Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Merhabalar.Oncelikle yapacagim Turkceye uygun olmayan yazi hatalarim icin ozur dilerim.Telefondan yazmam sebebiyledir.Aslinda bu mesajimi okuyacaginizdan bile emin degilim ama guvendigim tek politik mecraya icimi dokmem gerektigine inaniyorum.Biliyorsunuz Ayasofya ibadete acilmis durumda.Bu konu hakkinda benim ciddi endiselerim var.Ancak endeselerimin sebebi musluman karsiti bir kisilige sahip olmam degildir.Bunun sebebi yuzyillar goren bu eski yapinin buyuk capli ibadetler karsisinda tahrip olma olasiligidir.Ayasofyanin statusu ve onun korunmasi ile alakali goruslerinizi ogrenebilir miyim lutfen?Eger cevap verirseniz cok mutlu olurum. Bir konuyu daha size acmak isterim musaadenizle.Bakin cok samimi olarak soylemek isterim ki ben ulkemi seviyorum.Ozel ilgi alanim olan Turk tarihine buyuk bir hayranlik beslemekteyim.Ancak Ulkemizin icinde bulundugu kotu sartlar benim gibi bircok ogreniciyi gelecegini kurmak icin yurdisi seceneklerine yonlendiriyor.Ozellikle ulkesini seven insanlar icin bunu yapmanin yaratagi duygusal yuku tahmin edebilirsiniz.Bu konu hakkindaki dusuncelerini ogrenebilir miyim? Son olarak bir konu daha var.Cok mutsuzum efendim.İhtihar hissini hayatimda hic olmadigi kadar guclu yasiyorum.Cogu zaman bunun onundeki tek engel annemin bana olan karsiliksiz sevgisi oluyor.Ankara Üniversitesi'deki egitimim sona erdikten sonra ne yapacagimla alakali hicbir fikrim yok.Bir gelecegimin oldugunu bile hissetmiyorum artik.Bakin ben onemli biri degilim.İnsanlar olurler ve yenileri dogar.Benim endisem ulkemin ve onun sahip oldugu yuzlerce yillik mirasin ucuz siyasi sovlara sahne olmamasi.O ulkenin tekrar dunyanin nizamina ve adaletine yon vermesi ve tabiki eski prestijini ve gucunu geri kazanmasi.Nolur ulkeme sahip cikin.Onu sadece muslumanlarin degil,her inancin ulkesi yapin.Onu Fatih'in adaletine,Ataturk'un getirdigi ozgurluklerine geri kavusturun.Bilin ki bunlari yazan kisi ilk defa kalben bir partiyi desteklemektedir.Yolunuz acik olsun...

11.07.2020 / 00:29

16
Furkan İndere Ankara , Öğrenci

Partinizi büyük anlamda takdir ediyorum. Yalnızca Covid 19 aşılarının zorunlu hale gelmesini savunmanızı ve aşı yaptırmayanlara PCR testinin zorunlu olması gerektiğini savunmanızı size yakıştıramıyorum. Ayrıca aşısız olanların bazı kapalı alanlara girişinin yasaklanması gerektiği düşüncenizi de tasvip etmiyorum. Günlük egzersizlerini yapan beslenmesine ve bağışıklık sisteminin güçlü olmasına dikkat etmeye çalışan biri olarak ben bu hastalığın ancak sürü bağışıklığıyla zamanla herkesin aşılı yada aşısız bağışıklık kazanmasıyla etkisini yitireceğini düşünmekteyim. Bu bağlamda bence aşının ve PCR testinin zorunlu olmasını savunmak, aşı olmamanın bireysel özgürlük olamayacağını düşünmek benim için kabul edilemez. Bu bence bir bireysel özgürlüktür ve demokrasinin bir parçasıdır. Aşıyı destekleyen bilim adamları olduğu gibi, desteklemeyenler hastalığın vücudun kendi bağışıklığıyla yenilmesi gerektiğini düşünenler de mevcuttur. Bu bağlamda benim size naçizane önerim, bu konuda aşılı ve aşısızlara karşı daha nötr bir noktada kalıp bir kişi aşı olmadı yada PCR testi yaptırmadı diye asla bireysel haklarını kısıtlayacak önlemleri savunmamanızdır. Bu kısıtlamalar aynı zamanda sizinde şikayet ettiğiniz devletin vatandaşların hayatlarını şekle sokmasının bir bahanesi haline de getirilebilir. Saygılarımla....

