Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Sağlık Bakanı Koca, 25.02.2021 akşamı aşı tedariki konusında bazı açıklamalar yapmıştır. Bakan 1 milyon doz Sinovaks aşısının bedelsiz olup olmadığına ilişkin sorulara verdiği yanıtta çelişkiye düşmüştür. Dünyanın önde gelen çok uluslu ilaç firmalarından birinde 25 yıl üst düzey yöneticilik yapmış bir kişi olarak, Bakan'nın açıklamalarındaki eksik ve hatalı kısımları belirtmek istedim. Bu bir yurttaşlık görevidir. Öncelikle Bakan Koca, sözü edilen 1 milyon doz Sinovac aşısının ücretsiz olduğunu; bu hibenin teslimatla ilgili gecikmeler nedeniyle yapıldığını beyan etmiştir . Arkasından bir tanesi İngilizce diğeri Türkçe tek sayfalık birer yazı göstermiş ve bu yazı metninde üretici firmanın sözü edilen 1 milyon aşının bedelinin T.C devletinden alındığını beyan ettiğini söylemiştir. Hemen arkasından da, Çin'deki üreticinin Türkiye'de distribütörünün bulunduğunu, dolayısıyla üretici firmadan TC (DMO) olarak doğrudan aşı almanın mümkün olmadığını ve aşıların distribütör tarafından ithal edilip Devlet Malzeme Ofisine fatura edildiğini de beyan etmiştir. Bu beyanlardan sonra ortaya çıkan duruma göre, 1 Milyon doz Sinovac aşısı ya devlete (DMO)ya fatura edilmiştir. Ya da, üretici firma, distribütörüne gönderdiği aşıların 1. milyon adedini hibe etmiş, distribütör firma da TC Devletine (DMO) fatura ederek sebepsiz zenginleşme sağlamıştır. Sağlık Bakanı Koca distribütör varken Devlet olarak doğrudan alım yapamazdık derken üreticiler ve distrübitörler arasındaki ticari normlarıda gözardı etmiştir. Üreticiler distribütör dışında doğrudan satış yapabilir. Bu hususa aykırı kısıtlama içeren sözleşmeler Uluslararası Rekabet Hukuku'na da aykırıdır. Tek şartla; üretici firma doğrudan yaptığı satışlardan distribütör komisyonunu vermekle yükümlü tutulur. Doğrudan üreticiden alım yapmak her zaman avantajlıdır ve pazarlık payını arttırır. Ayrıca distribütör komisyonun üretici yükümlülüğünde bırakılmasını sağlar. Tek sayfa kağıt. Fatura nerede? İrsaliye nerede?

25.02.2021 / 21:31

9
Muhammet Kürşad Şekillioğlu Ankara , İş İnsanı

öncelikle Vatanımıza ve Milletimize hayırlı olması dileği ile Allah yolunuzdan şaşırtmasın.. şunu belirtmek isterim herkez bir saldırı politikasinda Ahmet bunu yapmış Mehmet bunu soylemiş. bu politikayla ülke dewam edecek ise hiç bir partinin yada Başkanın benim gözümde hükmü yoktur. bu ülkenin en büyük kayibı üretememektir eğerki siyasi amacınız ülkeyi rahatlatmak insanlari huzura kavuşturup azda olsa yaşam heyecanı katmak istiyorsanız bu ülkenin politikasını sadece fabrika sahibi bu baya oy toplar düşüncesinden çıkıp ülkenin geleceği için planları projeleri olan ufku geniş insanlarla siyaset yaparsınız. ama amaç sadece iktidar olup mecliste uyumak, dinleyip gitmek ise izlenen her yol dogrudur.. ülkemizin birlik ve beraberligini korumak için lutfen guzel insanlara şans verin bu ülkede düşünceleri ile 5 sene içinde ülkenin bayrağını uzaya bile dikecek insanlarimiz var sakın unutmayın.. yolunuz açık başınız dik ufkunuz güneş olsun...

30.05.2020 / 11:05

9
Emre Cetinkaya İstanbul , İşletmeci

İnsanlarımızın özellikle gençlerimizin ve kadınlarımızın içinde bulunduğu yenilik beklentisi göz ardı edilemeyecek kadar büyüktür. Ülkede ekonomi, eşitlik ve adalet gibi çok büyük hayati problemler olmasına rağmen, bizler sadece siyasilerin ağız dalaşlarını izliyoruz. Ve maalesef toplumun bir kısmı bu tip siyasete fazlasıyla alıştı çünkü hemen hemen bütün medya, ya iktidarın ya da mevcut muhalefetin elinde. İşte böyle bir dönemde teşkilatlanma her zamankinden daha önemli bir hale gelmiştir. Güçlü bir teşkilatlanmaya insanlarımızla her daim iletişimde olup, problemlerine çözümler üretmeliyiz ve onlar için çalışmalıyız ki içinde bulunduğumuz bu zor günleri atlatabilmek için değişimi mümkün kılalım ve ancak bu şekilde medyanın uyguladığı ambargoyu yıkabiliriz. Kısacası hayatında hiç siyasetle ilgilenmemiş ben ve benim gibi düşünen genç arkadaşlarımın fikirleri böyledir. Teşkilatlanmanın çok önemli olduğunu düşünüyoruz ve bir an önce de hızlı ve sağlam bir şekilde bu oluşumun tamamlanmasını bekliyoruz. Çok heyecanlıyız çok umutluyuz bütün milletimiz için hayırlı olsun inşallah.

