Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Herkese Merhaba. Ben ‘’Denizcilik’’ kültürü çerçevesinde ‘’Mavi Vatanımız’’ ile ilgili birkaç şey söylemek istiyorum; Dünyada 190’dan fazla bağımsız devlet var. Bu ülkelerin büyük bir bölümünde “Denizcilik” ile ilgili bayram mevcut. Sadece Türkiye’de “Denizcilik” ile ilgili iki bayram bulunmaktadır; 1 Temmuz Kabotaj Bayramı ve 27 Eylül Deniz Kuvvetleri Günü. ‘’Denizci bir milletiz.’’ iddiasını sürekli gündemde tutan komşumuz Yunanistan’ın dahi 2 bayramı yoktur. Aslında bir bakıma bu durum ‘’Denizci’’ bir millet olduğumuzu göstermektedir. Bu durumu gözler önüne seren başka bir olay ise 1804 yılında Umûr-ı Bahriye Nezareti’nin (Denizcilik Bakanlığı) kuruluşudur. (Şahsen muazzam bir karar olarak addediyorum. Lakin günümüz Denizcilik Yüzyılında Denizlerimizi, Denizciliğimizi temsil edecek bir bakanlığımız ne yazık ki yok.) Birinci Bayramımız olan 1 Temmuz Kabotaj Bayramı; Kabotaj bir ülkenin kendi kara sularında ve kendi limanları arasında gemi işletme hakkıdır. Türkiye bu hakka Atatürk’ün önderliğinde 1 Temmuz 1926’da sahip olmuştur. Bu sayede özlemimiz olan Boğazlarımıza kavuştuk. 27 Eylül Preveze Deniz Zaferi ve Deniz Kuvvetleri Günü; Türkiye'nin ikinci olarak kutladığı ''Denizcilik'' bayramıdır. Bugün hem Preveze Deniz Zaferi’nin kutlandığı hem de Cumhuriyet donanmasınının anıldığı gündür. “Türkler ya denizci olmaya veya eski vatanlarının kızgın çöllerinde çobanlık etmeye mahkumdur” diyen Ali Haydar Emir Alpagut’un sözünü hatırlatmak istiyorum. Biz millet olarak uzun yıllar ‘’Akdeniz’’ medeniyetinden uzak kaldık. Bu millet olarak yaptığımız en büyük hatalardan birisiydi. Bulunduğumuz yüzyıl kesinlikle ‘’Denizcilik’’ yüzyılı olacak. Şunu da belirtmek istiyorum: Doğu Akdeniz 2018 verilerine göre yıllık 4.7 trilyon $ ticaret hacmi olan bir pazar. Bölgeye kıyısı olan ülkelerden biri ve en uzun sahil şeridine sahip ülkesi Türkiye. Kısacası; Denizciliği başarmalıyız. İstikbal Denizlerde... Herkese İyi Günler dilerim.

26.05.2020 / 01:38

19
Doğan Atlı Sakarya , Öğrenci

Tarafınızdan çok rica ediyorum. 2 dönemden fazla millet vekili istemiyoruz. 60 yaş ve üzeri millet vekili istemiyoruz. Kurumlarda adam kayırma istemiyoruz. Akrabalarla dolu kurumlar istemiyoruz. Seçim vaatlerinin tutulmasını istiyoruz. sizler bizi dikkate almadığınız sürece bu ülkede değişim ASLA olmaz

