Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Sayın Başkanım Merhabalar Tanıtım» Amacımız Anadolunun gelişmesine her yerine Türkiye Projeler Platformu Taşıtlarıyla Teknolojik yenilikleri zenginleştirmektir. Anadoluya başta kasabalara, kırsal kesimlere, mahallelere, köylere destekli Eğitimlerle şekillenecek, Teknolojik yenilikleri zenginleştirmektir. Kentlerden kırsal kesimlere köylere, geri göçü özendirecek üretimi teşvik edici plânlamaları, programlarda projeleri uygulamak zorundayız. Anadolunun genelinde terkedilen Kasabaları köyleri üretimle yükseltmeliyiz. Artık Taşıt Teknolojilerinin de yükselmesiyle kasabalara, köylere Şehirlerden ulaşım kısa mesafeli süreyle yakınlaşmıştır. Gayemiz kasabalara köylere Balıkçılık, Hayvancılık, Madencilik, Ormancılık, Sanayii, Tarım, Turizm i yükselterek Şehirlerdeki aşırı boşluktaki lüzumsuz nüfusun da azalmasına rahatlamasına, İşsizliğe de bir nebzede olsa Su serpilmesine vesileyi zenginleştirmektir. Başkanım Bu projeyi uygulamak zorundayız. Gerekli ilgi ve anlayışı göstereceğiniz için teşekkür ediyor, Sağlıcakla Yaşamaya Saygılar Selâmlar Sunuyoruz. #GüçlüTürkiye Osman Erdem Araştırmacı Coğrafyacı Türkiye Projeler Platformu Telefon» 0543 329 81 54 [email protected]

30.03.2022 20:35

1
Osman Erdem Konya , İşçi

Hukukun üstünlüğü ilkesini göz alarak bayloz ve Ergenekon sürecinini tekrar yargıya taşıma sürecinizi destekliyorum Kürt sorunu konusunda demokratik bir tutum sergilemeniz konusunda temennisinde bulunuyorum umarım özgürlük kavramını geniş kitleler içinde düşünür adınızda olan demokrasi kelimesine yakışan bir politika izlersiniz

30.03.2022 05:02

0
Burak Kırcalar İzmir , İşçi

Erdoğan'ın propaganda stratejisi ve bu stratejiye karşı etkin muhalefet yapma konusunda görüşlerimi sizlerle paylaşmak istedim; Propaganda stratejisi "Pozitif gelişmeleri Erdoğan duyurur, negatif konuları diğerleri veya hiç duyurulmaz" mantığı üzerine kurulu. Örnekler; -Ücret zamları Erdoğan, Enflasyon TÜİK -Ekonomik büyüme Erdoğan, Cari açık kimse -Kadro verme, işe alımlar Erdoğan, işsizlik TÜİK -KDV İndirimleri, Katkı payı kaldırma Erdoğan, zam Kimse. -34 Şehidimizin haberini Hatay valisi, Suriye deki başarıları Erdoğan -Doğalgaz, petrol bulma Erdoğan, üretim miktarı hiç kimse. bu örnekler çoğaltılabilir. Bu durum göz önüne alındığında muhalefet olarak bütün eleştirilerin de Erdoğan üzerinden yapılması muhalefetin etkinliği açısından önemli. Tek yetkili kendisi olduğu için tek sorumlunun da kendisi olduğu gerçeği üzerinden bütün eleştirilerde öznenin Erdoğan olması gerekir. Örneğin bir bakanın, bürokratın veya milletvekilinin hatası anlatılırken ilgili kişinin ismi yerine Erdoğan'ın bakanı, müdürü, vekili şeklinde hatta mümkünse isim zikredilmeden ifade etmek Erdoğan stratejisine uygun bir anlatım olacaktır. Örnek Nureddin Nebati yeri Erdoğan'ın HMB nı, Bahçeli yerine küçük ortağı şeklinde eleştiri yapmanın daha etkili sonuç vereceğini düşünüyorum. Zaten Erdoğan da xxx Bakanımız "Yyyyy Zzzz" yerine doğrudan isim söylemeden bakanım şeklinde konuşmaktadır.

29.03.2022 11:16

3
Remzi Uzun Ankara , Mühendis

benim mesajım sayın babacana. partinin ve babacanın faaliyetlerini 2 yıldır izliyor ve takdirle karşılıyorum.Ülkenin nitelikli ve eğitimli kesimi tarafından karşılık bulduğunu ama çoğunluk olan alt kesimlerce henüz benimsenmediğini naçizane gözlemim olarak belirteyim. esas olarak mesajıma gelirsek. ben yaklaşık 6 yıldır kamuda diş hekimi olarak çalışmaktayım. bu 6 yılda yaşadığım sıkıntıları sizinle paylaşmak isterim. diş hekimliği hizmeti bildiğiniz gibi kullandığınız ürünlerin malzemenin kalitesine, size sunulan imkanın niteliğine göre farklılık arz eder. ben özellikle son yıllarda kullanılan malzeme ve sunulan hizmet kalitesinden çok hoşnutsuzum ve bu düşen kaliteden dolayı motivasyonum oldukça düşmüş durumda. bu hizmette standartların artmasa bile en azından korunuyor olması gerektiğini düşünüyorum. hastane personellerinin güvenlik temizlik gibi siyasi güçlerine güvenerek işlerini aksatmaları ve farklı davranışlar içerisinde bulunmaları da gerçekten çok üzüntü verici. hastane ortamında bile bu kayırmacı, onun bunun yakını olması gerçekten mide bulandırıcı. liyakatin aranmadığı alanlarda bile insanlar siyasi güce güvenerek kendilerini farklı konumlarda zannedebiliyorlar. bu çok utanılası bir durum. en vahim konuya gelirsek gerçekten hasta sayıları. eziliyoruz bize verilen eğitimi kesinlikle layığı ile yerine getiremiyoruz. getirmemiz de istenmiyor zaten bunun da farkındayız. insan üstü bir eforla tükenmişlikle evlerimize geliyoruz. biz kamu hizmeti bekleyen insanlarla sırf bu aşırı iş yükü sebebiyle kavga etmek, kendimizi ifade etmek, bazen edememek zorunda kalmak istemiyoruz. bu artık katlanılabilir eşiği geçti. size performans sisteminin saçmalığını da anlatmak isterdim ama karakter sayısı sanırım sığmayacak. diş hekimliği hizmetini doğru bir modelle(yurt dışı modelleri olablir-özelleştirme-yarı özelleştirme modelleri olabilir) artık insanlara sunulmasını talep ediyorum. bu çok insani bir talep. lütfen mesleki gelişimimizin önüne ket vurulmasın.

27.03.2022 19:23

21
İsmail Çapar Bartın , Doktor

İyi günler. Deva partisi İskenderun İlçe Sekreteri olarak görevliyim. Millet ittifakında bulunan partilerin il ve ilçelerde birer komisyon oluşturup millet ittifakı komisyonu olarak ziyaretler, etkinlikler yapmalarını , parlamenter sistemin önemini ve belirlenecek adayın tanıtımını yapmlarının etkili olacağını düşünüyorum. Bu ittifak tutmaz diyen, sabote etmek isteyenlerede birlik beraberlik mesajı verilmiş olur

25.03.2022 08:51

1
Mahmut Dinçer Kömoğlu Hatay , İş İnsanı

Değerli Yönetim Partinizi,izlediğiniz poletikayı çok beğeniyorum ayrıca Rize Kökenli kalabalık bir sülaleyiz Emekliyim ancak Oluşumunu tamamladığımız Kabiller vakfı kuruluş birliği başkanıyım.muhtemelki Parti için elimden geleni yapacağım.ancak sizden istirhamım şu söylemlerinize asgari ücreti rakamsal olarak nerelere çıkartacağınız ve Emekli maaşlarını geçim şartlarına göre nasıl iyileştireceğinizi çok kere duyurursanız çok faydalı olacaktır ,unutmayın sadece 65 yaş üstü 8.5 milyondan fazla emekli var Muhabbet Ve Sevgiler

24.03.2022 09:25

2
Mahmut Kabil İstanbul , Üst Düzey Yönetici

Medya Danışmanlık sertifika sahibiyim takip ediyorum medya ve basını tarafsız elbetteki profesyonel kişiler ile doğru ilerlemek önemli aynı zamanda özel güvenlik sertifika ya sahibim suan kimliğim çalışabilir olarak aktif değil İngilizce öğrenimi ilerletme çabasındayım çalışma hayatım içerisinde boşluklar var çalışabilir emekli olabilir güvenilir bir ortam kendim ile başlayarak sağlayabildiğim zaman süreci kadar geçmiş iş yerlerinde çalışabildim saygılarımla

23.03.2022 22:17

1
Özlem Gider Bursa , Danışman

Sn.Ali Babacan Suriyeli Ve Diğer Uyrukulu Ülkemizde Olağandan Çok Fazla Olan Mülteciler İle İlgili Yaptığınız Uluslar Arası Hukuk Diyerek İşgal Seviyesine Gelmiş Mülteci Problemine Gönderilemez Yorumunuzu Ben Ailem Ve Çevremce Çok Üzüntü İle Karşıladık. Bilginize Ahlakınıza Ve Kişiliğinize İnanan Biri Olarak Bu Açıklama Size Olan İnancımızı Zedeledi. Bir Ülkede Bukadar Mülteci Olması Normalmi? Unutmamanızı İstediğimiz Bir Husus Var. Suriyeli Mültecileri İşimizi Ticaretimizi Hayatımızı Ve Huzurumuzu Çok Etkiledi. Hem Ekonomik Hem Kültürel Hemde Nufus Yoğunlukları Olarak Ülkedeki Şuandaki En Büyük Problem Olduklarını Düşünüyoruz. Umarım Bu Talihsiz Düşüncenizden Dönersiniz. Saygılarımla

23.03.2022 14:59

3
Enis Tezcan Bursa , Esnaf

Zam ve zulüm ittifakı bertaraf edilmelidir.

20.03.2022 19:10

0
İsa Erol Diyarbakır , İşçi

Sayın Genel Başkanım Ali Babacan ve Tüm Deva partili arkadaşlarıma içten selamlarımla. Sağlık ve huzurlar diliyorum. Yeni bir Seçim sürecine giriyoruz. Yeni Anayasa ve Yeni Ülke huzurunun çekirdek bilgisine bir önerim olsun istedim. Müsadenizle. Ülkenin Başına gelen her iktidar bu kadar, sonsuz denecek hakları kendisinde nasıl bulabilir anlamıyorum. Sayın Başkanım biliyorsunuz insanlar, takımlar satın alınabiliyor. Cemaatler üzerinden bir ülke yıkılabilir! Bir Siyasi kadro-aynı Futbol takım alınır gibi- satın alınır, desteklenir ve ülke satışa çıkarılır! Bunu aslında gizliden yaşıyoruz. Bu ülkeyi tüketen bu sinsi planlar! Diyelim ki Chelsea'yı satın alan bütçe ile bir ülkenin "iktidarı" da satın alınabilir ve bu siyasi kadro emperyalist bir dizayn ile ülkeyi bir deri kemik bırakabilir. İşte bu tehlike bu dünya da var Başkanım. Umarım sizde böyle düşünüyorsunuz. Seçimler ve oy verenler %100 güvenli ve demokratik kültürü tam sağlamış yeteneğinde şimdilik değil! Bu toplumsal bağımsızlık ve özgürlük karekteri ile uzun soluklu emekler neticesinde gelişir. Toplumsal dinamiklerimiz buna hazır değil ve Halk her zaman "kötü yakalanıyor" Bu gerçeğin ışığında iktidarların oyun alanını ve insiyatifleri sınırlayan akıllı bir Anayasa yapılması, Bu Milletin binlerce yıllık emekleri üstüne "Çökülmesini" disipline edecektir! Satışa çıkarılan ve yatırım yapılacak büyük bedelli işleri çok iyi analiz edilmesi, havaalanı var iken bebeklerin süt hakkı, sağlıklı yaşam standardına rağmen öyle gösteriş havaalanı yapılması engellenmesi olmalıdır. Her markete gittiğimde yüzde yüz zamları görüp TE bunu sebebinin plansız ekonomik reçeteler olduğunu halkımız Tam anlayamaz. Uzmanlar anlar. Zaten yüzde doksanını anlatmadan yönetilen bir halk var ama vebali muhakkak var. Belki öbür dünyada. 2. Bir konu da: Devlet bütçesinin dağılımı: bu sistem tamamen yanlıştır. Artık dijital çağa geldik ve bir merkezden Real time ihtiyaçlar " Merkezi bütçe analiz ve dağılımı-dijital platformu. Yeniden

20.03.2022 14:10

0
Kalender Kılıç Ankara , Bilim İnsanı

Sayın Genel Başkanım Ali Babacan ve Tüm Deva partili arkadaşlarıma içten selam ve saygılarımı sunuyorum. Sayın Genel Başkanım Ali Babacan'ın Sığınmacılar hakkında söylemiş olduğu ve basından takip ettiğim kadarıyla, "göndermeyecegiz" beyanatı için lütfen sokakta ve binalarda yaşanan sorunları iyi tahlil ederek konuşmuş olmasını bekleriz. Türk Milletinin tarihten gelen Kollayici kurtarıcı misyonlarini hepimiz biliyoruz! Yalnız bu durum öyle plansız programsız ve keyfî bir karar ki, ciddi anlamda halkın yaşam huzuruna ve sağlıklı sürecine sekte vurmakta bir çok reaksiyonlar; sosyal, ekonomik, kültürel, referans, çevre disiplini ve bina emniyeti vb konularda "yaşayan sokaklardan" alın haberleri! Vicdan penceresinden inanın bakıyoruz! Yerleşim ortam ve kültürel alanlarının toplumsal huzursuzluk içinde ciddi sıkıntıları hepimiz yaşıyoruz. Bizim binadan başlayarak anlatırsam, evlere alınırken kombi, doğalgaz, Ortak giderler vb bir çok konuda hazırlıksız ve egitilmeden görmeleri ciddi güvenlik riskini beraberinde getiriyor. Ben binaya giren Suriyeli, Iraklı kardeşlerimize sistemleri kullanmak ile ilgili bilgiler veriyorum. İleride doğalgaz faciası vb şeyleri öngörerek. Bu Benim isim değil. Ben bu konuda uzmanlaşmış biri OLARAK müdahale ediyorum. Bu gibi konuların ciddi projelendirilmesi, altyapı hazırlanması iyi aniliz edilmesini istemek, karşı gelmemiz değildir. Onların evlatları da Bizim evlatlarımız öyle bakıyoruz. Ama bu durumlar bir çok modülde tamamen" saldım milletin üstüne, benim oyum artsın" mantığı. Sayın Başkanım Mühendis. Bir uçağın kanadında eksikliği yere çakılması demektir. Bu durumda "Milletin üstüne çakıldı". O zaman sarayda oturan lütfen sarayına alsın bu komşuları. Konuşanlar apartmanına istesin. Ayrıca sokaklarda çöp toplayanlar yine bu arkadaşlardan. Etrafa mikroplar yayarak bir çok araçlar denetimsiz çevre sağlığını tehdit ediyorlar! Lütfen Sağlıklı Somut söylemler Partimize daha "iyi gelecektir" . Bu konular konuşulmalıdir, Sayın Başkanım.

20.03.2022 13:32

0
Kalender Kılıç Ankara , Bilim İnsanı

Lütfen sma hastalığına yakalanmış kardeşlerimiz içinde çok güzel eylem planlarınız olduğunu söyleyin.Ayrıca lütfen seçimi kazanın sizden umudumuz var

20.03.2022 08:29

12
Davut Şenkaya Muş , Öğrenci

FAİZ NEDİR : Bilgi ve inanç kaynağı olarak Kuran metni yeterlidir. Kuran metni dışında bağlayıcı kaynak yoktur. Hadisler, tarihsel veriler vb. tüm kaynaklardan yararlanılabilir ancak, ölçü olarak Kuran metni esastır. Kuran’a aykırı başka kaynaklardan gelen (hadis olarak da gelse) hiçbir yasaklama veya emir geçerli değildir, ekleme, çıkarmadır, bağlayıcılığı yoktur. Kuran’a aykırı hadis olmaz. Aslolan Kuran metnidir. Tüm çelişkiler ve hurafeler, yanlış Kuran çeviri ve yorumlarından ve hadis, sünnet adı altında Kuran metnine aykırı rivayet kültüründen kaynaklanmaktadır. Enflasyonu düşürmek esas hedef olmalı ekonomide. Politika faiz oranını artırmakta azaltmakta çözüm değildir. Serbest piyasada oluşan faiz oranları, politika faizine bağlı olarak değil, enflasyon oranına bağlı olarak artar ya da azalır. Enflasyon düşünce faiz oranları da düşecektir zaten. Faiz sebep ya da sonuç değildir. Serbest piyasa koşullarında oluşur. Ekonomide enflasyon kontrol altına alınırsa gerçek (reel-net faiz-tefeci faizi) kolayca farkedilebilir ve ekonomiyi bozan bu sömürüye karşı açıkça mücadele edilebilir. Faiz ödünç alışverişlerde ödünç verilen değerin aslında oluşan haksız artıştır.‬ Enflasyondan arındırma (gerçek/reel/net faizin hesaplanması) işlemi sonrası net faiz bulunur. Örnek : Aylık enflasyon oranı %5, banka aylık mevduat faiz oranı %2 ise bu ödünç alışverişte gerçek/reel/net faiz oluşmamıştır. Kuran’da faizin adının ve tanımının enflasyon farkı sonrası kalan net faiz (tefeci faizi) olduğunun, enflasyon farkının ise faiz değil, sadece enflasyon olduğu faizle ilgili ayetlerde apaçık görülmektedir. Her artış faiz değildir. Adına faiz demekle her ödünç alışverişteki artış faiz olmaz. Adına kar payı vb. demekle de her ödünç alışverişteki artış faiz olmaktan çıkmaz. Aslolan gerçek/reel/net bir artışın olup olmadığını enflasyondan arındırarak hesaplamaktır. "Onların yanılgısı, “alışveriş de faiz gibidir.” demelerindendir. Oysa alışveriş helaldir, faiz ise yasaklanmıştır." (2-275)

19.03.2022 18:49

1
Turan Sır İstanbul , Denetçi

Merhaba Türk halkının kurtarıcısı olduğunu düşündüğüm aziz insanlar sizlerle bu yolda yürümekten kıvanç duyacağımı belirtmek isterim birlikte yorulmaya varım siz de var misiniz 🙂

18.03.2022 23:20

2
Muammer Vural İstanbul , Denetçi

2023 seçimlerine DEVA partisi ittifak kurmadan tek olarak girmelidir.

