Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Merhabalar memleketimin sesi kısılmış yurtseverleri..Manidar bir giriş oldu aslında.Neden diye sordum kendime neden sesi kısılmış yurtseverler olduk diye..Sesimiz o kadar kısıldı ki dertlerimizi anlatıp derman arayacağımız kapılardan bile duyulmaz olduk.Devletine bağlı, bayrağını seven ben inandığı değerlere önem vermeyen düşünceleri sebebiyle ötelenen, köşelere atılan önemsenmeyen bir vatansever..İnsanlar soruyorlar neden DEVA veya neden ALİ BABACAN..Gururla söylüyorum şaibesi, acabası olmayan bir lider..Günümüz siyasetinde yara almış bir toplum olarak, kandırıldık, inandık ve kaybettik.Sürekli kan kaybeden bir ülke ve yönetim, artık umudunu yitirmeye az kalmış bir topluluk olduk.Hak yolunda olduğunu iddia edipte biz doğruyuz hatta en doğrusu biziz Hegomanya'sını kuranların yüzünden, bu cennet vatanda ADALET, ÖZGÜRLÜK kavramlarını yitirdik.Gençlerimiz, iş insanlarımız, işçilerimiz, gelecekten bir yoksun, hedefsiz ışıksız..Koltuk uğruna,makam uğruna İslamı siyasete alet edenlerin sebep olduğu bu düzensizlik bizleri millet olarak tekeri patlamış kamyon gibi yokuş aşağı iteklemektedir.Zaman geri alınamadığı gibi durdurulamıyor da kaybetmek, kaybetmeye alışmak bir toplumu yok eder.Kaybeden toplumların ilacı DEMOKRASİ ve ATILIM..Demokrasi olan ülke de özgürlük, adalet tesis edilir.Özgürlük ve adaletin olduğu ülke de ekonomik atılım, ticari atılım, Üretim atılımI olur.Ekonomik atılım olan ülke de sosyal refah, eşitlik, zenginlik olur.Kısacası dertlerimize DEVA olur..Bir tabir vardır ''Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak'' bir inanan, bir gönüllü, bir seçmen olarak diyorum gelecek bizim olacak.Üreteceğiz yeniden, kırılan kalpleri onaracağız, insanların arasına oy kazanmak için sokulan nifak tohumları serpmeyecegiz, dilimiz kardeşlik, hoşgörü dili olacak en önemlisi BU KÜRSÜ SUSMAYACAK, bileceğiz ki bu kürsü susarsa bu millet güveneceği son kapıyı da kaybedecek..Biz köşeye itilmiş insanlarız artık ya var olacağız ya da..Ya da sı yok işte...ALLAH YARDIMCIMIZ OLSUN...

