 6. Bu sınavlar sonrasında üniversitelerden çıkan her ögrenci bir uzmanlık dalına yerlestirilmeli 7. Bazı bölümlerin asistanlık eğitimine acil rotasyonu ve yoğun bakım rotasyonu konmalı! Çünkü malesef bazı bölümlerde uzmanlaşanlar bu konulardan bir haber oluyor. Bu rotasyon sonunda yök bir sınav yapmalı geçemeyen rotasyonu tekrar etmeli! Vs vs Saygılarımla

23.08.2020 / 08:56

23
Gökhan Derebeyi İstanbul , Akademisyen

Hayat pahalılığı,İşsizlik ve hukuka olan güvensizlik . Mevcut yönetim Ülkenin bu önemli sorunlarını gündemde tutmamak için her gün yeni bir Suni gündem oluşturuyor.Ne yapsalar gerçeği değiştiremezler.Genel Başkanımızın dediği gibi Lafla Peynir gemisi yürümez.

23.08.2020 / 09:59

23
Mustafa Kanat Gaziantep , Avukat

Bu çocuklar eğitimlerine çok daha zor şartlarda devam ederken, bir yandan da geleneksel tarım ve hayvancılık kültüründen kopmuşlardır. Tarım ve hayvancılıktan kopmuş bu çocukları ise içi boş lise ve üniversitelerde bulunmalarını sağlayarak yine bir boş yığılmayı maskelemişlerdir. - Çocuklarını her şartta okutmak isteyen aileler ( ilk öğretimini alan bir çocuğun ebeveynleri yaklaşık 25-40 yaş arasıdır ) maalesef üretimi bırakarak şehir merkezlerine göç etmek zorunda bırakılmıştır. En verimli çağlarında asgari ücret ile fabrikalarda işçi, apartmanlarda hizmet görevlisi ya da kayıt dışı işlerde çalışarak hayatlarını sürdürmektedirler. Bu iki madde şehir merkezlerindeki alt gelirli nüfus yoğunluğunu arttırdığı gibi, tarım ve hayvancılık alanında az ya da çok üreten bir çok kişiyi kaybetmemize neden olmuştur. Artı bir çiftçimiz var iken eksi iki insanımız haline gelmişlerdir. Kaybolan yıllar geriye gelmeyecektir ve esas problem tam da bu yıllarda meydana gelmektedir, gelecektir. Yukarıda bahsettiğimiz 25-30 yaş arasındaki genç nüfüs köyden şehre göç etmiş ve bir şekilde hayatlarını sürdürmüşlerdir. Fakat artık genç olmaktan uzaklaşmaya başladıkları için iş verenler için ucuz da olsa iş gücü kaynağı olmaktan çıkmaktadırlar. Dolayısıyla yokluk ve ihtiyaçlar taşınamaz hale gelmektedir. Tüm bunlara katlanarak okutmaya çalıştıkları çocukları ise bu kadar fazla fırsat eşitsizliğinin altında işsizlikle imtihan edilmektedir. Kaldı ki maddi durumları ve eşit eğitim alamayışları tercih edilen insan olmalarını engellemiştir ve artık köylerine dönemeyeceklerdir. Şehirde bunlar olurken köylerde kalan yaşlı nüfüsumuz daha da yaşlanmış ve bir çoğu ahirete göç etmiştir. Nüfus yaşlı olduğu için mevcut resmi rakamların ifade ettiği çifti sayısı aldatıcıdır. Bir çoğu doğduğu coğrafyayı terketmeyen ve yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamak için minimal düzeyde üretim yapan insanlardır.