18.03.2022 21:35

2
Muhsin Cengiz İstanbul , İşçi

Son seçim kanunda ki değişiklik, her geçen gün oy kaybeden MHP ve özellikle AKP'nın işine yarayacağını sanmıyorum. İki nedenle gündeme gelmiş olabilir; 1-Bizim gibi yeni kurulan partilerin ve oy oranı düşük partilerin çok daha az milletvekili çıkarabilsinler diye. 2-Sağ gösterip sol vurmak. Kanunun uygulanması açısından seçimlere bir yıl var ayakları ile baskın seçime gitmek! Öneri: Hiç motivasyon kaybetmeden seçimlere hazırlanmak. Kanunun olası uygulamasına karşın sadece merkez sağ partilerin tek çatı altında toplanması.

18.03.2022 12:43

1
Temel Oğuz Samsun , Mühendis

Sayin Deva partisi üyeleri, Kısaca kendimi sizlere tanıtıyım : ben Ubeydullah Özcan. Belçika’da doğudum ve büyüdüm. Babam 1986’da, din dersi öğretmeni olarak Belçika’ya geldi. Kendisi ilahiyat’çı. Annem ise ev hanımı. Belçika’da, Universite Catholique de Louvain’de (UCLouvain) Bachelor degree in economic’den sonra, Actuarial Science master degree elde ettim. Kariyer olarak, Axa insurance’da Non-Life Risk Expert olarak başladım. EY’da (Ernst and Young) actuarial consultant olarak görev aldım. Şimdi ise, Allianz Benelux (Belgium, Netherlands ve Luxemburg)’da pricing Actuary olarak görevdeyim. Son olarak, UCLouvain’de Python for finance dersinin görevlisiyim. Politik olarak, gurbetçi’lerin oy kulanmasına karşıyım ve hiç oy kullanmadım ve kullanmayacağım. Ama, Deva partisi’nin vizyonuna katılıyorum ve kendi çapımda Türkiye’ye katkıda bulunmak istiyorum. Üye olmak istemiyorum ama Belçika’da elde ettiğim bilgi ve tecrübeyi Türkiye’ye aktarmak istiyorum. Umarım beraber güzel şeyler paylaşabiliriz ve sizlere yardımım olur. Görüşmek dileğiyle. Allah’a emanet olum. Ubeydullah Özcan

17.03.2022 02:00

0
Ubeydullah Özcan Kayseri , İstatistikçi

Ali Babacan'ın sıklıkla vurguladığı "gençlik ile beraber" görüşünün ne kadar hayata geçirilebileceğinden şüpheli olduğum şu dönemde partinin üst yönetim ekibindeki herkesin +30 olduğunu internet siteniz aracılığı ile görmek beni biraz üzdü. Açıkçası genç isimler görmek beni mutlu ederdi. Çünkü Ali Babacan'ın ileride baş etmesi gerecek olan siyasi süreci basına verdiği demeçlerde sürekli arka sıraya atıp önceliğinin bilimsel ve sorgulanabilir doğrular üzerinden siyaset yapmak olacağını dile getirmesi bana biraz Besim Tibuk marjinalliğini anımsatıyor. Tabi bu konulardan önce Türkiye siyasetinin çıkmaza girip giremeyeceği tartışması daha önemli olabilir. Kendisi bu konu hakkındaki görüşlerini de belirtir ise mevcut seçmenlerin ilerideki siyasi süreç hakkındaki endişeleri bir nebze hafifleyebilir.

16.03.2022 05:34

4
Tuna Gökçe Ankara , Öğrenci

DEVLET ÇİFTÇİSİ PROJESİ Günümüzde Türkiye tarım ve hayvancılık konusundaki yeterliliğini kaybetmiş köyden kente göç hızla artarak durdurulamayacak vaziyete gelmiştir. Bu sebeple çeşitli projeler geliştirilmektedir fakat kanaatimce bunlar sürekliliği sağlayamadığı gibi yeterli verimi de verememektedir. Gelelim aklımdaki projeye devlet toki konut projelerini yaptığı gibi bütçesi dahilinde ziraat, harita vs mühendislerinden oluşan bir komisyon ile en verimli tarım bölgelerine tarım köyleri kurarak gerekli lojman ve sağlık eğitim faaliyetleri sorunlarını da çözerek bir yaşam alanı oluşturmalıdır. Daha sonra buralarda çalışacak çiftçileri başvurulardan seçerek (kentlerde yaşayan nüfus öncelikli olarak) devlet memurluğuna benzer bir statüye sokmalı ve güvenceler vermelidir. Hatta kabul edilen kişilere hangi alanda hizmet verecekse o alanla ilgili ziraat mühendisleri tarafından eğitim de verilerek tam donanımlı, sürekliliği bulunan çiftçiler yetiştirmelidir. Zamanla öncelikle dışa bağımlı olduğumuz meyve ve sebzeler bakımından tarım köyleri oluşturarak dışa bağımlılığı bitirmelidir. Daha sonra ihracat edilecek en karlı tarım ürünü ile de bu köylerden kurabilir. Uzun vade işletilecek olunursa muvaffak olacağına inancım tamdır. Kaynak: Köye dönüş projesi nedir? 2021 tarım veya hayvancılık için hibe desteği nasıl alınır? - Timeturk Haber bulunan kişilerin bakan olması kanaatimce daha makuldür. İLK, ORTA ve LİSE ÖĞRENCİLERİNE ORTAK SINAV Günümüzde üniversitelere veya liselere girerken önceki eğitim hayatımızdaki notlarımız belirleyici rol üstlenmektedir. Fakat bu sınavlar her ders ve her okul için farklı öğretmen veya öğretmenler tarafından hazırlanarak okunmaktadır. Durum takip edilemeyecek düzeydedir. Bu sebeple üniversitenin açıköğretim sınavları modelinde öğrencilere türkiye geneli ortak sınav yapılarak fırsat eşitliği sağlanması elzemdir.

14.03.2022 22:36

0
Nazlıcan Ş. İstanbul , Öğrenci

Bir önemi var mı bilmiyorum ama kayıtlara geçsin diye yazıyorum. Millet ittifakının ortak adayı Ali Babacan olursa benim gibi insanlar neden Mansur ya da Ekrem Beyler aday olmadı diye sinirlenmez. İyi bir tercih olur Ali Bey çünkü Türkiye'nin en ciddi problemi ekonomidir. Saygılar

14.03.2022 16:10

3
Hakan Erciyestepe İstanbul , Ekonomist

DEVLET İHALELERİNİ DENETLEYECEK ÖZEL BİR KURUM KURULARAK İHALE BAKIMINDAN YENİ ŞARTLAR GETİRİLMELİDİR Günümüzde devlet ihaleleri bakımından kanunlar yeterli düzeyde koruma sağlayamamaktadır. Nitekim illerdeki belediye vs. mimar veya mühendislerinin basit işler için açık ihale ile işleri kendi adlarına olmayan şirketleri veya yandaşlarına ihale etmeleri kaçınılmazdır. Bu sebeple ihaleler bakımından başka düzenlemelere ve koruyacak kanunlara ihtiyacımız bulunmaktadır. UZMANLIK LİSELERİ Günümüzde birçok üniversite mezunu veya genç nüfus işsiz kalmaktadır. Özellikle bazı alanlardaki üniversite mezunlarının istihdamı dahi bulunmadığından kıyıda köşede çürümeye devam etmektedir. Devlet liseleri hukuk okuyacakları adalet lisesinden , doktor olacakları sağlık lisesinden mezun olan nüfusa göre seçerse şayet üniversite eğitimleri daha ileri düzey ve kalifiye olabilecektir. Bu durumda ülkemizin gençleri yurt dışındaki eğitime kıyasla ülkemizi daha ileriye taşıyabilecek bilgi ve birikime sahip olabilecektir. Eğitim sürekli olmalıdır. Uzmanlaşma derinlik ister.

14.03.2022 15:25

0
Nazlıcan Ş. İstanbul , Öğrenci

DEVLET KRİPTO BORSASI Türkiye'de şu anda irili ufaklı toplamda 40 tane kripto para borsası bulunuyor. Bu borsalardan özellikle Thodex’in vurgunu sonrası insanlarda Türk kripto borsalarına devlet desteği beklentisi artmaktadır. Bu borsalarda günlük işlem yapan yerli yatırımcı sayısı 5 milyonu geçmiştir ve ticaret hacmi dünyada ve Türkiye’de de oldukça büyümüştür. Günümüzde internet ,yazılım ve teknolojinin de hızla ilerlemesi sebebiyle ne hukuk camiası ne de siyaset ve devlet camiası bu hıza yetişememektedir. Fakat yeni nesil bu saydıklarıma oldukça aşinadır ve gelişmeleri yakından takip etmektedir. Bu durum gençler için yeni istihdam fırsatı olarak değerlendirilerek özel şirketler eli ile Türkiye’de kripto işlemlerine kısıtlama getirilerek devlet eli ile bir kripto borsası kurulmalıdır. Dünyadaki gelişmeler yakınen takip edilerek hızlı aksiyon alınmalıdır. Günümüzde kripto paraları devlet para birimi olarak kabul eden ülkelerin bulunduğu da göz ardı edilmemelidir. Bahsettiğim borsaların kar getirileri olağanüstü derecelerde sayılar olup devlet ekonomisini fark edecek derecede düzelteceğine ve genç istihdam ve işsizlik meselelerine de katkısı olacağını düşünmekteyim Kaynak: Türkiye'de kaç kripto para borsası var? İşte dönen para... - Finans haberlerinin doğru adresi - Mynet Finans Haber BAKAN OLMA ŞARTLARINDA MESLEK UZMANLIĞI 1876 Kanunu-i Esasi (Bknz: KE 67,68,72) ve hatta daha da geçmişte bulunan bakan olma şartları hala daha günümüzde işletilmektedir. Oysa günümüz sistemlerinde birey başat faktör olmaktan çok uzaktır. Günümüzde her birey bir amacı olan topluluğun bir parçasıdır. Bu topluluğun başında yer alarak liderlik etmek ise eskisi gibi toplumdan bir adım önde olan kişinin meslekle ilgisi olsun olmasın liderliğinin iyi olacağı anlamına gelmemektedir. Bu sebeple bakan olma şartları güncellenerek ilgili bakanlığın ilgili mesleklerinde belirli bir kıdemi bulunan kişilerin bakan olması kanaatimce daha makuldür.

14.03.2022 15:23

0
Nazlıcan Ş. İstanbul , Öğrenci

Selamlar ve iyi çalışmalar. Aslında bu yazdığım ikinci mesajım. İlki, kendi hislerimle alakalıydı ve içimi dökmem gerekiyordu. Bu yazdığım mesajım ülkemizin yarınına çare olacak öneriler sunuyor. Kademe kademe büyük kararlar almadıkça ve bunu kanun ve kaidelerle yönetmedikçe Türkiye'miz er ya da geç çökmeye mahkumdur. Çökmese bile 20 sene sonra tekrar aynı senaryoları görmemiz içten bile değildir. 1) Ülkemizde 4-5 milyon TL harcayan, siyasetle ilgilenen insanlar milletvekili olabiliyor. Sonrasında bu vekiller büyük çeşmeden su içmeyi kolluyorlar, hizmet etmek umurlarında bile değil. Bu kokuşmuş sistemin değişmesi gerek. Milletvekili sayıların azaltılması ve bunların halk tarafından seçilmesi gerekir. 2) Adı yolsuzluk, suç vb. bu insanların siyasetten arındırılması lazım. Adalet mekanizmaları işlemeli, devleti maddi manevi zarara uğratanlardan bu miktarlar tazmin edilmeli. Yapılan harcamalar, elde edilen kazanımlar şeffaf olmalıdır yasayla desteklenmelidir. 3) Üniversite hatta yüksek lisans eğitimi ve yabancı dil bilgisi olmayan kişilerin Büyük Türkiye'yi temsil etmesi düşünülemez. Dünyayı okuyamazlar. Türkiye'nin yarınlarına ışık tutamazlar. Bu şartları taşımayan kişilerin meclise girmemesi, devlet kademesinde görev almaması gerekir. 4) Oy kullanma yaşı sınırlandırılmalıdır. 65 yaş üstü kesimin, en az lise diploması olmayan insanların derhal oy kullandırılmamasını içeren yasa tasarısı yapılmalıdır. 5) Kırsal kesimlerde enstitüler kurulmalıdır. Eğitim verilmelidir. Dünyaya ışık tutmuş edebi eserler okutulmalıdır, bunun için teşvik sağlanmalıdır. Örneğin Atatürk'ün zorunlu kıldığı Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabı, bu ülkede Kuran-ı Kerimden sonra en fazla okunan kitaptı. İnsanlarımızı geliştirmeliyiz ve kendi gelişimleri için teşvikler vermeliyiz. Bu 5 temel maddeyi uygulamadığımız, ülkemizde alışkanlık haline getirmediğimiz taktirde yarın diye birşey olmayacaktır. Bu köklü değişiklikleri gerçekleştirenler, kendi nefislerinden geçmiş gerçek vatanseverlerdir.

13.03.2022 22:03

0
Emre Ceylan İstanbul , Mühendis

Merhabalar, Sayın Babacan ve Parti Çalışanları, sizlere içten selamlarımı sunuyorum. Ben inşaat yüksek mühendisiyim ve 8 yıldır çalışıyorum. Normalinde siyasetle hiç ilgilenmem lakin 2009 üniversite birdeyken hatırlıyorum ki; bir arkadaşım biriktirmiş oldukları harçlıklarıyla yazın Suriye ve Fransa'ya birer hafta olmak üzere tatile gitmişti. Alım gücümüz kesinlikle şimdiye oranla çok daha iyiydi. Özgürdük, mutluyduk... Ben mezun olduktan sonra kaliteli bir üniversitede yüksek lisans yaptım, yetmedi birçok üniversitede alanımla alakalı farklı hocalardan dersler dinledim. Kendime yatırım yaptım, yabancı dil öğrendim, birçok edebi eserler okudum. Meslek hayatımda insanlara ekmek kapısı olabilecek çeşitli sanayi projelerinde çalıştım, mesleğimin gerekliliklerini yerine getirdim ve bu ülkenin aydınlık mühendislerindenim diyebilirim ve iyi sayılabilecek maddi kazançlar elde ettim. Şunu samimiyetle söyleyebilirim ki; ben ülkemi çok seven bir insandım. Eskiden işimi ve eğitimimi burada icra edip Avrupa'ya yalnızca gezmek için gitmeyi düşünürdüm. Lakin bugün 32 yaşımdan sonra bu ülkeden gitmek için çok çabalıyorum. Bunu gerçekleştirebilir miyim bilmiyorum. Ben kazanç ve konum sahibi bir birey olarak bu şekilde hissediyorum, ya gençler veya hayatını düzene sokmaya çalışan insanlar ne yapsın ?! Sadece içimi dökmek için yazıyorum. Çoğu kez akşamları uyuyamıyorum; beynimin içindeki küçük bir kıymık parçası gibi beni deli ediyor. Varlığını bazen tam açıklayamıyorum ama o sıkıntı orada, hissedebiliyorum. Acaba ölmek bu sıkıntı ve acılardan kurtarır mı diye düşünmeden edemiyorum, lakin inancımız ve sevdiklerimizin varlığı bundan vazgeçiriyor. Bize sunulan bu mutsuzluğu yaşamak, bir insanın keyfi ihtirasıyla sebep olduğu kaderi yaşamak beni deli ediyor. İnanın bu şekilde yıllarımızı harcamak yerine ölümü daha çok arzuluyorum. Ben dönmemek üzere er ya da geç gideceğime inanıyorum. Sizden ricam vatanını milletini düşünen adımlar atmanız, devamını yazacağım. Teşekkür ederim.

13.03.2022 21:47

1
Emre Ceylan İstanbul , Mühendis

Ülkemizin ekonomik sorunlar ile boğuştuğuna her geçen gün sahit oluyoruz tek taraflı iktidarın sucu diyemeyiz buna dış ülkelerin savaşların covid meselesinin de katkısı var tabikide lakin iktidarın Bi takım ön görüleri erkenden tedbirleri alması gerekirken daha da çöp olmasına neden olduğunu görüyoruz ekonomide tam bağımsız ve erken görüş niteliğine sahip piyasalar ile bilgisi yüksek kişiler süreklilik esas olarak devam edilmelidir yanlış olan sürekli bakan değiştirilmesinden ve herseyi kendi başına yönetmeye çalışmasından kaynaklıdır partinin bizlerin kanayan yarasına deva olacağı kanaatindeyim lakin yanlış olarak gördüğüm bazı siyasi partiler ile ciğeri beş para etmez şahıslar ile ittifak halinde olmasıdır bir deyim vardır nerede çokluk orada (bolluk) olurmuş :) tek başına yada iki üç sağlam ittifaklar ile çok daha fazla üyeye sahip olacağına inanıyorum partinin oyunun düşmesine bir fotoğraf karesinin bile sebep olduğunu unutmayalım lütfen syn başkanımız ali Babacanın sakinligini korumasının hayranıyım ama iktidar olduğunda bu sakinliği bazen yerine göre bırakacağından da eminim o yüzden syn ali Babacan ile birlikte yürümekten ve sırtımızı yaslayacak bir omuz olmasından dolayı kendisine teşekkür ederim ve başarılarının devamını diliyorum

13.03.2022 01:55

0
Alaettin Ünvermiş Bolu , Teknik Eleman

Merhaba ben Konya'da yaşıyorum ve iş başvurusu yaptığım yerlerden haber gelmiyor. Devletin kurumuna sürekli işçi alımına başvuruyorum onda da kpss puanı istiyor ve mülakatla alıyor. Devlet acaba ne işe yarar ben bunu soruyorum. Makine mühendisliği bölümünü bıraktım çünkü özel sektör senin dilediğin parayı vermiyor senin işini 2 yıllık makine teknikerine yaptırırım diyor ona çünkü az para veriyor mühendise oranla yani sizin anlayacağınız ortada kaldım Yeni Zelanda bizden Küçük bir ülke işsizlik kaç %7 bizde %25 genç işsizlik oranı bizim işçi ücretleri neden bu kadar düşük ve bu işsizlik ne zaman bitecek işkur bile hiç bir işlere yaramaz çünkü sorunları çözemiyor nerede sosyal devlet anlayışı nerede?

12.03.2022 22:18

0
Salih Muşta Konya , Diğer

İktidarın İthalat ve İhracat hakkında söylemleri gerçeği yansıtıyor mu? Elbette yansıtmıyor. Aslında İhracat, Türkiye genelinde değil Daha çok özelinde yapılıyor. Yani belirli Firmalarca, İhracat gerçekleştiriliyor. İş bu Firmalar artık herkesimin bildiği, Beşli çete ve Taşeronlardır. Daha önceki yazılarımda da beyan etmiştim. Saray Saltanatı Ailesi, Akrabaları ve Hissedar oldukları Şirketlerin sahipleri ile Devlet BÜTÇESİNDEN Dünyayı gezdiler. Bilmem kaç kez gittiler. Orada kendi nam ve hesaplarını geliştirecek, Ticari anlaşmalar yaptılar. İşte bu anlaşmalar kapsamında o ÜLKELERE Mal satıyorlar. Hatta Gemiler alarak, Taşıma filosu bile kurdular. Bu işin birde, İTHALAT Boyutu var. Ülkesini, bilerek ve isteyerek Üretimi engelleyecek duruma getirerek, İthalata mecbur etmelerinin nedeni, Beşli Çeteye ve kendilerine yakın Firmalara, para kazandırmaktı. Bir Ülke düşünün ki Tarım Ülkesi olsun Ama Tarım yapmasın. Lütfen söyleyin, Sıvı Yağ ihtiyacının % 70 ini İthalat Yolu ile karşılayan bir Tarım Ülkesi, Dünyanın neresinde var? Sadece Sıvı Yağ da değil, diğer tüm ürünlerde dahi İthalat yapmışlar. Samanı dahi İthal etti bu Ülke! Lüfen bunların takipçisi olalım. Bu konuda bana bir görev düşerse, inanın edindiğim tüm tecrübemi yansıtırım.

11.03.2022 16:26

0
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı

Ne elde var? Ne Avuç da? Yedi yıldır, söyledim ve yazdım. Bu İktidar, bırakın çözüm üretmeyi sorun üstüne sorun, üretir dedim. Eh geldiğimiz nokta; iflas etmiş bir Siyaset, Ekonomi Kriz, Tükenmişlik ve en önemlisi içer de ve dışarı da İtibar kaybı. İçinde bulunduğumuz durumu düzeltmek adına, sayısını bilmediğimiz kadar paket programlar yaptılar. Yaptıkları Programlarda dahi, hedef kitleye hitap edemediler. Çünkü bilgisiz, ilgisiz, deneyimsiz, niteliksiz bir kadronun yapacağı paket programlar, ancak bu kadar olur. Hepsinin altı boştu. Nihayetinde de Çöktü. Hile ile, Müdahale ile, Ali Cengiz oyunlar ile rakamları ayarlamak da fayda vermedi. Çünkü Vatandaşın Devlete olan inancı kalmadı. Ne Yargıda, Ne Yürütmede, Ne de Yasama da! Maalesef güvenin parçası bile kalmamış durumda. Bunu görmek isteyenler İHALE Kanununa baksın. Kaç kere değiştirmişler. En az 200 KERE diye biliyorum. Paralı Eğitime karşıydılar. sonra Paralı Eğitimi, dahada yaygın hale getirdiler. Hani Dershaneler kapatılacaktı? Hatırladınız mı? Bizzat kendi ağzından dinledim. İsteyen İnternet de de bakabilir. Yada benim Facebook Sayfamda izleyebilirsiniz. Partisine Hitaben konuşmasında, Yapamayacak olsan da, taahhütlerde bulun yani yalan söyle diyen kendisidir. İşte Bizi bunun gibi insanlar yönetiyor. Doğal Gaz Bulduk. Petrol Bulduk. Olmayan Fabrikalar açtık. Yerli Araba ürettik. Yerli İHA yaptık. Yerli Savaş Gemisi yaptık. Uzaya gidiyoruz. 2019 da Yerli Yolcu Uçaklarımız Göklerde gibi… Duyda inanma!

11.03.2022 15:14

0
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı

Hayaller Paris gerçekler Eminönü ! Önceki yazımda ifade etmiştim. Bu Ekonomi Bakanı, gerçekten Ekonomiden anlamıyor. Bir ay önceki yazımı Hatırlarsanız; Nasreddin Hoca”nın bir fıkrasını, yazımın anlaşılması adına, örnek olsun diye kullandım. Fıkra da Hoca Efendi, kapısının önüne diken ekiyordu. Mevcutlardan, gelecekle ilgili kombinasyon kuramayan bir Yönetici, işte böyle çuvallar. Bir ay önce hatırlarsanız! İngiltere ye gitmiş, iştahı kabarık insanların Türkiye"ye gelmesinden bahsetmişti. Temmuz ayında enflasyon tek hanelere inecek, her şey yoluna girecekti. Şimdi ise 2023 e kadar Enflasyonun çok fazla inmeyeceğini açıklıyor. Daha içinde yaşadığı Ülkenin, ne kadar? kırılgan bir ekonomiye sahip olduğunu okuyamayan bir adamın, Ülkenin ekonomisini düzeltmesi, nasıl beklenir? Yaprak kımıldasa, rüzgarı piyasaları altüst ediyor. Böyle bir ortamda Küresel Hareketleri hesap edemeyen bir Ekonomi Bakanını düşünün. Bu talihsiz öngörüleri Ülkemize büyük zarar verdi. Verecek de. Basit ve seviyesiz beklentileri gerçekleşecekmiş gibi anlatmak, Vatandaşa boş hayaller satmaktır. Unutulmaması gerekir ki,Salgın Hastalıkları, Savaşları, ekonomik yaptırımları hesap etmek, erdemliliktir.

10.03.2022 19:21

4
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı

Deva partisinin KHK lar konusunda nasıl adımlar atacağını net olarak ifade etmesini istiyorum.Ozellikle son yıllarda yapılan mülkiyet hakkı ihlalleri için neler yapacağını merak ediyorum.(Ben TMSF ye devredildikten sonra Asyab hiise senedi almıştım ,tam 6 senedir karşılığını alamıyorum ,TMSF tasviye ediyoruz diyor ,Aym hakkınız ihlal edilmedi ,iç hukuku tuketmediniz diyor ,AİHM ise Aym iç hukuku tüketmemissiniz demiş diyerek ,açtığımız davaya red veriyor,TMSF ise tasviye bilançosu bile açıklamıyor)

10.03.2022 18:55

0
Mahmut Şaşmaz Samsun , Mühendis

Ülkemizde 10 Milyon Yabancı bulunmaktadır, Suriyeli, Afgan vb Irklardan insanlar ülkemizde yaşamaktadır bu kişilerin Ülkeye uyum sağlaması adına bir İşlem yapılmamıştır, Bu İnsanlar Vergi vermiyor, Ucuz eleman olarak Türk halkının İşlerini ellerinden alıyorlar, 250 Bin Dolar karşılığında hangi ülke Vatandaşlık verir? Ülkede yaşanan Göçmen sorununu çözünüz biz gençler olarak bu durumdan çok şikayetçiyiz ben Girişimciyim ve Devlete bu yaşımda verdiğim Verginin haddi hesabı yok ama Gelenler ne vergi veriyor nede Ülkeye kendini adapte ediyor, Türkiye'ye Faydası olmayan Herkes Gidecek! Aksi halde biz Türk Gençlerinin haklarını kimse ödeyemeyecek, Kimse bu konuları dile getirmiyor, Artık bizi görün, Tamamen bittik işsizlik yüzünden bir çok Arkadaşım Anti-Depresana düştü. Yabancılara verilen Kaçak çalışanları sınır dışı edilsin, Sigortasız çalıştırmak yasaklansın. Biz fakir bir ülkeyiz kendimize bile yetemiyoruz birde bu İnsanları içimize aldık, Söylemlerim bazen yayınlanmıyor muhtemelen burada ki söylemim de yayınlanmayacaktır lakin bunun ucunu bırakmayın, Bizleri savunun, Neden hiç bir Siyasi parati üyesi bu konu hakkında konuşmuyor?

10.03.2022 16:39

23
Mert Can Kaya Balıkesir , Yönetici

19 yıldır iktidarda olan bir parti, önümüzdeki seçimi kazanabilmek için, %0.001 oy potansiyeli olan Tansu Çiller' i bile ittifaka dahil ederken, Deva Partisi neden Tansu Çiller' den çok daha fazla oy potansiyeli olan Liberal Demokrat Partiyle ittifak kurmuyor?

10.03.2022 10:21

2
Sinan Koç Ankara , Mühendis

KGF nereye gitti Hükümet şirketlere destek için Kredi Garanti fonunu devreye soktu. Kredi şartları çok uygun 6/36 ay ödemesiz dönem, %16 faiz, 10 yıl vade. Piyasa tabiri ile beleş para Bu KGF kimlere kullandırıldı? Hangi işler için kullandırıldı merak ediyorum. 40+ çalışanım var, geçen sene 2.000.000+ € ihracat yaptım. Ben de kullanmak istedim bu krediyi hem sermaye tabanını kuvvetlendirmek hem de bazı yatırımların finansmanı için. Çalıştığım bankaları aradım KGF kullanmak için. Aldığım cevapla şoka girdim desem yalan olur ama hayal kırıklığına uğramadım. KGF’nin adı şubeye gelmiş ama limitleri gelmemiş. KGF daha musluğun başında kamu bankalarının genel müdürlüğünde tüketilmiş. Tamam kredi vermediniz. Biz zenci olduğumuz için krediyi haketmedik de kime verdiniz? “Allah rızası için bilgi verin bari” diye sorsam soluğu ya içeride alırım yada tüm maliyecileri kapıda bulurum. Bu soruyu benim adıma yetkililere sorarsanız çok memnun olurum. Saygılarımla.

10.03.2022 10:00

0
Hasan Çapar İstanbul , Mühendis

Bu zamana kadar hiç siyaset peşinde koşmadim sn babacan sizin gezdiğiniz yerlerde insanlarla kurduğunuz iletişim ve sabır dikkatimi çekti size bir fırsat verilmesi gerektiğini düşünüyorum umarım hiç değişmezsiniz bir işçi olarak elimden geldiğince davamız için elimden geleni yapacağımdan emin olun saygılarımla

09.03.2022 19:25

2
Hayrı Kılıç Antalya , İşçi

O kadar çok Milat var ki ! Tahsil Hayatımız da bize öğretilen, iki tarih aralığı vardı. Milattan önce, Milattan sonra! Ancak bu İktidar döneminde her yıl ve her sonraki ay, Milat ilan edildi. Ama maalesef vaat edilenlerin hiç biri olmadı. Hatta daha da kötüye gitti.

09.03.2022 17:57

0
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı

BUGÜN PARTİMİZİN KURULUŞUNUN 2.YILI VE BEN PARTİNİN ÜYESİ OLARAK TESADÜFEN ÖĞRENİYORUM. BÖYLE ANLAMLI BİR TARİHİN SÖNÜK BİR ŞEKİLDE GEÇİŞTİRİLMESİ, PARTİ ÜYELERİNE DAHİ KISA BİR MESAJ İLE BELİRTİLMESİ ZOR OLMASA GEREK DİYE DÜŞÜNÜYORUM. BEN PARTİMİZİN KURULUŞ YIL DÖNÜMÜNÜ EN İÇTEN DİLEKLERİMLE KUTLAR, ÇOK KIYMETLİ BAŞKANIMIZIN LİDERLİĞİNDE ÜLKEMİZİ YÖNETTİĞİ, HALKIMIZIN LAYIK OLDUĞU REFAH, ADİL VE HUZURLU BİR TÜRKİYE'YE ULAŞTIRILMASI TEMENNİSİ İLE BAŞARILAR DİLİYORUM.

09.03.2022 13:05

0
Ercan Yıldız Ankara , Ekonomist

İş bu İktidar, Ukrayna ile Rusya arasında ki barış görüşmelerinde aracı olacakmış! Vay bee! Ne barışsever bir yönetim ama ! Ancak ben öyle düşünmüyorum. Çünkü Türkiyemizi, Uluslar arası arenada, itibarı kaybolmuş, hiçbir yaptırım gücü olmayan bir Ülke durumuna soktular. Acaba böyle bir çıkışla Uluslararası Devletlerin dikkatini üzerimize çekebilir miyiz? Düşüncesi ile bu girişimde bulunmuşlardır. Aslında kaybettikleri itibarı, bu şekil çıkışlarla kazanmanın yolunu arıyorlar. Ama maalesef böyle küçük çıkışlar, kimsenin gözünden kaçmaz. Barışsever pozlarınız inandırıcı değil.

08.03.2022 18:43

0
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı

Merhabalar, şimdiki iktidar o kadar iş verenlere destek olduki ve oluyorda işsiz insanlar iş görüşmesine gittiğinde artık insan kaynakları kaba dayı şeklinde karşılama yapıyor çünkü neden aday çok hem istediği fiyatta çalıştıyor hemde al birini vur ötekisini yapıyor, şimdi bakıyorum aday siyasi partilere onlarda iş verene destek olacağını açıklıyor kimse işsiz çaresiz gençler bas etmiyor, bizim bunu değiştirmemiz lazım bu durumu terse çevirmemiz lazım birazda iş verenler çaresiz kalsınki anlasınlar ama nerde öyle bir yönetim. Bir Aş olmayı zorlaştıralım 2 lmdt zorlaştıralım, bu ne aş almış yönetim yok şirket yok bunun önüne geçip aş olmayı zorlaştıralım. Adalet Sarayı değil, adalet binası diye isim değişikliği yapalım, ssğk kaymakamlığı bir binada toplayalım ilde öyle ayrı bina yapmıyalım, Türkiye de bakarsanız dolandırıcılık ta firma kurup falan bunların önüne geçelim, adam bir masa atıyor dlndr insanları, bir devlettin iletişim numarası oluşturalım yani çağrı merkezi kurup 7 24 vatandaş hattı diye bunlar sorunları iletir, bir önemli konu var otamatik bes kaldıralım iktidar olduğumuz zaman, 2nci ise çalışanlar iş verenin bankasıyla çalışmak zorunda kalıyor buna bir açıklık getirelim, aday b şirket te işe girdi dyelm iş veren bu bankada hesap açtır demeyecek aday benim hesap numaram bu buna yatır maaşı diyecek, aday iş değiştirken iş verenin bankasıyla çalışsınki sürekli faklı bankada hesap açtırsın, bu bankarlar arası rekabeti bozuyor, kusura bakmayın karışık oldu biliyorumda yazarak anlatamam pek sevgilerimle, öneri çokta yazarak olmuyor, gerçi zaten hiç bir parti ülkeyi düzelteceğine inamıyorum böyle gelmiş böyle gider olan yine işsiz çaresiz gençler umutlarına olur firmalar yine devleti yönetinler bana bunu ver, vergi mi alma işsizlik maaşı bana ver asgari ücret ben beliliyem iş güvenliği sorgulama, adalet iş veren den yana olsun ne güzel memleket, şu ülkeyi ben yönetiyor olsaydım hiç kimse mutsuz gariban fakilik diye bir şey kalmazdı ne yazık ben yönetmyorm.

05.03.2022 10:34

1
Selçuk Yılmaz Bursa , Diğer

81 il 922 ilce 32154 mahallesi olan koca bir ülkenin iradesini yeniden zinde enerjik ve güçlü tutabilmek,uygar medeniyetler seviyesine çıkarabilmek,ilerlemiş Avrupa ülkeleri ile başabaş rekabet edebilen,teknolojide,bilişimde yazılımda uzay madenciliğinde, nano teknolojide,yapay zekada uzay bilimi ve sanayinin her dalında kendinden söz ettiren köklü bir çınarın asırlık tarihe şerefle şanla kazınmış bir geçmiş bırakmış büyük bir ecdadın ve her karışına bedel ödemiş asil ve aziz yurtdaşların oluşturduğu mukaddes topluluğun laiki ile yönetilebildiği bir siyasi oluşumun ta kendisiyim;bu vesile ile yeni,taze kan denilen Atılımcı, demokrat,laik,sosyal hukuk,adalet güçler ayrılığı ilkesini benimsemiş, güçlendirilmiş parlamenter sistemi savunan bir oluşumun bir ferdi lmve kayıtlı üyesi olarak 18 Mart Çanakkale Zaferi kutlamaları ve anma etkinlikleri münasebetiyle 10 bin genci Anıtkabirde Atatürk'ün huzurunda toplayacağım. Bu ne demek 81 il gençlik kolları başkanı 922 ilce gençlik kolları 32154 bin mahalle temsilcileri yani toplam sayı 33 bin genç.Bize 1/3 yeter 10bin zehir gibi zeki çevik enerjik coşkulu hani birilerinin hakir gördükleri asagiladikları Z kuşağını tüm kamuoyuna gösterecegizi.Genel Başkanımdan onayını ve talimatını bekliyorum. Önemli, ses getiren gündem yaratacak kararları cesur ve irade sahibi liderler verirler. Tüm İl, ilçelere, mahalle temsilcilerine çağrım ve davetiyem Bodrum İlçe Başkanlığından olacaktır.

04.03.2022 01:31

1
Ürfet Karatay Muğla , İş İnsanı

Slmlar, DEVA liyiz sonuna kadar DEVA liyiz....

03.03.2022 21:09

0
Muhsin Cengiz İstanbul , İşçi

Merhabalar,biz burya yazıyoruz zda acaba siz bu yazanları okuyormusunz merak ediyorum? Öneri, devlet olarak geçmiş gençlerin hakkını yediler şimdiki gençlerin hakkını yiyorlar bunlar eğitimi düzeltmemiz lazım birinci lise 1 de genel ders kalkması lazım lise 4 ten 5 sene olması lazım, lise 1 sınıftan itibaren meslek dersi görmesi lazım hangi bölümü seçmise, lise 5 sınıf ise tamamen uygulama yani stajer bir sene boyunca, bunu okul yönlerdirecek sen burda stajelik yapacan, ona göre lise diploması alacak, ünüvesite beş sene olacak bir elektrik mühendisi bitirdiği zaman bütün herşey bilecek öğrnek yüksek gerilim direk montaj vs ya o zaman uzman mühendis olur yani 5 +5 olacak, lisede sınıfta kaldı derste kaldı okul dan atılsın olmayacak zaten mesleğinin sesçtiği için başarılı olacak.bütün okular meslek lisesi olacak, meslek ne kadar meslek varsa içinde barındıracak bir din görevlisi bir meslekti buda lisenin içinde olacak, ünüvesite komple meslek ünüvesitesi olacak bu ünüvesitelerin devlet kendine ait yurtları olacak, örneğin nasıl orta okul düşünün yatılı yurdu olup miili Bakanlığa bağlı, ünüvesite kendi ait yurtları olacak zorunlu yurt olacak hem de istirdam sağlamış oluruz içinde çalışacak temizlik görevlisi gibi arçı falan yurtkarın güvenlik olacak her ünüvesite her lise, ilk öğretim yurtları olacak, denetleme yapılan,hiç öğrenci dışarıda kalmaz parası olmayan ev tutmak zorunda kalmaz yurtlar okul lara yakın olacak bu şart, açık öğretim kaldırmamız lazım gerek yok, en büyük şey beton baraj değil hedefimiz tarım olacak, toprağın üstüne beton değil ekilen tarla olacak büyüyen meyve ağaçlar olacak tarım olacak,arazi üzerine güneş sistemi kurulması yasak olacak, madem aramak için kazınan arazi kesilen ağaçlar olmayacak maden yasağı olacak, en büyük maden tarım dır. Her yere baraj hes vb yapılması yasak olacak. Öğneğin bir ilçe düşünün her tarafta bir fabrika dağılmış bu olmayacak fabrika lar bir alan da toplanacak zorunlu olacak, hangi il ilçe fark etmeksizin, bir düzn

03.03.2022 15:41

0
Selçuk Yılmaz Bursa , Diğer

Merhaba, Öncelikle yeni Türkiye'yi inşa edecek olan bu örgütlenmeyi minnetle selamlıyorum. Ben 31 yaşında bir Elektrik Mühendisiyim. Partinizin tüm alanlardaki çalışmalarını takip ediyor, titizlik ve özveriyle yapılan tüm planlarınızı takip ediyorum. Yeni Türkiye'yi inşa eden bu platformda bende görev almak istiyorum. Türkiye'nin enerji politikaları ve mevcut enerji altyapısının düzenlemesi gibi konularda destek sağlamak isterim. Bu yolda bize de bir görev verilirse katkı sağlamak isterim.

28.02.2022 14:44

0
Kaan Sural İstanbul , Mühendis

Slm deva partisine sempati duyan biriyim bütün partiler ortak bir sloganınız olsa mesela bu ülke hepimizin gibi ne güzel olurdu

27.02.2022 21:03

0
Ahmet Türkoğlu İstanbul , Danışman

Gümrük İşletme Lisans bölümü öğrencileri olarak atanamıyoruz devlet kontenjanı saçma sapan bölümlerden veriyor 500 kişi alacaksa 50 kişilik adalet iki yıllıktan alıyor ne alaka? Tam 4 sene eğitim aldık mesleki İngilizce dersleri gördük yeter artık torpili olanı alıp asıl bölüm mezunlarını açıkta bırakmasın bu devlet. Yüzde 10 kontenjan istiyoruz örneğin 1000 kişilik alım olacaksa bunun 100 kişisi GÜMRÜK İŞLETME LİSANS BÖLÜMÜNDEN OLMALI BAKIN HAKKANİYETLİ DAVTANIP YÜZDE 10 dedim KENDİ HAKKIMIZIN YÜZDE 90nından feragat ettim yeter artık adalet getirin bu ülkeye İLLA ASKER POLİS OLMAK MI ZORUNDAYIZ?NEDEN HERKES KENDİ İŞİNİ YAPAMIYOR BU ÜLKEDE SAYIN ALI BABACAN SEN BUNUN SÖZÜNÜ VER BİZE SANA DOĞULU BİR AİLENİN FERDİ OLARAK KAPI KAPI DOLAŞIP 1000 OY TOPLAYACAM BEN SÖZ VERİYORUM YETER ARTIK GENÇLER OLARAK PSİKOLOJİMİZ BOZULDU İNTİHARI DÜŞÜNÜR HALE GELDİK ALLAHA EMANET OLUN ALLAH YARDIMCINIZ OLSUN

27.02.2022 19:30

0
Mahir Yilmaz Edirne , Diğer

Sayın Deva Partisi, Bundan sonraki her açıdan zorlu geçecek dönemde halkımızın çoğunluğunun güveneceğini düşünerek Cumhurbaşkanı adayı olarak sayın İlhan Kesici'yi öneriyorum. Türk Milleti'nin artık siyasilerin birbirlerine olmadık hakaret ve küstahlıklarından bıktığını ve partilerin birlikte çalışarak Cumhuriyetimizin 100 ncü yılında bu güzel Ülkemizin her açıdan yararına olacak işleri yapmasının zamanının geldiğini düşünüyorum. Selamlar Saygılar, Hasan Ulukanlı Emekli Bankacı

23.02.2022 16:15

11
Hasan Ulukanlı İstanbul , Bankacı

Devlet Adamlığı, Bahane üreten değil, Çare üretendir. Dış Güçler Ülkemize müdahale ediyormuş ! Peki, Devlet neden karşılık vermiyor? Devlet nerede? Küresel dalgalanmaları bahane edip, bu dalgalar üzerinde SÖRF yapıp, uyuşmuş beyinlere gösteri yaparsanız, Türkiye”nin gerçeğini yansıtamazsınız. 5 EURO nun neredeyse 100 TL. olduğu gerçeği altında ezilirsiniz. Bir ülkede hizmet kesim için değil, genel için yapılır. Vatandaşın binemediği UÇAK, geçemediği YOL, neye yarar? 20 yıl öncesini Örnek veren Cahiller ! Söyleyin bakalım, 20 yıl önce MEYVE ve SEBZELER tane ile mi satılıyordu? Gündemdeki mevzulara, altı boş alelacele çözüm getiriyorlar. Getirdikleri çözüm kilitleniyor. Sorunun bir parçası olarak, yine Millete yansıyor. Çözüm üretemezseniz, işte böyle düşman dediğiniz herkese, el açmak zorunda kalırsınız. Nerede kaldı onur gerektiren istifa? Nerede kaldı ar gerektiren utanma?

23.02.2022 15:05

0
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı

Sayın Ali bey ve deva partili siyasi üst düzey yöneticileri Kemal Kılıçdaroğlunun Cumhurbaşkanı adayı olması büyük bi felakettir seçim kazanılması imkansızdır Türkiyenin kaybedicek bi 5 senesi daha yoktur sizden ve genel başkandan ricam Kemal Kılıçdaroğlunun aday olmaması için tüm gücünüzle mücadele edip karşı çıkın

21.02.2022 22:29

1
Şansal Erbirsin Tekirdağ , Müşavir

Cumhurbaşkanı adayı Kemal bey kesinlikle olmaması gerekir diye düşünüyorum sağ muhafazakar ve siyasetin içiden gelen biri olması lüzumu a inananlardanım

21.02.2022 15:32

1
Recep Uyanık Tokat , Mühendis

Bu önerim yüksek öğretimle ilgilidir. Öncelikle Tıp fakültelerini ve yüksekokullarını üniversite bünyesinden ayırın. Tıp fakültelerini; eczacılık, hemşirelik gibi sağlık bölümleri ile bir araya getirip üniversite seviyesinde Tıp akademileri olarak kurumsallaştırın. Ve bu akademiler 15 tane olsun. Örneğin İstanbul tıp akademisi. Bu akademinin altında da Cerrahpaşa, çapa ve Marmara tıpı birer fakülte olarak toplayın. Çünkü ülkemizde en çok yayın yapan bölüm tıp fakülteleri. Tıpları üniversite bünyesinden çıkarınca üniversitelerin gerçek durumu ortaya çıkıyor ve ihtisaslaşma oluyor. Sonrasında üniversite sayısını tıp akademileri hariç 50’ye düşürün. Teknik üniversitelerden İİBF, edebiyat, dil gibi bölümleri kaldırın. Genel üniversitelerde saçma sapan bölümleri kapatın. Ve mevcut kontenjanlarını en az %50 azaltın. YÖK denilen laneti kaldırın. Tüm üniversiteler kendi rektörünü, tüm fakülteler kendi dekanlarını tüm bölümler kendi başkanını 3 yıllığına seçsin. Ve bir kişi en çok 2 kez seçilebilsin. Üniversiteler kendi aralarında istişare kurulu kursun başkanlarını da kendisi seçsin. Bu kurul sadece doktora yeterlik ve doktora tezleri ile ilgilensin. Yüksekokullar MEB’e bağlı olarak ve ihtisas üzerine kurulsun. Piyasanın ve sanayinin ihtiyaçlarına göre, Tarım MYO, Ticaret MYO, Turizm MYO gibi. Bu MYO’lara sanayi ve piyasadan ustalar, deneyimli insanlar getirilerek uygulamalı eğitim verilsin. Üniversite kurulması için en az 3 fakülte, fakülte kurulması için en az 4 bölüm, bölüm kurulması için en az 5’er prof, doç ve dr. olmak üzere 15 kadro olması şartını koşun. Kafasına esen üniversite, fakülte bölüm açamasın. Buraya yazılanları gören, duyan inceleyen var mı bilmiyorum. Ama bir umut olarak yazıyorum kaç seferdir. Ve yazdıklarımı uydurmuyorum. Kelime kıstı olmasa detaylı şekilde açarım burada. Fakat maksat hasıl oldu sanırım.

21.02.2022 12:48

25
Mustafa Adıgüzel Ankara , Ekonomist

Merhabalar, Daha önce farklı konularda birçok öneride bulunmuştum. Bugün ki önerim siyasi partiler kanunu ile ilgilidir. Siyasi oluşumları iki gruba ayırmalı kanun. 1- Siyasi parti, 2- siyasi platform. Siyasi parti en az 100.000 aktif üyesi olan ( yani üyelik aidatını ödemiş) mevcut şehirlerin tamamında ve mevcut ilçe sayısının en az yarısında örgütlenmiş (il ve ilçe teşkilatı olarak) gerekli kurullarını yapmış kuruluşlar olsun. Her partinin 1 genel başkanı ve yönetim kurulu, 1 parti meclisi olsun. Genel başkan ve yönetim kurulu partinin aktif üyelerinin oylarıyla, %50+1 ve 2 turlu seçim esasına göre seçilsin. Parti meclisi 100 üyeden oluşsun. Bu 100 parti meclisi üyesi, illerdeki parti üyesi sayısı esasına göre seçilsin. Genel başkan ve yönetim kurulu partinin yürütme organı iken, parti meclis partinin genel politikası ile ilgilensin, genel başkan ve yönetim kurulunu idari ve mali yönden parti içi denetime tabi tutsun. Genel başkan ve yönetim kurulu tek liste halinde ve 4 yıllığına seçilsin. Parti meclisi üyeleri dar bölge usulüyle yine %50+1 esasına göre seçilsin. Ve 1 kişi en fazla 2 kez parti meclisi üyesi, en fazla 2 kez yönetim kurulu üyesi ve en fazla 2 kez genel başkan seçilsin. Üye sayısı 250’yi geçen ilçede ilçe başkanlığı ve yönetimi, üye sayısı 2000’i geçen illerde il başkanı ve yönetimi yine %50+1 usulüne göre iki turlu seçim esasına göre seçilsin. Gerekli çoğunluk yoksa yönetim kurulu ve genel başkan ilgili atamayı yapsın. Sadece siyasi partiler tüm il ve ilçelerde vekil, belediye başkanı ve meclis üyesi adayı gösterebilsin. Bu koşulları sağlamayan kurumlar siyasi platform olsun. İsteyen herkes siyasi platform kurabilsin. Siyasi platformdan ya da bağımsız aday olabilmek için belirli bir imza ile aday gösterilmek şart olsun. Örneğin ilçe belediyesi için 300 büyükşehir için 5.000 gibi. Ve seçime katılma yeterliğine sahip herkese eşit bir miktar hazine yardımı yapılsın. Böylelikle rekabeti ve yenilenmeyi sağlar rekabetin önünü açarsınız.

21.02.2022 12:30

1
Mustafa Adıgüzel Ankara , Ekonomist

Sayin Baskanim, Aslinda herkezin kafasindan gecen tek soru neden güvenelim, artik siyasette guvene dayali bi secim degil,kanunlarin egemen oldugu bi duzen gerekiyor,yani rusvet alanlar ,yolsuzluk yapanlar cezalandirilmadikca yanina kaldigi surece yeni gelenlerdende bunlari yapmak isteyen olacaktir.Bunun onune gecilmesi icin siyaseten ne yapilmasi gerektigine dair adim gerekiyor.

21.02.2022 09:08

0
Mehmet Erkan Ankara , Teknik Eleman

Ben orduda yasayan dogma buyume 1982 dogumlu bir vqtandasinizim.aileden gelmekle birlikte omrumde chp den baska partiye oy vermedim.bildiniz solcuyum.gordum kadariyla ulkenin degisime ihtiyaci oldunu sanirykrum nacizane fikrim.yeni partiler kuruluyo kapaniyor vs.ama grnel baskaninizin konusmalari beni cok etkiliyor.genelde yeni parti kuranlar heo soler konusur ama sayın BABACAN in kadar kimse beni etkilemedi.parti baskanlarinin konusmayla projeyle oy potansiyelini artiraca kanatinde degildim hic bir zamqn.genelde yeni partiler baskanlari heo bos konusuyor.ama sayin BABACAN cok farkli.ozellikle ekonomiyle alakali gorisleri heo dogru cikiyor.buna sebep ben sizin partiye oy vermeyi dusunuyorum.varsa yapabilecegim baska bisey bi aktarim yardim vs iletisime gecerseniz sevinrim.haa gecmesenizde size nacizane bi fiktimi solim.sayin BABACAN tekrar tekrar tv programlarina ciksin ve projelerini anlartsin.cunku ben buna inanmayan biri olarak yani yeni cikan bi partinin baskaninin konusmasina kancak biri olmafim halde gercekten etkileniyorum.ciksinki tv progrqmlarina devamli benim gibi sag duyuluninsanlari aydinlatsin.beni aydinlatti gibi.sozun ozu helal olsun diyorum.osteriminbugun yarin orduya gelirse yüz yuze gormek bi mrb demek.sanirim samimiuetimi anladiniz.ben sade bi atandas ne oara nede mevki istiyorum farkindaydaniz.bole ilmi bilgisi acik bir baskan istiyorum sadece.yüce ALLAH yolunuzu daim etsim.saygi ve sevgilerimle.

20.02.2022 00:47

2
Metin Başar Ordu , İşçi

bu mesajı okuyan sevgili kardeşim.Atatürk ün ölümünden beri yerli ve milli olmak bitmiştir .Ben sol görüşlü bir kişi olarak . tek isteğim var namuslu bir siyaset ve yüksek ahlak bunlar varsa peşinden gidelim .

19.02.2022 23:46

26
Avni Öngen Karabük , Çiftçi

Değerli Genel Başkanım ve Yardımcıları. Ben bir Deva Partisi gönüllüsüyüm.Dilimin döndüğünce Deva Partisini insanlara anlatmaya çalışıyorum.Ancak bulunduğum ilde ve ilçede partimize olan heyecanın çok az olması beni üzmektedir.Partimizin iktidar medyası ve TV leri tarafından görmemezlikten gelinmesi de ,partimizin tanınırlığının bulunduğum bölgede çok düşük olmasına neden olmaktadır. 2023 seçimleri ülkemiz için ,geleceğimiz ve çocuklarımız için çok hayati bir önemdedir.Tüm umudumuz bu seçimlerdedir ve sizlerdedir .Partimizin tanınırlığının daha artması ve 2023 seçimlerinde çok rahat bir şekilde barajı aşabilnesi için naçizane birkaç tavsiyem olacaktır,dikkate alırsanız sevinirim. 1-Partimize katkı sağlayacak,geçmişte farklı siyasi partilerde görev almış,milletvekili veya bakanlık görevlerinde bulunmuş,bölgesinde sevilen,oy getirisi çok yüksek olan kişilerin partimize kazandırılması gerekmektedir.Yozgat ilinde Lütfullah Kayalar herkes tarafından sevilen ve takdir edilen bir siyasetçidir.Lütfullah Kayalar ın partimize katılması hem ilimizde hemde ülke genelinde partimize çok katkı sağlayacaktır.Yine herkes tarafından sevilen ,sayılan Ertuğrul Günay,Haşim Kılıç,Mehmet Şimşek,Deniz Ülke Arıbogan ,Ali Bardakçı oğlu vb.isimlerin partimize kazandırılmasının partimize çok büyük güç katacağına inanıyorum .Yine il teşkilatları ile görüşülerek ilinde,bölgesinde sevilen sayılan ,oy getirisi çok yüksek olan kişilerin partimize kazandırılmasının önemli olduğunu düşünüyorum.

19.02.2022 21:04

1
Rümeysa Betül Yaşar Yozgat , Diğer

Dövizden dönüşümlü KUR korumalı Türk Lirası Vadeli Mevduat Hesabın amacı, gerçekte Türk Lirasına Değer kazandırmak ve Korumak mı? Bakalım. Bir Örnekle lafı çok uzatmadan, izah etmeye çalışacağım. Bankadan Kredi çekenler olmuştur. Kredi kelimesi hepimizce bilinen, faizi ile birlikte Bankadan borç para alma işlemidir. Banka, KREDİ için, RİSK der. Verdiği para, kasadan geri ödenmek, ŞARTI ile çıkmıştır. Banka bu RİSKİ, sağlamlaştırmak için, TEMİNAT alır. Teminat, riskin emniyet sibobudur. Teminat, riskin tamamı ödenene kadar, Banka tarafından muhafaza edilir. Yani teminat, RİSK den daha değerlidir. Banka alacağını, teminata güvenerek tahsil eder. Gelelim Türk Lirası ve Döviz cinsi paranın verdiğimiz örnek de ki karşılıklarına; Türk Lirası RİSK”i temsil ediyor. Döviz de TEMİNATI. Daha açık yazmak gerekirse Döviz Teminat olarak yoksa, Türk Lirası büyük bir RİSK olmuş oluyor. Dövize Endeksli bir Ulusal paranın itibarı böyle mi sağlanır? Bu bakış açısına göre Türk Lirası, Döviz Para cinsine göre değersizleştiril miyormu? Türk Lirasının itibarını yerle bir ettiler. Varsa aksini iddia eden, buyursun gelsin karşıma. Türk Lira sının itibarı korunmuyor aksine yerle bir ediliyor. Bilin istedim.

19.02.2022 19:14

9
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı

harika fikirler var burada! okuyan varmı fikir beyan edenleri araya soran oluyor mu acaba

19.02.2022 11:55

21
İshak Kurtuluş Altun İstanbul , Mimar

Sayın Başkan Ve Çalışma Arkadaşları; Biliyorsunuz ülkemizde orta direk ve bir tık üstünün araba alması imkansız hale geldi zaten asgari ücret ile çalışandan hiç bahsetmiyorum yıllardır ülkemiz de yurt dışından araç getirmeyi imkansız hale getiren gümrük vergileri mevcut neden bizler yurt dışından vergi ödemeden araba getiremiyoruz Azerbaycan da yaşayan insanlar istedikleri ülkeden istedikleri arabayı gümrük vergisi ödemeden getiriyor ve kendi ülkesinde kullanıyorlar bizim o vatandaşlar dan neyimiz eksik biz Türkiye olarak neden alamıyoruz neden eski arabaları kullanmak zorundayız neden eski arabalara yüksek paralar ödemek zorundayız Türkiye'de asla alamayacağımızı düşündüğümüz arabalar yurt dışında Türkiye'deki fiyatının dörtte biri fiyatına alınabiliyor yani aslında alınabilir lütfen bu konuyu siyasi mecralarda gündeme getirin eğer çözüme ulaştırabileceğiniz bir konu ise 2023 seçimlerinde inşallah iktidara geldiğinizde bu durumu değiştirebilirsiniz bence bu konuyu TV ekranlarında da gündeme getirebilirsiniz biz iktidara gelirsek gümrük vergisini kaldıracağız diyebilirsiniz bu gerçekten vatandaşın büyük kısmını mutlu edebilecek bir hareket olacaktır millet ittifakının oy oranını ciddi oranda arttırabilir. Bizim ülkemizde Türk markası araba üretilse uygun fiyata satılsa bu gümrük vergisi durumunu anlayacağım ama böyle bir şey yok bir kaç zengin iş adamı ismi lazım değil bazı araba firmalarının ithalatçıları sizler iyi biliyorsunuz lütfen vatandaşı bu ensesi kalın zenginlere ezdirmeyin artık bu zamana kadar kazandıkları para onlara yeter biraz Türk milleti de kazansın mutlu olsun Millet ittifakı iktidara gelirse gümrük vergisini kaldıracağız vatandaşımız yurt dışından artık araba getirebilecek deyin bakın oylar nasıl uçacak onlar gençleri sınav barajını kaldırarak kafalamaya çalışıyor sizde bu konuyu gündeme getirin gençleri bizim tarafımıza çekmeye çalışın Lütfen alın artık şu iktidarı lütfen bu konuyu atlamayın bir konuşun danışmanlarınınız ile iyi çalışmalar

17.02.2022 18:31

3
Ramazan Alper Delen Ankara , Eğitmen

1-YÖK ve MEB'i aynı çatı altında birleştirip, üniversitelerdeki diplomalı işsiz yetiştiren bölümleri kapatmayı, meslek enflasyonunu önlemeyi, insanların insanca yaşayabilmek için gerekli parayı kazanabileceği geleceğin mesleklerine yöneltmeyi düşünüyor musunuz? 2- Bin bir emek-para-zaman harcayarak meslek edinen insanları emeği sömüren özel sektörün kucağından almak için, devletin her alanda üretim kurumlarını açıp, düzenleyici olarak piyasaya girmesi gerektiğini düşünüyor musunuz? 3- Devlet yönetiminde, insanların ehliyet-liyakat-uzmanlık gibi söz konusu işi en iyi şekilde yapacak özellikler dışında, başka bir "vasıf" aranmaması gerektiğini düşünüyor musunuz? 4- Devlet yönetiminde, fikirlerin serbestçe ifade edilebildiği bilim kurulları kurarak, her konunun çözümünün ilgili bilim kurullarında oluşturulması ve buna göre strateji geliştirilmesi gerektiğini düşünüyor musunuz?

16.02.2022 23:49

2
Özgür Çiçek Mersin , Mühendis

Ne demiştik ! Ekmek Mart Ayında 5 TL. olacak. Mayıs sonu gibi de 10 TL. olacak. Ama, Mart Ayı gelmeden ekmek 5 TL. oldu. Nasıl mı? Okuma bilenler okusun, anlayacaktır. Balık baştan kokar diye bir yazı paylaşmıştım. Tavan ne ise taban da odur. Ekmeğin gramını düşürmüşler. Vatandaşın tepkisini çekeriz diye, gizli zam yapmışlar. Cambaz ve Cinali oyunları ile Vatandaşı uyutalım demişler. Ekmeğin gramını 230 gr dan 210 gr. Çekmişler. Vatandaş ekmek için ödediği 3 TL. aslında 5 TL. Tıpkı Asgari Ücrette yaptıkları zam gibi. Aziz Nesin” in Yurdum insanı için söylediği bir sözü vardı. Hatta Mahkemelik olmuş. Mahkemede, sözünü geri alacağı yerde, dahada genişletmiş. Bilenler bilir. O zamanlar çok kızmıştım. Ve AĞIR ELEŞTİRMİŞTİM. Ama, haklı olduğunu, bu günleri yaşadıktan sonra anladım. Peki ! ekmek niçin 10 TL olacak? Lafı dolandırmadan yazayım. Bir yıl içerisinde işlenecek buğdayın yarısı, depolarda mevcut. Ve üretim de yok denecek kadar az. İsteyen açıklanan Raporlara bakabilir. Ahlak yoksa, böyle uygulamalar hep var olacak. Devletin erki kalmadığı için KDV indirimide karşılık bulmayacak. Çoğu zincir marketler KDV indirimini, etiket fiyatlarını yükselterek eritecek. Sonrada %7 eksiğine Vatandaşa verecek. Bunu hepimiz biliyoruz. Yani ucuzlayan birşey olmayacak.

15.02.2022 16:33

0
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı

Ekonomi Bakanı açıklama yapıyor. Diyorki yazın Turizm Sektörü canlı geçecek. Dolayısı ile Döviz girdisi çok olacak. Gelenler, iştahı açık insanlar. Bol para bırakacaklar. Bunu nerden anladınız? Diye soran Muhabire; biliyorsunuz yakın zamanda gittik, görüştük. Gözlerinden anladım. Tecrübelerim beni yanıltmaz. Gözleri ışıl ışıl parlayordu. Masadakiler, iştahı kabarak insanlardı. Sezon başladığında, enflasyon tek hanelere düşecek. Evet, bu konuşmaları Türkiye Cumhuriyetinin Ekonomi Bakanı yapıyor. Üç soru ve bir örnek fıkra ile durmu toparlayalım. Soru masadakilerin iştahı Ülkenin diğer insanlarının iştahı ile aynı olduğunu görmeden nasıl anlamış? Küresel salgının seyrini önceden nasıl tespit etmiş? Batının Ekonomik durumunun, daha kötü olduğunu, her konuşmada dile getiren İktidar, kötü durumdaki Batı insanının, tatile geleceğini nasıl söyler? Fıkraya gelince biliyorsunuz, Nasreddin Hoca, kapının önüne DİKEN ekmiş. Hocam niye diken ekiyorsun? diye soran insanlara, bu dikenler büyüyecek. Buradan geçen koyunların yünü takılacak Bende bu yünleri satarak para kazanacağım demiş. Yorumsuz…

14.02.2022 18:52

0
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı

DEVLETİN ERKİ AYAKLAR ALTINDA. NE DENETİM GÜCÜ VAR? NEDE YAPTIRIM? PİYASALARA MÜDAHALE EDECEK ERKLİĞİ KAYBETMİŞ. ÇÜNKÜ HER ŞEYİ ÖZELLEŞTİRMİŞ. ÖZELLEŞTİRİRKEN GEREKLİ ÖNLEM MADDELERİ, DÜŞÜNÜLMEMİŞ. İŞTE SONUÇ. KDV İNDİRİMİ YAPARAK VATANDAŞA ÇARE OMAYA ÇALIŞIYOR. HER ŞEYİN % 130 ZAMLANDIĞI BİR PİYASADA % 7 LİK FERAGAT VATANDAŞIN YARASINA MERHEM OLUR MU?

14.02.2022 12:30

0
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı

Kamu yönetiminde en kilit kadrolardan birisi Daire Başkanlığı kadrosudur. Bu kişiler genel müdürlere bağlı olarak çalışır ve çoğunlukla işleri yürüten kadrodur. Daire başkanlığı kadrosu ikiye ayrılır. 1- İnsan kaynakları, muhasebe ve finansman, idari mali işler, strateji geliştirme, hukuk müşaviri gibi her kurumda olan ve hemen hemen tüm kurumlarda aynı işi yapan dairelerdir. 2- Her kuruma özgü icra daire başkanlıklarıdır. Bilindiği gibi daire başkanlığı kamuda ilk yönetici kadrosu. Maaşları ve hakları farklı. Bu nedenle şu an 5 yıl memurluk yapmış herhangi biri daire başkanı olabiliyor. Genellikle 6 ay sonrasında kişi (özlük hakları 2 yıl devam etmesi şartıyla) görevden alınarak başkası atanıyor. Bu sirkülasyon sebebiyle ve atananların iş bilmezliği sebebiyle kamu düzeni çığırından çıkmış durumda. Benim önerilerim şunlar, 1- Daire başkanlıklarını yukarıda söylendiği gibi idari ve icra olarak 2' ayırın. 2- Her kurumda olan idari kadrolar için 7-10 yıl şube müdürlüğü yapmış ve 45 yaşını aşmamış kişileri mülakatsız sınav yoluyla daire başkanlarını seçin. Ve bu kişilere 5-7 yılda bir kurum rotasyonu getirin. Emin olun haksız atama, usulsüz ödeme, saçma ihale gibi bir çok olay zorlaşır. Hem de işler düzgün yürür. Bu kadroya atananlar sınav yoluyla geldikleri için idareye bağlı fakat bir nevi özerk bir durumda olurlar. Ayrıca icra daire başkanlığı olmadıkları için icraya taş koyamazlar fakat işlerin mevzuata uygun olmasını sağlarlar. 2- İcra daire başkanlıklarını (ve bölge müdürlerini) sınavsız, genel müdür isteğiyle atanacak hale getirin. Genel müdür 10 yıl şube müdürlğü yapmış kişiler arasından istediğini atasın. Ancan bu atama süresi 2 yıl süreyle sınırlansın ve isterse yönetim uzatsın. Bu yolla hem kadrolara doldur boşalt olmaz hem de işler daha düzgün yürür. Bu daire başkanları (ve bilge müdürleri) sınav yoluyla kadroyu hak etmedikleri için görevleri sona erince ESKİ KADROLARINA ESKİ MAAŞLA GERİ DÖNSÜNLER. Bu yolla büyük değişim yaşanacağı fikrindeyim.

14.02.2022 10:02

2
Mustafa Adıgüzel Ankara , Ekonomist

Öncelikle söylemem gereken şey ekonomi yol haritası sunumunu dinledim. İçerik ancak iktisatçıların fikir sahibi olacağı kadar kalabalık, anlatım ise herkesin sıkılacağı kadar boğucuydu. En iyi matematik öğretmeni en iyi matematik bilen değil, en iyi aktarandır. Politikada maksat halka izah edilemezse (hele ekonomide) KEYNES dahi olsanız söyleminizin önemi yok. Politikalar madde madde okunmak yerine başlıklar altında toplanarak sunum yapılmalıydı. Ve sunumu da GENEL BAŞKAN yapmalıydı. Ayrıca toplantıdan önce bilgi veren arkadaşımı da lütfen değiştirin. Eğer tekdüze, heyecansız, belli noktalarda dikkat toplamayan, içine espriler yedirilmemiş, siyasi laf çakmalar olmayan bir sunum yaparsanız şu an karşılaşılan durum sürpriz olmaz. DEVA'nın en iddialı olduğu alan ekonomi. Berbat bir kriz yaşanıyor. Bu krizden kurtuluş reçetesi olan program açıklanıyor fakat hiç bir yerde dikkat çekmiyor, haber olmuyor. Bu konuda basını suçlamanın anlamı yok. Maalesef o büyük çalışmayı sunamayarak hata etti parti. Umarım sonraki çalışmalarda dikkat eder. Enerjinizi yükseltin. Bu ses yükseltme anlamına gelmez. Sayın Babacan ve Yeneroğlu haricinde yeni yüzlere ihtiyacı var partinin. Hedef kitleniz gençler olmalı yani 35 yaş altı insanlar. Açıkçası artık harekete geçilmez ise 2-5 arası bir yere konumlar parti kendini. İktidar olmak istiyorsa harekete geçme zamanı.

14.02.2022 09:45

4
Mustafa Adıgüzel Ankara , Ekonomist

Gençleri dinlediğinizi, sesimize kulak verdiğinizi düşünüyorum. O yüzden size endişelerimi kaygılarımı iletmek istiyorum. Ben Erciyes Üniversitesi mezunuyum. Mimar olarak yaklaşık 3 senedir piyasada çalışırken, bir yandan da İTÜ yüksek lisansıma devam ediyordum. Farklı sektör ve şehirlerde çalışarak deneyim kazandım. Hissettiğim, beni kaygılandıran durum şu ki, çalıştığım hiç bir alanda emeğimin karşılığını alamadım. Her zaman asgari ücret veya biraz üstünde çalıştım. Çalıştığım ofislerde hakarete uğradım, baskıya maruz kaldım, en sonunda tacize uğradım. Artık çalışmıyorum. Ayağımı yere sağlam basmalıyım diyorum ama bacaklarım titriyor. Artık biliyorum ki çok çalışarak, mesleğimde daha iyi olmaya uğraşarak, kendimi geliştirerek, yeni şeyler öğrenerek, ben kendime bir hayat kuramayacağım. Kastettiğim kendime ait evimin arabamın olması değil, mimar kimliğime yakışır şekilde dahi giyinememekten, bir kahve içememekten, ilgi duyduğum alanda konferanslara sergilere katılamamaktan bahsediyorum. Bu düşünce beni şuna itiyor, ben başka türlü bir geçim kaynağı bulmalıyım. Belki sanal para, belki soyal medya uzmanlığı, belki piyango bileti... Benden sonra gelen nesilde bunu daha yoğun görüyorum. İşini iyi yapmak, çalışmak, öğrenmek gündem konusu değil. Gençlik olarak biliyoruz ki çok çalışarak asla bir yere gelemeyiz ve o yüzden çalışmadan, bir şeyde iyi olmadan kolay para kazanmaya yönelen bir nesil var. Benim umudum ve özgüvenim yok. Aldığım eğitimi sorguluyorum, hem kendimi hem ülkemi bir şeyleri iyi yapmak konusunda yetersiz görüyorum. Meslek edinmek, üniversite okumak anlamsızlaştı. Kötü şeyler olduğunda söylenen "burası Türkiye" diye bir laf var. Gelecekte işini sağlam yapan güçlü bir nesil değil, Influencer olan, tiktok videosu çeken, youtuber ya da gamer olan bir nesil geliyor. Geleceği olmayan sadece gününü kurtaran bir topluluk olacağız yakın zamanda. Bu beni çok tedirgin ediniyor dönüştüğümüz şeyden korkuyorum. Umarım geç değildir.

11.02.2022 21:07

7
Hüdanur Günaydın İstanbul , Mimar

(Biraz önce gönderdiğim metnin devamıdır) Danışmanların yaz tatillerinde yeni toplumsal gelişmeleri takip amacıyla en az 15 günlük eğitimleri zorunlu olmalıdır. Eğitim harcamaları TBMM bütçesinden karşılanmalıdır. Burada harcanacak para meclis yemekhanesine yapılacak %50 lik zamla ve TBMM nin azaltılacak 50 milletvekili sayısı ile kolaylıkla karşılanabilir. Milletvekilleri özellikle yasaların hazırlanmasında sivil toplum kuruluşlar ve meslek odalarının görüşlerini almak ve hazırlayacakları yasa tekliflerine bu örgütlerden alacakları raporları eklemek zorunda olmalıdırlar.

11.02.2022 13:07

1
Bülent Ilgaz Ankara , Tıp Çalışanı

TÜRKİYE’NİN ÇIKIŞ YOLU ÜZERİNE DÜŞÜNCELER 10.02.2021 Dr. Bülent ILGAZ Ülkemizde aslında gelişmek için yeterli kaynak, beyin ve işgücü vardır. Ancak fırsat kollayanların daha çok dini kullanarak halkı kandırabilmeleri, çaresiz halk çoğunluğunun daha hızlı zenginleşebilme isteği ile fırsatçıları desteklemeleri, kalkınmayı ve uzun vadede ülkenin çıkış yolunu kapatmaktadır. O nedenle buradaki düşünceler bu kadar olumsuz koşullarda bazı konularda yapılabilecek küçük değişiklikleri ve bakış açılarını değiştirmeyi hedeflemektedir. Ülkemizde kalkınmanın en önemli öğesinin eğitim olduğunu ama eğitimin bilimsel bakış açısıyla ve uzun sürede sonuç vereceğini unutmadan değerlendirmek, başarılı olmada en büyük etmendir. Herkese eğitim hakkının parasız olması, ana dili farklı olanların iki dille eğitimlerinin sağlanması, çok sayıda kalitesiz üniversiteler yerine az sayıda dünyada saygınlığı olan üniversitelerin olması, meslek yüksek okullarının sanayiye dönük eleman yetiştirme amacına uygun biçimde örgütlenmesi çok önemlidir. Ülkeye doğru bakış açısını düzenlemek hükümetlerin ve TBMM nin görevidir. Bu durumda milletvekillerinin mutlaka geniş açılı bir vizyona sahip olmaları istenir ama bunun kontrol edilebilir bir durum olmadığı açıktır. Ancak hiç olmazsa yapılabilirse milletvekili olma koşulları içine dört yıllık üniversite mezunu olma şartı getirilmesi vizyon sahibi olma özelliğini daha iyi sağlayabilecektir. Milletvekili olma şartının yanı sıra milletvekili ve siyasi parti grup başkanlığı danışmanlarının eğitimleri de çok önemlidir. Şu anda birinci danışman olmak için 2 yıllık bir üniversite, ikinci danışman olmak için lise mezunu olmak yeterlidir. Bu şartlar; birinci danışman için sosyal bilimler dalında lisanüstü eğitim ve ikinci danışmanlar için 4 yıllık üniversite bitirme şeklinde değiştirilmesi milletvekillerinin çalışmalarında kaliteyi önemli oranda artıracaktır.

11.02.2022 13:05

1
Bülent Ilgaz Ankara , Tıp Çalışanı

Hayatta yaşanılan bir olay, sonra ki birçok olayın oluşumuna zemin olur. Etken olur. Neden olur. Kaynağı olur. Zincirin bir halkası olur. Hele ki Yaşadığımız Coğrafya ve Ülkede bu durum kaçınılmaz olur. İpin ucu kaçtı mı yakalamak hayal olur. Asla bana dokunmayan yılan bin yaşasın, zihniyetin de olmayın, o yılan bir gün mutlaka sizi de sokacaktır. Adaletsizliğe şahit olup, göz yuman insanlar, haysiyet ve onurlarını kaybetmeye mahkumdur. VE KAYBETTİLER. Bir şahsa karşı yapılan haksızlık, herkese karşı yapılmış bir tehdit demektir. Sedat PEKER”in açıkladığı İsimler, ilginç bir şekilde öldürülüyor. Tıpkı Fetö dönemine olduğu gibi Derin Devleti kaldıracağız diyenler, Derin Devleti yeniden aktif ettiler. DEVLET EKONOMİSİNE ZARAR ZİYAN İŞLEMLER YAPILIYOR DEDİK; Kayıt dışı işlemler yaparak, Vergi kaçırılmasına aracı olmak, Ticari Faaliyetleri sekteye uğramış, iflasın eşiğine gelmiş Firmaları, süspanse ederek, Piyasa ekonomisindeki yatırımcıların aldanmalarına İMKAN TANIMAK, Banka mali yapısı ve Firma Mali yapıları makyajlı bir şekilde, ilan edilmesini sağlayarak, ALDATMAK. Ülkemiz için ekonomik bir darbe oldu. Devlet Yönetimine, NİTELKLİ uygun Yönetici tayinleri yapmayarak Piyasa Ekonomisine zarar verecek niteliksiz kişileri atamak da iş bu ekonomik darbeye, tuz biber oldu. Yasa Dışı Suç Örgütleri ile informal ilişkiler kurmak, sakıncalı, suç nitelikli işler yapmak, haysiyet ve onuru kaybetmiş olarak tarihe geçmek ne kadar acı? PEKİ SİZCE?

11.02.2022 12:02

2
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı

Devletlerin en değerli varlığı hukukun üstünlüğüdür. Mükemmel işleyen bir hukuk sistemi, bence mutlaka mükemmel işlemeli. Hukuk temiz toplumların olmazsa olmaz koşuludur. Örneğin hırsızlık yapan birini hakim ve savcı içeri atar. Cinayet işleyen birini içeri atar. Yolsuzluk yapan birini hem içeri atar hem mal varlığına el koyar. Hakaret eden birine cezayı keser. Bunlar toplumun kirli kısımlarıdır. Bunların cezası verildiğinde kötüler İÇERDE iyiler DIŞARDA kalır. İşte o dışardakiler temizdir ve temiz toplumu oluştururlar. Öyleyse hukuk temiz toplumun olmazsa olmaz koşuludur .Bu temiz toplum kötü şeyler yapmayacağına göre üretirler,çalışırlar ekstra değerler katarlar. Ve mutluluğun resmi olurlar. Ülkeyi yönetmeyi isteyen bir parti ekmek,su gibi hukukun işlerliğini sağlamalıdır. Hukuku siyasi baskıdan kurtarmak bunun ilk adımıdır. Siyasi baskı altında olan bir hukuk sistemi asla çalışamaz. Bu konuda en güzel örnek ABD ve İngilteredir. Dünyanın en zeki en yetenekli hukukçularımızı seçmeli belki de dünyanın en zor sınavlarından geçirerek onlara masaları teslim edilmelidir. O kadar seçme insanlar olmalı ki halkta onların liyakatına güvenmelidir. İşte o hakım ve savcılar en değerli oranda maaşları tahsis edilerek parasal sorunları ortadan kaldırılmalıdır. İmkan ve paraya dönüp bakmayacak şekilde saygın kimliği tanınmalıdır. Ama dediğim gibi en mükemmel sınav ve araştırılmayla seçilmelidir.Cumhuriyetın en zorlu sınavlarını geçmiş Altın insanlar olmalıdır. Tüm imkanlar sunularak davaların en kısa surede bitirilmesi de sağlanmalıdır. Hıc bir suçun zaman aşımı diye bir şey olmamalıdır. Bir diğer konuda her alanda ama her alanda ŞEFFAF'lığın sağlanmasıdır. Eğer bunlar yapılırsa gerisi kolay, cok kolay olacaktır. Bizde varlıklı ve mutlu ınsanlar olarak kendi vatanımızda gururla yasama şansını bulmuş olacağız. Tüm siyasilerin en önemli konusu hukukun üstünlüğü olması dileğiyle,

11.02.2022 01:08

2
Necmettin Adıgüzel Ankara , Esnaf

LİYAKAT YÖNETİM MODELİ Kamu Yönetimi tarihinde ; Kabile, Şehir, Krallık, Feodalite, Eyalet, Faşizm, Kapitalizm, Komünizm, Cumhuriyet, Demokrasi kavramları ile bir modelleme söz konusudur. Peki ideal ve yeni bir kamu yönetimi modeli olamaz mı? Eğer insanlar her buldukları yeniliği ideal kabul etselerdi şu anda ‘’Kabile Yönetim Modeli ile yönetiliyor olacaktık. Dünya gezegeninde yaşıyan canlılardan bir insan olarak ben diyorum ki; daha ideal ve yeni bir kamu ( kurumları ) yönetim modeli var ve olmalı. Çünkü dünya gezegeninde an itibarı ile 7.910.470.000 milyar insandan 786.485.000 insan temiz suya erişemiyorsa bunun tek sebebi devletlerin yönetim modellerindeki yanlışlar olmalı. Birde meşhur tabir var ya ‘Küresel ısınma’ İçinde yaşadığımız kürenin altında kazan mı var ki ısınıyor. Hayır ihtiyaç fazlası ve daha çok para kazanma hırsıyla yapılan üretim (fabrika ve kozmetikler) sonucu yaşadığımız küreyi biz ısıtıyoruz. Yani küre kendi kendine ısınmıyor, Kazan, çok kazanayım diyenlerin kafasının içinde. LİYAKAT YÖNETİM MODELİ adını verdiğim bu kamu ( kurumları ) yönetim modelinin özellik ve süreçlerini aşağıda açıklayacağım. 1- TANIMLAR 1.1 İNSAN Akıl, Duygu ve İrade sahibi olan ve ihtiyaçları sınırsız OLMAYAN üç canlı türünden biri. 1.2 LİYAKATLİ İNSAN Bir konuda ( meslekte) pratik ve/ya akademik bilgi veya becerisi olan insan. 1.3 MESLEK İnsanın, sınırsız OLMAYAN ihtiyaçlarının karşılanması için MAL VEYA HİZMET üretme becerisidir. Meslek türleri 2 tanedir: 1. Mal Üreten Meslekler : Gıda Üreten ve Eşya Üreten 2. Hizmet Üreten Meslekler :Özel Sektör Hizmetleri ve Kamu Sektörü Hizmetleri ) ( Tablo 1 ) 2- LİYAKAT YÖNETİM MODELİNE GEÇİŞ SÜRECİ : 2.1- Parti Teşkilat Yapısının Liyakata Göre Şekillenmesi: 2.1.1- Her parti, ilçe ve il teşkilatlarını, kadın kolları gençlik kolları vb yerine ‘MESLEĞE ( Mal / Hizmet ) DAYALI ALT KOMİSYONLAR’’ şeklinde yapılandırmalı ( Tablo 1 ) Not alan yetmedi devamını mail atacağım

10.02.2022 12:26

0
Özgür Pehlivan Sakarya , Serbest Meslek

Bir Deva Partisi seçmeni,üye adayı ve hukuk öğrencisi olarak yaklaşık bir senelik gözlemim sonucunda sizden nacizane talebim lütfen ama lütfen kongrelerinizde slogan atmayı yasaklayın. Mevcut iktidar partisini bu duruma sürükleyen şeylerin başında gelen gençlik kolları adlı liyakat düşmanı oluşuma Deva Partisi bünyesinde yer vermemenizi takdirle karşılasam da kongrelerdeki tabiri caizse Genel Başkan’ın gözüne girme çabasını da bir o kadar üyeler adına üzüntüyle karşılıyorum. Kongrede slogan atılması başlı başına Deva Partisi gibi her kesimi kucaklayan kadrolardan oluşmak maksadı güden bir partiye yakışmamakla birlikte “Dik dur eğilme” vs. gibi sloganlar halkımızın şu anda Deva Partisi seçmeni olmayan kesimi tarafından olumsuz karşılanmasına ve eğer parti programlarını hiç okumamış Deva Partisi ile bu tür sloganlar atılan kongre sırasında tanışma fırsatı bulmuşsa kafasında “mevcut iktidar partisinin bir benzeri” izlenimi oluşması kaçınılmaz olacaktır. Bu yüzden lütfen kongrelerde halkı şu an veya gelecekte ayrıştıracak ve diğer seçmenler için akla başka siyasi partileri getirip önyargılı olmalarına sebep olacak slogan atma kültürünü yasaklayın. Teşekkür Ederim.

10.02.2022 09:05

48
Eşref Yusuf Demirdirek İzmir , Öğrenci

Son zamanlarda yaşanan  kötü şartların düzeltecek mevcut veya aday bir yapının bulunmadığını gördüğüm için kendime bir yol çizdim .İş bu bildiri metni hem gelecekteki vizyonumun teminatı hem hedefimin sözleşmesidir.Hayatım boyunca bilerek veya istemeyerek  kimsenin hakkını  gasp etmedim . Dürüst , vizyoner , karakterli , dünya ve insanlara faydalı olmaya çalıştım .Çalıştım çabaladım ancak hak ettiğimi alamadım .Son yaşanan olaylardan sonraKurtarıcı beklemeyi değil , kurtarıcı olmayı seçtim .Ben bir şeyi istersem mutlaka alırım  / yaparım İster yanımda durun , ister karşımda …Ben bir dava edindim kendime artık ucunda ölümde olsam yürüyeceğim … Bu yolda yürürken yanımdakileride karşımdakileri unutmayacağımı Seçim size kalmış....Saygılarımla

10.02.2022 00:31

0
Sezar Özdemir Karabük , Danışman

Haydi Uzaya bir iki kalkıyor, Uzaya, Uzaya son bir kişi…. Kalkıyoor. Diyor. Ama hafif bir DEPREM de tüm İletişim ağımız kilitleniyor. Dünyanın en büyük HAVA LİMANI yaptık dediler. Kar yada Yağmur yağması nedeni ile, çatısı çöktü. Uçak seferleri iptal. Akllı yol yaptık, Dediler. Kar yağışı ile, aptal bir yol yaptığımız, ortaya çıkıyor. Ormanlar yanıyor söndürecek Uçağımız yok. Pikniğe Uçakla gidecek kadar itibarlı. Otaban yol yapıyoruz Dediler. Yer analizi, yapılmadığı için heyelan ile çöktü. Kapat kamerayı diye de saldırdılar. Dere Yataklarına, Yapı Ruhsatı veriyorlar. Dere taşınca, Yapılar Dereye uçunca Suçu Kanun ve Yönetmeliklere atıyorlar. Daha çok önek var. En son gündem olan ISPARTA da elektrik arızası çıktı. 2 Hafta Şehir karanlıkta, çözecek makam yok. Gıda ve temizlik ürün fiyatları alev olmuş yanıyor. 5 Yıldır AYAR ÇEKECEĞİZ sözleri tekrar ediyorlar. Elazığ Depremzedeleri, İzmir Depremzedeleri Sosyal Devlet nerede? diyeli kaç yıl geçti. İlgilenen yok. Asla olmayacak, yapmayacağız dedikleri ne varsa yaptılar.

09.02.2022 18:15

3
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı

Ülkenin bu günlerini gördükce geleceğinden endişe etmemek ne mümkün. DEVA Partisi olarak siyasi ataklarimizin daha da güçlenmesini talep ediyorum. Destek bizden. Daha hızlı çalışma için neler yapılabiliriz, bu konuda parti merkezinden sürekli bilgilendirme ve hareketlilik istiyorum. Biraz daha hizlanmamiz şart.

09.02.2022 00:05

0
Hüseyin Kavas Tokat , Ziraat Mühendisi

bu ulkede her 200 den fazla onsan vefat ediyor ve kimsrnin umrunda degil bu durum ve ben bi duruma isyan edyorum hic birsey insanin canindan kiymetli degil

08.02.2022 20:20

2
Fatih Mehmet Uca İstanbul , İş İnsanı

Altı boş proje ve programlar çökmeye mahkumdur. BU İKTİDAR ; 15 Temmuz dan sonra Kamu Çalışanlarının büyük çoğunluğu, doğru düzgün araştırma yapılmadan işten çıkardılar. Toplumsal bir tepki gelince, haksızlığa uğradığını iddia edenlerden, itiraz dilekçesi istediler. İtiraz dilekçe sayısı, işten çıkarılan kişilerin sayısından çok olunca, işlem yapmada kilitlendiler. KRİZ masası kurdular. Oysa en başta yapmaları gerekeni, en sonda yaparak, işleyişi hakkaniyetli yapabilirlerdi. Sonuç olarak, Kamu Hizmetleri aksadı. Vatandaş mağdur oldu. Daha çok örnek var. Otomobil Camlarından siyah FİLMLER kaldırılacak, dediler. Toplumsal tepki ile geri çektiler. EKONOMİ KRİZ yok dediler. Ama Destek Programları çıkardılar. Yine de Piyasaların ateşini söndüremediler. Termal Santral Bacalarına, filtre takılmayacak diye, Meclis de karar aldılar. Toplumsal tepki gelince, geri adım attılar. Diplomasız ve Liyakat”a uymayan bir çok atamalar yaptılar. Tepki ve Protestolar gelince, geri çektiler. Enflasyonla Toplu mücadele dediler, Enflasyon tarihi rekor kırdı. Yerli Mal Milli Mal dediler Çiftçileri ve Üreticileri İthalat ile vurdular. Dolar için Milli Mücadele başlattılar, Millete Dolarlarınızı bozun Türk Lirası alın dediler, Dolar uçtu. Türk Lirası çöktü. Rus Uçaklarını önce düşürdük deyip kahraman oldular. Rusya”nın yaptırımları neticesinde, Uçakları Fetö düşürdü dediler. Paralı Eğitim olmayacak diye, Dershaneleri kapattılar. Yerine ismi değişik Paralı Etüt Merkezleri kurdular. Nitelik özelliği olmayan, Paralı Özel Üniversiteler kurdular. Rahibi vermeyeceğim dediği günün ertesi sabahı, Rahibi verdiler. Mısır, Suudi Arabistan ve Suriyeyi vsss düşman ilan ettiler. Sonra gidip, para istediler. En son COVİD 19 gerekçesi ile MECLİSİ tatil ettiler, ama Okulları Öğretime açtılar. Sayamayacağım kadar, asla yapmam dedikleri ne varsa, yaptılar. Ama başaramadılar.

08.02.2022 17:53

4
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı

Sayın Babacan, Aşağıdaki bağlantıdan indireceğiniz yazıyı 12 Şubatta yapılacak toplantıda ele almanızı ve bu konu ile ilgili gerçeği “ortak eylem” olarak yürütmenizi bekliyoruz… Selamlar.. kolay gelsin… https://www.korkusuz.com.tr/muhalefet-o-maddeyi-neden-hatirlatmiyor.html

08.02.2022 10:36

0
Hasan Ulukanlı İstanbul , Bankacı

Arkadaşlar! Dışarıda bir şeyler oluyor farkında mısınız? Uykuda olanları sarsın, uyandırın. Herkese söyleyin, yakında ışıklar kesilebilir. Karanlıkta ne yapacaksınız?” Ne diyordu Victor Hugo, karanlığın ve ışığın romanı olarak tarif edilebilecek “Sefiller” adlı muhteşem eserinde: “Beslenemeyen mideler gibi, beslenemeyen zihinlere de acıyalım. Açlıktan can çekişen bir bedenden daha da içler acısı bir şey varsa, o da aydınlık açlığından ölen bir ruhtur.” O halde karanlığın ve sessizliğin ölümcül virüsüne karşı alınacak ilk tedbirlerden biri, zihinlerimizi beslemektir; aydınlığa (mücadeleye, direnişe, sesini çıkarmaya) aç kalmamaktır. Sefiller romanını herkesin okuması lazım. Evet ışıklar sönüyor.

07.02.2022 19:32

0
İsa Erol Diyarbakır , İşçi

Devlet isterse halkının huzur ve refah içerisinde yaşamasını gerçekleştirebilir. Huzuru ve refahı istemeyen sadece hırsızlar ve arsızlardır.

07.02.2022 17:56

2
İsa Erol Diyarbakır , İşçi

Rahmetli Tarık akan in eski günleri arıyorum faytoncu Baba capsini Ali Babacanlı Deva partisine uyarlansa reklam filmi hazırlasaniz güzel olmaz mı bilboardlarda afişlerde görsel ve video oĺarak her ortamda internet gazete tv vs yayinlansa Ali Babacanlı yillar hatırlatmasi 2006-2012 yılları arası paradan 6 sifirin atılması doların 1 TL olduğu yıllar ekonomik açıdan alim gücünün yüksek olduğu yıllar on planda olup seçime doğru bir reklam filmi nasıl olur bilginize teşekkürler

07.02.2022 17:10

11
Ibrahim Demetgül Ordu , Diğer

FAHİŞ ZAMLARIN arkasında ne var? Yeniliğe, Değişime ve Gelişime açık bir Yönetimin, olmayışı var. Üretimin ve Liyakatın olmayışı var, DEMİŞTİK. Peki, başka neler var? Bakalım ! Dikkat ettiniz mi? İş bu İktidarın başındaki Yöneticiler, şahsi işlerinde de gündem olacak işlere imza attılar. BİLİNDİK isimler GEMİ Taşımacılık alanında Şirketler kurdular. Devletin imtiyazlarını kullanarak, piyasaların çok altında uygun krediler çekip, Bu Şirketlere Gemiler aldılar. Nasıl aldılar? nasıl yaptılar? konusuna girmeyeceğim. Ama, niye bu işlere giriştiler? teorimi anlatacağım. Bilindik Kişiler, iş bu Gemilerle Yurt Dışı TAŞIMACILIK yapıyorlar. Diğer Armatörler gibi, Taşınacak mal bulma kaygıları yok. Çünkü Devletin imkan ve yetkilerini bu yolda kullanıyorlar. Buraya kadar her şey normal. Aslın da, bu bile normal değil ama, öyle olsun. İKTİDARIN Yerel Seçimlerde; Ticaret ve Turizm Merkezli Büyük Şehirler ile Deniz Taşımacılığının önemli Liman Şehirlerini kaybetmeleri, işlerin akışını değiştirdi.Denetim sıklaştı. Bu da rahat ve serbest taşımacılıklarını zora soktu. Tabiri caizse evdeki hesap, çarşıya uymadı. Tamda bu zamanda, Sedat Peker”in organize işler hakkında açıklamaları, Bu Taşımacılığın masum bir Taşmacılık olmadığını ortaya KOYDU. Kamufle edilen UYUŞTURUCU TİCARET TAŞIMACILIĞI meydana çıkmış oldu. Ayrıca proje sathında, değerli kılınan Arsa ve Arazilerin ön satışlarından gelecek ve gelmiş paralar da suyunu çekti. Yabancı yatırımcılar, yatırım konusu Arsa ve Arazilerin proje değerinden karşılığını istemeleri, İktidarın köşeye sıkışmasına neden oldu. Yerel seçimleri kaybettikleri için, iş bu ön anlaşmalı Projeler yapılamadı. Köprü ve Yollar için verilen GARANTİLİ taahhütname ödemeleri de, mevcut duruma eklenince sıkıntılar krize dönüştü. KISACASI Denetim geldi. İktidarın kaynakları kesildi. Peki mevcut harcamaları karşılayacak geriye ne kaldı? Elbette dolaylı ve dolaysız VERGİLERİN yükseltilmesi. İşte kaynak çaresizliğin faturası, biz Vatandaşın sırtına bindirildi.

07.02.2022 15:39

0
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı

Devlet hiyerarşisi bitmiş durumda ,şikayet yada yargısal denetimin caydırıcılığı kalmadı.Kamu kurumlarında yaşanan mağduriyetler akıl almaz boyutlara ulaştı.Ortaya çıkan bu durumdan ,Bankalar ,hastaneler ,sigorta şirketleri, GSM şirketleri,elektrik dağıtım şirketleri gibi özel tüzel kişiler faydalanarak milyonlarca insanın mağduriyetine yol açıyorlar.Hukuken nitelikli dolandırıcılık sayılabilecek eylemlerle milyarlarca haksız kazanç elde ediyorlar.Vatandaş yargısal sürecin uzun ve masraflı olması yüzünden ,devlet destekli soyguna sessiz kalıyor.

07.02.2022 14:13

0
Hilmi Gezer Gaziantep , Avukat

PARTİİÇİ DEMOKRASİ Sistem tartışmalarının gündemde olduğu şu günlerde demokrasi için en büyük engel olan içerisinde demokrasi olmayan partilerin yapısını da tartışmalıyız.sonuçta küp içindekini sızdırır.partilerin içinde demokrasi olmassa ülkede nasıl demokrasi olacak.Partilerde bir lider ve genel merkez sultası vardır.Bu da siyasi partiler yasasından kaynaklanmaktadır.bu durum düzelmeden yapılacak demokrasi veya sistem tartışmaları bizi bir sonuca ulaştırmaz.partilerin işleyişinde en temel yapı olan delege sistemi yanlıştır.bugün mahallelerden başlayarak ilçe,il ve genel kongreleri şeklinde bir seçim sistemi vardır.Gerçekte hepimizin bildiği genel başkanın delegelerinin genel başkanı seçtiği kapalı sistem vardır.partilerin üyeleri mahalle delegelerini seçer daha doğrusu delege ağalarının, ilçe başkanlarının ellerine tutuşturduğu listeyi sandığa atarlar.üyelik gönüllüdür.pekala üyeler partilerin delegelerini seçme hakkını kimden alırlar.işte burada seçmenler ile üyeler arasında bir vekalet ilişkisi yoktur.halbuki partilerin finansmanını devlet yardımı adı altında bütün seçmenler yapar .partiler yerel yada merkezi yönetimlerde seçmenlerin vergilerini harcama yetkisine sahip olurlar. Bu nedenle bütün seçmenler oy verdiği partilerin doğal üyesidir ve delegeleri seçmenler seçmelidir.delege seçimi genel seçimler gibi bir vatandaşlık görevi olmalıdır.partilerin iç işleyişinin demokratik olması zorunluluk olmalıdır.önerim partilerin delegelerinin genel bir seçimle seçilmesidir. GENEL DELEGE SEÇİMİ (GDS). Ortalama 300 seçmenin oy kullanacağı her sandıktan 10 delege seçilmesidir.her %10luk dilim 1 delegedir.artık oylar küçük partilere kalır.isteyen her seçmen oy kullanacağı sandıktan e devlet üzerinden aday olacağı partiye 100TL bağış yaparak aday olabilir.seçmenler 3 adaya oy verebilir.farklı partilerden adaylara da oy verebilir.böylece ülke çapında 200 bin sandıktan 2 milyon delege seçilir.Bu delegelerin 3 görevi olur.1 partilerin yönetimlerini seçerl

04.02.2022 23:32

17
İbrahim Sarul Bursa , Mühendis

7 yıldır çftçilik yapmaktayım. İşe başladığımdan beri her yıl ekonomik olarak geri gidiyoruz. Buna rağmen üretmeye çalışıyoruz. Ancak bu yıl artan girdi maliyetleri nedeniyle çok fazla zorlanmaktayız. İşimize yatırım yapma şansımız malesef kalmadı. İneklerimizin birçoğunu girdi maliyetlerinden dolayı satmak zorunda kaldık. Önümüzdeki sezonda ne yapacağımız konusunda hiçbir fikrim yok. Çünkü sulu tarımda kullandığımız bütün girdiler en az 2 kat oranında zamlandı. Artık bu durumun sona ermesini istiyorum. benim bu işe başladığımda üre gübresinin tonu 780 liraydı şimdi 850 TL oldu. Damlama hortumunun bir topu 150 liraydı şimdi ise 1650 TL oldu. Ne yapacağımızı bilmiyorum. İnşallah tez zamanda bu dertlerden kurtuluruz.

04.02.2022 21:58

26
Ali Demir İzmir , Çiftçi

Başımızda olan İKTİDAR 20 yıldan beri Dünya Ülkelerini bir çok kez dolaştı. Aileleri ve Arkadaşları ile birlikte Devletin imkanlarını kullanarak gittiler. Neredeyse her Ülke ile SÖZDE Enerji anlaşmaları imzaladılar. Bu anlaşmalarda Ülkemize ne yansıdı? Niçin Faturalar hep yükseldi? Sonuç fiyasko. İcraatları yalan olan bir Yönetimin yalanlarını, bin doğru ile doğrultamazsın.

04.02.2022 17:59

0
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı

Algı ağının hüküm sürdüğü bir ortamda, Ticaret yapmak mümkün mü? Müşteri Ticaretin reel tarafıdır. Müşteri varsa, Ticaret yapılır. 2019 yılında, Yolcu Uçakları göklerde haberi, algı yalanlarına, diğer bir örnektir. Yüzde yüz yerli dedikleri araçların, motorları başka bir Ülkeden geldiğini öğrendik. Yönetimde yalan uygulamalar, Bilimselliği tercih dışı bırakır. Bilimsel bir yarışma da HOŞAF”ın birinci olması bunun en iyi göstergesidir. Ham MADDESİ Ülkemiz de olan kaynakların, işlendikten sonra ürün haline gelmesi ve Piyasaya sürülmesi NEDEN yüksek fiyat dan yapılmaktadır? Mesela BOR Madeninden üretilen Deterjanlar diğer marka deterjan fiyatları ile aynıdır. Bazılarından da katbekat yüksektir. Oysa çok daha uygun olması gerekmez mi? Tıpkı Doğal Gazda olduğu gibi. Mesela yine yüzde yüz yerli Otomobil in fiyatları diğer araçlardan daha yüksek. Ortada dahi olmayan bir aracın, fiyatının ortada ve yüksek olması ters orantılı bir durumdur. ALGI Haberlerin tipik bir örneğidir. TROL KELİMESİ, İlk defa Bu İktidar döneminde konuşuldu. 200 bin trolü olan bir İktidar Ülke Sathına nifak tohumları ekiyor. Üstelik bunlara maaş da veriyor. Yazık ki ne yazık. V For Vendetta Filmini izlemenizi öneriyorum. Lütfen izleyin. İçinde bulunduğumuz durumu çok güzel işlemiş.

04.02.2022 17:48

1
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı

Gelişmekte yada Gelişmemiş Ülkeler de Ticaret; ağırlıklı İthal Ürünler ile sınırlı üretime bağlı, Yerli Ürünler üzerinden yapılır. Üretim, kalite ve müşteri memnuniyetinden çok, ucuz ve satışı yoğun olabilecek, Ürünler üzerinden olur. Üretici Firmalar daha çok iç talebe göre, bir Üretim ağı oluşturur. Üreticilerin en büyük endişesi ham madde bulmaları konusunda olur. Çünkü, ham madde temini, ağırlıklı İthal yolu ile yapılır. İthalat demek kur riski yüksek Ticari faaliyet demektir. Üretim konusu ürünlerde Müşteri memnuniyeti; Ülke içi geliri yüksek belli kesimler ile düşük hacimli, Yurt dışı İhracat işlemlerinde olur. Orta gelir ve Daha düşük, gelir gruplarında müşteri memnuniyeti çok aranmaz. Üretici, Toptancı ve Perakendeci iyi bilir. Ucuz mal nerde? Müşteri oradadır. Ülkemizde zincir mağazası olan yaygın ve büyük Firmalar Müşteriyi kapıdan kovsa, bacadan gireceklerini bilirler. Çünkü alım gücü düşüktür. Nitekim Bankada çalıştığım dönemlerde, gözlemlediğim tespitler de aynı bu yöndedir. Diğer Bankalarda ki uygulamalarda farklı değil. Bankaya gidip de, bir saatten önce çıkan varmı? Bankacılık işlemler gereği, alınan masraf ve komisyonlara, itiraz edip de iade alan kaç müşteri var. Gelişmemiş ve Gelişmekte olan Ülkeler; Enerji, Akaryakıt ve Teknoloji bakımından, dışa bağımlı oluğu için, Üretime konu ürünler kalite içermese de, yine pahalıya mal edilir. Küresel Sosyal, Siyasal ve Ekonomik her dalgalanma bu grubda ki Ülkeleri direk etkiler. KÜRESEL bu olaylar, bizim Ülkemizde darbe etkisi bırakır. Kırılgan bir yapısı olan bu Ülkelerde YALAN Haberler, Vatandaşın umudu olur. Şimdiki İktidar, olmayan Üretimi, Algı Operasyonları ile yapıyormuş gibi, göstermektedir. Yakın bir zamanda, İktidar yanlısı Trollerin Doğal Gaz bulduk ! Açın pencereleri, açın kapıları, şeklindeki paylaşımlar iyi bir örnektir. Oysa acı gerçek % 130 varan zamlı tarifeler uygulanmıştır.

04.02.2022 17:37

0
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı

sözleşmeli öğretmen hastalarım var--asgari ücretle çalışan temizlik görevlisi kadar değeri yok..hiç bu konularda kamuoyunda sesinizi protestonuzu duymadım..bu kişilere çocuklar emanet ediliyor-onlardan ne fayda bulunabilir..o öğretmenin bütün beklentisi umutları mahvolmakta buna hiç sesinizi çıkardınız mı..aynı vasıfta aynı tecrübede aynı saat süresince çalışan KPSS den atanan öğretmen mesela 5 alıyorsa daha düne kadar sözleşmeli öğretmene 2200-2500 arası para veriliyordu..buna nasıl tahammül edersiniz

02.02.2022 22:34

1
Hüseyin Yılmaz Tanca İstanbul , Doktor

19 yıllık sürümcemeyle bizden umudumuzu hayatımızın her alanından çalmayı başardılar. 3 kasım 2002 de ana rahmine düsen cocuklar suan da 19 yasini doldurdu,ancak hepimiz gibi onlar da umutsuz. İşi,aşı,evliliği geçtim,sizlerden tek ricam erken seçim çalışmalarında muhalefet partileri olarak bir olun,siz bir olun ki biz umudumuza kavuşabilelim. Parlamenter sistemi,cesur,adil ve halka dönük siyasetçiler olarak geri getirin. Bizim umuda,hayallerimize ihtiyacımız var. Bize hak ettiğimiz hayallerin gercege donustugu gunu verin.. Sağlıcakla kalın...

02.02.2022 01:39

1
Onur Önder Düzce , Özel Sektör Çalışanı

Algı ağının hüküm sürdüğü bir ortamda, Ticaret yapmak mümkün mü? Müşteri Ticaretin reel tarafıdır. Müşteri varsa, Ticaret yapılır. Bu mevzuyu, iki aşamada ele almak istedim. Gelişmiş Ülkeler ve Gelişmemiş yada Gelişmekte olan Ülkeler. Gelişmiş Ülkelerde Ticaret müşteri odaklı yapılır. Müşteri memnuniyeti Ticaretin olmazsa olmazıdır. Ticaret müşteri memnuniyeti üzerine dizayn edilir. Müşteri, kalite tercihine göre alış veriş yapar. Üreticiler, müşteri çekmek için, üretimi kalite üzerine tesis eder. Üreticiler, müşteri memnuniyetini maksimum düzeye çıkarmak için, konusunda uzmanlaşmış eğitmenlerden, eğitimler alırlar. Müşteri odaklı seminerlere, panellere katılırlar. Kendilerini, kaliteli üretim ve müşteri memnuniyeti alanında geliştirirler. Rekabetin yoğun olduğu bir piyasada Üreticilerin, müşteri memnuniyetini sağlamak adına bu eğitimleri sürekli almaları, Ticaret hacminin yükselmesine ve piyasada tanınmasına neden olur. Ticari bir başarı, ancak böyle sağlanır. Burada altını çizmek istediğim bir nokta var ki, o da Ticari alış verişlerde, maksimum harcama yapan, Müşterilerin nitelik yapısıdır. İmkanları yüksek Ülkelerde, alış verişler için limit, pek sorun olmaz. Gelir düzeyi yüksek olan ülkelerde Üretim kalite ve müşteri memnuniyeti doğrultusunda gerçekleşir. Üretime konu ürünlerin, üretimi Ülke kaynakları dışından, sağlanan hammadde ile, yapılmış olsa dahi, Üretici Firma, Üretim Pazarlama ve Satış ilkelerine uygun kalitede, Üretim yapar. Müşteri memnuniyetini, her zaman ön planda tutar. Robert Bosch”un bir sözü yazdıklarımı özetliyor. “İnsanların güvenini kaybetmektense, para kaybetmeyi tercih ederim.” Sonuç itibari ile Üretime konu kaliteli Ürünler; Gelişmiş Ülkelerde marka kimliğini alır. Gerek Ülke çapında ve gerekse Uluslararası arenada Pazar ağları genişlemiş olur. Bu Ülkelerin Ürünleri kendi insanları için ucuz Bizim gibi GELİŞMEKTE olan Ülke insanları için, çok pahalıdır.

01.02.2022 16:44

4
Ahmet Hafızoğulları İstanbul , Bankacı

Deva partisinin en baştan beri çok sıkı takipçilerindenim, mesleğim gereği epey bir insanla muhattap oluyorum buna farklı illerde dahil, son bir aydır sayın Babacan’a olan ilgi ve Deva partinin farkındalığının attığını çok net bir şekilde hissedebiliyorum. Buda beni oldukça heyecanlandırıyor ve mutlu ediyor. Bence lütfen çizginizi bozmadan ve şahsi görüşüm ittifaka fazla yanaşmadan devam etmeniz yönünde. Muhalefetteki bilinen partiler oldukça anlamsız hatalar yapıyor. Yetersizlikleri ortaya çıkıyor. Bu anketlerde kimseyi yanıltmasın, 2 bin kişi ile yapılan bir anket ne kadar sağlıklı olabilir. Sonuç çok farklı çıkacak.

01.02.2022 14:48

3
Serdar G Samsun , Esnaf

Sakın Kader Deme!

01.02.2022 03:02

0
İrfan Başkaya Trabzon , Öğrenci

Söylem zamanı deği eylem zamanı her gün saat 20.00'de ışıklar 5 dakika açılıp kapansın kampanyası başlatılması bu kampanya yurt geneline yasıtılmalı somut adımlar atılmalı. Halkı yoksulluğa ve sefalete mahkum edenlerin ivedilikle gitmesi gerekir. Saygılarımla

31.01.2022 15:16

3
İsa Erol Diyarbakır , İşçi

TÜKENMİŞLİK SENDROMU; Atalarımız çocuktan al haberi demişler. Çocuk Trabzon'dan verdi müjdeli haberi . AKP TÜKENMİŞTİR.

31.01.2022 14:52

0
Muhammet Kürşad Şekillioğlu Ankara , İş İnsanı

Merhaba Değerli Deva Partisi, Zorunlu askerliği kaldırıyoruz! sloganınız hakkındaki duygularımı sizlere paylaşıyorum. Bu yıl işimi kaybetmemek için bedelli askerlikten yararlanacağım. Benim gibi askerliğini yapacak yada yapmış olan vatandaşların yada şuanda görevini yerine getiren mehmetçiğin yada şehit ve gazilerimizin hakkı nasıl ödenecektir? Var olan iktidar zaten her sistem değişikliğini yeterince kalitesiz yapmadı mı? Saygılarımla.

31.01.2022 14:05

0
Nurettin Şanslı Kocaeli , Mühendis

Merhaba, sizin partinizi Kepez ilçesi sayın Mehmet SİYAHKOÇ sayesinde tanıdım.Siyasete çok uzak biriyim. Geçen gün instgramda X bir partiyi araştırıyordum kuruluş tarihleriniz çok yakın ama takipçi sayılarına baktığımda şok oldum paylaşımları derseniz öylesine.O partinin bütün il ve ilçeleri birbirini takip ediyor.başkada bir şey yok.Partiye bunu ilettiğimde 'umarım yükselecek' cevabını aldım. Mehmet SİYAHKOÇ'un mütevazi kişiliği , çalışkanlığı ve partiye gönül bağı çok dikkatimi çekti ve ben gizliden gizliye bu parti kim ve bu adam neden bu kadar çalışıyor diye araştırmaya girdim.Sizi çok yanlış tanımışım bunu da bana gösteren MEHMET SİYAHKOÇ oldu. Üyeniz değilim, ama yakından takip ediyorum. Başta siz olmak üzere yüreğiyle iş yapan ve her konuda çok güzel aydınlatan sayın Mehmet Siyahkoç'a çok teşekkür ederiç. İYİ ÇALIŞMALAR.

31.01.2022 11:01

3
Nermin Erdem Antalya , Eğitmen

Sayın Genel Başkanım, Ben İngilterede yaşıyorum. Oy kullanmak için başlangıç yaşı olduğu gibi bitiş yaşıda olması gerekiyor bence, 65 yaş üstünden mülk satarken, kredi kullanırken bile akıl sağlığının yerinde olduğuna dair rapor isteniyorken, oy kullanırken de istenmesi gerekir diye düşünüyorum. Hatta 75 yaşda oy kullanma son yaşı olabilir mesela, oy kullanmaktan da emekli olunmalı diye düşünüyorum. Belli bir kültür seviyesinde olmakta gerekiyor bence ama bunu hemen kısa sürede sağlamak kolay değil. Bazı yanlışlıklar fark edildiği anda çözümü aramak ancak aklını kullanmakla olur. Yanlış trene bindiğinizi anladığınız anda ilk durakta ininiz çünkü ne kadar geç kalırsanız, geriye dönüş zamanı ve maliyeti o kadar artar demiş ünlü bir filozof. Başarılar diliyorum. Allah yardımcınız olsun. Üye olup, sizinle çalışmak çok istiiyorum. Esenlikler dilerim.

30.01.2022 22:08

2
Cüneyt Şuözer Muğla , Müşavir

Merhabalar , İsmim Erdem size yazmamın sebebi zorunlu asker alma kanunu hakkındadır .Ben şahsen zorunlu askerliğin kalkması gerektiğine inanıyorum zaten biraz düşünüp etraflıca gözlem yapıldığı zaman artık çokta uygulanmadığını gördüm . Bir muhasebe ofisinde çalışan on sekiz yaşında biri olarak zorunlu asker alma politikası beni korkutuyor ve ileriye yönelik ne bir gelecek nede bir düzgün bir yaşam bırakabiliyor insan bu kadar kısıtlanmamalı veya zorlanmamalı diye düşünüyorum . Ayrıca liseden mezunum ve hem çalışıp hem üniversite sınavına çalışmaya çalışıyorum aynı zamanda muhasebeyi öğrenmek için caba sarf ettiğim ve ayrıca İngilizce öğrenmek gereken bir zaman içerisinde bir kaç yıl sonra her işi bırakıp bir gencin zorunlu olarak asker alma kanunu ile askere alınmasına gerçekten karşıyım ve kötü bir durum olarak görüyorum ertelenebiliyor evet fakat ileriye yönelik sürekli bir engel olarak kalıyor zorunlu askerlik eğer zorunlu askerlik kalkmış olsa inanın bütün insanların üstünden büyük bir yük kalkmış olacaktır sizlerden ricam zorunlu askerliğin kalkmasını gündeme getirmeniz merak etmeyin mevcut hükümet zorunlu askerliği kaldırsa bile oyumuz hiçbir zaman onlardan yana olmaz :) umarım yazılanları okuyorsunuzdur . ^#ZorunluAskerlikKaldırılsın

30.01.2022 14:22

3
Erdem Ağalı İstanbul , Muhasebeci

Merhaba. 2015 yılında çok yükselişte olan inşaat sektörünün rüzgarına kapılıp inşaat müh. bölümünü kazandım. Fakat o dönem o kadar çok bilinçsizce inşaat yapıldı ki şimdi sektör çökmüş durumda. Bu çöküşün sorumluları ile mücadele vermek için DEVA kadrosundayım. #birsebebivar #gençdeva

29.01.2022 23:26

1
Burak Gültekin Sakarya , İnşaat Mühendisi

Merhaba ben 19 yaşında bir Hukuk Fakültesi öğrencisiyim. Sayın Babacan kuşkusuz ki partisindeki Z Kuşağı oy oranı en yüksek olan siyasetçilerden biri. Ben de kendisini severek takip ediyorum. Fakat her ne kadar Twitch yayınları, özellikle Flu TV gibi Youtube kanallarındaki videoları çok etkili olsa da hala Sayın Başkan'ın Z kuşağıyla daha fazla iletişim içinde olması gerektiğini düşünüyorum. Bu sebeple gayet objektif bir şekilde eleştiri ve önerileri yayınladığınız Sizi Dinliyoruz uygulamasını gönülden takdir ediyorum. Buna ekstra olarak Sayın Başkan, Twitter'da kendisine muhalif olanlar dahil gençlerle bir soru cevap etkinliği yapabilir. Zira biz Türk gençleri olarak bir siyasetçiye birebir soru sorabilme imkanına sahip olduğumuzu görmek isteriz. Ayriyeten, Tuncelili bir destekçiniz olarak parti programını dikkatlice okudum, burada Alevi vatandaşlarımıza ilk sayfa başta olmak üzere bol bol yer vermeniz çok hoşuma gitti. Ben de teşekkür maliyetinden Sayın Babacan'ı bir çay içmeye davet ediyorum :) Eyüpsultana yolunuz düşerse bir çaya bekleriz :)

28.01.2022 23:10

46
Eren Tolga Kaya İstanbul , Öğrenci

Partinizi büyük anlamda takdir ediyorum. Yalnızca Covid 19 aşılarının zorunlu hale gelmesini savunmanızı ve aşı yaptırmayanlara PCR testinin zorunlu olması gerektiğini savunmanızı size yakıştıramıyorum. Ayrıca aşısız olanların bazı kapalı alanlara girişinin yasaklanması gerektiği düşüncenizi de tasvip etmiyorum. Günlük egzersizlerini yapan beslenmesine ve bağışıklık sisteminin güçlü olmasına dikkat etmeye çalışan biri olarak ben bu hastalığın ancak sürü bağışıklığıyla zamanla herkesin aşılı yada aşısız bağışıklık kazanmasıyla etkisini yitireceğini düşünmekteyim. Bu bağlamda bence aşının ve PCR testinin zorunlu olmasını savunmak, aşı olmamanın bireysel özgürlük olamayacağını düşünmek benim için kabul edilemez. Bu bence bir bireysel özgürlüktür ve demokrasinin bir parçasıdır. Aşıyı destekleyen bilim adamları olduğu gibi, desteklemeyenler hastalığın vücudun kendi bağışıklığıyla yenilmesi gerektiğini düşünenler de mevcuttur. Bu bağlamda benim size naçizane önerim, bu konuda aşılı ve aşısızlara karşı daha nötr bir noktada kalıp bir kişi aşı olmadı yada PCR testi yaptırmadı diye asla bireysel haklarını kısıtlayacak önlemleri savunmamanızdır. Bu kısıtlamalar aynı zamanda sizinde şikayet ettiğiniz devletin vatandaşların hayatlarını şekle sokmasının bir bahanesi haline de getirilebilir. Saygılarımla....

28.01.2022 22:25

16
Tayfun Yardım Düzce , Mühendis

Okumaya Devam Edin

Sayfaları aşağıdan numara seçerek geçebilirsiniz.