11 Mayıs 2023 DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın Sivas Millet Buluşması Konuşması

11 Mayıs 2023


Sivas Mitingi

Merhaba Sivas

Merhaba “Dâru’l Alâ”!

Merhaba “Dâru’l Ulemâ”!

İlim yuvası Sivas merhaba!

Merhaba Nuri Demirağ’ın şehri!

Bu ne güzel coşku!

Bu ne güzel heyecan!

Hepinizi saygıyla, sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum.

*****

Evet, Nuri Demirağ’ı anmadan geçsem olmaz Sivas’ta.

Genç yaşta ticarete atılan, yurdun her yerine demir ağlar ören, havacılık sevdasıyla ülkemize çağ atlatan Demirağ’ı Sivas çok iyi bilir.

Bizler de iyi biliyoruz.

Bu ülkede alın teriyle kazanmak isteyenler,

Helal lokmayla geçinmek isteyenler,

Torpil, kayırmacılık istemeyenler iyi bilir.

Öte yandan bakıyoruz, bugünkü iktidar Nuri Demirağ’ın sık sık ismini anıyor.

Oysa ki onlar, emeğiyle, alın teriyle, akıl teriyle, çalışarak kazanmak isteyen kim varsa zora soktular, zora sokuyorlar.

Esnafı, girişimciyi bir krizden diğerine savurdular, savuruyorlar.

Çevrelerindeki bir avuç insanı zengin etmekle meşguller.

O yüzden bugünkü iktidar hiiç boş yere Nuri Demirağ’ı kendi propagandasına alet etmesin.

Bizim duruşumuz net.

Biz doğru işleri devam ettiririz, eksik olanlarını tamamlarız, yanlış olanları da düzeltiriz.

Ülkemizin tüm sanayicilerini destekleyeceğiz.

Alın terinin, akıl terinin karşılığını alacağı bir düzeni inşallah çok hızlı bir şekilde getireceğiz Türkiye’ye.

Adaletle, fırsat eşitliğiyle yöneteceğiz bu ülkeyi.

Adalet olmazsa olmaz. Fırsat eşitliği olmazsa olmaz.

*****

Ve inanın arkadaşlar, endişeye mahal yok.

3 gün kaldı. 3 gün sonra, ülkemizde 3 gün sonra hep beraber bir demokrasi bayramı kutlayacağız.

Hep beraber.

Siz Erdoğan’a bakmayın.

Kendisi kavgacı, aşağılayıcı üslubuyla ülkeyi adeta bir savaş atmosferine sokmaya çalışıyor.

Yok iç güçlermiş yok dış güçlermiş palavranın bini bin para.

Erdoğan’ın rotası; öfke, nefret, kavga, çatışma…

Amaaa…

BİZ ÜLKEMİZİ DEMOKRASİ BAYRAMINA GÖTÜRÜYORUZ DEMOKRASİ BAYRAMINA.

14 Mayıs günü, tıpkı geçmişte olduğu gibi, sandıkta oylarımızla iktidarı değiştireceğiz.

Müsait bir yerde indireceğiz onları.

Ve böyle inanın tereyağından kıl çeker gibi çabuk kolay ve hızlı olacak.

Hiç gözünüzde büyütmeyin. Hep beraber millet olarak sapasağlam durduktan sonra seçim sandığının başına geçtiğinizde o vicdanınızla baş başa kaldığınızda aklıselimi sağ duyunuzu kullandığınızda inşallah bu iş bitecek.

Bitecek.

*****

Şimdi değerli arkadaşlarım,

Biliyorum bu meydanda DEVA Partili arkadaşlarımız var, CHPli arkadaşlarımız var, Saadet Partili, Gelecek Partili, Demokrat Partili, İYİ Partili dostlarımız var ama...

Bir de bu meydanda, geçen seçimde büyük bir umutlarla AK Parti’ye oy vermiş dostlarımız da var.

Biliyorum.

Hatta aramızda olmasa da uzaktan burayı izleyenler var. Biliyorum.

Önceki seçimlerde iktidar partisine oy vermişler ama şu anda evlerde ne konuşuyorlar biliyor musunuz?