28.01.2022 / 22:25

16
Tayfun Yardım Düzce , Mühendis

Merhaba, halkın gerçek gündemi ekonomi ve acilen pek çok malum sorunların çözülmesi için radikal değişim elzemdir. Yönetimsel hatalar, kronik ekonomik kriz, dolarla emlak satışıyla seçmeden, gelişigüzel vatandaşlık verilmesi, dolarizasyon, yanlış ekonomik kararlarda ısrarcı olmak, kentsel dönüşüm yoğunluğu ve zamanlamasının yönetilememesi, plansızlık, öngörüsüzlük ve bazı mal sahiplerinin keyfi kararları, vs. kiralık ve satılık emlak fiyatlarının aşırı yükselmesinin başlıca sebepleridir. Barınmak temel bir ihtiyaç olduğundan emlak balonu sosyal sorunlara neden olacağı için acilen çözüm getirilmesi elzemdir. Ülkemizde kahir çoğunluğun asgari ücret veya biraz üstünde geliri olduğu dikkate alınırsa özellikle büyük şehirlerde istenilen aşırı yüksek konut kiralarının asgari ücrete göre yeniden düzenlenmesi için mevzuatta gerekli düzenlemeler yapılmalıdır, zira bir insanın temel barınma ihtiyacı üzerinden birileri servet edinemez… Ayrıca mal sahipleri evli – bekâr, bay – bayan ayrımcılığı da yapmamalıdır. Dükkan, mağaza vb. iş yeri kiralarına da düzenleme getirilmelidir zira fahiş kira bedelleri ürün ve hizmet fiyatlarına yansıtılmakta, dolayısıyla enflasyonist bir etkiye de neden olmaktadır. Vatandaşlık satılabilir bir kavram mıdır? Vatandaşlığın kanuniliği ilkesine gereken özen gösterilmelidir. Taşınmaz edinimiyle vatandaşlık verilmesi uygulaması kaldırılmalıdır, zira uygulamanın olumsuz sonuçları olarak emlak fiyatlarının aşırı yükselmesine neden olduğu aşikardır. Suriyeli, Afgan, vb. sığınmacıların barınma talepleri nedeniyle gerçekte (de facto) kiralarda artışa neden olduğu aşikârdır. Bu sığınmacılar ayrıca ekonomik, sosyal, kriminal ve demografik sorunlara da neden olduğundan dolayı derhal kendi ülkelerine geri gönderilmelidir. #Politika #Regülasyon Esen kalın, Şenol Elbay

26.04.2022 / 15:29

16
Şenol Elbay Tekirdağ , Danışman

Mazeret yok artik, Ali Babacan sorumlulugu eline aldi, bizlerede destek vermek duser. Kendisine basarilar, Turkiyemize hayirli olsun!

25.11.2020 / 06:24

16
Osman Ipek Samsun , İşçi

Basın özgürlüğünü yok sayıp bir muhalif milletvekilinin yanlış bir cümlesi üzerinde basının RTÜK tarafından ağır bir şekilde cezalandırılması kabul edilemez. Basın özgürlüğü olmazsa Demokratik yönetim olmaz. Demokratik yönetim olmazsa hukuk devleti olmaz. Hukuk devletinde yasaları zorlayarak ceza kesilmez. Yasaları zorlayarak özgürce yaşama, ifade etme hakkı korunur.

06.12.2020 / 13:07

16
Latif Yildiz Bolu , İş İnsanı

Şeffaflık, dürüstlük, ilkelilik, hoşgörü, bütünsel yaklaşım, liyakat, adalet, inanç ve düşünce hürriyeti Deva Partisi Lideri Ali BABACAN’da mevcut olduğu sürece inşallah ülkeyi ve insanlarımızı aydınlığa hepbirlikte kavuşturacağız.