03.06.2020 / 23:52

22
Kaan Fatih Altuner İstanbul , İş İnsanı

Adaletten mes’ul, Abdulhamit beye bir sorum olacak ; “Hukuken, seçilmiş bir hükümetin yetkileri sonsuz ve sınırsız mıdır ?” Soruyu açarsak, seçilmiş bir hükümet, her istediğini ama her istediğini yapabilir, kanunları istediği yönde ve sınırsızca değiştirir, Anayasayı yeni baştan dizayn edebilir, devletin istediği kurumunu kapatır veya yetkilerine son verebilir mi ? Mesela ; Örtülü ödenek paralarını zimmetine geçirebilir mi ? Olası bir halk hareketini veya ihtilali bildiği halde gizleyerek, halkın zarar görmesine izin verebilir mi ? Kurulmuş bir devlet kurumunu, dernek veya şirketi, toplumun bir bölümü üzerinde tehdit ve şantaj unsuru olarak kullanabilir mi ? Hükümet, kendisinin veya dolaylı ortaklığı olduğu bir şirkete, batmak üzere kredi verebilir mi ? Halkın emlaklerini, bedel ödemeksizin istimlak edebilir mi ? Halkın veya üniversitelerin zarar göreceği silahlı eylemlerin emrini verebilir mi ? Vatandaşların seyahat özgürlüğünü ortada hiçbir gerekçe yok iken kısıtlayabilir mi ? Döviz üzerinde spekülasyon yapabilir mi ? Ülkedeki tüm basını ve devlet yayın organlarını, sadece kendi propagandası için kullanıp, aleyhinde haber yapılmasını yasaklayabilir mi ? Halkın, herhangi bir basın kuruluşuna karşı kışkırtarak, yakıp yıkılması emrini verebilir mi ? Bir il, hükümete az oranda oy verdi diye, ili ilçeye çevirebilir mi ? Yargı üzerinde, tehdit, şantaj, tayin, tenzil-i rütbe, görevden alma gibi yollar ile baskı kurarak, sadece istediği yönde karar çıkmasını sağlayabilir mi ? Seçimleri sebepsiz ve kanunsuz şekilde ileri veya geri alabilir mi ? Ülkede bir komisyon ve kurumu olağanüstü ve sınırsız yetkiler ile donatarak, muhaliflerine istediğini yapabilir mi ? Kendisine muhalif bir partinin mallarına kanunsuz bir şekilde el koyabilir mi ? Halkın malına, şirketine, evine, iş yerine hukuksuz bir şekilde el koyabilir mi ? Halkın bir bölümünü kendisine yakın görüp, diğer kalan kısmını “vatan haini” olarak nitelendirebilir mi ? Herhangi bir muhalifinin ölüm emrini verebilir mi

11.06.2020 / 10:54

22
Mustafa Naim Yalçınel Adana , Araştırmacı

Geçmişten günümüze ülkemizin birçok problemi olduğunu biliyoruz. Bilhassa son 18 yıllık iktidarın getirmiş olduğu sorunlar da fazla. Bunlardan en önemli sorunun, cumhuriyet tarihimiz boyunca eğitim olduğu kanısındayım. Sadece 18 yıllık Ak Parti iktidarındaki 7. Millî Eğitim Bakanına tanıklık ediyoruz. Sürekli değişen eğitim sistemi, yapboz tahtasına dönen sınav sistemleri, öğrencilerin fikri alınmadan uygulanan projeler vb. durumlar eğitime çok zarar verdi. En temel sorun eğitim diyorum, çünkü diğer sorunlar bu kaynaktan türüyor. Kadına şiddet, hayvana eziyet, kültürel yozlaşma, ahlâkî bozukluklar, totaliterleşen yönetim anlayışı ve daha birçok sebep eğitim menşeilidir. Ne yazık ki, yetersiz öğretmenler ve yetersiz öğrencilerle yol almaya çalışıyoruz. Atanamayan öğretmen sorunsalı, atandıktan sonra sadece maddî gelire odaklanmış düşünceler, iyice eğitimi geriletmekte. En iyi üniversiteler arasında bir üniversitemizin bile olmayışı, darbe hükûmeti tarafından oluşturulan Yök'ün yetersiz ve gereksiz kalışı da bir başka problem. Devlet okullarının dahi bir ticarethâneye dönüştüğü, eğitimi ikinci plana alan anlayışları yüzünden öğrencileri zayi eden, yarış atı gibi sınavdan sınava koşturan ve stres içerisinde ezberci bir anlayışla eğitimlerini sürdürmelerine neden olan anlayış cumhuriyet tarihimizin sorunu. Eğitim birçok sorunun kaynağıdır. Eğitimin iyileştirilmesi hâlinde birçok sorunun doğal olarak azalacağı yahut biteceği bir gerçektir. Bu sebeple en temel sorunlarımızdan birisi olan eğitime daha fazla önem ve bütçe vermek mecburiyetindeyiz. Daha fazla bilime, daha fazla öğrencileri dinlemeye ihtiyacımız var.

