Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Son iki gündür o kadar güzel umut verici a.ıklamalar gördüm ki mutlu oldum. Dijital gelişim, inovatif akılcı yaklaşımlar. Yurt dışında umut arayan gençlere umut olabilmek. Tersine beyin göçü için insanlara imkan ve somut çözümler üretme. Paranın rant yerine girişimciliğe yatırma. Üretim ekonomisine geçiş. Dünya ile entegrasyon. Tele Sağlık, Fintec teknolojileri, yapay zeka atılımı, girişimcilik start-up atılımı, internet ve ilgili cihazlara erişim vergi indirimi gençlere ücretsiz internet bunlar harika vaatler. DEVA Partisi sorunlara teknoloji ve inovasyon ile deva olacak. Daha ne olsun derseniz bence bunlar başlangıç. Her gün yeni bir umut. akılcı yaklaşım.

21.05.2020 / 03:52

6
Hakan Çelebi Ankara , Mühendis

İyi akşamlar diliyorum.Deva partisini kurulmadan önce ve kurulduğu günden beri takip ediyorum.Sayın Babacan'a ilginin bozulan ekonomi ile beraber artığını ve seçmen gözünde 'karizmatik liderler' kategorisinde de hızlıca üst noktalara tırmandığını görebiliyoruz.Ekonomik çöküşün ciddi manada toplumsal sıkıntıları da beraberinde getirdiği ortadadır.Sayın Babacan'ın katılım sağladığı tüm programları izlemeye çalıştım. Demokrasiyi temel alan, hesap veren,şeffaf,eşitliği ve özgürlükleri sonuna kadar savunan anlayışların uluslararası arenada ciddi bir karşılığının olduğunu ve bu anlayışları önemseyip hayatta geçiren devletlerin var ettikleri güven ile ekonomik sıkıntılarını yeni likidite imkanları ile çözüme kavuşturabileceklerini sayın Babacan çokça ifade etmiştir.Sıcak para girişi ile beraber yeni bir üretim anlayışlarının(Tarım(sulama projelerinin ivedilikle bitirilmesi,ürün çeşitliliği ve kalitesinin artırılması),Tarıma dayalı sanayi,katma değeri yüksek yarı mamul ve mamul üretme vb.) ekonomide toparlanma sürecini ciddi manada hızlandıracağını ve bu süre sonunda istenilen düzeylere çıkılabileceğini çok defa ifade etmiştir.Toplamak gerekirse yukarıda saydığımız sıkıntılı başlıkların çözümü ile beraber ekonominin üretimden alacağı güç ile kendiliğinden rayına gireceğini çok defa sayın Babacan'dan duyduk.Yapısal problemlerimiz olarak ifade edilen ve bunların çözümsüzlüğünden enerji alan demokrasi dışı anlayışların ülkenin altını oyduklarını yıllardır görüyoruz. İktidar olmak isteyen herkesin muhakkak suretle iktidar olmadan önce iktidarlarında çözüm bulunacağını ifade ettikleri yapısal problemler (Kürt meselesi,Ermeni meselesi ve Alevi yurttaşlarımızın problemleri)gibi sorunlara yönelik somut projelerin parti programında olmasının demokrasi ve özgürlükler açısından daha kararlılık mesajı olarak görüleceğini düşünüyorum.Unutmamak gerekir ki demokrasiyi tehdit eden,özgürlükleri boğmaya çalışan anlayışların temel geçim kaynağı yapısal problemlerin varlığını sürdürmeleridir.

21.05.2020 / 01:30

53
Kenan Akdeniz İstanbul , Mühendis

Partinin adını medyada duyulmadığını söyleyip küçümseyici bir dille oy alamayacağını söyleyenlere karşı duruşumuz ve mottomuz Gandhi’nin şu sözleri olmalı; Önce seni görmezden gelirler, Sonra seninle alay ederler, Sonra seninle savaşırlar, En sonunda sen kazanırsın. Ben DEVA’nın gönülleri kazanacağına sonuna kadar inanıyorum.