19.01.2023 / 00:11

19
İlknur Er İstanbul , Muhasebeci

MERHABALAR, SAYIN GENEL BAŞKAN ALİ BABACAN'I ŞEREFLİKOÇHİSAR MEMLEKETLİM OLMASI VE ANKARA ANAFARTALAR ÇARŞISINDA KUYUMCULUK YAPAN BABAMIN ESNAFLIĞI İLE SAMANPAZARI ESNAFLIĞI SAMİMİYETİ ESASİYLE, ŞAHSİ OLARAK SAYGI DUYAR VE FİKİR, DÜŞÜNCELERİNE DEĞER VERİRİM. KISACA KENDİMDEN BAHSEDEYİM. BEN 2000 YILINDA DENİZ ASTSUBAYI OLARAK TCG TURGUTREİS GEMİSİNDE GÖREVE BAŞLADIM, 2004 YILINDA ÖZEL İHTİSAS ŞARTLARINA HAİZ 150 KİŞİ ARASINDAN SEÇİLEN 15 KİŞİDEN BİR OLARAK KURSA BAŞLAYIP, BAŞARI İLE BİTİREN 2 KİŞİDEN BİRİ OLDUM. DENİZ KUVVETLERİ BAĞLISI DENİZ HAVA KOMUTANLIĞI SEAHAWK TİPİ HELİKOPTERİ TAKTİK SENSÖR OPERATÖRÜ OLARAK TEFRİK EDİLDİM. MESLEĞİMİ SEVEREK, HAKKINI VEREREK YILLARCA HİZMET ETTİM. EN SON TAKTİK SENSÖR UÇUŞ OPERATÖR ÖĞRETMENLİĞİ İLE MESLEĞİMİN ZİRVE NOKTASINDA İKEN, DENEYİM , BİGİ VE TECRÜBELERİMİ GENÇ YENİ ARKADAŞLARIMA AKTARDIĞIM SÜREDE 06 MAYIS 2021 TARİHİNDE HAKKIMDA KESİNLEŞMİŞ BİR KARAR OLMAMASINA RAĞMEN, MSB BAKAN İMZASI İLE 21 YILLIK MESLEK HAYATIM SONA ERDİRİLDİ. HEM CEZA , HEM İDARİ OLARAK DAVA SÜRECİM DEVAM ETMEKTE OLUP, SUÇSUZLUĞUMUN VE HAKSIZLIĞA UĞRAMAMIN MÜCADELESİNİ DEVAM ETTİRMEKTEYİM. ELLE TUTULUR, HUKUK KURALLARI ÇERÇEVESİNCE SOMUT BİR DELİL VE GEREKÇE SUNULMADAN HAKKIMIZ GASPEDİLMİŞ, SOSYAL DIŞLAMAYA VE MAĞDURİYETE SEBEBİYET VERİLMİŞTİR. SİZİN PARTİ PROGRAMLARINIZI YAKİNEN TAKİP ETMEKTEYİM, YAŞADIĞIM VE BENİM GİBİ BİNLERCE MESLEK ARKADAŞIMIN "İLTİSAK " ÇATISI ALTINA İLİŞKİLENDİRİLEREK HAKSIZLIK, MAĞDURİYET VE AİHM KRİTERLERİNCEDE HUKUKSUZLUK YAPILMIŞTIR. BU SÜREÇ TAMAMEN SİYASİ BİR ALGI İLE OLUŞTURULMUŞ OLUP, İLERİDE GERÇEKLER ANLAŞILDIĞINDA HERŞEY ÇOK GEÇ VE YERSİZ OLACAKTIR. SİZİN PARTİ OLARAK GERÇEK ŞUÇ İLE , YAKIŞTIRILMIŞ ŞUÇU AYIRT ETMENİZE YÖNELİK AÇIK VE NET NASIL BİR TUTUMUNUZ VARDIR. BİZLERİN HAKSIZLIĞA UĞRADIĞININ VE HER ŞEYİMİZİN ELİMİZDEN ALINDIĞININ SÖZCÜLÜĞÜNÜ YAPABİLECEKMİSİNİZ. TEŞEKKÜR EDİYORUM.

13.03.2023 / 17:17

19
Ramazan Çelik Kocaeli , Öğretmen

Aklın ve mantığın hizasını yerle yeksan eden dalkavukluk ve menfaatçilik ile örülü particilik esaslı siyaset anlayışı ülkemin ve milletimin istiklâli ve istikbâli için uygun değildir. Sürdürülebilir hedefler için siyasetin temizliği zaruridir.

28.05.2021 / 14:22

19
Mehmet Engin Doğan Ankara , Yönetici

ben partinin asla hdp gibi bir oluşumla yan yana gelmesini dolaylı yoldan bile olsa istemem , ülkeyi bölmeye bunu ima dahi etmeye çalışanlarla ( bu vatandaş dahi olsa ) yada türk örf ve ananelerine düşman aykırı harekat eden kim varsa ona açık düşmanlık gösteririm desteklediğim siyasi hareketinde bu doğrultuda olmasını isterim , önceliğim her zaman vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğüdür , pek tabi ülke ekonomisinin doğru düzgün ve liyakata dayalı yönetilmesidir , hukukun üstünlüğü elzem bir konudur kanun önünde bütün yurttaşlar şiddetle eşit olmalıdır adalet mahkemeleri savcılar hakimler birilerine değil Türk milletine hizmet etmelidir , kendimde bir işçi olduğum için işçi hakları konusu çok önem verilmesi gereken bir konudur üreten üretim yapan millet her türlü desteklenmelidir , çiftçilerimizin sorunları süratle çözülmelidir , ülke yeniden üretim ekonomisine süratle dahil olmalıdır , malum olduğu üzere etrafımız ateş çemberidir bunun için savunma sanayimiz dahada güçlendirilmeli ve şiddetle modernize edilmelidir yüksek yerlilik ve modern araçlarla tesis edilmiş bir silahlı kuvvetler yapılanmasına ihtiyaç vardır , kamu kurumlarında halen taşeron uygulaması devam etmektedir vatandaşlar arasında ayrım mevcuttur bir grup taşeron sözde kadro almıştır bir çoğu bu sürece dahil olmamış bir çoğuda bu süreçten sonra taşeron olarak iş başı yapmıştır ( adınada proje kapsamı denmektedir ) , DEVLET VATANDAŞI ARASINDA AYRIM YAPMAZ YAPAMAZ , bu kural yeniden tahsis edilmelidir ..

