Sevgili Arkadaşlar.
Memleket meselesini kopyala yapıştırla değil kültürel değerler gözetilerek ortak değerler üzerinden birlikte hareket ile genele yayarak çözülmesi gerekir. Bunun için dertlere Deva olmak lazım. Bence doğru yerdeyiz sayın Genel başkanımızın açıklamaları ve Devlet yönetim tecrübesi bizlere ışık olmalı o yüzden burada bize düşen inavosyona ,yeniliklere açık zihinler ile bu partiye destek olmalıyız ki tüm Türkiye yi temsil eden sevgi saygı ve Ülkemin yücelmesini her alanda gösteren mutlu insalar ülkesi Türkiye olmalıyız. Barışık Türkiye de diye biliriz. Bunlar olduğunda birlikte üretip Dünya ile ortak hareket edebiliriz. Her alanda başarılı insanlara ulaşıp onlardan fikir alarak şefaf uslupla kibar dille herkesi kazanabiliriz. Ben bu partinin mensubu olmaktan büyük onur duyacağım. Ve doğudum yer ile başlayıp yaşadığım memelekete kadar anlatacağım. Deva olacağımızı...
09.06.2020 / 21:57
Burak Okan Kayabekir
İstanbul
, Özel Sektör Çalışanı
1978 ODTÜ girişliyim ODTÜ ye ve son 20 yıldır da ODTÜ de ticaretle uğraşmaktayım.Bizim girdiğimiz yıllarda eskiler hatırlar,günde 35,40 kişi sağ,sol çatışmalarında ölürdü.Ve bizim eğitime başlama sürecide 6 ay ertelenmeyle olmuştur,sebepte ODTÜ de 3 kiş ölmüştü olaylardan dolayı idi.ODTÜ de o yıllar 30 civarında sol fraksiyon vardı.Sağ,sol olaylarının çok yaşandığı günlerde sol da kendi içinde bölünmüştü.Bu türlü düşünceler içersinde herkesin öncelikli düşüncesi önce insandır.Fakat tartışmalara,kutuplaşmalara ve aniden parlamalara alışkın bir milletiz.Ve geriye dönüp baktığınızda ne aileler bu olaylardan dolayı acılar çektiler.Yıllara dönük beceremediğimiz bir şey var,karar vermekte başkalarının kararlarıyla ilerleyebilmek özelliğimizden kurtulamıyoruz.Ve siyasette kendimiz yine geriden izlemek zorunda kaldığımız bir köşeden bakıyoruz.İçerisine giren siyasetçilerdende burada olduğu gibi aradığımız bir şey var.İNSAN GİBİ DAVRANABİLEN birini arıyoruz.Yıllardır böyle oldu.Ve TÜRKİYEM maalesef bu işi beceremiyor ve SÜRÜNÜYORUZ.Şu anda belli bir kesimin taparcasına desteklediği kişilerin getirdiği TÜRKİYEM yine yerlerde sürünüyor.VE insanların korkuları ,yarınla ilgili endişeleri gittikçe artıyor.Ben eski HALKEVLERİ kültürüyle yetişen ve eski halk içi eğitimlerden gelme birisiyim.Biz üniversite yıllarımızda aslında TÜRKİYEM için çok önemli bir eğitim yapardık.Dale Carnegie adlı Amerikalı bir kişisel gelişim uzmanının Türkiyedeki ilk öğrencisi rahmetli Makina Mühendisi NÜVİT OSMAY hocamızın eğitimleriyle yetiştik.DKD kurslarıydı bu ,ve insanlara kişilik kazandırmada etkili bir sistem içindeydik.Bu eğitimdeki en büyük kural DİN ve SİYASET konuşulmamasıydı.Ve benim orada insan bakışım bu doğrultuda olmuştur.DEVGENÇ liderleride arkadaşımdı,ÜLKÜ OCAKLARI başkanıda.Çünki yaklaşımımız düşüncesi doğrultusunda yine insana hizmeti düşünen yapıdır düşüncesi.Ve yıllar geçti TÜRKİYEMde Rahmetli Özal döneminde ve daha öncesi Erbakan ında etkisiyle din bölmeye başladı TÜRKİYEMİ.devamı]
09.06.2020 / 21:46
Mücahit Erdem
Ankara
, Serbest Meslek
Bence bugün itibariyle Türkiye’de hakim olan siyasi iklim, kesinlikle 28 Şubat döneminde hissedilen ve insanlarda kaygı oluşturan iklimden daha baskıcı ve totaliter...