21.05.2020 / 01:24

1
Yunus Emre Köse Kahramanmaraş , Yönetici

Partimizin oluşumda daha aktif olmak istiyorum sıra bana ,bize ne zaman gelecek diye sormuştum. Bi gün geçmedi hemen cevap verdiğiniz için teşekkür ederim.Anlaşılıyor ki daha yoğun çalışanlar varmış :)

21.05.2020 / 01:21

1
Mehmet Uyguner Gaziantep , Öğrenci

Merhabalar, Öncelikle parti çalışmalarında tüm partililere kolaylıklar diliyorum. Benim değinmek istediğim husus, parti yetkililerinin basına verdiği röportajlardaki kullandıkları doğru dil. Halihazırda aktif siyaset yürüten bazı diğer partilerin konuşmalarında, ağırlıklı olarak kendilerini yeterince ifade edemediklerine dair yakarışları ve serzenişlerini görüyorum. Bu ve benzeri sitemkar dilin parti profilini düşürdüğünü ve partiyi desteklemeyen kesim üzerinde hiçbir olumlu etki oluşturmadığı kanaatindeyim. Özellikle Sayın Babacan'ın söylemlerindeki sürekli pozitif hava, güler yüz, kişisel polemiklerden kaçınma ve halim karakterin, seçmen üzerinde çok olumlu etkiler bıraktığı kanaatindeyim. Tüm Partililerinde bu dili mümkün mertebe devam ettirmesini naçizane temenni ediyorum. Hep birlikte yeni ve müreffeh bir Türkiye hayalini gerçekleştirmek dileğiyle... Herkese iyi bayramlar.

20.05.2020 / 22:37

0
Halil İbrahim Turan İstanbul , Avukat

Kamu yönetimi üzerinde önemle durulması gereken başlı başına önemli bir meseledir. Kamu personel sistemimize bakıldığında; 657 sayılı kanun günümüz dünyasını anlamaktan oldukça uzak, 80'li yılların kaotik ve bürokratik dar ruhunu taşıyan, vatandaş odaklı bir felsefe yapısını içerisinde barındırmayan, performansın ölçütlerinin belirgin olmadığı, toplumun hizmetine yönelik beklentilerin de geride kalmış olduğu gerçeği gözümüze çarpmaktadır. İstihdam politikalarımız baştan aşağıya değişerek çağa uygun, liyakatin tamamen ön plana alındığı, görevde yükselmeden, ücret esaslarına kadar hizmetin, başarının ve yerindelik gibi unsurların ön plana alındığı bir sisteme, bir personel kanununa dönüştürülmesi gerekmektedir. Danıştay kararlarına rağmen şaibeli ve tartışmalı mülakat uygulamalarının sürdürülmesi, atanan bazı kişilerin "torpil", "nepotizm" gibi kavramlarla kamu kurumlarına yerleştirilmesi, kamu kurumlarımızın kurumsal yapısını, kurum hafızasını, kurumsal kimliğini, özellikle yargı kurumlarımızın da güven ve itibarını ciddi ölçüde geri döndürülemez biçimde sarsmaktadır. Öncelikle kamu personel sistemimize yön veren bu yönetim anlayışımızın artık hayatımızdan çıkartılması, Avrupa ülkelerindeki örneklerle uyumlu olacak şekilde mevzuatımızın vatandaş odaklı olacak biçimde yenilenmesi, hali hazırda tercih edilen ünvanlarda mümkün mertebe "MEMUR" kelimesinin (kelime kökeni itibariyle emir veren anlamına gelmekte, mütemadiyen eski tip anlayış ve felsefeyi çağrıştırmaktadır, vatandaşa emir vermek yerine vatandaşın vergisiyle vatandaşa hizmet için çalışan "public servant" terimi gibi Türkçe karşılıklı ünvanlar kullanılmalı) yerine "Kamu Personeli" teriminin mevzuatlara yerleştirilmesinin daha isabetli olacağını, bu yeni anlayış ve felsefenin getireceği reformcu uygulamalar doğrultusunda kamu personel rejiminin düzenlenmesi gerektiğini düşünmekteyim.