31.05.2020 / 15:07

9
Can Nur Mersin , Mühendis

......UYAN TÜRKİYE HALKI UYAN..... Ekonomi çöküyor, memleket elden gidiyor, şuurunu kaybetmiş, din kisvesinin arkasına sığınmış, hastalıklı zihinlerin ve liyakatsiz bürokratların hakimiyetiyle savruluyoruz...! Ne yazık ki bu rezalete DUR diyecek, cahil halkı bilinçlendirecek “aklı selim“ bir muhalefet YOK... TEK SORU? Üretim ekonomisinin olmadığı bir ülkede, halkın ekonomik ihtiyaçlarını karşılaması için faizli kredi verip, halkı borç batağına sürükleyerek halkın temel ihtiyaçlarını karşılamak ne demektir?

15.06.2020 / 23:42

9
Mustafa Koç Van , Yönetici

Tarım ile ilgili önemli çalışmalar yapılmalı ha keza hayvancılık. Ayrıca, şunu da belirtmek istiyorum zamanında iyi eğitim alamadığım bir durum vardı elimden gelenin en iyisini lise sonra bir öğretmenim bana anlatması ile oldu şimdi İngilizce okuyorum amacım şu, kırsal kesim çok uzak aile kısıtlaması ile dolu öğrendikleri yer İnternet vs bu genellikle boş vakit harcama etkinliği bazıları azimli vs. Ama dediğim gibi orası Batıya uzak oraya yatırım yapılmasını istiyorum. Ayrıca üye olmak isteyip çekindiğim nokta aidat kısmı oldu ona anlam veremedim. İlk defa bu denli heyecanlı hissetiğim ve beniö gibi basit insanların sözleri duyulur veya bende bşr şeyler yapabilirim dediğim yer burası. Sağ sol olaylarını anlamdıramayıp onla aldanmakta istemiyorum istemiyoruz. Adelet, hukuki, eğitim, tarım, inşaat kısıtlaması, dürüstlük, ekonomi vs vs bunları ve en önemlisi de iç ve dış politikte birileri olamsın istiyoruz. Sevgiler

20.04.2020 / 23:24

9
Hüsna Kuzucu İstanbul , Öğrenci

Dövizden dönüşümlü KUR korumalı Türk Lirası Vadeli Mevduat Hesabın amacı, gerçekte Türk Lirasına Değer kazandırmak ve Korumak mı? Bakalım. Bir Örnekle lafı çok uzatmadan, izah etmeye çalışacağım. Bankadan Kredi çekenler olmuştur. Kredi kelimesi hepimizce bilinen, faizi ile birlikte Bankadan borç para alma işlemidir. Banka, KREDİ için, RİSK der. Verdiği para, kasadan geri ödenmek, ŞARTI ile çıkmıştır. Banka bu RİSKİ, sağlamlaştırmak için, TEMİNAT alır. Teminat, riskin emniyet sibobudur. Teminat, riskin tamamı ödenene kadar, Banka tarafından muhafaza edilir. Yani teminat, RİSK den daha değerlidir. Banka alacağını, teminata güvenerek tahsil eder. Gelelim Türk Lirası ve Döviz cinsi paranın verdiğimiz örnek de ki karşılıklarına; Türk Lirası RİSK”i temsil ediyor. Döviz de TEMİNATI. Daha açık yazmak gerekirse Döviz Teminat olarak yoksa, Türk Lirası büyük bir RİSK olmuş oluyor. Dövize Endeksli bir Ulusal paranın itibarı böyle mi sağlanır? Bu bakış açısına göre Türk Lirası, Döviz Para cinsine göre değersizleştiril miyormu? Türk Lirasının itibarını yerle bir ettiler. Varsa aksini iddia eden, buyursun gelsin karşıma. Türk Lira sının itibarı korunmuyor aksine yerle bir ediliyor. Bilin istedim.

19.02.2022 / 19:14

9
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı

Hayırlı olsun başarılar diliyorum samimiyetiniz için de teşekkürler yaşasın eğitimli insanlar

09.09.2020 / 10:47

9
Mehmet Salih Yıldız Ağrı , Çiftçi

Parti yeni kuruldu.Siyasi durus hsls belirlenemedi.Ulke batmak üzere.Psrtide muhalif bir görüs yok.Bu şekilde sahaya cikarsaniz sacece annenizden babanizdan oy alirsiniz.Bugdayi bile Yunsnistandan ithal ediyoruz. Chp msntigiyls.siyaset yspmsyin Erdogani elestirerek muhslif olinmaz.Biz şunu şunu yapacagiz tarimi su sekilde dulzeltecegiz diye örnekler vererek milletin dikkatini cekin.okul müsameresinde konişan utangac cocuk gibi muhalefet olmaz.