“Elim AK Parti’ye gitmiyor.”

Sessiz sessiz, kısık sesle “elim AK Parti’ye gitmiyor” diyorlar, “elim ampule gitmiyor” diyor vatandaşlarımız.

“Elim bu yoksulluğa, bu fakirliğe, bu açlığa, bu zulme gitmiyor” diyor insanlar.

Ve ben de buradan o dostlarıma sesleniyorum.

Evet bu sefer eliniz gitmiyor biliyorum.

Sizi de çok iyi anlıyorum ve çok çok haklısınız!

Sebebini de gayet iyi biliyorum.

Çünkü;

Eliniz, “yoksulluğa” gitmiyor.

Eliniz, “yolsuzluğa” gitmiyor.

Eliniz, %100’ü geçen enflasyona gitmiyor.

Haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe, baskıya, zulme gitmiyor eliniz, biliyorum!

Sınavı kazanan başarılı gençler mülakatlarda elenirken, birilerinin haksız kazançla servetine servet katmasına, eliniz gitmiyor anlıyorum.

Sözünden dönen, etrafındaki çıkarcılara yakasını kaptırmış Erdoğan maalesef artık şu anda daha önce AK Partiye vermiş dostlarımızın elinin gitmediği bir oy pusulasında tercih haline geldi.

Gayet iyi biliyoruz.

Çünkü sizin 2002’de iktidara taşıdığınız ve “bütün servetim bu yüzük” diyen o Erdoğan sözünden döndü.

O günkü Erdoğan yok artık.

Tam da söylediğiniz gibi haktan döndü. Hukuktan döndü. Adaletten döndü.

Ortak akıldan istişareden döndü.

*****

Değerli arkadaşlar,

Ülkemiz onlarca yıldır, gücü eline geçirenin diğerlerini ezdiği dönemleri böyle arka arkaya yaşadık.

Şöyle bir yakın tarihimize bakın. Kim gücü eline geçiriyorsa kendisi gibi olmayanları başlıyor ezmeye.

Kim devlet gücünü eline geçiriyorsa kendisi gibi düşünmeyenlerin hakkına hukukuna göz dikiyor.

Biz, bir daha bu ülkede nöbetleşe zorbalık dönemi olmasın diyoruz.

Çünkü zorbalık dönem dönem değişiyor.

Gücü ele geçiren zorbalık yapmaya başlıyor.

Üstte çıkanın alttakini ezdiği bu nöbetleşe zorbalık dönemi artık bitsin bu ülkede istiyoruz.

İşte tam da bu sebeple;

Değişim için, kaybedeni olmayan bir zafer için, bize, Sayın Kılıçdaroğlu’na, Millet İttifak’ına destek vermenizi talep ediyoruz.

Haklı kazanımlarınızı kaybetmemek için, bize destek vermenizi bekliyoruz.

Evlatlarınız için, bize destek vermenizi bekliyoruz.

Torunlarınızın Türkiye’si için bize destek vermenizi bekliyoruz.

O sandık günü var ya, o sandık günü… İşte o gün sakince gidip, kabinde vicdanınızla baş başa kaldığınızda desteğinizi bizden yana kullanmanızı bekliyoruz, arzu diyoruz, talep ediyoruz.

Mührü bu kez DEVA için CHP’ye basmanızı talep ediyoruz.

Saadet için, Gelecek için, Demokrat Parti için mührü CHP’ye basmanızı talep istiyoruz.

CHP için de tabi ki mührü CHP’ye basmanızı bekliyoruz.

Biz birlik’te DEVA var diyerek diğer pusulada da mührü Sayın Kılıçdaroğlu’nun isminin altına basmanızı istiyoruz.

İnanın, bu ülke sizlerin hayalindeki ülke olacak.

Çok uzak değiliz. Hayallerimizle hedeflerimiz çok yakın.

İnanın umduğunuzdan bildiğinizden daha yakın.

Çünkü ülke çok kötü yönetiliyor.

Çok yazık oluyor bu güzel ülkemize.

Dürüst ve ehil insanlar iş başına geldikten sonra çözülemeyecek bir sorunu yok bu ülkenin.

İnanın çözülemeyecek bir krizi yok bu ülkenin.

Dürüst ve ehil kadrolar. Anahtar burada. Hem dürüst hem işi bilecekler.

Bütün bakanlar üst düzey bürokrasi ehliyetli liyakatli insanlardan oluşacak.

Şu partili bu partili değil bizim vatandaşımız olan ve o işi en iyi kim biliyorsa o yapacak.

Ona teslim edeceksiniz emaneti.

İşte onun için diyoruz ki biz buradayız.

Ve sizi de seçimin şafağında aramıza bekliyoruz.

Hep beraber o bayramı kutlayacağız inşallah.

*****

Aslında arkadaşlar bu seçim bir referandum biliyor musunuz?

Yani nihayetinde önümüzde 2 tane tercih olacak.

İsterseniz 1. Pusulaya yani Cumhurbaşkanlığı seçim pusulasına bakın, isterseniz o 1 metre uzunluğundaki milletvekili seçim pusulasına bakın aslında önünüzde sadece 2 tane temel tercih var.

Bu kadar da basit inanın.

İşte o yüzden de ben simdi Sivas’a sormak istiyorum.

Bu 2 tercihten hangisini tercih edeceksin Sivas?

Soğan 30 lira olunca güle güle deme vakti gelmiş demektir.

Bakın arkadaşlarım 2 tercihimiz var 2 tercih.

Ben bu değişim talebini görüyorum. Gittiğim bütün illerde görüyorum.

Genel başkanlarımızla gittiğimiz bütün illerde görüyoruz.

Şu anda çok kuvvetli bir değişim talebi var Türkiye’de çok kuvvetli.

Artık bu ülkede hiç bir şey eskisi gibi olmasın istiyoruz.

Onun için diyorum ki aslında bu seçim bir referandum. 2 tercihli bir referandum.

Şimdi ben Sivas’a soruyorum.

Bu önünüze gelen tercihlerden hangisini işaretleyeceksiniz? Hangisinin altına evet mührünü basacaksınız diye ben şimdiden soruyorum.

Otoriterlik mi; demokrasi mi? (…)

Keyfilik mi; hukuk mu? (…)

Baskı mı; özgürlük mü? (…)

Sivas kararını vermiş cevabı biliyor.

Tek akıl mı; ortak akıl mı? (…)

Korku mu; umut mu? (…)

Öfke mi; sevgi mi? (…)

Evet, Sivas çoktan tercihini yapmış.

Devam ediyorum,

Kavga mı; barış mı? (…)

Kriz mi; huzur mu? (…)

Yoksulluk mu; zenginlik mi? (…)

Arkadaşlar:

Kara kış mı; bahar mı? (…)

Kara kış mı; bahar mı? (…)

Kara kış mı; bahar mı? (…)

Cevap net.

Biz demokrasi diyoruz. Zenginlik diyoruz. Huzur diyoruz. Özgürlük diyoruz.

Cevap belli: Biz bahar diyoruz, bahar!

*****

Şimdi bahara 3 kala Sivas’a soruyorum:

Güçlü bir destekle, birinci turda ilk turda cumhurbaşkanlığını kazanacak mıyız? (…)

Sayın Kılıçdaroğlu’nu ülkemizin 13. Cumhurbaşkanı yapacak mıyız?(…)

SÖZ MÜ? (…)

Millet ittifakı mecliste çoğunluğu alsın diye, CHP’nin logosunun altına “evet” mührünü basacak mıyız? (…)

SÖZ MÜ? (…)

Siz pusulaya “evet” mührünü vuracaksınız,

Biz de Türkiye’nin yarınlarına damgamızı vuracağız inşallah. .

Şimdiden hayırlı olsun, tüm ülkemize hayırlı olsun.

Hepinizi saygıyla, sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum.

Arkadaşlarınıza, dostlarınıza, akrabalarınıza gönül dolusu sevgilerimi hürmetlerimi iletmenizi rica ediyorum.

Sağ olun, var olun.