20.05.2020 / 22:29

1
Cem Ertem Trabzon , Kamu Çalışanı

Korku ile yönetilmekten bıktık ülkemiz liyakat sahibi yöneticilere ve demokrasiye acil hızlı bir şekilde ihtiyacı vardır devletin her yönetiminde işini layıkıyla yapacak muhtarından yerel yönetimine bahane aramadan çıkar peşinde koşmadan halk ile iç içe girebilecek yüzünü gösterecek ( düğünümüze cenazemize gelerek değil ) samimi yaptığı işi halka anlatacak örnek biz başkanlık sistemini ne muhalefet partisinden nede ana iktidar partisinden biri çıkıp adam akıllı ne olacağını hiç bir medya organından yada hiç bir mahalle toplantılarında anlatılmadı açık ve şeffaf olma konusunda net olursak eminim bu ülke kalkınacak özgürleşecek pahalı şeyler üreteceğimize tarım ve hayvancılıkta 1 numara olmanın formüllerini ararsak şu güzelim ülke hiç bir güce boyun eğmez diye düşünüyorum halkımıza değer verelim insanları bedavaya kolay hayata alıştırmayalım çalışalım üretelim tüketim bilinci ile alakalı kamu spotları yapalım tüketimde milli olalım ülke olarak markalaşalım devlet desteği veren kurumları onaralım daha etkili desteklerin önünü açalım para vermeyelim iş kuralım devlet mekanizmasının içerisinde üretim hammadde fabrika bakanlığı kuralım ülkemiz içerisindeki bütün imalatçıların toptan ve perakende satış yapabilecekleri bir platform kuralım üretimde hammadde tedarikcilerinin toplandığı bir platform kuralım her ünüversiteyi bir fabrika haline dönüştürelim ( örnek makina mühendisliği bölümünün olduğu alana etkili atolyeler kuralım üniversiteler markalaşsın üretsinler çalışmalar kağıt parçalarının içerisinde dosyalarda kalmasın çok söylenecek işler var inşallah vakti zamanı geldiğinde konuşuruz devletin tüm bakanlıkları full üretim çalışma hizmet noktasında kırmızı kod vermelidir ve gece gündüz çalışmalıyız üretimde icat etmekde pazar kurmakta çok kolay sadece bu vasıfları kapsayan devletleşme sistemini daha etkili bir hale getirmeliyiz üzerimize düşen her şeyi canı gönülden yapacağız başarılar hepimize

20.05.2020 / 22:09

0
Ömür Bal Malatya , Fotoğrafçı

Geçmişten günümüze ülkemizin birçok problemi olduğunu biliyoruz. Bilhassa son 18 yıllık iktidarın getirmiş olduğu sorunlar da fazla. Bunlardan en önemli sorunun, cumhuriyet tarihimiz boyunca eğitim olduğu kanısındayım. Sadece 18 yıllık Ak Parti iktidarındaki 7. Millî Eğitim Bakanına tanıklık ediyoruz. Sürekli değişen eğitim sistemi, yapboz tahtasına dönen sınav sistemleri, öğrencilerin fikri alınmadan uygulanan projeler vb. durumlar eğitime çok zarar verdi. En temel sorun eğitim diyorum, çünkü diğer sorunlar bu kaynaktan türüyor. Kadına şiddet, hayvana eziyet, kültürel yozlaşma, ahlâkî bozukluklar, totaliterleşen yönetim anlayışı ve daha birçok sebep eğitim menşeilidir. Ne yazık ki, yetersiz öğretmenler ve yetersiz öğrencilerle yol almaya çalışıyoruz. Atanamayan öğretmen sorunsalı, atandıktan sonra sadece maddî gelire odaklanmış düşünceler, iyice eğitimi geriletmekte. En iyi üniversiteler arasında bir üniversitemizin bile olmayışı, darbe hükûmeti tarafından oluşturulan Yök'ün yetersiz ve gereksiz kalışı da bir başka problem. Devlet okullarının dahi bir ticarethâneye dönüştüğü, eğitimi ikinci plana alan anlayışları yüzünden öğrencileri zayi eden, yarış atı gibi sınavdan sınava koşturan ve stres içerisinde ezberci bir anlayışla eğitimlerini sürdürmelerine neden olan anlayış cumhuriyet tarihimizin sorunu. Eğitim birçok sorunun kaynağıdır. Eğitimin iyileştirilmesi hâlinde birçok sorunun doğal olarak azalacağı yahut biteceği bir gerçektir. Bu sebeple en temel sorunlarımızdan birisi olan eğitime daha fazla önem ve bütçe vermek mecburiyetindeyiz. Daha fazla bilime, daha fazla öğrencileri dinlemeye ihtiyacımız var.

