Tüm DEVA Partisi yöneticileri ve serbest kürsü okuyucularını sevgiyle selamlıyorum. Bu yazımı en çok konuşulan cumhur başkanı adayı belirleme yöntemi üzerine yazmak istiyorum. Her gün en çok konuşulan birinci konu ekonomi, ikinci gündem millet ittifakı cumhur başkanı adayı kim olmalı? bu sorular üzerine yapılan anketlerde cumhur başkanı adayı genellikle üç kişi etrafında dönüp duruyor, Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu neden hep bunlar konuşuluyor? Çünkü bunlar kamuoyu tarafından tanınmış isimler olduğu için seçmen tarafından akla gelen ilk isimlerdir. Onun için bunların anketlerde ismi geçiyor. Bırakalım bunlar kendi işini yapsınlar. Başka isimler olmadığı için anketler bu isimlerle sınırlı kalıyor. Adı geçen isimlerden herhangi birisi belirlenirse, altılı masadaki partilerin seçmeni aynı düşünce birliği içinde hareket etmeyebilir, dolayısıyla bölünmeler ve ayrışma olabilir. Halbuki bu adı geçen isimlerin dışında cumhur başkanı adayı belirlenirse, tüm altılı masa seçmenleri ve diğer siyasi parti seçmeni de ortak adayı benimseyebilir.
Şimdi yöntem nasıl olmalı diyorum. Yöntem şu: Altılı siyasi parti liderlerinin her biri aklından geçen bir veya iki aday belirlemeli, bu adaylar hem kendi içinde hem de kamuoyu tarafından anketlerle izlenmeli, buradan çıkan sonuçlar hakkında altılı masa siyasi liderleri cumhur başkanı adayı konusunda karar verebilir. Bu yaklaşım ve anlayış altılı masa seçmen birliğini koruyabilir ve kucaklayabilir. Sonuç olarak en doğru ve en sağlıklı kararı altılı masa parti liderleri verecektir. Hayırlı olsun. Ülkemizin ve milletimizin geleceği için tüm emeği geçenlere başarılar dilerim.
11.12.2022 / 16:59
Zeki Çelik
İstanbul
, Ekonomist
Sayın parti yetkilileri hepinizi saygı ve sevgi ile selamlarım. Zor zamanda görev alan insanları kutluyorum. Yeni süreçte halka güven veren aklındaki kötü ve olumsuz düşünceleri yok edecek bir bildiri yayımlamanız beklenir. Eğitim, Üretim, Tarım, Adalet ve şeffaflık konusunda halkımızı aydınlatmanız gerekir. Kişisel hak ve özgürlükler konusunu geliştirmek ve geleceğimiz olan çocuklarımız için özgün bir eğitim ve geleceği olan dünyayı iyi yorumlayan bir çizgiye getirmek gerekir. Dine dayalı değil ahlaka dayalı bir sistem kurmak lazım. Partilere bağlı değil önceliği ülke, devlet, millet olan bir liyakat sahibi insanlar bulmak lazım. Bizi alkışlayacak değil görüşlerini söyleyecek eleştirecek yorumlayacak insanlar lazım. Saygılarımla
06.05.2020 / 18:13
İsa Adaş
Kocaeli
, Grafiker
Düşmansız bir arada duramayan bir millet olmuşuz biz. Birbirimizi sevmiyoruz aslında, hiçbir hayalimiz ülkümüz kalmamış, hiçbir şey üretmiyoruz. Ancak bir düşmanın varlığı hatırlatıyor bize kim olduğumuzu. Ancak bir düşmanın varlığı bir arada tutuyor bizi, başka türlü unutuyoruz birlik olmayı! (VATANIM SENSİN den alıntı bir replik)
Önce İnsan diyen,Ortak akıl diyen,Bilim diyen birileri var bu ülkede,ellerini taşın altına ,yüreklerini ortaya koyan insanlar var.Haydi bu kez başaralım Dostlukla,dayanışmayla,imanla ve güvenle yola koyulalım.Düşmansız ve ötekisiz bir şeyleri başarabileceğimizi gösterelim.Başarılamayacak hiç bir şey yoktur,imkansız ise sadece zaman alır.Hedef adımızda :Her Derdin DEVA'sı var...
10.05.2020 / 23:18
İsmail Edip Arıcan
İzmir
, İşletmeci
Daha sert muhalefet yapılmalı. Sesimiz daha gür cikmali
14.05.2020 / 07:43
Gökhan Ergül
Muğla
, Mühendis
Sayın parti yetkilileri iyi çalışmalar. Bir kaç düşüncemi platformda paylaşmak isterim.
1. Siyasetin birinci ilkesi çokluğu ve varlığı görmek olmalıdır.Siyaset bu çoğunluğu en adil şekilde yönetmelidir. Toplumu yaşam içinde yönlendirecek ilkeleri oluşturup buna herkesi katmayı başarabilen bir yapıya sahip olması çok önemlidir. Dolaysıyla şucu bucu demeden en aykırı düşünceleri absorbe etmeli yani bizim bildiğimiz evrensel demokrat tavır içinde olmalıdır.
