Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Merhaba, Parti çalışmalarınız çerçevesinde üzerinde çalışmanızı umut ettiğim bir düşüncemi paylaşmak istiyorum. Son yıllardaki gelişmeler dünyada bildiğimiz standart demokrasinin zaafları ve eksikleri olduğunu gösteriyor(Liyakatsız seçimler gibi) Demokrasinin bir sonraki aşaması olarak yeni bir uyarlaması şu şekilde olabilirmi? Güçlü parlamento ile birlikte yürüyebilecek bir başkanlık sistemi. Geçenlerde ekonomik göstergelerden birisi olan döviz kurunu nasıl düşürebiliriz diye düşünürken ünüversitede gurup dinamizmi derslerinde bize öğretilen işletme yönetimlerinden birisi aklıma geldi ve ülkeler yönetimlerinede uygulanabileceğini düşündüm. Günümüz ortamında ülkelerin en büyük sorunu kutuplaşma gibi gözüküyor. Hem bunun önüne geçmek hemde yapıcı muhalefeti oluşturmak için mesela Cumhurbaşkanımız elindeki kabine kurma yetkisini tüm partilerden, aldıkları oy oranına göre bakan isteyerek kullanmış olsa ve her partiden gelecek bu bakanlarla kabineyi oluşturmuş olsa bir anda ülke bayram yerine dönermi dönmezmi?. Özet olarak bizler vatandaşlar olarak bir başkan seçsek oda hükümeti tüm partilerden aldıkları oy sayısına orantılı bakanlar atayarak ve meclise onaylatarak kurmuş olsa (Tabiki güçler dengesi detayları ayrıca çalışılarak) Demokrasinin bir sonraki adımını gerçekleştirmiş olmazmıyız? Bizler her bakanlığın hangi partiden olduğunu bilerek değerlendirmelerimize göre takip eden seçimlerde oylarımızı yine istediğimiz partiye veririz, muhalefet yine bakanlıklar nezdinde muhalefetini yapmaya devam eder ama Başkan parti genel başkanı olamayacak şekilde düzenlenir. Sayın Babacan böyle bir yönetim sistemine sıcak bakarmı?? merak ediyorum. Tabiki bu tarz bir sistemin detaylandırılıp üzerinde çalışılması gerekir ama başarılabilirse çok iyi sonuçlar alabileceğini düşünüyorum. Böyle bir sistemin dengeleri ve detayı çalışılıp meclisi güçlü olduğu takdirde kabine içinde oto kontrol üreteceğini ve süper bir yönetime dönüşeceğini düşünüyorum.

18.11.2020 / 16:42

3
Erhan Özkan İzmir , İş İnsanı

13 yıldır neden konuşmadın diyenlere cevabımdır, nereden biliyorsunuz? Mücadele etmediğini, direnmediğini, bu işler öyle kolay olmuyor. 1996 yılında Kadıköy Belediyesinden zincirin halkası olmadığım için istifa ettim, anlıyorum. Şu anda çıkıp mücadele veriyor olması çok kıymetli. Mücadelenizi destekliyorum çünkü sizin bakanlığınızda dosya kağıtlarının arka yüzünü de kullandırdığınıza inanıyorum, israf haramdır!

18.11.2020 / 11:24

24
Emel Akdere İstanbul , Mühendis

Bu onurlu duruşu destekliyor ve başarılar diliyorum. Ülkemizde maalesef özgürlük ve ekonomik anlamda çok zorlu süreçlerden geçiyoruz. Sayın ALİ Babacan ve yol arkadaşları gerçekten bu ülkeye huzuru, barışı ve istihdamı getireceklerinden kuşkum yok. Dikkat ettiyseniz bir sürü yolsuzluk oldu bu ülkede. Hiçbir yolsuzluk ve rüşvet ile ismi anılmadı sayın ALİ Babacan ve yol arkadaşlarının. O yüzden bu partiye günül verdim. Benim şahsi sloganım DEVA UMUTTUR UMUT DEVA.