20.05.2020 / 18:26

22
Çağdaş Kaplan İstanbul , Öğretmen

Atatürk bu millete AZİZ TÜRK MİLLETİ demiştir.Bağımsızlığına özgürlüğüne düşkündür. Böyle bir ortam bana ÖMER SEYFETTİN in DİYET adlı eserini hatırlattı.Hani bir Demirci Koca Ali vardı. Kendini anlatamaz ,suç üstünde kalır.Tabi suçun cezası kolun kesilmesidir yada diyetin ödenmesidir.Hacı Kasap isimli cimri diyetini öder kendine uşak yapar.Sürekli de ben olmasaydım şeklinde söylemlerde bulunur.En sonunda Demirci Koca Ali dayanamaz en büyük satırı alır ,kolunu sıvar ...kolunu keser ve Hacı Kasap ın üstüne atar. ''Al diyetini ödediğin kolu ''der ..Ben bu olayları buna benzetiyorum. SAYIN ALİ BABACAN' a medeni cesaretinden dolayı tebrik ederim.Üstün başarılar dilerim. Eğri yıkılır ,doğru sallanır.Yolunuz doğru ,işiniz doğru ,sözünüz doğru ,niyetiniz doğru olduktan sonra başarılamayacak sorun ,aşılamayacak iş ,çözülemeyecek proplem ,açılamayacak kapı yoktur.Gönüldaş tüm arkadaşlara saygı ve selamlarımı sunarım.

20.05.2020 / 17:44

13
Gülseren Ünal Antalya , Muhasebeci

Sayın Başkanım 9 aydır kuracağınız partiyi yakından takip eden 17 yaşında bir vatandaşım. İçinde bulunduğumuz durumdan Türkiye’yi kurtarmak istiyorum. Bazen dersleri bırakıp hemen devlete hizmet etmek siyaset de yapmak istiyorum. Siyaseti vatan görevi olarak görüyorum şu durumda. %100 eğitim bursu ile Özel Arı Okulları’nda okuyorum yani siyasete atılma mecburiyetinde olmasam rahat bir meslekte iyi bir maaşa çalışıp hayatımı geçindirebilecek seviyedeyim ancak durumlar gerektiriyor ki hem işimi yapacağım hem de siyaset. Üniversitede işletme okumak istiyordum ancak okul müdürü Sayısal girmem için beni zorladı ben de endüstri mühendisliği okuyup işletme yüksek lisansı yapmanın daha mantıklı daha nitelikli olduğuna karar verdim. Şu an 17 yaşındayım siyaseti hangi partiden yapacağımı düşünüyorum. Yaşım erken gerçi son çıkan yasayla seçilme hakkı 18 yaş oldu. Yanlış bir karar daha kaç tane kitap okudu kaç farklı yönetim gördü kaç farklı kişiyle çalıştı ki 18 yaşında biri seçilsin. Ben 26 yaşımdan önce kendimi geliştirmeye yönelik çalışmaya odaklanmayı düşünüyorum. Sonra milleti temsilen seçilirim veya fikirlerimi doğrudan iletirim farketmez. Mesele vatana bir şekilde hizmet. Ve bu hizmet için şu an size yakınım. Çünkü herkesin oy verebileceği ve seçebileceği bi insanım sizin gibi. Radikal bir parti mensubu olup insan kaybetmek istemiyorum. Sizin partiniz her kesime açık. Hatta zannediyorum ki liberalizme karşı olanlar bile sizin sempatinize anti-radikalliğinize oy vereceklerdir. Önümüzde 2023 seçimleri var lakin Sayın Cumhurbaşkanımız AKP’nin başındayken DEVA’nın iktidar olması çok zor. Taş çatlasa %20 oy alır DEVA. Ama 2028 yılında en büyük iktidar adayı DEVA. Ben bu ülkeye hizmet etmek bir takım şeyleri düzeltmek istiyorum. Bunun için en uygun partinin başkanı sizsiniz. Bana en kısa zamanda 18 yaşımı doldurduktan sonra tabi görev vermenizi arz ederim. 17 yaşında başlarsa bu partiye bağlılığım partinin ilk öz evladı olabilirim. Samimiyetinize güvenle samimiyetle yazdım.

20.05.2020 / 13:52

5
Halil Nihat Yılmaz Ankara , Diğer