Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Yeni bir parti olarak kuruldunuz ama söylem olarak diğer muhalefet partilerinden bir farkınız maalesef yok. Klasik söylemlerden ötesi yok nedir bunlar millet aç, işsiz gibi söylemler. Bunları biliyoruz zaten ve ezberledik. Bu ülkede aileleri ile birlikte milyonlarca insan terörist yapıldı. Yüzbinlerce insan işinden atıldı ve hâlâ devam ediyor. Binlerce insan işkence gördü, yüzlercesi öldü ve hâlâ bunlar devam ediyor. Bunların birini bile gündem yapmadınız nerede kaldı hukuk adalet. Nerede kaldı sizin farkınız, yok kadın hakları, yok gençler gibi bildiğimiz bi sürü klasik ifadenin üstüne çıkamadınız maalesef. Bir Ömer Faruk Gergerlioglu bile olamadınız maalesef. Bu klasik ifadelerle kimden ne kadar oy alabilirsiniz veya ne kadar inandırıcı olursunuz.

14.01.2021 / 13:39

13
Hasan Cankurtaran Gaziantep , Öğretmen

Merhaba, 1.Montrö Boğazlar Sözleşmesi Lozan ile birlikte Türkiye Cumhuriyetinin TAPU Senetidir. Bu konuda DEVA Partisinin tutum ve davranışları ve görüşleri nelerdir? Montrö Boğazlar Sözleşmesinin IPTAL edilmesi durumunda DEVA Partisi neler yapacaktır? 2. Mevcut rejimin tiranlik/otokrasiye evrildiğini ve bir müddet sonra Diktatörlüğe gidebileceği ihtimaline karşı hangi somut, elle tutulur gözle görülür demokratik önlemleri alacaksınız?

05.04.2021 / 11:24

13
Salih Onganer İzmir , Mühendis

Bayramınızı en içten duygularımla kutlar aileniz ve hep birlikte nice bayramlar geçirmek dileğiyle sayın genel başkanım şuan çok sıcak gündemde olan Kudüs meselesi ile ilgili hükümetin ve islam coğrafyasının haberlerde boy göstermekten başka yaptığı bişey olmamasına karşın hep birlikte zulüm gören müslüman kardeşlerimiz için öncümüz olarak insanı yardım gemisi konvoyu düzenlemek çok uygun bir davranış olarak görüyorum tabi ki bu mesele bin siyasi politik boyutlarını sizlerin takdir ve görüşüne sunarak belirtmek istedim böyle bir girişim için o konvoy da gönüllü olarak da gitmeyi o tehlikeli ortamlara zülüm gören kardeşlerimize selamlarınızı iletmek benim borcum olsun başarılarınızın devamını dilerim

14.05.2021 / 09:31

13
Yusuf Kenan Karaca Malatya , Mühendis

Demokrasinin ve geleceğin bayraktarlığını yapacaklara saygı ve sevgiyle başlamak istiyorum. Bu aziz milletin bir genci olarak gençlere yapılan yatırımlarda eksiklik hissediyorum. Gençlerin kendini kültürel alanda geliştirmesi için yeterince imkanın sağlanmadığını düşünüyorum. Bazı ülkelerde gençlere sadece kültürel alanda kullanılmak üzere kart ve benzeri ödeneklerin sağlandığını görürken ülkemizde ise çoğu gence uzak kalmış gençlik merkezleriyle yetiniyoruz. Bende bir genç olarak kültürel olarak gelişmek için niye yeterince olanağa sahip değiliz diye düşünüyorum. Bir diğer konu ise gençlerimizin çoğunun bulunduğu eğitim kurumlarında da büyük eksiklerle karşı karşıyayız. Ben bir üniversite öğrencisi olarak üniversitelerin yapılma amacının şehrin ekonomisini kalkındırmak, kentsel yayılımını genişletmek için degil de nitelikli eğitim veren geleceğin yaşamına yön verebilecek gerçekten düşünebilen ve üreten gençlerin yetiştirilmesini istiyorum. Ama maalesef gençlerimizin çoğu eğitimdeki bu boşluk sebebiyle bilim ve kültür merkezlerinin çok az neredeyse hiç olmadığı fakat caddelerinin kafe ve tüketime bağlı sektörlerin hınca hınç doldurduğu sözde üniversite şehirlerinden bir şekilde üretim ve düşünmeye dair çoğunun hiçbir fikri olmadan bir şekilde mezun oluyor. Benim sizlerden istediğim ise hazineniz olan gençlerinize sahip çıkıp kültürel ve eğitim alanında bu gençler için altyapının biran önce kurulmasıdır.