20.05.2020 / 18:26

22
Çağdaş Kaplan İstanbul , Öğretmen

Türkiye’de 20 milyondan fazla Kürt olup herbiri En az bir Türk kadar bu toprakların evlatları.Bu topraklar için Düşman İle omuz omuza mücadele etmiştir,AKP ve HDP Kürt’lerin bu iyiniyetlerini yıllar boyu kötüye kullanmıştır. Kürt’ler HDP ye zorunlu .Akp’yi bir çıkış olarak gördükleri için oylar vermiştir.Her birinin oyları kendi içerisinde değerlidir. Ancak bu iyiniyetler kötüye kullanılmıştır.Seçim Malzemesi yapılarak YASADA garanti altına alınmayan bir SEÇİM KARDEŞLİĞİ ortaya atılmıştır. Kürtler herkesten daha aç demokrasiye...Kürtlere Yasalarla garanti altına alınan KARDEŞLİK duygusunu verdiğimiz takdirde her türlü oylarını rahatlıkla alabiliriz.Akp ve HDP bu fırsatı kaçırdı Bu son fırsat...fırsatı kaçırmayalım

22.05.2020 / 00:33

22
Mustafa Kanat Gaziantep , Avukat

Epey bir zamandır oy vermek suretiyle desteklediğim partinin ileriye doğru yeni adımlar atamamasının, artık yerinde saymakla kalmayıp geriye doğru neredeyse bir U dönüşü içerisine girdiğini müşahade ediyordum.Dünya görüşüme uyan ve oy verebileceğim alternatif bir oluşumun olmaması sebebiyle de seçimlerde,gözlemlediğim hatalarına rağmen oy kullanmaya bir süre daha devam ettim.Yapılan son seçimlerde oy kullanmaya gitmedim.Partinizin kuruluş aşamasını tüm detayları ile izlemeye ve kamuoyuna yaptığınız açıklamaları epeydir yakın takibe alanlardanım.Yaşadığım ilde, İşim gereği çok sayıda insanla iletişim kuruyor zaman zaman memleketin gidişatı hakkında sohbetlerde bulunuyorum. Edindiğim izlenim düşündüklerim ile paralel bir seyir halinde. Mevcut hükumetin geçmişte memlekete çok değerler kattığını, memleketi tabiri caiz ise bir üst lige taşıdığını müşahede etmiş, haklarını her ortamda teslim etmişlerdenim. Ancak kendilerinin de kullanmış oldukları tabir ile yaşanan metal yorgunluğunun önüne geçemediklerini görerek etrafımda etkileştiğim bir çok insan gibi yeni bir arayış içerisine epeydir girmiştim. Partinizin kuruluşu tam da böyle bir zamana denk geldi diyebilirim. Kendi menfaatlerini genelin menfaatlerinin önünde görmeye başlayan ve iktidarda olmalarını kullanan kötü niyetlilerin, iyi insanlardan sayıca artmaya başlaması iktidarda büyük bir küskünler topluluğu yaratmış durumda. Bunu görebiliyorum. Memleketin menfaatine olacak şekilde bu insanların hizmet sunmalarına alan açılması halinde inanıyorum ki partinize büyük teveccühleri olacaktır. Geçmişten bu güne kadar yapılan yanlışlardan çıkarılacak derslerin iyi çalışılması ve aynı hatalara düşülmemesi halinde partinizin ülke sorunlarına gerçekten deva olacağına inanıyorum. Basında kendinizi ifade edecek çok az platform olduğuna bakmayın.Sizlere umut bağlamış, kötü gidişatı değiştirebileceğinize inanan çok büyük bir kitle olduğu kanaatindeyim. Yeter ki doğru yolda yürümeye devam edin.Yazacak çok şey var, alan az. :)