O gün bile başörtülü kadınlar, düzene karşı gelmenin ve rejimi eleştirmek suretiyle eylem yapmanın neticesinin bir tutuklamayla son bulacağını düşünmüyordu. O günleri hatırlayalım; insanlar siyasileri elestirebiliyor, askere kafa tutabiliyor ve hatta her ikisini hicvedebilen eğlence programları düzenleniyordu...
Bugün insanlar kendi arasında bile siyasetin yanlışlarını konuşurken birbirlerinden çekiniyor ve “SİLİVRİ” esprisi ile sohbete son veriliyor. Böyle bir ortamda yeni fikirlerin oluşması beklenemez zaten. Partimizin programındaki temel ilkelerin her biri çok önemli. Bu ilkelerin uygulanabildiği bir ülkede insanların kendini ve düşüncelerini daha rahat ifade edebilmesi ve yeniliğe açık fikirlerin, vatandaşlarımızın refahını daha kolay ve kalıcı şekilde sağlayabilmesi açısından hayati derecede önemli...
Çocuklarımızın istikbâli, DEVA Partisi’nin programıyla temin edilebilir.
Herkese saygılar...
Cem ÇİFTÇİ
ANKARA
09.06.2020 / 18:33
Cem Çiftçi
Ankara
, Tıp Çalışanı
zincirlere vurulmuş yaralı bir aslandı Türkiye.
koşusu uzatılmış yorgun bir küheylandı Türkiye
bir yiğit geldi kırdı-kırıyor zincirleri tek tek
sindirdi musallitleri, alnı ak gözü pek
kardeş kavgası bitiyor, ithalat daralıyor
geriye adil bir düzen kaldı o da geliyor
önce özgürlük, sonra üretim ahirinde adil bölüşüm
kolay mı sanırsınız, düşümde her gün şehid görmüşüm
09.06.2020 / 17:52
Ali Karakuş
Ankara
, Araştırmacı
Merhaba,
Sayın Babacan'a tavsiyem: mevcut iktidarda iken yanlışa yanlış dediği, sessiz kalmadığı hususunu daha iyi vurgulaması. Bizim halkımız hain damgasını yapıştırmaya çok meyilli olduğundan sizi de böyle gören çok kişi var.
Saygılarımla.
09.06.2020 / 16:54
Emin Kürşat Özoğul
İstanbul
, Kamu Çalışanı
Yaşamak insanca yaşamak onurlu yaşamak eşit haklara sahip adalet içerisinde 83 milyon insanın eşit yönetildiği bir ülkede yaşamak istiyorum. Irkların mezheplerin konuşulmadığı herkesin kendi inancını saygı ile yaşadığı bir ülkede yaşamak istiyorum. Devlet kurumlarının akrabalara peşkeş çekilmediği tanıdık insanlara ihale verilmediği bir ülkede yaşamak istiyorum. Alım gücünün arttığı bir ülkede yaşamak istiyorum. Sosyal yardımlaşma Bakanlığı'nın ve bütün yardım kuruluşlarının kapatıldığı ve bütün yardımların vatandaşa doğrudan hazine Bakanlığı'nın destek olduğu bir ülkede yaşamak istiyorum. Zengin ve Fakir arasındaki uçurumun bittiği bir ülkede yaşamak istiyorum. ülkemizde üretilen tarım ürünlerinin Avrupa'dan daha ucuza satın aldığımız bir ülkede yaşamak istiyorum. Adil yargının bağımsızlığını istiyorum adalet kişilere göre değil kanunlara göre hareket ettiği bir ülkede yaşamak istiyorum. Bir sabah gözlerimi açtığımda penceremden gördüğüm küçük çocuk bana gülümser ise o gün DEVA partisi iktidar olmuştur yarınlar sizinle bizlerde sizlerle Deva yeni bir doğuş yeni bir umuttur ..
09.06.2020 / 16:50
Hasan Yanardağlar
Diyarbakır
, Özel Sektör Çalışanı
Özellikle dikta rejiminin ve anti-demokratik uygulamaların varolmaya başladığı bugünlerde Sn.Ali Babacan'ın Türkiye'de hâkim olması gereken unsurların barış,refah ve mutluluk olduğunu bunun için en önemli aşamaların yargı bağımsızlığı ve gerçek bir ekonomik kalkınmanın olduğunu belirttiği için Sn.Ali Babacan'a şükranlarımı iletirim çünkü yurttaşlarımızın ifade özgürlüğünün ihlali aşacak şekilde sadece görüşünden ötürü tehdit ve terörize edilmeye maruz kalması,hoşgörünün ikliminin delinmesi akabinde işsizliğin hatta genç işsizliğinde felaket bir şekilde yükseldiği ve buna çözüm üretemeyip yangına dönmüs bir Türkiye'de yangın yok diyen bir hükümetin varlığı ve kendini vatandaşın üstüne görüp,vatandaş için hükümet olduklarını unutması ve vatandaş hakkını soruncada polis ve bekçiliği arttırmanın ötesinde sırf korkularından ötürü bu kanallar üzerinden vatandaşıda korktması ve buna bağlı olarak bunu yazılarıyla aktaran gazetecilerinde tutuklanıp basın özgürlüğününde ihlal edildiği bir ülkede vatandaşın anayasal haklarını savunup hükümetinde bu yaptıkları karşısında ayağını denk almaması takdirinde gidici olacağını benimseme şu günlerde yapılması zorunlu olan hak ve faaliyetlerdir.