20.04.2020 / 20:47

13
Ömer Bal Ordu , Öğrenci

Yeni oluşumun, Ekonomi, hukuk, özgürlük ve liyakat gibi konularda etkin ve kalıcı çözümler getireceğine inancım tamdır. Partinin bir takım konular da çok çetin sınav vereceğini düşünmekteyim. Genel başkan ve kuruculardan bazılarının daha önce iktidar partisinde siyaset yapmasından dolayı, partinin kendisini ifade etmesi hususunda önyargıyı kırmasının zor olacağı kannatindeyim. Bu önyargıyı kırmak için, iktidar partisi ile organik bir bağının olmadığını, ülkenin her bir bireyine bıkmadan , usanmadan parti politikasını anlatılması gerektiğini düşünüyorum. Kurucuların farklı bölgelerden , farklı etnik kimlikler den ve farklı dünya görüşüne sahip olmaları, sinerji oluşturma adına problem yaratacak mıdır?Her ne kadar ortak payda ülke sorunları olsa da, iktidar olduktan sonra oluşacak farklı istekler çatışmaya dönüşebilir mi? Bu çatışma ortamında kayıplar verilebileceği, parti hedefinden sapmalar olabilir mi? Bu konu ile ilgili önümüzde çok iyi bir örneğin, iktidar partisinin olduğunu düşünüyorum. Aynı hatalara düşmeden değişen şartlara göre konumlanmayıp , her bölgenin , her etnik grubun isteklerine çatışma ortamı yaratmadan hassas olup buna göre hareket ederek saygı göstererek aşılacağı inancındayım . Teşkilatma kısmında ağırlıklı olarak iktidar partisinin küskünlerinden oluşmaması gerektiğini , farklı kesimlerden , yeni isimlerle ve en önemlisi genç , dinamik kişilerden oluşması gerektiği kanaatindeyim. Çıkılan bu önemli yolda elimizden geldiğince Ülke menfaatlerini en önde tutarak partimize faydalı olmaya çalışacağız.

06.05.2020 / 05:35

13
İbrahim Kara İstanbul , Mühendis

a. devahazir.devapartisi.org sitenizle ilgili feedback: Animasyonlarda akıcılık sorunu var. Başlangıçtaki eylem planları sağa doğru akarken animasyon akıcı değil, donuyor. Farklı güçlü bilgisayarlardan kontrol ettiğimde akıcılık sorunu yine devam etti. Ayrıca ana sayfada aşağı inince karşımıza çıkan yarına eylem planının 3.maddesinde yazım hatası var, "yasakların kaldıracağız" yazıyor. b. Eylem planlarının tanıtım filmleriyle ilgili görüşüm: Eylem planları kapsamlı olsa da eğer tanıtımları iyi değilse ne önemi var? Deva Partisinin bu işlerin altından kalkabileceğine, gerçekten çözüm olduğuna dair güçlü hisler uyandırması gerekmez mi? 140journos'un sizinle ilgili videosuna bakın diğer içeriklerine bakın kalite farkı ortada. Ortaya konulan ürün kadar o ürünün pazarlanması da önemli değil midir? Sizin yaptığınızı ortaya iyi bir iş koyup kenara çekilmeye benzetiyorum. Bir ürün çıkardığınızda oturup başkalarının gelip o ürünün ne kadar iyi olduğunu söylemesini beklerseniz eh muhtemelen zengin olamazsınız. Ortaya koyduğunuz ürünün ne kadar muhteşem, muazzam süper bir şey olduğunu sizin anlatmanız gerekir. Eylem planları olabilecek çözümlerin en iyisi olsunlar ama yeterince büyük kitlelerde bu eylem planlarının ne kadar muhteşem şeyler oldukları, işte orada hepimizi kurtaracak çözüm oldukları algısı yaratılmamışsa ne önemi var? Aksi takdirde yapılan tüm hazırlıklar sadece hazırlıklarıyla kalırlar.