23.05.2020 / 01:02

22
Kadir Sevdi Batman , Kamu Çalışanı

Genel Başkanımız Sayın Ali Babacan liderliğinde kurulan Deva partimizin Türkiye’nin geleceğine yön verecek projelerine katkı sağlayarak görev almak istiyorum. Şahsım adına herhangi bir menfaat beklemeden vatanını milletini seven bir birey olarak Ülkemizin bu günkü kötü yönetiminin önüne geçip dürüstçe hizmet etmek üzere yola çıkan Deva Partimizin teşkilatlanma yapısında gönüllü olarak görev almak istiyorum. Bayramımızı en içten dileklerimle kutlar, tüm İslam alemine hayırlara vesile olmasını temenni ederim. Saygılarımla

24.05.2020 / 17:56

22
Hüseyin Kazan Bursa , Mühendis

Tekrardan Merhaba. Ben ‘’Ege Denizi ve İhracatımız’’ ile ilgili çok ayrıntıya boğmadan birkaç şey söylemek istiyorum. Öncelikle Kıta sahanlığı(Karasuları Sınırı) ve Münhasır Ekonomik Bölge(MEB) kavramlarına açıklık getirmek istiyorum; Münhasır ekonomik bölge, Birleşmiş Milletler Deniz Hukukuna göre bir devletin deniz kaynaklarının araştırılması ve kullanılmasında özel haklara sahip olduğu deniz bölgeleridir. Yani bir devlet için kara sınırı ve egemenliği ne ise MEB'de denizdeki egemenlik alanıdır. MEB ilanı için kıyıdaş ülkelerin karşılıklı mutabakatı şarttır. MEB ilanı durumunda MEB bölgesinin altı ve üstü tamamen ait olduğu ülkeye aittir. Yani sondaj çalışmaları yapabilme hakkına sahiptir ve yabancı şirketlere lisans verme yetkisine kanuni olarak haizdir. Kıta sahanlığı, jeolojik olarak ülkeyi oluşturan kara parçasının deniz altındaki uzantısıdır ve kıtanın bitip okyanusun başladığı kıtasal çizgiye kadardır. Dünya ülkelerinde kıta sahanlığı 12 mil olarak uygulanmaktadır. Türkiye olarak bizde Marmara, Akdeniz ve Karadeniz de bu rejimi uyguluyoruz. Ancak Ege Denizi’nin adalar nedeniyle griftli oluşu sebebiyle komşumuz Yunanistan ile karşılıklı olarak 6 mil kıta sahanlığında ŞİMDİLİK mutabık kaldık. Lakin Yunanistan son yıllarda kara sularını tek taraflı olarak 12 mile çıkarmak istiyor. Bu karar Ege Denizi’ndeki çıkar dengelerini Türkiye’nin aleyhine orantısız bir şekilde değiştirir. Bu olursa Türkiye’nin kara suları Ege Denizi'nde %10’un altına düşer. Türkiye olarak 2017 verilerine göre ihracatımızın %89.6 ‘sını deniz yoluyla yapıyoruz. 2018 istatistiklerine göre 180’e yakın limanımızda bir yılda yaklaşık 400 Milyon Ton mal taşındı. Bunun %76’sı Ege denizini kullandı. Bu durum Ege denizini ekonomimizin can damarı yapmakta. Yunanistan’ın kanunsuz bir şekilde alacağı 12 mil kıta sahanlığı kararını diplomatik olarak veya gambot diplomasisi ile engellemezsek ekonomik bağımsızlığımız ciddi tehdit altına girer. Herkese İyi Günler Diliyorum.