08.10.2020 / 22:00

23
Harun Karadaş Konya , İş İnsanı

Üniversite konseyleri.. Bildiğimiz gibi ülkede siyasi,ekonomik,politik gibi alınan pekçok karar tüm Türkiye'yi etkiliyor.Ve bu kararlar alınıp uygulamaya konulurken, 3-5 siyasi anlamda yer edinmiş kişiler hariç kimsenin fikrine başvurulmuyor.Bir tarafta ülkede bu kararlardan etkilenen yaklaşık 80 milyon insan,diğer tarafta azınlık bir karar alma mekanizması.Evet biz ve çoğu ülkede bu böyle..Sanki dünyaya verilmiş bir kader gibi.Ve bu sistem ülkedeki sorunları asıl yaşayan insanlardan ve sorun-çözüm önerisi sözlü veya yazılı bir şekilde alınmadığı gibi 'tüm ümidim gençliktedir' sözüne ters bir sistemdir.Şahsi fikrim uluslararası,ekonomik,siyasi tüm kararlarda etkin rol oynaması gereken ve ülkesi adına çözümleri üretmeyi kendine görev bilmesi gereken,çeşitli alanlarda eğitim gören insanlarımızın sayısının çok fazla olduğuna inanıyorum.Bu ülkenin tüm sorunlarına çözüm,değerli fikirler verecek kendi gençliğimizden başka bir oluşum değildir.Fakat bahsettiğim sistemin 3-5 ayda bir üniversitelere gidip seminerlere katılmak ile yada seçim arefesinde bir gezinti gibi görülen ziyaretlerle olmayacağı gerçeği apaçıktır.Ülkenin tüm sorunları adı altında,en az ayda bir memleketimizin en az bir üniversitesinden yazılı raporlar alınması ve siyasi karar mercilerine ulaştırılması büyük önem arz etmektedir.Bu ülkenin birçok sorunu var ve gençliğin bu konudaki önerileri bir kaç tweet atmakla yada kendi düşüncelerini aklında tutması ile kalıyor.Dediğim sistemin olmazsa olmazlarından biride, bu sistemin herhangi bir yasa,tüzük veya önerge gibi yazılı olarak korunmaya alınması gerektiği gibi, bu sistemin devamlılığı açısından çok önemlidir. Her ay farklı farklı üniversitelere gidip memleket sorunları adı altında yazılı raporlar alınması ve bu sitemi devam ettirebilecek bir mekanizma kurulması önerim var.Bu ülkede alınan tüm kararlardan biz etkilendiğimiz gibi,öneri bazında en mantıklı fikirlerin üniversitede çeşitli alanlarda okuyan insanlarımızdan geleceği inancını taşıyorum.

02.11.2020 / 17:00

23
Furkan Yazıcı İstanbul , Diğer

var olan bu düzende artık hemen hemen herkes politik bir konuma geldi. bu politik düzenden geriye dönme, etik kurallara uygun, liyakatın gözönüne alındığı yeni bir sistem kurulabilirmi? mesela artık son yaşanılan olaylardan sonra hukukta gerçekten tarafsız ve anayasaya uyan bir düzen kurulabilir mi? artık üretime geçebilecekmiyiz, yeni dünya düzeninde birçok ülkü kendisini değiştirip 21. yy uygun seviyede çalışma yaparken biz halen din işleriyle, uhrevi işlerle mi uğraşacağız??

12.11.2020 / 11:41

23
Eyüp Karaman Adana , Öğretmen

ÜLKENİN DERTLERİNE DEVA OLMAYA GELİYORUZ , EKONOMİ ALANINDA HASTALANAN SİSTEME DEVA OLMAYA GELİYORUZ PARTİMİZ HAYIRLI UĞURLU OLSUN YOLUMUZ AÇIK OLSUN

14.03.2020 / 20:46

23
Mustafa İşgören Bilecik , Diğer

Parti programına iştirak etmekle birlikte bir hukukçu olarak özellikle "adalet,hukuk ve yargı" başlığı altında yer verilen tüm görüşlere katılmaktayım. İçinde bulunduğumuz zaman diliminde ne yazık ki eksikliğini çok fazla hissettiğimiz "adalet" kavramının içinin boşaltıldığına şahit olmaktayız. Dünyada ve ülkemizde yaşanan maddi ve manevi en basit sorunların temelinde dahi adaletsizliğin yer aldığı, aslında çözümün var gücümüzle adalete sarılmaktan geçtiği açıktır. Vicdani yönümüzün giderek zayıfladığı, barış ve huzur içinde yaşamayı özlediğimiz bu süreçte evrensel hukuk ilkelerine ve insan haklarına dayalı bir anlayış içinde hareket edildiği, ötekileştirme ve ayrımcılık yapılmadığı takdirde zaten pek çok sorunun üstesinden gelinecektir. Nitekim parti programında yer alan tüm plan ve görüşlerin hayata geçirilmesinin, yaşanan sorunların çözüme kavuşturulmasında etkin bir rol oynayacağı ve tüm dertlere DEVA olacağı inancındayım. Bu uğurda sonsuz destek sunacağım. Ayrıca son olarak bir hususa daha değinmek isterim. Son günlerde dünyada ve maalesef ülkemizde de yaşanan virüs salgını nedeniyle diyalog ve iletişimin azaldığı, gündemin sadece virüs salgınından ibaret olduğu bilinen bir gerçektir. Bu süreçte parti olarak elimizi taşın altına koyduğumuzu ve çözüm üretmede en az diğer partiler kadar aktif olduğumuzu göstermek adına gerek sosyal medyanın gerekse parti resmi sitesinin daha verimli kullanılması gerektiği kanısındayım.

