Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

İlk gençlik dönemlerinde siyasete sosyal demokrat olarak atılmış ancak siyasi konjonktürün getirildiği nokta itibariyle apolitize edilmiş bir bireyim. İş sadece siyaset ile bitse iyi; aynı zamanda mesleğini bile yapacak liyakati görememiş, farklı kulvarları kendine yol edinmiş bir ekonomistim. İlk bakanlık döneminden bu yana Sayın Babacan'ı takip ediyorum. Bakanlıkları döneminde koca kabine içinde muhalif olamadığım tek siyasetçi olmasıyla güvenimi, takdirimi kazanmış tek isimdi. Geç bile kaldığı parti kurma sürecinde de dahil olmak üzere, bundan sonraki her adımda kendisiyle birlikte olup dava arkadaşı olmaktan onur duyacağım. Apolitize edilen, sindirilen, korkutulan bireyler o denli fazla ki bir ben değilim, inanın. Özgürlük, adalet, eğitim, siyaset kavramlarına o kadar hasret kaldık ki Ali bey ortaya çıkana kadar benim bir inancım kalmamıştı. Şükürler olsun, artık aidiyet hissedebileceğim, gönül rızasıyla ilerleyebileceğim bir insan ve parti ile karşılaştığıma inanıyorum. Sonuna kadar sizinleyim.

17.06.2020 / 03:44

6
Harun Altay Balıkesir , Yazar

Memleketimden insan manzaraları anlatsam, DEVA arkadaşlarım ne kadar ağır bir sorumluluğun altına girdiğini görür ve uyuyamaz. İnsanların yürekleri yaralı, umut arıyorlar solgun gözlerle karanlıkta. Bu insanların umuduna cevap verebilecek miyiz? Çok kederliyim. Bir umut mücadelesinde yitmek, harcanmak, yok olmak istiyorum. Bir şey yapamamanın utancını yaşıyorum. Gözyaşlarının, dramların, haksızlıkların sebebi benmişim gibi hissediyorum. "Bir parti kurduk, millet yetki verirse hizmet edeceğiz" soğukkanlılığı ile bakamıyorum bazen. Birçok eski dostumu yitmiş, savrulmuş gördüm, mesele siyasi tercihleri değil, kötü insana dönüştüklerini gördüm. Eğer iyiler kazanamazsa insana olan inancımı kaybedeceğim. Eğer iyiler kazanırsa, önceden iyi olan sonra rotasını kaybeden kötülüğün sıradanlığına teslim olan arkadaşlarımın yanına gidip ağlayacağım. "Yüreklerin kulakları sağır / Bağır bağır bağır bağırıyorum /Koşun kurşun eritmeye çağırıyorum"

21.06.2020 / 22:27

6
Özkan Basat Kayseri , Danışman

İktidar olursanız, bir vatandaş olarak merak ediyorum. Ben kendi vekilimi seçebilecek miyim? En önemlisinde, vekilimden veya bizi yönetende hesap sorabilecek miyim? Bu sorumda en alt bürokrattan en üste kadar olanı soruyorum. Bunun sağlanması biliyorum ki eğitimden geçiyor, yukarda sorduğum hemen bir günde çözüme ulaşacak konular değildir. Lakin çözüme dair belirlediğiniz bir politikanız var mı? Teşekkürler

11.11.2020 / 19:59

6
İlker Hanoğlu Giresun , Teknik Eleman

İyi günler iyi çalışmalar; Bir Turizm mezunu olarak, turizmden mezun olan arkadaşlarımla ortak yaşadığımız sorunlardan birisi de turizmdeki istihdamda yaşanan zorluklar (fazla çalışma, mesai ücretlerinin ödenmemesi, sigortasız çalıştırma ve işçi güvenliği ile işçi sağlığı) hakkında bir programınız var mı. Ayrıca turizmin standart hale gelmesi ve hizmet kalitesinde ki artış sağlanabilecek yatırımlarınız var mıdır? Varsa bunlar nelerdir?