26.05.2020 / 02:39

22
Doğan Atlı Sakarya , Öğrenci

Merhaba İlkel siyasetten kopmuş Yetkinin kişilere bapımlılıpından uzak sistemin yönettiği ve bu şekilde gördüğüm partinizin hayırlara vesile olmasını diliyorum Şu ana kadar kendimi siyasetten hep uzak gördüm ancak Ali beyin ılımlı tavrı benlik karakterinin olmayışı Ve kendisininde dediği gibi bir organizatör olarak kendini görmesi Ortadoğu Ve Türkiye siyaseti için bölgeye yeni bir bakış açısı getireceğine inanıyorum , başlangıç olarak iyi görünen ancak süreç içerisinde tarihte ve diğer partilerde olduğu gibi maalesef Türkiye gibi eğitim seviyesi düşük ülkerlerde kendinizi ifade etmeniz çok zor Ve meşakkatli bir süreç olacaktır sadece sizi anlayan kesimden mevcut sistem içerisinde destek almanız sizin için yeterli olmayacaktır bu konuda halkın son 20 yıldır aşılandığı Lider profilinin alışkanlıklarının değiştirilmesi ve seçim değil beyin özgürlüğünün ön plana çıkarılması hususunda çok ciddi çalışmalar yapmanız gerekmektedir buna tek taraflı medyanın da tuz biber ektiğini düşünürseniz okumayan sadece izleyen bir milleten oy almanız size umduğunuz başarıları getirmeyecektir Dediğiniz gibi eğer siz bir organizatör iseniz bende bu organizenin bir parçası olmaktan vatandaş olarak kendime görev bilir bu konuda faaliyetler içerisinde yer almak isterim ancak altını çize çize kalın ince yuvarlak ne anlarsanız anlayın tüm devlet kademelerinde tüm ihallelerde muhtardan cumhurbaşkanına kadar her bir birey nefsini istesede istemesede sisteme bırakmış olacak sistem dışına çıkamayacak Ve sistemin kurucusu da olmayacak bireysel menfaat Ve çıkarlara sistem izin vermeyecek yüzde yüzlük bir şeffaflık İle 80 milyonun gözleri önüne serilecektir Eğer çiZginiz bu anlattıklarım ise işi daha da anlamlı bir siyaset anlayışına getirmek istiyorsanız sadece hizmet için yapıyorsanız birilerinin onayı İle iş başı yapmayacak iseniz vatandaş olarak ben size onay veriyorum lüks Ve şatafattan uzak milyonluk mitinglerden uzak milyonluk konvoylardan uzak sadece ama sadece bu millete dilgl

26.05.2020 / 11:14

22
Öner Emir Trabzon , Serbest Meslek

MerhabA,ben 20 yaşında bir Makine Mühendisliği öğrencisiyim.Bizler üniversitede kısıtlı imkanlarda öğrenci arkadaşlarımla mühendislik projeleri üretmek için çabalıyoruz.Özel sektör sanayi kuruluşlarımız dışında üniversite kurumları teknoloji üretmek isteyen gençlere destek olmuyor.Bakanlıklar destek konusuna biraz daha yakın ancak onlar da üniversiteler karışamıyor.Sayın Babacan'ın mühendislik mezunu olduğuna dayanarak bu konuyu çözeceğine inanıyorum.Biz gençlerin tek isteği teknoloji üreten,yeni iş imkanları yaratılan,hakettiğimiz ücretlere çalışabileceğimiz ve gençlerin projelerine ciddi anlamda önem verilen bir ülkede yaşamak.DEVA partisi gençleri arkasına alırsa gün geçtikçe daha başarılı olacağını düşünüyorum

26.05.2020 / 16:14

22
Ufuk Çağrıl Kocaeli , Öğrenci

İnsanı insandan ayırıyorlar Bu sizden bu bizden kayırıyorlar Dört kitap ne diyor anlamıyorlar Ortalık karıştı düzen bozuldu Yetiş ya ALİ Yetiş ya BABACAN İnsanlık elinden nasip almamış Herşeyi var ama gözü doymamış Bi çare insanlar nefsine uymuş Yetiş ya ALİ yetiş ya BABACAN Bu günlerin özeti güzel bir şarkı...

26.05.2020 / 21:52

22
Yunus Yıldız İstanbul , İşletmeci