05.04.2020 / 19:12

23
Ahmet Güngör İzmir , Avukat

SAYIN ALİ BABACAN SİZİ İLGİYLE TAKİP EDİYORUM.BAŞARILARINIZIN DEVAMINI DİLERİM.👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷

08.11.2021 / 17:54

23
Yunus Özer İstanbul , İş İnsanı

Selam aleyküm. Ben 2 çocuk babası hayatında akp den başka partiye oy vermemiş ve son 7 yıldır aşırı pişman olmuş biriyim. Bilmenizi isterimki lise terk olmam cahil olduğum anlamına gelmez. çok şükür Allahın verdiği beyni kullanıyorum ve kendimi geliştiriyorum. İnandığımız liderin son yıllarda bizi (sessiz çoğunluğu) yok saydığını görmezden geldiğini hakkımızı gasp ettiğini çaresizce izledik. Her türlü makamdan devletin buz yüzünü gördüm. ömrümün baharında hayattan fiilen koptum. Dilenci muamelesi görüp horlandım. iş yeri açtım pandemide battım, bir tane daha açtım şimdi kur dan dolayı battım. krediler ve kartlardan dolayı eşimde icralık olmak üzere ve olacak. bize yaşam hakkı dahi tanınmıyor. son 5 yıldır günde tek öğün yiyordum artık 2 günde bir öğün yiyebiliyorum. içinde bulunduğum zorlu şartlar savaşla eş tutulabilir ancak ne savaştayız nede bizde silah yada mermi var (mecazi olarak). Ben artık kendi hayatımdan vazgeçmiş biriyim ancak evlatlarımı düşününce içimde bir duygu patlaması oluyor ve dayanamıyorum. Diyeceğim odur ki; eğer yaşarsam size oy vereceğim. mevcut siyasi düzende sizden başka oy atabileceğim birisi yok. ilk seçimde olmasa bile zamanla çok güçlenebileceğinizi düşünüyorum. Eğer bir gün herhangi bir güç elinize geçtiğinde, güç zehirlenmesi yaşarsanız, bunu hissederseniz, bizden çok gücün sesini dinlerseniz mevcut yönetimden hiçbir farkınız kalmayacaktır. Bir kere geldiğimiz bu dünyada mana yı sebeplere tercih etmeyin! Bırakın bari evlatlarımız biraz hayatını yaşasın. Onların umutları boğazlarına düğümlenmesin. yazacak çok şey olmakla birlikte iyi kötü duygularımı anlatabildiğimi düşünüyorum. sayglr

19.12.2021 / 15:13

23
Mehmet Kandemir İstanbul , Esnaf

İyi akşamlar, sizlere bir çatı katından ve sayın Ali BABACAN'nın Karar TV yayını izlerken yazıyorum. Ben bir çocuk gelişim öğrencisiyim ve aldığım eğitimler sonucunda görüyorum ki eğitim her şeydir. Fakat bu eğitim milli eğitim ve okullardaki eğitimden ziyade aile eğitimidir. Kendisinin yetiştirememiş bireyler bu ülkeye gelecek olacak bireyleri yetiştiremezler. Sizlerin eğitim modelinizi ve izleyeceğiniz yolu dikkatle izliyorum. Ali başkanın bütün yayın ve açıklamalarını düzenli izliyorum, sürekli ekonomi üzerinden iktidara yüklenmesi sizleri takip eden kişiler için kabak tadı verebilir. Deva'nın iktidar olmasını ve bir genç olarak sizden başkasının bizler için daha da kötü olacağını düşünen birisi olarak, lütfen 1.5 yıl içerisinde her soruna her olaya çözüm üreterek kendinizi medyanın ana bültenlerine sürekli sığdırmayı başarın. Ali bey konuşmalarında iktidarı eleştirmek ve ''biz zamanında yaptık'' cümlelerini biraz daha azaltarak, ekonomiye çözüm bu , adalete çözüm bu , ırkçılığa çözüm bu , gibi çözüm üreterek insanların dikkatini çekmelidir şahsi görüşüm. Muhalefet sürekli laf atıyor fakat bu ülkede hiçbir parti sizler gibi şeffaf şekilde planlarını açıklamıyordu bir farkınız daha eleştiri değil ürettiğiniz çözümleri daha çok dillendirmek olmalıdır. Sizler iktidar olun bizler de zihinleri hayali karakterlerle olan boş bir nesil değil de kaliteli doğru düşünen, gelişime açık, haklarını arayan bir nesil yetiştirelim :) lütfen HDP ile bir olmayın görüşmeniz var dinleyin ama uymayın çok oy kaybedersiniz..

27.12.2021 / 23:01

23
Faruk Karakaş Malatya , Öğrenci