Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Sadece Ali Beye açık mektuptur Umarım iyisinizdir, her şey yolunda gitmektedir. Amacım sizleri övmek veya kötülemek değil zaten haddime de düşmüyor. Yola çıktığınız ilk adımdan bu yana sizleri sessiz bir şekilde takip etmekte ve gözlemlemekteyim. Partinizin kurulması ve tanıtımı ile beraber, çevremde gördüğüm ülkenin en büyük sorunu olarak kabul ettiğim, oy atılabilecek bir parti çıkmasının artık sevinci içindeyim. Çünkü ülkeye sizin gibi farklı bir nefes katacak, siyasi girdaplara girmeyecek, eski hastalıklara katılmayacak ve realite içinde siyaseti sürdürecek bir parti gerekiyordu. Bir çok kararsız seçmenin de sandığa gitmeme sebebi ise kendisini dile getirecek bir parti olmayışından kaynaklıydı. Şuan büyüğü ile küçüğü ile partilerin hepsi, nerden veri topladıkları belli olmayan bir popüler sorunlar yumakları içinde boğuşuyorlar. Fakat dile getirilen sorunlar sadece genel sorunları kapsamak ile birlikte halkın asıl yaşadığı buhranı yansıtmamaktadır. Şuan en büyük sorun olarak görülen ekonomik sıkıntılar elbette ki halkın en çok dile getirdiği ve sizlerin de en çok dile getirdiği sorunlardır. Fakat sorun halkın dile getirdikleri değil getiremediklerinden kaynaklanmaktadır. Şuan halkın kültürel, dinsel, yapısal ve anlayışsal birliği, ortak paydası kalmamıştır. Kültürel paydası en önemli unsur olmasına karşın eğitimin sadece okullarda verileceğini sanması devletin ayrı bir asimetrik bir eğitimsiz toplum yaratmıştır. Sözlerimi fazla açamayacağım zira kelimeler kısıtlı. Eğer gerçekten bu ülkeyi kurtarmak istiyorsanız zihinsel devrimlerden başlamalısınız. İnsanları vicdani ve ahlakı olarak eğitmek zorundasınız. Aile kavramını tamamen baştan kurmalısınız şu anda bu kavram bir bataklığı andırıyor ülkede. Bu bataklıktan çıkan bireyler toplumda ne kadar marangozhaneden gerçirsenizde işe yaramıyor. Ayrıca baştakilere de çok kızmayın onlar bu toplumun özetleridir.. Sitedeki kelime kısıtlaması sebebi ile bitirmek zorundayım umarım bir gün yüz yüze mektubumu anlatarak tamamları

31.12.2020 / 00:56

21
K G İstanbul , Mühendis

Eşim maden mühendisi, ben harita mühendisiyim. 15 aylık bir bebeğimiz var ikimizin de yaklaşık 2 yıldır işi yok. Bu nedenle ailemle birlikte yaşıyoruz. Babam emekli öğretmen. Annem ev işçisi. Onlara destek olacağımız yerde yük oluyoruz. . Bizim gibi olanlar la ilgili bir politikanız varsa, size inanacak ve destek vereceğim.

05.01.2021 / 00:35

21
Mustafa Çelik Malatya , Mühendis

Sayın Ali Babacan, göç Politikanızı okudum. Uzun seneler Almanya’da yaşadım. Bir gün Almanın birisi bana şunu söyledi: Türkler kadar ekmek parası için dünyaya dağılmış başka bir Millet yok, ne bu sizin haliniz? Cevap bulamadım, haklısın demek zorunda kaldım. Türkiye’de gelmiş geçmiş iktidarlar milyonlarca Türklerin yurtdışına dağılmış olmasını normal görüyor, aslında hiç’de normal bir durum değil. Türkiye’de bu durum konu bile olmuyor, Halk’da bunu normal görüyor. Göç Politikanız’da bu konuyu değerlendirseniz memnun olurum. Saygılar

18.01.2021 / 23:59

21
Necmi Kayabaşı Malatya , Teknik Eleman

Yorulduk. Çalışıp çabalayıp ay sonunu getirememekten. Yorulduk. Çalışıp hak ettiğimiz refah düzeyinde yaşayamamaktan. Yorulduk. Onca çabaya rağmen hayata geleceğe umutla bakamamaktan. Yorulduk ülkemizdeki kısır çatışmalardan. Rant kavgalarından. Yorulduk. Elimizi cebimize atınca çocuğumuza mahcup olmaktan. Yorulduk. Onca çalışmaya rağmen sadece karın doyurmayı başarmaya çalışmaktan. İnsanca çalışıp, İnsanca yaşamak için Demokrasi Ve Atılım Partisi.