22.11.2020 / 11:42

15
Ömer Ömeroğlu Mersin , Asker

Herkese sağlıklı günler. Siyaset iki kişi yada daha fazlası arasındaki güç ilişkidir. Aslında siyaset sağlam temel ilkeler oluşturup o ülke ve toplumunu ileriye taşımaktır. Ama 2.sınıf demokrasilerde bu kısa zamanda 'BENİM GİBİ OLSUN', 'BENİM OLSUN', BENİM DEDİĞİM OLSUN ' ilişkisine döner. Tehlike de orada başlar. Siyaset sahip değil yöneten, gözleyen, sistem oluşturan, tıkanıkları açan.... gibi vazifeleri olan bir misyona sahip olmalıdır. Siyasette ego çok tehlikelidir. Bunu yenen siyasetçi gerçek siyasetçidir. Devletin BABA olarak algılandığı toplumlarda geri kalanlar evlattır. Bu irade beraberinde biat ve itaat kültürünü getiri ki aslında bu özgür düşünceyi yok eder. Otoriter bir babanın olduğu bir evde yetişen çocuk nasılsa siyasetin zaman içinde otoriterleştiği toplumlarda DEVLET BABA vatandaşına evlat muamelesi yapmaya başlar. 1.Deva partisi eğer dertlere deva olacaksa slogan buysa demek ki çok dert var ve devası da biziz diyorsa önceli insan hakları olmalı. 2.adalettir her şeyin başı. Eski Yunan toplumlarındaki şehir hayatında mücadele hep adalet kavramları üzerine olmuştur. O zaman önce hukuk. 3.Kadın cinayetleri ne olacak? 4.trafik ışıklarına uymayan bir toplum medeniyet anlamında çok geridedir peki uymayanlar ve ölümlere sebep olanlar ne olacak? 5.Birilerinin yakınları daha mı çok korunacak yoksa eşitlikten asla taviz verilmeyecek mi? 6.Ülkemizde nedense kurallara uymamak bir gelenek en fazlada uymayanlar bunu en çok dillendirenler ne yazık ki. Peki sistem inşası yeniden nasıl olacak? Yoksa yeniden parti tüzükleri yazılıp raflara mı kalkacak? 7.Eğer bir sistem kurulacaksa bu masada herkes olmalı. Bu ülke burada yaşayan herkesin ülkesi. 8.Mesela bir belediye başkanı yani seçilmiş birisi seçimle gelse de 20 yıl, 25 yıl, 30 yıl DEVA da kalacak mı yoksa 3 dönemle sınırlanıp akil insan mı olacak? 9.Eğer doğru iş yapılacaksa hakkaniyet, teşkilatlanma çabalarında doğru yere doğru insan modeli, alanında uzmanlar mı partide görev alacak?

01.12.2020 / 13:55

15
Turgay Aytaş İstanbul , Üst Düzey Yönetici

Çoğunlukçu bir anlayışın ve istişare kültürünün olmadığı yönetimler, toplumlar totaliter ve otoriter toplumlardır. - İstişare aynı dünya görüşündeki, aynı yaşama kültüründeki insanlarla birlikte yapılmaz. Birbirimize aynı şeyleri söyleriz.- Ne yapılırsa yapılsın, kul hatalarına maruz kalır ve ülke zaman kaybeder. Bir kişi, bir grup her şeyi doğru yapamaz. İlk yapılması gereken temsilde adaletin sağlanmasıdır. Mecliste benim tanıdığım benim oy verdiğim bir milletvekili bile yok. Milletvekili seçilme yeterliliği en az üniversite mezunu olmalı. Seçim barajı kaldırılmalı, D-Hont sistemine göre %0.05 oy alan bir parti bile meclise milletvekili sokabilmelidir. İlla her sene aynı sayıda milletvekili olacak diye bir şey yok. Aynı düşünceye ve yaşam biçimine sahip insanların, kendilerini temsil edebilmeliri için gettolaşıp bir yerde yaşaması gerekmiyor. Yada güçlü bir partiye yanaşması gerekmiyor. Küçük partilerin temsilde bir kontenjanı olmalıdır. Toplumdaki tüm farklılıklar mecliste temsil edilmelidir. Milletvekilliği kutsal bir görevdir. Milletvekilleri başka hiçbir göreve talip olmamalı, başka bir göreve seçilmemelidir. Eğitimi, sağlığı, ekonomiyi illa bir kişi yönetecek diye bir şey yok. Bugüne kadar seçilen bakanlar hiçbir şey bilmeyen siyasi kimlikler oldu, ülke tarihi boyunca üç beş istisna hariç. Seçilen milletvekilleri tarafından temsilde adalet sağlanarak yürütme konseyi oluşturulmalı. Alanında uzun yıllar ihtisas yapmış bir kurul tarafından eğitim, sağlık, ekonomi vs. yönetilirse hata payı çok düşer. Ülkenin sırtı yere gelmez. Örnek verecek olursak; her 50 milletvekili tek bir kişiye oy vermek kaydıyla Milli Eğitim Bakanlığı için bir yürütme kurulu üyesi atayabilir. Bir kurul üyesinin görevden alınması da, meclis çoğunluğunun en az %60’ı ile olmalı, eğer bir hata yaparsa.