07.07.2021 / 20:36

19
Ali Baysan Kocaeli , Teknik Eleman

Halkımız siyaseti, devlet işlerini düzenleme ve yürütme olarak değil; başa gelenin devletin imkanlarını kendi lehine kullanması olarak görüyor. Örnek olarak kim gelirse gelsin devletin kaynaklarını kendilerine kullanıyor anlayışı hakim. Bu anlayışın çoğunu kararsızlar ve oy kullanmak istemeyenler oluşturuyor. Bütün alanların (Eğitim,Tarım,Sağlık vb.) ancak siyaset aracılığı ile düzenleneceğini düşünüyor isek kararsızlar ve oy kullanmak istemeyen kitleye hitap etmemiz, kemik kitleye hitap etmemizden daha stratejik olacaktır. Ayrıca sayın Genel Başkanımızın Parti binalarındaki resimler konusundaki mütevaziliğini takdire şayan buluyorum. Fakat yeni parti olmamız ve medyada çok fazla yer bulamamamız nedeni ile halkımız Deva Partisi ile sayın Genel Başkanımızı özdeşleştirmekte güçlük çekiyor. Bu konu hakkında düşünülmesini isterim efendim. Önerilerime ek olarak Genel Başkanımız sayın Ali Babacan kendini çok iyi ifade ediyor. Parti Politikaları, Misyonu ve Vizyonu hakkında gerçekten doyurucu bilgiler veriyor. Fakat bu bilgi verme süreci teknik ve uzman bir şekilde ele alınıyor. Örneğin Jahrein ile katıldığı K.K.H.A yayınında konuşulanlar o kadar doyurucu ve tatmin ediciydi ki. Fakat teknik kelimelerden bihaber olan gençlerimiz anlamadıkları için ''DodgeMaster' olarak nitelendirdiler. Sonuç olarak Sayın Genel Başkanımızı yakınen takip etmeyen insanlar açıkçası ne yapılacağını pek anlayamıyor. Teknik kelimelerden dolayı çıkmaza giriyorlar. Daha halktan tanımlamalar yapmamız dahilinde çok daha fazla başarılara imza atacağımıza Deva Ailesi olarak yürekten inanıyorum. Kalbimiz sizinle Efendim.

08.08.2021 / 18:08

19
Ahmet Mücahit Öztürk Çankırı , Öğrenci

ŞEREFLİKOÇHİSAR HİSAR GAZETESİ 27.11.2020 KÖŞE YAZISI DEVA PARTİSİ (1) Şereflikoçhisar Deva Partisi İlçe Teşkilatı kuruldu. İlçemize hayırlı uğurlu olsun. Deva Partisi’nin Şereflikoçhisar için diğer partilerde olmayan özel bir durumu vardır. O da Kurucusunun ve Genel Başkanı’nın Şereflikoçhisarlı olmasıdır. Psikolojik, sosyolojik ve rasyonel yaklaşımları bir kenara koyarak Şereflikoçhisar’ın bağrından bir “liderin” çıktığı gerçeğidir. Artıları ve eksileri ile ilçeye katkıları veya katamadıkları ile beğenirsiniz yada beğenmezsiniz, Şereflikoçhisar siyaset meydanına, HADEP Genel Başkanı Murat Bozlak gibi, CHP’den Beşer Baydar ve Tevfik Koçak, AKP’den Uğur Işılak gibi Milletvekilleri, Mamak Belediye Başkanı Murat Köse gibi metropol Belediye Başkanı çıkarmış bir ilçedir. Bu ilçeye en büyük farkındalığı ise Ali Babacan yaşatmıştır. Türkiye’nin 81 ili ve 922 ilçesi arasından Milletvekili olmak ve senelerce Bakanlık yapmak büyük bir başarının göstergesidir. Birde parti kurup genel başkanlığa gelmesi ve liderlik yarışına girmesi ilçemiz adına büyük bir gururdur. Liderliğin en büyük ve en önemli vasfı güvenirliğidir. Hitap edeceği topluma güven vermesi ve toplumun bu güvene güvenerek cevap vermesidir. Liderde aranan özellikler klişe olarak belli olsa da, her insana göre farklılık arz edebilir. Buna rağmen Ali Babacan’ın liderlik özelliklerini hangi şablonla değerlendirirseniz değerlendirin, her şablonda gelecek adına güvenilir bir lider profili çıkar karşınıza… Farklı söylemler, farklı düşünceler, çeşitli argümanlar ve eleştiriler getirebilirsiniz. Lakin siyasetin dünya genelinde bu kadar kirlendiği bir ortamda, mevcut liderlerin yıprandığı/yıpratıldığı, yorulduğu ve yaşlandığı bir zamanda, dünyanın can suyu olacak yeni liderlere ihtiyacı vardır. Ali Babacan; gerek yaptığı görevlerde ve gerekse siyasi duruş ve ahlakında, yüzümüzü yere bakıtacak bir icraatı olmamış, temiz bir siyasetçi ve lider adayıdır.

