26 Haziran 2023 DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın Kurban Bayramı Mesajı

26 Haziran 2023

Ali Babacan Kurban Bayramı Mesajı


Ülkemizin her bir köşesindeki,

Dünyanın dört bir yanındaki saygıdeğer vatandaşlarım;

DEVA teşkilatının çok değerli mensupları, kıymetli yol arkadaşlarım;

Kurban Bayramınızı tebrik ediyor, bayramın ülkemiz için, İslam Alemi için ve tüm insanlık için hayırlı gelişmelere vesile olmasını temenni ediyorum.

Yarın arife günü. Tüm hacı adaylarının Arafat vakfesinde yapacakları duaların ve hac ibadetlerinin kabul olmasını diliyorum.

Bayramlar; paylaşmanın, dayanışmanın, yardımlaşmanın zamanıdır.

Bayramlar; birbirimize ulaşmanın, kucaklaşmanın, barışmanın zamanıdır.

Bayramlar; kaybettiğimiz sevdiklerimizi hatırlamanın, şükrün ve muhasebenin zamanıdır.

Tüm bu duygularla, Kurban Bayramı’nı huzurla ve sağlıkla geçirmemizi temenni ediyorum.

*****

Değerli vatandaşlarım;

Bundan 1 ay önce genel seçimlerle ilgili takvimi tamamladık.

28 Mayıs gecesi yaptığım ilk açıklamada, seçim sonuçlarını çalışma arkadaşlarımla beraber kapsamlı bir şekilde değerlendireceğimizi söylemiştim.

Evet; 28 Mayıs’tan bu yana partimizin tüm kademelerinde seçim sonuçları üzerinde titizlikle çalışıyoruz.

Son 1 ay içerisinde Genel Merkez Yönetim Kurulumuzu iki kez yüz yüze, bir kez dijital ortamda topladık.

Kurucu arkadaşlarımızla küçük gruplar halinde değerlendirmeler yaptık.

İl başkanlarımızla dijital ortamda toplandık. Her ilimizde, il yönetimleri ve ilçe başkanları ile yapılan değerlendirmelerin raporlarını aldık.

Önümüzdeki süreçte partimizin çalışmalarını hangi alanlara yoğunlaştırmamız gerektiğini, hatalarımızı, eksiklerimizi masaya yatırdık.

Bayramdan hemen sonraki hafta il başkanlarımızla gruplar halinde 3 gün sürecek kapsamlı toplantılar yapacağız.

Yerel seçimler ve sonrasıyla ilgili hazırlıklarımızı, partimizin yetkili organlarında detaylı bir şekilde değerlendirmeye devam edeceğiz.

15 milletvekilimiz ve tüm genel merkez kurul üyelerimizle beraber 81 ilimizi, 922 ilçemizi adım adım tarayacağız.

Hem vatandaşlarımızı dinleyeceğiz hem de güzel ülkemiz için yaptığımız çalışmaları milletimize anlatacağız.

*****

Bir hususun da özellikle altını çizmek istiyorum.

2017’deki Anayasa değişikliğinden bu yana, seçimleri kazanmak için partiler arası ittifaklar ve iş birliği modelleri önem kazandı.

Partimiz de 6 partili bir ittifak modeliyle seçimlere girdi. Anayasa metninden, ortak politikalar metnine kadar, siyasi tarihimizde hiçbir seçimin öncesinde görülmemiş bir hazırlığın altına imzamızı attık.

Bu belgeler tam bir bilgi hazinesidir. Alın teridir, göz nurudur, akıl teridir.

Öte yandan, seçim tarihi yaklaşırken yapılan analizlerde şunu gördük: 6 parti kendi listesiyle seçime girdiğinde, ittifakımız mecliste çoğunluğu sağlayamıyordu. D’Hondt sistemi, ittifak içindeki partileri daha da yakınlaşmaya zorluyordu.

İşte o anda bizim için çok zor olan bir kararı verdik ve seçime ortak listelerle girdik.

6 partiyle yaşadığımız tüm bu süreçte, sık sık şu ikilemi yaşadık: “Milletimizin menfaati mi, partimizin menfaati mi?”

Ve ne zaman bu ikilemi yaşasak, tercihimizi hep milletimizden yana kullandık. Kazanan Türkiye olsun dedik.

Bedeli ne olursa olsun, özgürlük, adalet, hukuk ve demokrasiden yana sağlam duruşumuzu asla bozmadık.

Sonuçta, kendilerine ulaşıp da ikna edebildiğimiz vatandaşlarımızın oranı %48 oldu.

Evet, seçimleri kaybettik. Ancak bizim Türkiye’yi kaybetmeye tahammülümüz yok.