2. Siyaset asla gücü el aldığında şu ilkelere göre hareket etmemeli. Yani benim gibi olsun, benim olsun, benim dediğim olsun dememeli. Zaten kalıcı siyasetin devamı zıt fikirlere ayrıcalık tanıması bunların ortak yaşamın bir değeri olduğunu anlaması ve yönetmesiyle olur.
3. Siyaset insani egoya kurban edilmemeli. Şunu unutmamak gerekir. Siyasette en önemli unsurlardan birisi güç ilişkisidir. Doğada eşitlik yoktur. Eşitlik sosyal bir kavramdır. Bu nedenle siyasetin eşitsiz olan doğal ortamda, ortak eşitler de herkesi buluşturmalı.
4.Bazen olanlar hoşumuza gitmese de hoşgörüyü göstermeliyiz. Şunu hatırlıyorum Sayın Cumhurbaşkanımız ilk belediye başkanı olduğunda televizyonlardaki yorumları hatırlıyorum asla kazanacak gözüyle bakılmadı ama Türkiye 1946 dan bu yana devam eden bir çok partili siyasi hayata sahip.Meclisin açılışının 100.yılı kutlandı. Köklü bir siyaset geleneğimiz var . Ama bu kadar zorlu yıllardan ve çekilen çilelerden sonra yerelde halen güçsüz durumdayız. Kesinlikle yerelin güçlendirilmesi belediyelerin hangi parti tarafından kazanılmış olsa da siyasi taraftarlık düşünülmeden desteklenmesi çok önemlidir. Yerelin halka ulaşması daha çabuk, çözüm bulması,merkezi idareye göre daha çabuk aksiyon alabilmesi gerçekten önemsenmelidir. Yani ilk belediyeler kazanıldığında Refahlı belediyecilikle buluşulduğunda müthiş olumlu gelişmeler yaşandı. Ancak bu gün geldiğimiz noktada belediyelere bakış açımıza bakıldığında hele bu zor günlerde anlayışın sadece birazcık yer değiştirdiğini görüyoruz.seçim halkın.
06.05.2020 / 15:07
Turgay Aytaş
İstanbul
, Üst Düzey Yönetici
selamlar ilk önce şunu belirtmeliyim ben coğrafyacıyım ama meslek tanımında olmadığı için tanımlayamıyoruz.
1-ülkede en önemli sorun üretimin olmadığı yerde tüketimin bu boşlugu doldurmasıdır devlet her yıl bütce açıklıyor ama her yıl birtane devlet eliyle bu bütceden fabrika kurulmuyor neden? devlet herşeyi özel sektörden bekliyor Mustafa Kemal ilkelerine göre hareket edilmediği için ilk ekonomik buhranda çöküyoruz 2- ülke siyasetcileri hep belirli bir tabakadan seçiliyor halkın sıkıntılarını anlamayan insanlar ülke de siyaset yapıyor buna karşın anadolu çocukları sustrulup sistem içinde yok ediliyor 3- ülkede eleştirel yapı çok zayıf eleştirmek nedir bilmeyen insanlar eleştiri yapmaya çalışıyor bizlere birşeyler karşısında itiraz hakı sunulmuyor itiraz etiğimizde ise kötü insanlar gibi algılanıyoruz ve ceza alıyoruz :) 3-ülkenin eğitim sistemi öğrencileri ileride olmak istedikleri mesleklere yönlendirmiyor ben coğrafya bölümü okuyorum ama coğrafyacı diye bir meslek tanımı bulunmuyor buda ülkemizin eğitim sistemindeki açıklardan biri :):):):):) 4-ülkede liyakata önem verilmiyor tanıdığı olan ve olmayan diye bişey var ülkede olan iş bulur olmayan işsiz kalır buna karşı ve bunu kimse konuşmaz abi konuşun valla korkmayın onlarda etten kemikten sizde 5-adamlar miyonlar kazanıyor işci 2500 tl bu nasıl adalet zengin her ekonomik sıkıntıda milyonlar kazanıyo halkta ay sonunu kara kara düşünüyor zengine heryıl vergi affı bize heryıl daha fazla vergi biz neden vergi affı almıyoruz bi sorun emekliye 1000 tl ikramiye veriliyor iki gün sonra herşeye zam abi vermeyin pirimm yapmayın zam kaşıkla verip kepceyle almayın artık siyasi parti teşkilatlarında düşüncelerinizi eleştiren insanlara yer verin körükörüne baglı insanlara değil
19.11.2020 / 00:03
Sefer Kartal
Samsun
, Diğer
Ankarada seçim öncesi belediye başkan adayına "Seçilsin de görelim bakalım!" diye tehtid eden İçişleri bakanını
KABUL ET Mİ YOR UM! Değişim istiyorum.