Saygılarımla,
09.06.2020 / 16:35
Naim Alphan
Ankara
, Öğrenci
Sayın Ali Babacan'ı dinledikçe geleceğe dair umudum artıyor. Tebrik ederim.
09.06.2020 / 16:35
Öner Karadağ
Balıkesir
, Öğretmen
Bir üniversite öğrencisi olarak Syn. Gnl. Bşkn Ali BABACAN'nın partisinin kurulduğu günden beri takip etmekteyim. Değindiği konular ve alanında uzman olduğu konu hakkında söylemlerinde sonuna kadar haklı bulmaktayım. Bu ATILIM aslında bazı değişecek olan şeylerin hareketidir. Edirne den Kars'a, Sinop tan Hatay'a Türkiyeyi uçtan uca aslında biz gençler olarak fikirlerimiz her ne kadar önemliyse de birlikten kuvvet doğacağını sesimizin daha gür çıkacağını belirtmek isterim. Bana göre DEVA partisini en önemli özelliği ve diğer partilerden ayıran özelliği şudur: yok efendim siz osunuz busunuz birbirlerine her gün çamur atmaktan başka bir şey yok yahu biz bu kavgalardan bıktık önemli olan Türkiyedir Memleket meselesidir. Bu millete bu vatana en ufak bir faydamız olsun ama hep birlikte olsun ayrıştırılmadan olsun. Bunu becerebilecek bir liderin başkanlık ettiği bir partidir DEVA partisi. Türkiye'nin dört bir yanının yaralarının saracağı ve ekonomiyle birlikte tam bağımsız bir ülkenin DEVA Partisiyle birlikte olacağına bir üniversite öğrencisi olarak inancım tamdır ve bu Atılıma Samsun'dan bende varım demek istiyorum inşa Allah 81 ilinden ülkemin dört bir yanından da herkes bende varım diyecek. Genciyle Yaşlısıyla İşçisiyle Çiftçisiyle Kamusuyla Özeliyle hep birlikte kurumaya başlamış toprağa su verecek ve toprak yeniden filizlenmeye başlayacaktır. Saygılarımla.
09.06.2020 / 15:08
Yusuf Sancaktar
Samsun
, Öğrenci
Ayosofya son günlerin güncel konusu
nezaman siyasi iktidarlar sıkışsa bunun gibi gündemi değiştirecek .manevralar papıyorlar.
Ayasaofya ilk olarak kilise olarak yapıldı.ve hıristiyanların mabedi.idi.
Allah kuranı Kerim’de mabedlere dokunmayın diyor.zarar vermeyin saygısızlık yapmayın diyor.
Ayrıca sevgili peygamberimizin İstanbul’un Fethi için söylediği hadis muhkem sağlam veya kudsi hadis değildir.veye hiç böyle bir hadis yoktur.
Fattlh sultan Mehmet İstanbul’u fethederken bu mabedi camiye çevirmemeliydi bu yapılan bir tarihi hatadır.O günden beri düzeltilememiştir.
Mustafa Kemal 1936 da müzeye çevirerek nispeten sorunu kısmi olarak çözmüş.fakat yeterli olmamıştır.yapılması gereken köklü çözüm sultan 3. Ahmet tarafından onun gibi bir islam mabedi yapıp,hizmete sunmak ve Ayasofya’yı da aslına uygun yaşamadına imkan sunmak.yer yüzündeki tüm semavi dinlerin mabedleri bu muameleyi hak ediyor.
Sen başkalarının Tanrı’sına veye kutsalına küfretmeki başkalarıda sizinkine küfretmesin.buda bizim kitabımızın ve peygamberimizin emridir.
Ayasofya ile ilgili yapılan tarihi hata malesef durumu içinden çıkılmaz bir duruma getirmiş.siyasi malzeme konusu yapılmamalı.uluslar arası ölçekte bu sorun ele alınıp çözülmelidir.
09.06.2020 / 12:03
Ahmet Yıldız
Elazığ
, Eczacı