Son yanlı anketlerde bile DEVA Partisi oy oranını 2 ay öncesine göre %85 artırmış durumda. Bu hız, yükseliş ve inançla milletin dertlerine DEVA olacak kadro kısa sürede dizinleri ele alıp uçuruma dolu dizgin giden aracın dümenini doğruluk, adalet ve demokrasi yönüne çevirecektir. Allah mahcup etmesin. Gayretimiz daim olsun.
28.07.2021 / 11:31
Abdulkadir Erdoğan
Ankara
, Denetçi
Her gün medyada bir kadın cinayeti haberi görüyoruz. Şiddet uygulanan, hayatları karartılan ve bunu yaptıktan sonra ceza almayan, alsa bile pek fazla caydırıcılığı olmayan ve şiddet uygulamaya devam eden erkekleri izliyoruz. Yaptığımız tek şey bu. Ülkede her şey çok hızlı belirip kayboluyor. Bir iki gün konuşuyoruz sonra unutuyoruz. Ama cinayetler ve şiddet devam ediyor. Kadına şiddet devam ederken mevcut hükümetin yaptığı tek şey sessiz kalmak.
DEVA Partisi olarak iktidara geldiğimizde bu konunun üzerinde sıkıca çalışmalıyız. Kadına yönelik şiddete yeni yaptırımlar uygulamalıyız. 6284 "Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'u" sıkı bir şekilde uygulamalıyız.
Unutmayalım ki şiddetin olduğu bir ülkede huzur, güven ve gelişme olmaz.
08.07.2020 / 13:17
Mahmut Turgay
İstanbul
, Özel Sektör Çalışanı
Bir ülkede tecavüzcüler polisten gazeteciler kadar korkmuyorsa o ülkede adaletten söz edilemez. Ve adaletin olmadığı yerde devlet halka zulmeden bir mekanizmadan ibarettir.
10.07.2020 / 01:36
Ali Özhan
Konya
, Öğrenci
Selamlar.İyi ve gayretli çalışmalar diliyorum. Kürsüde bazı arkadaşların yazdıklarını okuyorum tabi bunlar arasında ilginç olan fikirler var. Bazı arkadaşlarımız sakın ola ki eski Ak Parti yönetimlerinde görev almış kişilerin bu partide görev almaması gerektiğini ifade ediyorlar. Fikirlerine saygı duyarak şunu eklemek isterim. Nasıl ki Ak Parti aslında Fazilet Partisinden kopan bir gurup tarafından oluşup Türkiye siyasetinde bir yer edindiyse şu anda Deva Partisi yapısının en üst yönetim şemasının da Ak Parti içinden kopan artık Ak Partinin ürettiklerinin bu ülkeye çok fazla fayda sağlamadığını düşünüyorsa yani özünde Ak Partiden ayrılarak, bu girişime başlıyorsa şunu sakın yapmamalıyız.Deva Partisi için mesele liyakatsa ki hep buna vurgu yapılıyor o zaman kişilerin hangi partiden ve fikirden ve müslimi gayrimüslimi düşünülmeden eğer bu ülke için temele bir taş koyacaksa işte en doğru insan odur. Bu felsefe eğer kısır iç çatışmalara kurban edilir ve devamında bu adamı ayırın çünkü bu şu partide siyaset yaptı olmaz denirse arka kapılarda Deva Partisi bence başarıyı unutmalı. Hep söylüyorum tarih aslında yaşanmışlıkları ile en iyi kanıttır. Dersler çıkarmak ve tekrarlanmış hataları yapmamak lazım. Türk milleti 60 yıldır demokratik seçim yapar bazen aksasa da bu süreçler bu millet faziletlidir seçmeyi iyi bilir. Sandık ne olursa olsun gerçeği ortaya çıkarır. Bu nedenle şahsi fikrim bu kısır çatışmalardan uzak aklın, danışmanın ön planda olduğu ben bilirimin olmadığı bir yapı elbet başarıyı getirecektir. Bu alanda bir kaç defa hep belirttim sokak sokak masadan siyaset olamaz olmayacak eleştirebiliriz ama doğruyu söylemek lazım kızabilirsiniz ama gerçek şaşmaz Cumhurbaşkanımız sokaktan ayrılmadı biz bazı konularda eleştirebiliriz ama ordan uzak kalmadı. Tabiki her hizmetin yapılacağı bir verimli zaman dilimi vardır demokratik olarak eleştirebiliriz ama bunlar yapıcı olmalı yıkıcı olmamalı eğer başarmak istiyorsak çok ama çok çalışmak zorundayız. Sorun hep liyakat .