19.11.2020 / 16:08
Mehmet Ali Kıscaık
Kırklareli
, Öğrenci
Sayın Başkan , son muş ziyaretinde ki " biz bu ülkeyi çetecilere teslim etmeyeceğiz " demiştiniz. iktidara geldiğinizde geçmiş hükümetin suç çeteleriyle işbirliği yapmasından, usulsüzlük yapmasından , yolsuzluk yapmalarından ve bu ülkeye ihanetlerinden sebep yargılanmasının önünü açacak mısınız.? yoksa engel mi olursunuz?
ayrıca asgari ücretin sefalet seviyesi altında verilmesi ile ilgili ve istihdama yönelik net söylemleriniz yok? Asgari ücretin tüm dünya ülkelerindeki oranları ve ve memleketteki asgari ücretin ne olduğu ve ne olacağı ile ilgili çalışmalarınız var mı? nelerdir. ?
İktidara gelince haybeden kazananlarla bir olup siz de vergi yükünün sırtlanmasını asgari ücretlilere mi tevdi edeceksiniz. haybeden kazananların kazancına kazanç katarak fakirleştirilen halkı dahada fakirleştirecek misiniz? yoksa bu devran artık halkın yararına dönmeli dönecek diyerek mi hareket edeceksiniz. ?
DENETİM YETMEZ DENETİMİN DENETİMİ OLMALI diyebiliyor musunuz.?
özelleştirilen kuruluşlar tekrar kamuya kazandırılabilecek mi bununla ilgili çalışmalarınız var mı.? yolsuzluk yaparak zenginleşen siyasi ve iş adamlarının , müteahhitlerin mal varlığı, borçlandırılan bu ülkenin hazinesine tekrar kazandırılacak mı. ? bununla ilgili çalışmalarınız nelerdir. ?
Vergi dağıtımında adil yol izlenecek mi.? Yoksa vergi yükü her zaman ki gibi az kazanan vatandaşa mı yüklenecek. ?
*aksaray* ve masrafları için öneriniz/çalışmalarınız var mı. ?
ister vekil olsun ister iş adamı ister cumhurbaşkanının haksız kazançlarının önüne geçilecek mi. ? emeklilik primleri normal vatandaşın aldığının yine kaç katı olacak?. Bunlarla ilgili düşünceleriniz nelerdir? Bir gün de bu konularla ilgili dişe dokunur açıklamalar yapacağınızı umarak saygılarımı sunuyorum
09.12.2020 / 18:19
Sevda Armağan
Muş
, Diğer
Türkiye'nin sorunlarını bilen bir lider olarak ikdidar olmak isteyen, İkdidar geldiğinde çözümleri bilen bir lider olduğuna toplum heğecanla inanmalı.
Söylemek istediğim Ali Babacan tutkuyla liderlik yaptığını, tutkuyla Turkiyeyi yonetmek istediğini, tutkuyla Türkiye'nin sorunlarını çözeceğini son zamanlarda daha tutkulu olmasına rağmen, daha da belli etmesi gerekir. Sonrasında zaten Ali Babacan'ın ve Deva partisinin diğer rakiplerine üstünlüğü kendiliğinden ortaya çıkar.
11.12.2020 / 20:37
Latif Yildiz
Bolu
, İş İnsanı
Merhaba,
Son zamanlarda Ali Babacan'ın yaptığı konuşmalar gerçekten bir umut oluşturdu bende. Ancak çelişkili bulduğum bir durum var:
Ali Babacan, bir çok konuşmasından devlet her dinden vatandaşa devletin eşit mesafede durması gerektiğini belirtti. Dini siyasete alet etmeyeceklerini belirtti.
Ancak ben burada sık sorulan sorular kısmında bile bir çok dini referans görüyorum. Mesela laiklik konusunda "Peygamberimiz henüz Peygamberlik görevi kendisine verilmeden Muhammed-ül Emin olarak biliniyordu." gibi bir ifade var. Bu ifadenin devamında laik olmamanın dine nasıl zarar verdiği açıklanmış. Dine zarar gelmesin diye mi laikliği benimsiyorsunuz yani? Kıstasınız din midir?
Bir diğer örnek de buradaki sık sorulan sorular kısmındaki "itibardan tasarruf olmaz." sözü ile ilgili açıklamanızda. Bu açıklamada "İsraf haramdır değil mi?" diye bir ibare var. yani siz israfa haram olduğu için mi karşısınız?
Kısaca, buraya yazdığınız toplumsal konular ile ilgili bir çok açıklamada bile karar verirken dini baz aldığınızı ve bunu belirtmekten de çekinmediğinizi görüyorum. Bu da beni endişelendiriyor.
Hal böyle iken diğer dinden mensup vatandaşlara nasıl eşit mesafeli duracaksınız? Başka bizzat beni ilgilendiren diğer bir çok toplumsal konularda da dini değil de evrensel hukuki değerleri esas alacağınızdan nasıl emin olabilirim?
Şimdiden cevabınız için teşekkürler.
19.12.2020 / 20:52
Tuğçe Hilal Çil
İstanbul
, Mühendis