İşte tam da bu nedenle biz buradayız ve dimdik ayaktayız.

*****

Değerli vatandaşlarım,

Biz; sandıktan kendi payımıza ne çıktığının farkındayız.

Seçimin ardından üzerimize düşen sorumluluğun da farkındayız.

Vatandaşlarımız bu seçimlerde, DEVA Partisi’ne “demokratik denetim” yapma görevini vermiştir. Bu görevi en iyi şekilde yapacağız.

Her zaman söylediğim gibi; biz alışılageldik siyasi partiler gibi olmayacağız.

Asla çizgimizden şaşmayacağız.

Doğruya doğru demekten de gocunmayacağız.

“Vay efendim iktidara destek olmuşlar” falan filan…

Biz milletimizin hayrına olan her şeyi açık yüreklilikle destekleyeceğiz.

Şunun da bir kere daha altını kalınca çizeyim; bu ülkenin en etkili muhalefet partisi de biz olacağız.

Hatalı gördüğümüz ne varsa söyleyeceğiz. Hatalardan, yanlışlardan dönülmesi için canla başla mücadele edeceğiz.

Haksızlıklar ve adaletsizlikler karşısında yüksek sesle haykıracağız.

Üstelik, artık Meclis çatısı altında güçlü varlığımızla daha da etkin bir muhalefet ortaya koyacağız.

Eksik ne varsa tamamlanması için, somut önerilerimizi paylaşmaya devam edeceğiz.

Partimizi kurduğumuz ilk günden bu yana, nasıl ki hem sorunları tespit edip hem de eylem planlarıyla çözüm önerilerimizi net ve somut bir şekilde ilan ettiysek, yine aynı şekilde çalışmaya devam edeceğiz.

Milletimizin huzuru ve zenginliği için var gücümüzle çalışacağız.

Çok çalışacağız, daha çok çalışacağız.

*****

Şimdi değerli yol arkadaşlarıma seslenmek istiyorum;

Tüm bu süreç sonunda bir kere daha göğsümü gere gere DEVA Partisi’nin kurucularından olduğum için onur duyduğumu belirtmek istiyorum.

Seçim döneminde yorulmadan, büyük bir azimle 81 ilimizde, 700’ü aşkın ilçemizde aktif bir şekilde sahada yer alan DEVA’lıların arkadaşı olmaktan onur duyuyorum.

Seçimin ardından yapılan tüm haksız saldırılara göğüs geren, hepsini büyük bir olgunlukla sineye çeken yol arkadaşlarımla çalışmaktan gurur duyuyorum.

Biz, büyük ve güçlü bir aile olduk. İyi ki DEVA Partisini kurduk. İyi ki mücadelemizi tüm ülke sathına yaydık.

Sağ olun, var olun.

Bakın, özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum.

Eğer biz 9 Mart 2020 tarihinde DEVA Partisi’nin kurmamış olsaydık, Mayıs seçimlerinden sonra ülkemizin şu andaki haline bakar, siyasetin geldiği noktayı değerlendirir ve derhal bugün DEVA Partisi’ni kurma kararı alır, kollarımızı sıvar ve hemen çalışmaya başlardık.

Bundan sonra; çok daha büyük bir azimle, çok daha güçlü şekilde, ülkemizin dört bir köşesinde aynı coşkuyla çalışmaya devam edeceğiz.

Unutmayalım; medyanın baskı altında tutulduğu, sivil toplumun sindirildiği, adaletin ayaklar altına alındığı, yoksulun daha yoksul olduğu bir Türkiye’de DEVA Partisine her zamankinden daha çok ihtiyaç olacak.

Çünkü bu iktidar, hukukun üstünlüğüne saygı göstermeyecek. Bu iktidarın kurumların güçlendirilmesi diye bir derdi olmayacak. Bu iktidar şeffaf, hesap vermeye hazır, kural bazlı bir yönetim anlayışını hiçbir zaman benimsemeyecek.

Çünkü Sayın Erdoğan’ın zihin dünyasında bu kavramların yeri yok.

Bu iktidar iş başında olduğu sürece, ülkemiz içine düştüğü orta gelir tuzağından asla kurtulamayacak.

*****

Değerli vatandaşlarım;

Her ne kadar ülkenin Cumhurbaşkanı, seçim gecesi ve ardından yaptığı bazı konuşmalarda topluma öfke, nefret ve hiddet mesajları iletse de…

Bizim hayalimizdeki Türkiye birilerinin kazandığı, birilerinin kaybettiği bir ülke değildir.

Biz var gücümüzle 85 milyonun birlikteliğini sağlamak, güçlü millet olmanın sorumluluğunu yerine getirmek için buradayız.