10.07.2020 / 13:56
Turgay Aytaş
İstanbul
, Üst Düzey Yönetici
Hayırlı sağlıklı günler dilerim.Çok değerli arkadaşlar vede dava gönülü dostlarım, bizler ülkemiz için düşünceler içinde iken ülke yönetimi halen algı içinde yorulmadan usanmadan tv algı trolleri çeteleri alenen ortalarda bir o tv bir bu tv fetö Atatürk vs olaylar Ayasofya gibi gündemi oluşturmaktan başka işleri yok! Sözüm ona gazetecilik yapan halkı kine nefrete yönelterek kavga,gürültü,bölücülük,profovakatörlük yaparak gündem oluşturuyorlar tabiki beyfendilerin keyfi yerinde geçim derdi yok sıkıntı yok mani Gani arkaları sağlam garip fukara kim yahu diyerek ver gazı,ah sizi Allah Nasıl afeder bilmem ama rabim mutlak hakimdir bir vesile olacak inşallah deva gelecek tüm mazlum fakirin hakkını savunacak sabreden rüzgar hızlı esmeye başladı kasırga geliyor adı deva dev kalpli gönülü istekli gençlik geliyor sabır edin rabim bizimle sayım Ali Babacan ve tüm deva gönülüleri başkanları inşallah bu düzene dur diyecek hepinize saygı sevgi ile selamla dilerim. İnal ERAT
16.07.2020 / 22:41
İnal Erat
İstanbul
, Danışman
Öncelikle merhabalar Web sayfanızın anlaşılır ve güzel olmuş tek sorun bilgisayarda kontrol etmedim ama telefonumda kontrol ettiğimde kurucular vb kişilerin fotoğraf çekiminde yada Web sayfasını yapan arkadaşların fotoğrafları Web sayfasına yüklemesinde sorun olmuş gibi fotoğraflar aşırı piksel li ve kırık kırık gözüküyor net gözükmüyor. Hayırlı günler dilerim
22.07.2020 / 08:36
Harun İşık
Bursa
, Grafiker
Tüm islam eleminin ülkemiz ve deva partisi başta olmak üzere müslüman kardeşlerimizin arefe günü akabinde gelecek olan kurban bayramlarını en içten dileklerimle kutluyorum.nice sağlıklı ,mutlu huzurlu günlere yürüyeceğimiz zamanları rabim hepimize nasip etsin.refah seviyesi yüksek adaletli yönetim içinde fakir fukaranın umudunun bayramdan bayrama olmadığı hayattan, yaşamdan,gelecekten kaygılı olmadığı güzel yarınlara inşallah Allah bizleri kavuşturmak dileğiyle güzel yurdumun her bir bireyini selamlıyorum. inal ERAT
30.07.2020 / 16:05
İnal Erat
İstanbul
, Danışman
Bir istişare partisi olduğumuz için haddim olmadan bazı önerilerimi yazacağım. İnsanlara anlattığımızda genel başkanı tanımadıklarını ifade ediyorlar, lakin tanıyan kimseden de kötü yorum almadık bugüne kadar. Yani insanlara ulaşabilirsek, kalplerine girebiliriz, şu an herkes yeni kana ihtiyaç duymakta. Fakat teşkilatlanma görüşmeleri yavaş ilerliyor, en azından 1 kere iletişime geçilmesi gerektiğini düşünüyorum. Erken seçim ihtimali varken bizim gibi hemen çalışma yapmak isteyen kişiler için her geçen dakika, vakit kaybı oluyor. Benim bilhassa genel olarak dikkatimi çeken konulardan şu anda doğu bölgesinde geride olduğumuzu ve "Ana Dilde Özgürlük" dememize rağmen en zor ilerleyeceğimiz