16.04.2022 / 10:50

13
Murat Ensar Bilgin İstanbul , Öğrenci

Merhabalar, birinci olarak işsizlik maaşı şart olmadan verilmesi, bir devlet şu an ne yapıyor iş verene işsiz insanları sunuyor aynı elbise gibi seç seç beğen bu olmaması gerek, tecrübe kalkması lazım, bir devlet hiç bir firmadan düzgün bir şekilde vergi almıyor, benim giderim var diyor vergi vermiyor bunun kalkması gerek bana bu kadar vergi verecen deyip alacan bu kadar basit firmalar dan. iş vereni çalışana muhtaç edeceksin. İşkur kalkması gerek boşa para alıyor müdür lüks araca biniyor işsiz geldimi maaş şart la veriyor. işkur harcanan parayla işsize maaş verilir, milli eğitim alınan seltifikanın hiç anlamı yok aynı diploma gibi. nitelikli eleman var ama işe alan yok. o zaman neden eğitim var, tecrübe madem ki ön planda o zaman eğitim de yanlışlık var bir düşünelim. kurs görüp eğitim alıyorsun bununda anlamı yok ama kimse bizden bas etmiyor o kadar parayı kursa harcamış eğitim almış seltifikası var,işsiz kimse bizden bas etmiyor ne den hep ünüvesite lise birde lise terk eden işsiz insanlardan bas edelim, ben şunu gördüm her iktidar iş verene destek veriyor işsiz ze değil bu böyle olduktan sonra hep işsiz olur,Belli bir yaştan sonra sokakta çürür işsiz. Bir düşünün devlet asgari ücret zam yapacak iş veren ile masaya geliyor ne zam yapem diyor. Böyle bir şey olamaz yanlış. Şimdi bizim yapmamız gereken şey tarıma yatırım yapmak köyde insan kalmadı hep en büyük şey tarım yatırım yapmak tı bir ülke ayakta tarımla durur, ikinci ise doğaya yatırım yapmak tı eskisi gibi dere yatakları su olması gerek bu şu şekilde iklimi korumamız gerek , Bunu ön planda olması gerek.ön önemli ise bizim ülke yol geçen haneye döndür bunu ön planda tutmamız, herkes geldiği ülkesine dönsün yazık değilmi en eski den bu toprak için savaşıp şeyit olanlara neden savaştılar insanlar gelip Türkiye de keyip sürsün dyemi, dur bastığın yeri toprak diyerek geçme tanı düşün altında binlerce kefensiz yatanı, şimdi ise her gelen geçiyor Türkiye Türkiye olmaktan çıktı, böyle olmaz. Adalet hukuk yok.

27.01.2022 / 12:54

12
Selçuk Yılmaz Bursa , Diğer

Lütfen sma hastalığına yakalanmış kardeşlerimiz içinde çok güzel eylem planlarınız olduğunu söyleyin.Ayrıca lütfen seçimi kazanın sizden umudumuz var

20.03.2022 / 08:29

12
Davut Şenkaya Muş , Öğrenci

Dün şöyle bir sms aldım, "Ailemize Hoş Geldiniz. Sayın KERİM PEKDEMİR, Üyelik işleminiz başarıyla gerçekleştirilmiştir. Sağlıklı Günler Dileriz. AK PARTİ B002" haberim olmadan üyelik başvuru yapılmış ve kabul edilmiş. Sanırım ak parti artık insanları habersiz şekilde üye yaparak büyümeye çalışıyor. Çok garip bir durum.

21.11.2020 / 10:59

12
Kerim Pekdemir Sakarya , Öğrenci

Merhaba KPSS’ye yeni giren biri olarak sıkça dile getirilen KPSS ile işe girişteki haksızlıklar hakkında birkaç eleştiri ve önerimi sizlere iletmek istiyorum. Devlet memuru seçimleri için getirilen sözlü mülakat sisteminde torpil/referans etkili olduğunu duyuyoruz, görüyoruz. Bu mülakat sistemi sebebiyle yüksek puan alanların kadroya girememesi eleştriliyor. Evet doğru bir eleştiri, haksızlığa karşı durulmalı; konulan kurala uyulmasını talep etmek doğru bir yaklaşım. Fakat üzerinde durulmayan, sorgulanmayan önemli bir nokta var, yapılan bu sınav ile kişinin hangi yetkinliğini ölçüldüğü! Üniversite hayatında veya piyasada elde edilen kazanımların ölçülmediği, genel yetenek/kültür gibi hangi yetkinliği ölçtüğü anlaşılamayan ucu açık başlıklar altında yapılan böyle bir sınavdan 90 veya 100 almak kişinin yetkin olduğu alanla ilgili hiçbir bilgisini göstermiyor maalesef. Eğer hakkaniyetli ve adil uygulansa sözlü mülakat buradaki yetkin kişileri seçmek için daha doğru bir ölçüt. Belki adil olarak yapılan bir mülakatta, alan bilgisinin daha üstün olduğu görülerek 75 puan alan aday 90 alan adayın önünde işe girmiş olabilir, ki asıl istenen yetkin kişinin pozisyona seçilmesi değil midir? Yüksek puanlı kişiyi atamak sadece konulan kurala uymak açısından bir adalet sağlar, yetkinlik ve liyakatliyi seçme konusunda değil. Dershanede öğrenilecek bilgiler ile devlette çalışmaya hak kazanılacaksa üniversiteye gitmeye neden gerek var? Neden bu sistemin değişmesini konuşmuyoruz, herkese kendi alanında sınav yapmıyoruz? Neden mimar, mühendis, sosyolog, tarihçi gibi sayısız alandaki kişileri aynı, tek bir sınavla seçmeye çalışıyoruz? Ehil insanların seçilmediği bu sistemde elbette başarısızlığa mahkumuz. Böyle sıkıntılı konularda zihin açıcı çözüm önerileri beklediğim sayın Ali Babacan’dan şu ana kadar diğer liderlerin söylemlerinden pek farklı açıklamalar duymamak bir burukluk yarattı. Bu mesajı kendisine iletir ve sistemin sıkıntılarını parti olarak dile getirirseniz memnun olacağım

30.10.2020 / 00:07

12
Abdulkadir Ganioğlu Ankara , Mimar