12.11.2020 / 21:10

6
Abdullah Arı Balıkesir , Muhasebeci

En çok milletvekili çıkaran illerde, İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Adana, Mersin, Trabzon, Konya'da, Bursa'da, MİLLET İTTİFAKİ ("tek bir ORTAK liste ile") seçimlere gidilirse, MİLLET İTTİFAKI toplamda 330-350 Milletvekili çıkarır. Aksi takdirde MİLLET İTTİFAKININ OYLARI BÖLÜNÜR. OYLARIN BÜYÜK BİR KISMI BOŞU BOŞUNA, çok az bir farkla, HEBA OLUR. ÖRNEĞİN, 5000 oy farkı ile, "maalesef" MİLLET İTTİFAKİ ORTAK LİSTESİ OLMADIĞI İÇİN ! ONLARCA MİLLETVEKİLİNI boşu boşuna Cumhur İttifakına kaptırır. SON SÖZ: "En çok" milletvekili çıkaran illerde, MİLLET İTTİFAKİ TEK BİR ORTAK LİSTE ile seçimlere giderse, sonuç nasıl olur, bilgisayar SİMÜLASYONLARI yapın. "Parçala-Böl-Yönet " Tuzağına düşmeyin. İttifak içinde ittifak bu ülkenin hayrına değil.

05.04.2023 / 12:30

6
Salih Onganer İzmir , Mühendis

Seçim sloganı "gerçekti hayal oldu" slogan bu. Et , peynir, otomobil, kiralık ev, satılık ev, restoran da yemek, kıyafet, ayakkabı, seyahat, tatil, bayram harçlığı, okul harçlığı, öğrenci beslenme, soğan, patates, piknik, mangal bunlarla ilgili kısa video

02.05.2023 / 20:43

6
Fazile Karahan İstanbul , Ev Kadını

DEVA PARTİSİ Yönetimi ve görev alan herkesi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum. Daha önceki yazılarımda seçim çalışmaları ile ilgili görüşlerimi yazmıştım, fazla uzatmadan ne yazmıştım, bir cümle ile hatırlatmak istiyorum: Cumhur başkanı adayı altılı masadan olursa kaybeder demiştim ve nitekim kaybetti. Belirlenen aday altılı masa dışından bir aday olmalıydı Şimdi herkes bütünün bir parçasını tartışıyor. Atı alan Üsküdar'ı geçmiştir. Neyse benim bugün yazmak istediğim ekonomi ile ilgili: Ekonominin çok kötü olmasına rağmen bu hükümet yönetimi tekrar üstlenmiş oldu. Fakat zorlukları ve sıkıntıları bildiği için, ekonomi kurmaylarını yeniden dizayn ediyor. Bununla ilgili beklentiler var, yeni gelen ekonomi kadrosu faizleri artırırsa dışarıdan yabancı sermaye gelir döviz düşer dövize bağlı olarak enflasyonda aşağı iner. Teorik olarak doğru ama, sermayenin gelmesi için diğer koşulların oluşması olmadan sermaye sadece faize bağlı kalarak gelmez. Dışarıdan yabancı sermayenin gelmesi koşulları: 1- sermaye gideceği ülkede risk var mı ona bakar. 2- sermayenin gideceği ülke faizleri diğer ülkelere göre daha yüksek getiri sağlıyor mu? 3- kurda istikrar var mı? yani yabancı sermaye faizden para kazandıktan sonra geriye çıkış yaparken kazandığı parayla aynı kurdan dövizini alabiliyor mu? 4- hukuk işliyor mu? yargı bağımsız mı? demokrasi kurum ve kurallarıyla çalışıyor mu? eğer koşullar oluşmamışsa yabancı sermaye sadece faizlerin cazibesiyle gelmez. görüşlerimiz sitemizde not olarak kalsın gelişmeleri yaşayarak hep beraber görelim. Saygılarımla...