bölge olduğunu düşünüyorum. Kürt vatandaşlar ile ilgili fikirler sunup, kişilerle özellikle çalışma yapılması gerektiğini düşünüyorum. Mesela Mücahit Bilici gibi kişiler olabilir. Diğer taraftan Ali Babacan gayet isabetli olarak Popülizm yapmadan ilerliyor. Lakin Türkiye'de slogan atmadan çok büyük kitlelere ulaşmak çok mümkün görünmüyor. Bu noktada özellikle Cemil Meriç'in "Bu ülkede Sağcı-Solcu yoktur, Namuslu-Namussuz vardır." tarzı sözler ile genel ahlaki değerlerde birleşme vurgusu yapılması gerekli olduğunu düşünüyorum. Bir diğer konu PR çalışmalarında "Menderes Üslubu" ve "Özal Vizyonu" gibi kelimelerin kitlelerde büyük heyecan oluşturacağını düşünüyorum. Zaten Özal benzetmeleri sürekli gelmekte. Bütün ülkeyi kucaklamaya devam edersek geriye sadece erken seçim için dua etmek kalıyor. Beklenildiği üzere 2021 yılında seçime gidilirse partimizin ilk seçimde %30'ları göreceğini düşünüyorum. Allah doğruluktan ayrılmamayı nasip etsin. Bu arada sizlerden haber beklemekteyiz.
01.07.2020 / 15:47
Mustafa Sevinç
İstanbul
, Öğrenci
Devletlerin başarız oldugu yeni modern çağda devletin start-up bakış açısına yaklaşması gerektiğini düşünüyorum.
Nicelik artık endüstri çağında kaldı, biz dijital çağın taşıyıcıları olarak niteliğe, esnekliğe, uyuma, işbirliğine odaklanmalıyız.
Olabildiğince çok büyük olmayan mini mini yaygın organizasyonlar ile start-up ortamı kurarak ürün olarak "sorun tespitleri", "vatandaş ihtiyaçları", "fikirler", "çözümler" geliştirilmeli.
Tek merkezci yönetim bitti, kabul edenler geri çağın zihniyetinde kaldı ve etkileri yakıda iyice azalacak.
Bırakın bağımsız ekipler kendi yolunu bulsun ve üretsin.
Siz öncü olun kıvılcımı ateşleyin. Gruplar kendi yolunu bulacaktır.
02.07.2020 / 09:54
Ahmed İnce
İstanbul
, Mühendis
Merhabalar size belki diğer meselelerden önemli olmayan bir konuyu paylaşıma sunmak istiyorum. Kanser ve obezite dünyada ve ülkemizde çok ciddi bir sorun. Bunu önlemek için yeterli çalışmalar sergilenmediğini düşünüyorum. Özellikle büyük şehirlerde sağlıklı gıda bulabilmek çok büyük bir sorun. Ürünlerin içindeki pancar şekerleri azaltılırken nişasta bazlı şeker oranı sırf maliyeti düşsün diye arttırılıyor. Özellikle son yıllarda çevremde beslenmeye bağlı sağlık sorunları (diyabet vb.) çok görülmeye başladı. Bunu önlemek için düşündüğüm proje ise; Ürünlerin içindeki kanserojen , sağlıksız şeker vb. maddelerin sayılarını azaltacak olan bir kota koymak. Ve beslenmeden dolayı oluşan sağlık sorunu olan kimselere özel kart verilip gıda alışverişlerini denetlemek. Bu gibi hastalıklar erken ölüm sağladığı için bir salgın olarak görülmesi gerek diye düşünüyorum. Düşüncelerimi dinlediğiniz için teşekkürler. Yolunuz açık olsun Deva partisi.
03.07.2020 / 11:59
Ali Emir Aydın
İzmir
, Öğrenci