04.12.2020 / 00:23

15
Muhammed Ali Yılmaz İzmir , Kamu Çalışanı

Öncelikle sayın başkanım çıktığınızda bu zorlu meşagatli yolda yanınızda olduğumu bildirmek isterim birileri gibi tek akılla değil iştilareyle bu memleketi yöneteceğinize eminim. Çünkü birileri ben yaparım ben ederim dediğinde iştişareyi bıraktığında sadece kendi saltanatını düştüğünde memleketin geldiği durum belli. Şuanda Allahımı şahit tutarım hiçbir kapasitesi olmayan kafası boş gönlü yüreği kin tutmuş biadam yönetiyor bu memleketi cumhurbaşkanı diyemiycem o sadece ona oy erenlerin cumhurbaşkanı benim değil asla olmayacak.. Size sorum siz başbakan olursanız onun milletin kesesinden itibarda israf olmaz diye yaptırdığı sarayda oturacak mısınız. Şimdiden söyleyin eğer oturacaksanız sizinle değilim çünkü benim gözümde ondan bi farkınız olmaz. Ama biliyorum ki eğer iktidar olursanız onun sarayını onun başına yıkacaksınız beklentim o yönde. Şimdiden ellerinizden öperim selametle

26.05.2020 / 00:22

15
Selahattin Çiçek Aksaray , Diğer

İçinde bulunduğumuz süreç yeni dünya düzeninin kültürel ekonomik ve sosyal hayatın değişimini gerektiren zorunlu bir düzene doğru gidişidir. Biz Türkiye olarak bu süreci diğer dünya ülkeleri ile kafa kafaya götürebilmemiz için gerek ekonomik gerekse kişi hak ve hürriyeti konusunda lider ülke olarak götürmek zorundayız topraklarımız inanın ki söylenen den çok daha fazla verimli kendi kendimize üretebileceğimiz o kadar çok şey var ki sadece inanmak yeterlidir. Bölgesinde lider konumda iken artık bölgesini kontrol edemez konuma geldik gençler gelecek kaygısında bende bir genç olarak geleceğimin kaygısını yaşamaktayım ancak asla ümitsizliğe kapılmayın bu ülkenin gençleri her zaman üretken ve zor şartlarda başarılı olmuştur harekete geçin kendi çevrenizden başlayın insanlara anlatın doğruları göremsine yardımcı olun asla pes etmeyin her zaman yapıcı olun insanların bilinçsizce adanmışlığını kendi bilginiz ile kırın ve her zaman gülümseyin gülmek dünaynın en güzel eylemidir. Size karşı yapılan eleştirilere asla ama asla kızmayın anlamaya çalışın dinleyin ve doğrularınızı anlatın ekonomik olarak kaygı duyuyoruz evet ama bunun da bir çıkış yolu var bilgi tecrübe ve doğru insan olmak doğruluk her zaman kazanır müsterih olunuz bir gün gelecek ve tüm bu dertlerimize Deva olacak asla ama asla ümitsiz olamayın okuyun araştırın gündemi takip edin yurtdışında ki tüm sosyal faaliyetleri teknolojik gelişimleri takip edin modayı ekonomiyi kültürel fsrklılıkları takip edin karşıt görüşleri analiz edin hergün yeni bir gün hergün yeni bir umut her zaman çalışacağız her zaman dünyanın gündemini takip edeceğiz teknolojide sanayide her alanda bilgi sahibi olmak zorundayız unutmayın kültürel sosyal olanda gelişemezsek asla ama asla ilerleyemeyiz. Okuyun kendinizi geliştirin ve her zaman pozitif olun.

26.05.2020 / 21:26

15
Serkan Çelik İstanbul , Müşavir