25.02.2021 / 02:43

21
Aydın Metin Hatay , Üst Düzey Yönetici

Ekonomi ve sosyal yaşama takılmadan karantina uygulanabilir: a. Karantinanın amacı kitlesel teması azaltmaktır. Nüfusun yarısını yerinde tutabilirseniz bunu başarmış olursunuz. b. KIRMIZI illerde tek yıllarda doğanlar (mesela 1977) tek günlerde (1,3,5) sokağa çıkarsa , çift yılda doğanlar çift günlerde sokağa çıkarsa mobilizasyon %50 azaltılmış olur. Toplu taşıma kullananlarda %50 azalma olur. Lokantalarda kalabalık %50 azalır. İşletmeler tamamen kapanmaz, kiralar ödenebilir, işten çıkarmalar biter. c. Resmi, özel kurumlar ve işletmelerde çalışanlar bu kurala uyar. Bu koşulda herkes bir gün işe gider bir gün evde kalır, ama işletme/okul/adliye/belediye/fırın kapanmaz. Bu herkes için ayda 15 işgünü demektir. Ancak bu kural uygulandığı sürece cumartesi ve Pazar günleri de işgünü olarak kabul edilir. d. Klasik uygulamada bir ayda 20 işgünü varken bu uygulamada iş günü 15’e düşmüş ama temas %50 azaltılmış olur. e. Bu uygulama Önceden bildirerek bir ay, sonra gerekli görülürse 15 günlük periyotlarla uzatılır. f. Kural kırımı sadece kimlik kartına bakılarak saptanabilir, kurala uymayanlara 100TL ceza uygulanır. Ağır cezalar ilkel toplumlara özgü çözümlerdir. g. Yaşam koşulları veya özel kişisel sorunları olanlar bunu muhtarlığa yazılı beyan ederek özel izin alabilirler. Haksız belge alanlar ve verenler hakkında devlete yanlış beyandan yasal soruşturma başlatılır. Bu dünyada denenmiş bir uygulama değildir, Türkiyede uygulanacak olursa bir ilk olacaktır. Alışılmış olan HER YENİ FİKRE olmaz demektir. İtiraz eden, yanlış bulmaya çalışan çok olacaktır ama biraz aklı olan uzman (yetkin kişi) bu İLACI topluma önerecektir. Dr. Ahmet Bağcı

21.03.2021 / 20:00

21
Ahmet Bağcı İzmir , Doktor

Efendim, sizleri bir suredir, bugunun Turkiyesinde mevcut iktidara alternatif olabilecek, kapasiteli ve vatansever siyasetci olarak takip ediyorum. Cogu fikriniz ve tutumunuzu begenerek takip ediyorum. Fakat, bilmek istedigim ve sizden somut olarak durusunuzu anlamadigim onemli hususlar var. Birincisi terörle mucadele. Bu konuda nasil bir tavir takinacaksiniz? Gunumuzun is bilmez capsiz muhalefeti gibi Irakta, Suriyede, Akdenizde, Libyada ne isimiz var deyip ülkemizin cikarlarini savunma konusunda zafiyetmi gosterecksiniz? Cunku surekli bir soft power ve diplomasi dilini kullanmaktan bahsediyorsunuz. Elbette diplomasi sonuna kadar kullanilmali, fakat gosterecegimiz en ufak bir zafiyette terorun tekrar yurt icinde daha tehlikeli noktalara geleceginden, Yunanistan ve baska ulkelerin Dogu Akdenizde haklarimizi elimizden alacagindan endise eiyorum. Lutfen bu konuda durusunuzu netlestirin. Bu konudaki durusunuzu ogrenmek istiyoruz. Saygilarimla

26.03.2021 / 00:53

21
Enes Tuncer Trabzon , Güvenlik Görevlisi

Selamlar, Bugün ülkemizde ki hemen her genç ülkesinden kaçıp gitmek için fırsat kolluyor. İnsanların kendi ülkesine artık güveni kalmadı. Acilen Sanata Felsefeye Bilime Akla dayalı bir ülke stratejisi ile hareket edilmesi gerekiyor. Dünya o kadar çok ufaldı ki günümüz gençlerini iki süslü laf ile kimse ikna edemez. Gençler, dini dili cinsel yönelimi ne olursa olsun her insana fırsat eşitliği sunulan bir hukuk devletin de yaşamak istiyorlar. Deva Partisi olarak bu günü değil yarının geleceğini kurmak istiyorsanız; önümüzde ki seçimi kaybetseniz dahi yukarıda belirtmiş olduğum evrensel değerler ile yolunuza devam etmelisiniz. ülkemizin geleceğinde muhafazakar ve milliyetçi görüşün yeri zamanla daha da azalacak ve bir gün yok olmaya mahkum olacaktır aklı selim olan her insan bunun farkına varmalıdır.. Nasıl ki Su geriye akmıyor ise Nasıl ki dünya devamlı değişiyor ve üzerine katarak ilerliyor ise değişimden kaçmak bu ülkeye verilebilecek en büyük zarardır. Ekonomik durumlardan dolayı işyerimin kapatılması çektiğimiz kredileri ödeyemez hale gelmemiz ve bugün maalesef intiharı düşünecek seviyede psikolojimizin bozulmasını bir kenara bırakarak gençlerimizin geleceğini kurtarmanızı diliyorum Artık hiç bir şekilde umudum yok ve kimseden yardım da istemiyorum sosyal devlet kavramı vs. yok olmuş gitmiş bir ülkede zaten ancak bu kadar yaşayabilirdik. Günü kurtarmak yerine yarınlarda bu ülkenin gelişimine katkıda bulunmak için Gençlerin sesine kulak verin bana yeter. Çıktığınız bu yolda başarılı olmanız eşit fırsatlar sunan ülke kurmanız dileği ile.