18.11.2020 / 02:00

0
Önder Öner İstanbul , İş İnsanı

Sn Ali Babacan ve değerli çalışma arkadaşları Bu memleketin enbüyük meselesi enküçük memurundan Reisi Cumhur una kadar her kamu görevlisinin kamunun yani Milletin Hizmetkarı olduğunu unutup Sahibi ve aynı zamanda Milletin (Devletin) hazinesininde sahibi olduğu algısıdır. Bu millet aziz bir millettir.Bu millet ile beraberce Milletin destek vermesi durumunda yönetim kadrosuna geldiğinizde Rüşvet yiyen ve devlet hazinesinden para çalan vede Devleti ( Milleti) zarar uğratanları hiçbir aftan faydalanmamak suretiyle müebbet hapis cezası alacağı kanunu çıkaracağınızı taahhüt eder vede anayasanın değişmez ilkeleri arasına koyacağınızı Şeref sözü ile taçlandırırsanız bu millet size gereken desteği verir buna İnan’ın Bu mesele hallolduğu takdirde göreve talip olacaklar hizmet ehilleri olacaktır hiçbir hırsız yiyemeyeceği parayı çalmaz. Geçende bir arkadaşım adak kesmiş dağıtıyorduk akşam bir kapıda durduk orta yaşlı bir batı Anadolulu teyzenin hüzünlü üzgünce adaktan verileni alırken ki halini görünce çok duygulandım.Bu Aziz Millet soysuz sopsuz ahlaksız karekter yoksunu insanların,insanların en kolay kandırılma noktası olan dini inançları ve milli duygularının okşanarak soyulmayı haketmiyor. Tüm dinler ve diller ALLAH ındır.Bu ülkeyi Milleti ve Bayrağı benimseyen herkes bu memleketin öz evladıdır. Bir terörist ile hazineye soyan arasında hiçbir fark göremiyorum ve hatta teröristen daha aşağılıktır. Bir ülkede öğretmenler ve bugünün kızları yarının anneleri olacak olanlar iyi yetiştirilmesse vede huzurlu olmassa o Ülkenin geleceği olmaz. Toplumları geleceğe öğretmenler ve anneler yetiştirir. Çocklarımıza ibadetten önce ahlaklı olmayı öğretmeliyiz aksi halde namaz kılan bir hırsız,oruç tutan bir sapık hacca giden bir yalancı ve şahadet getiren bir terörist olur. Birgün Murat Sökmenoğlu ile geziyorduk Sn Süleyman Soylu nun babası seslendi Murat bey buyurun teşekkür ederim Hasan bey dedi ben inanmadığım davanın askerliğini yapmam. Saygılarımla

18.11.2020 / 01:50

0
Veysel Güler İstanbul , Emlakçı

Dershanelerde eğitim bilimci olarak çalışmalarım ve farklı illerde çalışmalarım sonucunda bazı önerilerim olacak 1. Her aile hekimliğine bir tanede psikolojik danışman - Aile danışmanı olmalı 2. Kpss de bir çok bölümün önü kapalı iken bazı bölümlerin önü çok açık bazı bölümlerde ciddi başarı olmasına rağmen alım az olduğu için sıkıntılar yaşanıyor. Kpss p10 puanı 85 üstü olan öğrencilerden 1000 kişilik sınıf öğretmeni ya da özel eğitim için kadro açılabilir ( kpssye çalışan bir çok öğrenci için umut ışığı olacaktır) 3. Her okulda bir psikolojik danışman olması şuan 150 öğrenciye bir psikolojik danışman düşüyor bu çağdaş eğitim anlayışına uygun değil. 4. Özel okulda çalışan meslektaşlarımız kan ağlıyor ( ekonomik olarak) özelde çalışan öğretmenler için taban bir fiyat belirlenip o fiyatın altında öğretmen çalıştırmak yasak olmalı. 5.öğretmen atanmasında mülakat kaldırılmalı ( torpil döndüğü için) 6.başarılı olmanız dileğiyle

18.11.2020 / 01:43

4
Sait Koç Tokat , Öğretmen

Size tavsiyem bir şiarınız olsun. Bu sizi hatırlatacak bir durum olur. Şiar konusunda size tavsiyede bulunabilirim. Hemen hemen herkes ortaokuldan öğrendiği zamanlardan Osmanlı devletinin ahilik zamanını bilir. Siz ahilik zamanı, ahilik ekibi diye kendinizi sınıflandırın. Bu şekilde ahilik zamanını bilen herkes (ki ortaokul bilgisi olduğu için herkes bilir) Osmanlı'nın en kötü zamanında kurtarıcı olan ahilerin temsilcisi olarak sizi görsün. Çünkü ülkenin en kötü zamanı ve ahilerin ön plana çıkması gerekiyor. Kendinizi ahilerin temsilçisi olarak gösterin. @AHİLİK ZAMANI