10.06.2023 / 19:28

6
Zeki Çelik İstanbul , Ekonomist

Parti lideri ali babacan ı yıllardır takip ediyor, üslubu ve eğitim seviyesi ile siyaset arenasında gördüğüm en entellektüel ve sosyo-kültürel seviyesi yüksek insanların başında görüyorum. Ancak son seçimde de gördük, bizim millet kimseye sataşmadan siyaset yapanı, popüler konuların peşinde koşmadan genel gerçekleri ifade eden, yumuşak üsluplu liderleri benimsemiyor. Özellikle Ali Babacan nın çoğu programda kullandığı ak partinin iyi dönemlerinde biz vardık sloganı, kendisi için olumlu etkiden çok bitmiş ülkeyi 25 yılda bu hale getirmiş bir partinin parçası olduğu görüntüsü vermekten başka bir şeye yaramıyor. Ak parti çizgisinden sıyrılıp, yeni bir çizgi bulmanın daha doğru olduğunu düşünüyorum. Son seçim gösterdi, ak parti seçmenine oynamak yerine 25 yıldır arena da bulunan partilerden sıkılmış, yeni bir politika ile hareket eden partilere halkın ilgisi daha yoğun. Sosyal medya üzerinde Babacan ın programlarını severek izleyen biri olarak söylemek zorundayım, bu kadar kaliteli içeriği ve söylemleri anlayabilecek seçmen kitlesi yüzde 1 den daha az. Seçim politikasını belirlerken daha agresif söylemler, halkın isyan ruhunu harekete geçirecek ifadelerle seçmeni kendisine çekebileceğini düşünüyorum. Ancak Ak parti dönemi unutturmak yerine sürekli o dönemde var olduğunu belirten söylemlerden uzaklaşmak gerektiğini düşünüyorum. Hali hazırda kamuda çalıştığım için siyasi arena da aktif rol alamasam da, kamu görevinden ayrıldığımda parti içinde aktif rol almak için elimden geleni yapacağım. İlgilendiğiniz için teşekkür ederim.

11.04.2024 / 12:23

6
Melih Kılınç İstanbul , Doktor

Sayın Babacan'a iki kelam etmek için,tüm şeceremizi niçin ortaya dökmek zorunda kaldık???? Vatandaşların ezici çoğunluğu nezdinde sayın Mansur Yavaş'ın başkanlık adaylığı için teveccühü vardır. Bu gerçek neden hala gözardı ediliyor????????????? Millet ittifakının başlıca görevinin ve başarısının Mansur Yavaş'ı aday olarak göstermek olduğunu düşünüyorum. Kazanmak istiyorsanız Mansur Yavaş'ı uygun zamanda başkanlığa aday göstermenizi nacizane istirham ederim. Lütfen ezici kamu oyu teveccühünü görmezden gelmeyin sayın Babacan. Saygılar.

09.08.2022 / 07:16

6
Mustafa Akkoç İstanbul , Bankacı

Cennet Mekan Şair ne de güzel ifade etmiş! Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem; Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. Biri ecdadıma saldırdımı, hatta boğarım! ... Boğamazsın ki! Hiç olmazsa yanımdan kovarım. Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam; Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam. Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale; Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale! Hiç düşündünüz mü? Böyle güzel bir Coğrafyada yaşamanın bedeli niçin bu kadar zor? Evet Zor! Çünkü, Adil Paylaşım yok. Zor! Çünkü inanç yok. Zor! Çünkü Ahlak yok. Zor! Çünkü Şuur yok. Üretim yok, Marka yok ve haliyle iyi Ekonomi yok. Peki Ne var? İhtiras ve Hırs var. Yalan Dolan var. Sahtekarlık ve Düzenbazlık var. Yolsuzluk ve Rüşvet var. Cumhuriyet Tarihinde, hiç görülmeyen ve yaşanmayan kötü şeyler var. Ülke Yönetiminde; Halkı ile barışık olmayan bir Cumhurbaşkanı var. Cumhurbaşkanına hakaret, Davaları almış başını gidiyor. Tarihimize Bakın Lütfen ! Başka hangi yüzyılda böyle açılmış davalar var? Sorgulayın! Boşuna kendinizi zorlamayın, Çünkü yok. Makamın saygınlığı bitirildi. Halk, taşan tepkisini çekinmeden ortaya koyuyor. Bu dönemde yaşananların hiç biri, geçmiş Cumhurbaşkanlıklar da yaşanmadı. Halkın direk tepkisini çeken başka Cumhurbaşkanı olmadı. Hiç biri hakarete uğramadı. Genel olarak makamın saygınlığı herkes”ce bilinir ve seviyeli konuşmalar yapılırdı. Cumhurbaşkanlığı makamı belli bir kesimin değil her kesimindi. Ta ki Bu güne kadar! Köşeye sıkışan kedi tırmalar hesabı Halk, Kötü gidişatın sebebi olan iş Bu Yönetime ve başındaki kişiye karşı tepkisini her platformda açık yüreklilikle ortaya koymaya mecbur bırakıldı. Siz buna hakaret diyebilirsiniz. Biz buna Kurtuluş mücadelesi diyoruz. Tıpkı Akdeniz de Yunanlılara karşı verilen mücadele gibi. 20 yıl önce bu yoktu şu yoktu, diyenlere 20 yıl önce yaşamış biri olarak diyorum ki, Biz Karpuzu, dilimle alacak duruma, hiç gelmedik.

13.09.2022 / 15:54

6
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı