Merhaba. Genel başkanımız illere gidiyor şehir merkezini geziyor salonda konuşma yapıyor. Bunların hepsi güzel. Ama dahada güzel olması için bir şey daha yapması gerektigini düşünüyorum. Her ilde rast gele veya o ilin il başkaninin seçtgi bir köye ziyarete gidebilir. Orda bizzat köylünün ahirini samanligini tarımsal faaliyetleri bizzat görebilir. Ve bu inanın halk tarafından büyük ilgi görecektir. Son olarak köy ziyareti diyorum başka bir şey demiyorum. Lütfen ısrarcı olun en fazla bir saatinizi alır. Gitceksiniz ne kadar faydalı olacagini
27.12.2020 / 16:43
Osman Pamuk
Kastamonu
, Serbest Meslek
Bir istişare partisi olduğumuz için haddim olmadan bazı önerilerimi yazacağım. İnsanlara anlattığımızda genel başkanı tanımadıklarını ifade ediyorlar, lakin tanıyan kimseden de kötü yorum almadık bugüne kadar. Yani insanlara ulaşabilirsek, kalplerine girebiliriz, şu an herkes yeni kana ihtiyaç duymakta. Fakat teşkilatlanma görüşmeleri yavaş ilerliyor, en azından 1 kere iletişime geçilmesi gerektiğini düşünüyorum. Erken seçim ihtimali varken bizim gibi hemen çalışma yapmak isteyen kişiler için her geçen dakika, vakit kaybı oluyor. Benim bilhassa genel olarak dikkatimi çeken konulardan şu anda doğu bölgesinde geride olduğumuzu ve "Ana Dilde Özgürlük" dememize rağmen en zor ilerleyeceğimiz bölge olduğunu düşünüyorum. Kürt vatandaşlar ile ilgili fikirler sunup, kişilerle özellikle çalışma yapılması gerektiğini düşünüyorum. Mesela Mücahit Bilici gibi kişiler olabilir. Diğer taraftan Ali Babacan gayet isabetli olarak Popülizm yapmadan ilerliyor. Lakin Türkiye'de slogan atmadan çok büyük kitlelere ulaşmak çok mümkün görünmüyor. Bu noktada özellikle Cemil Meriç'in "Bu ülkede Sağcı-Solcu yoktur, Namuslu-Namussuz vardır." tarzı sözler ile genel ahlaki değerlerde birleşme vurgusu yapılması gerekli olduğunu düşünüyorum. Bir diğer konu PR çalışmalarında "Menderes Üslubu" ve "Özal Vizyonu" gibi kelimelerin kitlelerde büyük heyecan oluşturacağını düşünüyorum. Zaten Özal benzetmeleri sürekli gelmekte. Bütün ülkeyi kucaklamaya devam edersek geriye sadece erken seçim için dua etmek kalıyor. Beklenildiği üzere 2021 yılında seçime gidilirse partimizin ilk seçimde %30'ları göreceğini düşünüyorum. Allah doğruluktan ayrılmamayı nasip etsin. Bu arada sizlerden haber beklemekteyiz.
01.07.2020 / 15:47
Mustafa Sevinç
İstanbul
, Öğrenci
Devletlerin başarız oldugu yeni modern çağda devletin start-up bakış açısına yaklaşması gerektiğini düşünüyorum.
Nicelik artık endüstri çağında kaldı, biz dijital çağın taşıyıcıları olarak niteliğe, esnekliğe, uyuma, işbirliğine odaklanmalıyız.
Olabildiğince çok büyük olmayan mini mini yaygın organizasyonlar ile start-up ortamı kurarak ürün olarak "sorun tespitleri", "vatandaş ihtiyaçları", "fikirler", "çözümler" geliştirilmeli.
Tek merkezci yönetim bitti, kabul edenler geri çağın zihniyetinde kaldı ve etkileri yakıda iyice azalacak.
Bırakın bağımsız ekipler kendi yolunu bulsun ve üretsin.
Siz öncü olun kıvılcımı ateşleyin. Gruplar kendi yolunu bulacaktır.
02.07.2020 / 09:54
Ahmed İnce
İstanbul
, Mühendis
Merhabalar size belki diğer meselelerden önemli olmayan bir konuyu paylaşıma sunmak istiyorum. Kanser ve obezite dünyada ve ülkemizde çok ciddi bir sorun. Bunu önlemek için yeterli çalışmalar sergilenmediğini düşünüyorum. Özellikle büyük şehirlerde sağlıklı gıda bulabilmek çok büyük bir sorun. Ürünlerin içindeki pancar şekerleri azaltılırken nişasta bazlı şeker oranı sırf maliyeti düşsün diye arttırılıyor. Özellikle son yıllarda çevremde beslenmeye bağlı sağlık sorunları (diyabet vb.) çok görülmeye başladı. Bunu önlemek için düşündüğüm proje ise; Ürünlerin içindeki kanserojen , sağlıksız şeker vb. maddelerin sayılarını azaltacak olan bir kota koymak. Ve beslenmeden dolayı oluşan sağlık sorunu olan kimselere özel kart verilip gıda alışverişlerini denetlemek. Bu gibi hastalıklar erken ölüm sağladığı için bir salgın olarak görülmesi gerek diye düşünüyorum. Düşüncelerimi dinlediğiniz için teşekkürler. Yolunuz açık olsun Deva partisi.
03.07.2020 / 11:59
Ali Emir Aydın
İzmir
, Öğrenci
Sn Ali Babacan,üstlendiği görevlerdeki güven verici çalışma politikaları ve kişiliğiyle her zaman taktir ettiğim bir insandır.Önceliklerimden birincisi bu olsada,Fizikçi olduğum için sıfırıncı* önceliğim.Artık kendi ülkemde bunaldım.Mevcut yönetimin anti demokratik anlayışı,kuvvetler ayrılığını hiçe sayması,başarısız eğitim,tarım ve en önemlisi aldatıcı mali politikaları.Dış politikadaki bilinçsiz ve öngörüsüz hamleleri.İç politikada baskıcı,yandaşı kayırma,mühalif görüşlere karşı linç anlayışı.Kutuplaşmayı her geçen gün dahada körükleme ve sanki sürekli kaostan beslenme şeklinde ilkel bir yönetim güdüsüne sahip olma.Tüm bu durumları değiştirmek için artık bende (sizinle) olmalıyım.
24.07.2020 / 00:12
Ersin Hüsrev
Rize
, Öğretmen
Doğal gaz keşfi için burada yazılan birkaç yorumu okudum. Bir tanesi daha fazla ilgimi çekti. Akademisyen veya mühendis veya her iki unvana da sahip olan Adil Özdemir Bey kendi bilgi reklamını da içeren bir link paylaşmış. Kendisini az da olsa tanıma fırsatı verdiği için teşekkür ederim. Videosu oldukça uzun ve başka konuları da kapsamaktadır. Link vermesi yerine son doğal gaz keşfi ile ilgili düşüncelerini, bilgilerini ve tecrübelerini burada cümlelere döküp benim anlayabileceğim seviyede yazmasını tercih ederim. Videoyu seyrettim ve zihnimde bazı sorular oluştu. Mesela; doğal gaz ile sadece TPAO mu ilgilidir yoksa MTA da mı ilgilidir? Keşfedilen doğal gazın üretim aşamasına gelmesi için ne kadar süre gereklidir? Keşfedilen doğal gazın yıllık üretiminin Türkiye’nin yıllık tüketimini karşılama oranı ne kadar olabilir? Keşfedilen doğal gazı üretim aşamasına getirebilmek için TPAO, MTA ve başka yerli kurumların bilgi ve tecrübeleri yeterli midir? Üretim aşamasına gelene kadar, tahmini olarak, ne kadar dolar yatırım veya harcama yapmak gereklidir? Trakya’da veya Türkiye’nin başka bölgelerinde üretilen ve kullanılan yerli doğal gaz var mıdır? Varsa miktarı ve parasal karşılığı nedir? Uzman bir mühendis ve akademisyenden bu soruların cevaplarını almak beni mutlu eder. Yani; videodaki moderatörün sitayişle önerdiği gibi, evimi ve balkonumu bayrakla donatıp alkışlayarak doğal gaz keşfini coşkuyla kutlamam için bilgiye ihtiyacım var.
25.08.2020 / 19:49
Fethi Gönen
Kocaeli
, Mühendis
sayın parti yetkilileri bu yazımı diğer partilere de yazdim ben atanamayan bir öğretmenim nerdeyse 4 sene oldu işsizim özel sektörde başvuru yapmamıza ragmen düşük fiyat teklifiyle karşılaştık eğitim ticaret işi değil-dir maalesef ulkemizde bu tur sorunlar cig gibi büyüyor 80 000 ücretli öğretmenin çalıştığı ülkemizde ogretmen açığı olmasına rağmen atama yapılmayıp her sene intihar eden öğretmenler bulunmaktadir.Bu sorunların çözümü nettir. maalesef yetkili kurullar sorunları görmezden gelmekte gözlerini kapatmaktadır.Ulkemizin ekonomik durumu malumdur.Bir ülkenin eğitimi göz göre gore yok olmaya mahkûm edilecektir hele ki uzaktan eğitim süreci istenildiği gibi yürümemektedir tablet internet sıkıntısı had safhada olup çözüm uretilememektedir.Daha yazilacak çok sey var bu kadarı bile ne halde olduğumuzu gösteriyor sizden ricam sorunlara çözüm bulun emin olun yaparsanız sizlere de olumlu yansıyacaktır yoksa diğerlerinden farkınız kalmayacaktir bu sebeple saygilarimi sunar iyi calismalar dilerim
23.09.2020 / 13:38
Burak Nuri Kaki
İstanbul
, Öğretmen
Sayın Yetkili; 32 yıl devlet memuru olarak çalışıp emekli olduktan sonra. özellikle liyakatın ne kadar değerli olduğunu anladım. Bizler ülkesini seven, üretken insanlarız. Yeter ki ülkeyi yönetenler yön belirlemede pusulamız olsun. Ali BABACAN'ı duruşuyla, aile geçmişi ve eğitimi ile pusulamız olacak yönetici olarak başımızda görürüz inşallah. KORKMA TÜRKİYE.
14.11.2020 / 22:40
Yavuz Türköz
Ankara
, Kamu Çalışanı
Bugün açıklanan Güçlendirilmiş parlamenter Sisteminin uygulanabilmesi için partiiçi demokrasinin işlemesi gerekir.bugünkü parri sisteminde en temel problem delege ve üye sistemidir.Önerim bütün seçmenlerin oy vereceği partilerin doğal üyesi olduğunu kabul ederek GENEL DELEGE SEÇİMİ(GDS)yapılmasıdır.
Bütün seçmenlerin katıldığı bir seçim ile partilerin delegeleri seçilmelidir.ortalama 300 seçmenin olduğu her sandıktan 10 delege seçilir.sandıklar adrese dayalı nüfus sistemiyle en yakın hanelerden oluşur.isteyen her seçmen oy kullanacağı sandıktan istediği partiden e devlet üzerinden aday olabilir.100 tl adaylık ücreti aday olduğu partiye bağış olur.seçmenler 3 adaya oy verebilir.farklı partilerden adaylarada oy verebilir.sonuçta örneğin bir parti bir sandıkta %46oy aldı.4 delegesi olur.o partinin en çok oyu alan 4 aday seçilir.artık oylar küçük partilere kalır.böylece temsil oranı yükselir.
Böylece ülke çapında yaklaşık 200bin sandıktan 2milyon delege seçilir.bu delegelerin 3 görevi olur.
Partilerin yönetimlerini seçmek.
Partilerin adaylarını belirlemek.
Referandumlarda oy kullanmak.
Abd li bir siyasal bilimcinin sözüdür."partilerde adayları kim belirlerse partinin sahibi odur"der.bizim partilerde gerçekte partilerin sahibi genel başkanlardır.önerdiğim sistemde partilerin sahibi millet olacaktır.delegeler ile yapılacak referandumlar ile örneğin kanal istanbul,suriyeli afgan mültecilerin vatadaşlığı,anayasa meseleleri gibi meseleler çözülebilir.bu sistemde son günlerin endişeli muhafazakarların kazanımları milletin güvencesinde olur.seçilmiş delegeler siyasetçilerin yanlışlarını seçimleri beklemeden düzeltme şansına sahip olur.bugünkü iletişim çağında ankaraya 6yüz vekil göndermek telgrafla haberleşmeye çalışmak kadar ilkeldir.delegeler tarafından mahallelerde seçilecek parti meclisi üyeleri ile geniş tabanlı bir demokratik sistem kurulabilir.
Delegeler seçimlerin arasında siyasetçileri kontrol eden bir yapı olur.
04.10.2021 / 21:20
İbrahim Sarul
Bursa
, Mühendis
İnşallah tarım eski işlevini sürdürür, bu millet açlık ve yoksulluk içinde kalmaz. Herkes bir umut bir ışık ve bekleyiş içinde dersine Deva arıyor. Bir umut olabilmenizi temenni ediyorum. Saygilar
16.12.2021 / 22:20
Hüseyin Kavas
Tokat
, Ziraat Mühendisi