17.11.2020 / 21:28

0
Muhammed Mustafa Balaban Diyarbakır , Kamu Çalışanı

CUMHURBAŞKANLIĞI YÜKSEK MAKAMINA KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARI hk. Sn. Cumhurbaşkanım. Riskli binaları depreme dayanıklı kılmak için 16.05.2005 tarih ve 6306 sayılı kanun ve buna dayalı Yönetmelik ile Kentsel Dönüşüm uygulaması başlatıldı, Kentsel dönüşüme niyetli kat malikleri riskli gördükleri binalarını bu yönetmelik esaslarına göre yenilemek üzere konutlarının metre karelerinin küçülmesi ve artacak olan metre kareler karşılığında yapılacak kat karşılığı inşaat yapım yöntemiyle yükleniciye bir bedel ödemeden konutlarını yenilemek üzere sözleşmeler yaptılar. Ancak sosyal tarafı eksik olan bu uygulamalar ile kat maliklerinden bir çoğunun yabancısı oldukları inşaat konularında aşırı kar beklentisindeki yüklenicilerle yapılan pazarlıklarda mağdur ve zararlı çıktılar. Ayrıca birim alanda konut sayısı ve nüfus yoğunluğunda %40’a varan artışlar, alt yapının, elektrik, yol, su, kanalizasyon, trafik, iletişim, arıtma konular da dikkate alınmamıştır. Son İzmir depremi dolayısıyla ölen ve yaralanan insanların ve yıkılan bina ve alt yapıların ve bundan da sonra da olabilecek bu gibi felaketlerin önlenmesinden sorumlu makamlara çok iş düşmektedir. Zira olabilecek can ve mal kayıplarının vebali vardı. Beklenmekte olan İstanbul depreminde ise olacak can kayıplarının ve yıkımların önlenmesi için kentsel dönüşümde Devletimizin bir an evvel inisiyatif alarak daire sayısı, imar artışı ve nüfus yoğunluğu artışına izin verilmeden yerinde dönüşüm esasına göre tek tip inşaat sözleşmeleriyle konut sahiplerine verilecek geri ödemesi iskandan belirli bir süre sonra başlamak üzere düşük faizli kredilerle konutlarını yaptırmaları çözüm olabilecektir. Ancak ifade etmek isterim ki İstanbul ve Türkiye’miz böyle ölümüne bir deprem tehdidi altında iken Kanal İstanbul ve benzeri projelere kaynak ayırmak doğru değildir. cemal alkan elektrik mühendisi

17.11.2020 / 21:28

0
Cemal Alkan İstanbul , Mühendis

Milli Görev ; saltanata , israfa , akraba siyasetine , din istismarına , yolsuzluğun tavan yaptığı yağma düzenine oy vermek değil bilakis karşı olmayı gerektirir . Saltanat ve güç tutkunu sapık güruh ve onların kemik yalattıkları menfeatperest şahsiyetsiz ortakları şunu iyi bilmelidirler ki , bu ülkede satın alınamayacak şahsiyetli insanlar da var ve genç jenerasyon her gün biraz daha batmakta olan istismarcı saltanat sapıklarını tarihin çöplüğüne bir daha hortlamayacak şekilde gömecektir.

17.11.2020 / 20:16

0
Ömer Demirci İstanbul , Mühendis

Sayın Ali BABACAN Siz ve diğer parti liderleri de çok iyi biliyorsunuz ki, Türkiye nin önündeki en büyük sorun siyasi partiler kanunundaki çarpıklıktır. Konuşurken çok güzel konuşuyorsunuz, temel hak ve özgürlükler, basın özgürlüğü, adalet, vs. Türkiye Cumhuriyeti nin ana sorunu siyasete girmek isteyen DÜRÜST insanların, gerçekten ülke için adaletli davranan, hak yemeyen, milletini düşünen insanların ASLA VE DE ASLA YÖNETİM KADEMESİNE gelememesidir. Bunun yegane sebebi de siyasi partiler kanunundaki tek adamlık sultasının, parti liderleri tarafından vazgeçilemez oluşundandır. Sizi takdir ediyoruz, fakat bu ülkeyi siz bile bu yönetim anlayışıyla kurtaramazsınız. Siyasi partilerin üyeleri ve kurucuları rant elde etmek yerine, ülkesini düşünen insanlar olmadığı sürece ki "bu siyasi partiler kanunu değişmeden olmaz" mümkün değildir. Maalesef bu kanun demokrasi kriterlerine uydurulmadığı sürece, HALKTAN KOPUK, rantiye siyaseti asla bitmeyecektir. Samimiyetinize ve dürüstlüğünüze inanmak istiyoruz. Saygılar.

17.11.2020 / 18:18

1
Kaan Karagöz Kocaeli , Yönetici

Parlamenter sistemi benimsemek, yargı gücünün sürekli mekanizmada olmasını sağlamak, günümüz Türkiye'sinin ihtiyacıdır. Artık siyasi mevcudiyet yarışının gayesi güdülmelidir. Bu konuda politikanız elzem bir çırpınıştır. Diğer yandan hayal edilen ''akıllı siyasetçiler'' topluluğuna evirilebileceğinizi düşünmekteyim. Ne dava, ne taraf, ne de kuru slogan! Fakat bilinçsiz muhalefet gruplarıyla ufakta olsa demeçler vermeye başlamışsınız. İnşallah ilerde kazansanız da kaybetseniz de sizlere yakıştıramadığım oluşumlara, propagandalara dahil olmazsınız. Yolunuz bahtınız açık olsun.

17.11.2020 / 15:02

0
Hüseyin Emir Başar Bursa , Öğrenci