16.09.2020 / 09:32

9
Mustafa Balcı İstanbul , Yönetici

partiniz ve sayın babacan için bazı reform tavsiyeleri: 1)halka yalan söylemenin hukuken bir bedeli olmalı. bu bedel ağır olmalı. sadece ticari değil dini meselelerde de kamuyu aldatmaya takibat ve bedel getirilen sıkı bir düzen kurulmalı. tarikatlerde organize olmuş din bezirganlarına göz açtırılmamalı. 2)hükümet genelev zavaklarına gelir ortaklığı yapmaktan vazgeçmeli. oralarda alınıp satılan canlar kurtarılmalı ve isteyenler devlet eliyle ve imkanlarıyla rehabilite edilmeli. 3)kumar, şans oyunları ve benzeri necaset yasak edilemiyorsa, şiddetle daraltılmalı, çeşitleri azaltılmalı ve dumura uğratılmalı. emin olun seküleri dindarı herkes buna destek verecektir. 4)pornografi hem icracılar hem seyirciler için cinsel istismardır. yasaklanmalı. 5)daha çok adalate ve daha çok merhamete ihtiyaç var. merhamet ve adalet önündeki engeller kaldırılıp atılmalı. 6)antinepotizm yasası bekliyoruz. fransa’da bir örneği vardı. 7)yüz kızartıcı suçlardan ceza almış şahıslar siyaset yapmaktan ve kamu hizmetinden ömür boyu menedilmeli. görevdeyse tardedilmeli. af da edilmemeli. 7)içkinin zararlarından bahsetmek tabu olmaktan çıkarılmalı. 8)gazilik meselesi kanayan bir yaradır. yüzdelik organ kaybı hesaplayan kaba yaklaşım yeterli değil. konuya full rehabilitasyon vizyonu getirilmeli. 9)zina suçtur. evlilik akdine ihanettir. hukuki sonuçları olmalı.

13.11.2020 / 15:02

9
Eyüp Kuş Bursa , Mühendis

Sayın Ali Babacan, Tüm şehir ve ilçelerinde bulunan kamu binaları hakkında ilk sorum. Eskiden kamu binaları genelde en fazla 4 katlı olup içinde de ihtiyaç kadar memur bulunurdu. Günümüzde devasa kamu binaları yapılır oldu. Örneğin belediye binaları adalet sarayları orman müdürlükleri vs. Bu devasa yapıların en küçüğü, en küçük ilçede bile, en az 25 30 bin m2 civarlarında. Bu yapıların ihtiyaçtan fazla büyüklükte yapılması bir yana içlerinde de çok fazla işinin ne olduğu belli olmayan memurlar ile dolu. 1 kişinin yapabileceği bir işi 20 kişiye dağıtılmış durumda. Çalışan memur arkadaşlar da çoğunlukla gözleri mesai saatinin bitiminde. Mesai saatleri içinde de herhangi bir iş yapmıyorlar çünkü yapılacak iş 2 kişilik fakat o işe ayrılan kontenjan 20 kişilik. Bu devasa yapılara girince uzaktan takip ederseniz fark edeceksiniz ki; en çok çalışan bölüm çay ocağı, dolayısıyla en fazla çalışan da çaycı abla ve abiler. Günümüz teknolojisi ile yapılacak olan iş yükü en az personelle ve küçük mimari yapılar ile pek ala halolunacak bir seviyede. Avrupa ve Amerikada hatırı sayılabilecek düzeyde ülke ve şehirde gezdim ve yaşama imkanı elde ettim. Gelişmiş ülkelerdeki kamu kurum binaları küçücük yapılardan oluşmakta ve içerisindeki personeller de gayet verimli bir şekilde çalışıyorlar. Örneğin 400 bin kişilik bir şehirdeki adalet sarayı 2 katlı konteyner kadar yer kaplayan birçok örnek verebilirim. Ya da belediye binaları keza aynı. Ülkemizdeki bu kadar devasa kamu kurum binaları ve içinde bu kadar fazla iş yapmayan memurlara bir çözüm öneriniz nedir ? bunca o ya da bu şekilde memuriyete hak kazanmış ihtiyaç fazlası memur arkadaşları nasıl verimli bir şekilde çalıştırmayı düşünüyorsunuz? İhtiyacın çok fazlası olan bu kadar kamu binalarını nasıl değerlendireceksiniz? İkinci sorum ise mesleğim ile alakalı çok önemli bir konu. Belediyelerdeki imar planları hazırlanırken veya düzenleme getirilirken yapılan yolsuzluklara, zorunlu bağış vs karşı bir projeniz var mıdır?

14.11.2020 / 11:45

9
Mehmet Sarı Antalya , Mimar