04.04.2021 / 03:18

21
Gökhan Kocaman Bursa , Serbest Meslek

Merhaba öncelikle partiniz hayirli olsun.Ben Lisans mezunuyum ve işsizim.Okuyan insanlara ülkemizde maalesef değer verilmiyor,çalışkan ve dürüst insanlar hakkettiği yerde olamıyor,herseyin başını dayıya bağlıyorlar,biz de genciz ve bazi hayaller de maddi duruma bakıyor, hak eden insanların hakkettiği yere gelmesi için nasil çalışmalar yapıyor sunuz? Bi de konuşmanızı dinledim kurt sorunu olduğunu söylüyorsunuz benimde kurt arkadaşlarım var onlar bizden daha iyi durumdalar,kurt diye bir sorun vardır dediğinizde ülke doğal olarak etnik kökenden parçalanması için zemin hazırlanıyor diye insanin aklına takılıyor,mesela Alman devletinde tek almanlar yaşamaz,alman çatısı altında birleşirse bilirler ki bizi kimse yıkamaz ben bu tür konularda önem veriyorum,bi de pkk nin bağlantısı olan hersey bu ülkenin kırmızı cizgisidir,pkk yandaslarina destek verilmemesi hatta partisi varsa bile tarihe gömülmesi kanatindeyim,ülkeyi parçalama üzerinden siyaset yapılmaz bu da muhalefet partilerin gerekli hassasiyeti görmesini beklerim,ekonomi konusunda acıklamalarinizi doğru buldum,beni de yanlış anlamanızı istemem ben her yönden eleştiririm ve düşüncemi söylerim ülkemizin en iyi yerde olmasını istiyorum.Simdiden tesekkurler

08.01.2021 / 20:03

20
Tuğçe Aa Ankara , Bilim İnsanı

Muhalefet değerlendirilirken" mevcut iktidar gibi Güçlü bir liderlik sergileyemiyor " şeklinde eleştiriliyor .Toplumda Güçlü liderliği önemseyenlerin sayısı da az değil. Tarihi kayıtlara "Güçlü Lider" olarak geçmiş şahsiyetler hem kendi toplumlarına hem de dışarıda kalan insanlığa refah ve iyi yaşam getirememişler pek çoğu savaş ve yıkımlara yol açmışlardır. Muhalefet Partilerinin ekran yüzlerinin; güçlü liderliğin mahsurlarını anlatan söylemleri dillendirmesi faydalı olabilir Güçlü Liderleri olduğu için mi Yoksa güçlü sivil örgütleri olduğu için mi toplumlar gelişir. Bir ailede bir işletmede bir belediye yönetiminde bile güçlü liderlik mi katılımcı yönetim mi daha iyidir sorusunu sorsak katılımcılık görüşü ağırlık kazanır

09.02.2021 / 12:36

20
Murat Ufacık Antalya , Esnaf

Naçizane tavsiyemdir genel başkanımız,in kongre konusmalarini takip ediyorum genel olarak baktığımda var olan sorunlara bir siyasetçi değilde bir akademisyen gibi anlatış şekli var bence genel başkanımızın daha etkin ses getiren biraz daha üst tondan konuşmalar yapmalı bakın cem uzan seçime ilk girdiğinde mitinglerde ki üslubu agrasif yapısı kararlı gorunumuyle aldığı oy oranı ortada genel başkanımız sy Ali Babacan in söylemleri halka daha fazla dokunmali daha somut anlasilir vaadler yapmalıdır örnek ekmek 1 lira olacak SGK prim yüzde onbeş düşecek mazot,tan alınan vergi düşecek asgari ücretten alınan vergi kalkacak gibi gibi somut ne yapacağını halka anlatması gerekiyor.saygilar

02.11.2020 / 17:53

20
Metin İlhan İzmir , Özel Sektör Çalışanı