28.11.2020 / 04:27

19
Önder İldeş Ankara , İlahiyatçı

Öncelikle her söyleminizde hukuk ve adaletten bahsetmenizi çok önemsiyor ve beğeniyorum. Fakat umarım mevcut iktidarın yaptığı gibi iş bilmez hukuku sadece çıkarlarına kullanan avukatları belediye başkanlığı bakanlık vekillik kısmında çok fazla görmeyiz. Malesef yazıhane işletenlerin geçmiş dönemlerde Tarım , Gümrük vs. yapmış olduğu Bakanlıklarda sonuçlarında ortada , bunun yanında yapmış oldukları belediye başkanlıklarında belediyelere ait yerleri nasıl hukuka uydurup parsel parsel vekillere ve şahıslara peşkeş çektikleri de.. Umarım her söyleminizde ki ''iş bilen insanlar'' kısmına özen gösterirsiniz...

08.12.2020 / 15:51

19
Emir Karadağ İstanbul , İş İnsanı

Merhaba deva ailesi. Hayırlı günler diliyorum. Son tahlilde deva hareketinin toplumda görünürlüğü ve taninirligi artıyor. Bilindik ve tanıdıkça gözler ve gönüllerde daha bir yer ediyor. Geçenlerde TV5 deki mülakatta sayın Babacan diğer partilerden milletvekili, belediye başkanı ve mensup olan kişilerin deva partisine geçmek isteyenlerin olduğunu söyledi. Benim bu mevzudaki görüşümde diğer partilerden deva hareketine gecmek isteyenlere ve bu hareketin anlam ve mana dünyasını anlayan insanlara bu noktada kapıları alabildiğine acmak. Zira toplumda görünürlüğü sağlamak için büyük bir vesile olacaktır. Zira insanlar her partiden deva hareketine katılımı gördüklerinde daha bir ciddiye alacak ve bu partiyi daha bir merkeze oturtacak. Deva partisi de her partiden ve görüşten insana kucak açmakla hem daha bir zenginleşecek hem de istediği oy potansiyeline alabildiğine kavuşacaktır. Bu bence çok önemli bir meseledir. İnşaaAllah ilerki dönemde başka partilerden katılımlar ziyadesiyle olur. Ve vesileyle toplumun arzu ettiği mutabakat ve merkezilik sağlanır

19.06.2020 / 21:27

19
Sedat Çelik Ankara , Diğer

DEVA Partisi yönetimine ve tüm teşkilatına selam ve saygılar. Ülkemizde her alanda bu kadar sorun varken acaba neden kriz çıkmıyor diye düşünenler var. Kriz, genel tanımıyla ekonomik göstergelerin kötüleşmesiyle başlayıp ekonominin işleyiş biçimini bozan ve geleceğini etkileyen olumsuz bir durumu ifade eder. Ekonomik kriz bir çok nedenle ortaya çıkar, enflasyonun yükselmesi, dış borçların artması, büyümenin düşmesi, cari açık ve bütçe açıklarının oluşması krizin varlığı anlamına gelir. TÜRKİYEDE BU KRİZ HALLERİNİN HEPSİ YAŞANMIŞTIR. Türkiye de kayıt dışı varlıklarla sistem dışı varlıkların toplamının yaklaşık 500 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Bu kayıt dışı ve sistem dışı varlıkların bir bölümü kriz hallerinde sisteme giriyor ve sistemi batmaktan kurtarıyor. İşler düzeldikten sonra yavaş yavaş aynı yöntemle sistem dışına çıkıyor. Ancak son yıllarda geldiğimiz dönemde yaşanan krizlerin çözümü o kadarda kolay görünmüyor. Çünkü bugün ekonominin işleyişini bozan tüm etkenler mevcuttur. Ülkemizde risklerin artması dolayısıyla itibar ve güven kaybı algısı vardır. risklerin düşmesi , güven ve itibarın oluşması için ülkeyi yönetenlerin değişmesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Sevgiler ve Selamlar...

08.09.2024 / 17:19

19
Zeki Çelik İstanbul , Ekonomist