Umutsuzluğa yer yok.

Hiçbir zaman uzlaşıdan, istişareden, ortak akıldan, birlikte çalışma kültüründen vazgeçmeyeceğiz.

Diğer siyasi partilerle olan diyalog ve iş birliği zeminini her zaman sıcak ve güçlü tutacağız.

Doğru yoldan şaşmayacağız.

Biz, Ferhat’ın dağları delmesi kadar zor ve uzun bir işimiz olduğunun gayet iyi farkındayız.

Tam demokrasiye olan sevdamızdan asla vazgeçmeyeceğiz.

Hiçbir güçlük bizi yıldıramayacak.

Partimiz, tam demokrasinin “mihenk taşı” olmaya devam edecek.

85 milyonun her birinin bu ülkenin eşit ve onurlu vatandaşı olması için mücadeleye devam edeceğiz.

Demokrasi için, adalet için, hukukun üstünlüğü için, hak ve özgürlükler için başlattığımız bu mücadeleyi sonuna kadar kararlılıkla sürdüreceğiz.

Korkmayacağız, yılmayacağız.

İdeallerimizden asla vazgeçmeyeceğiz.

Unutmayın; bizim gücümüz haklılığımızdır. Haklı olmanın verdiği güçle dimdik ayakta duracağız.

Biz tarihin doğru tarafında yer aldık. En ufak bir şüphemiz yok.

Hakça mücadele ettik.

Unutmayın, ticarette de siyasette de “helalinden kazanmak” diye bir tabir vardır.

Nedir helalinden kazanmak?

Helalinden kazanmak, doğruyu söyleyerek kazanmaktır.

Helalinden kazanmak, kimseyi aldatmamaktır.

Montaj videolarla, iftiralara, yalanlarla seçim kazanmak, “helalinden kazanmak” değildir.

Kamu malını, kamu imkanlarını, 86 milyonun hakkını sadece kendisi için, kendi partisi için kullanarak seçim kazanmak, helalinden kazanmak değildir.

Devletin, milletin sahip olduğu basın yayın organlarını neredeyse tamamen kendisine tahsis ederek, kamu kurumlarını seçime alet ederek seçim kazanmak, helalinden kazanmak değildir.

Seçimlerden hemen önce meydanlarda, “Bu kardeşiniz iktidarda olduğu sürece faiz yükselemez. Faiz devamlı düşecektir” deyip, seçimlerden hemen sonra faiz artırmak, helalinden kazanmak değildir.

Kısacası, kul hakkına girerek seçim kazanmak, helalinden kazanmak değildir.

Biz ise tertemiz bir seçim kampanyası yürüttük.

Konuşunca doğruyu söyledik. Yapamayacağımız hiçbir söz vermedik.

Şimdi ise, partimiz kuruldu kurulalı dosdoğru çalışmış olmanın verdiği huzurla yeniden milletimizin karşınızdayız.

Bizim kimseye en ufak bir borcumuz yok.

Hiç kimseyi aldatmadık. Hep doğruları söyledik.

Kazandığımız her şeyi de anamızın ak sütü gibi helalinden kazandık.

Bugün, seçimi helalinden kazanmış başı dik, alnı açık 15 milletvekilimiz var.

Seçim kampanyası boyunca kimseyi aldatmayan, yalan söylemeyen, iftira atmayan, kul hakkına girmeyen, kamu malını kullanmayan, dosdoğru çalışan güçlü bir teşkilatımız var.

Evet, seçimi kazanamadık. Bunun için gereken öz eleştiriyi de muhasebeyi de yapmaktan kaçınmıyoruz, kaçınmayacağız.

Ancak şunu gönül rahatlığıyla ifade ediyorum ki, biz hiç kimsenin hakkını yemedik.

Bunun içindir ki, içimiz rahaat, gönlümüz ferah.

*****

Bugün, umutsuzlukla yaşayan vatandaşlarımıza da özellikle seslenmek istiyorum.

Maaşına aldığı zam, daha bankadan çekmeden eriyen çalışanlarımıza seslenmek istiyorum.

Hayallerini ülkedeki krize feda eden, kazandığı üniversite için ailesinden uzak kalıp kirasını ödeyemeyen öğrencilere seslenmek istiyorum.

Yaz tatilini dünyadaki akranları gibi keyifle geçirmek yerine, okul harçlığını çıkarmak için çalışarak geçiren gençlere seslenmek istiyorum.

Geçtiğimiz senelerde rahatça aldığı kurbanını bu sene alamayan esnaf kardeşlerime seslenmek istiyorum.

Bayram sofralarını küçülten, baklavadan bile tasarruf etmek zorunda bırakılan emeklilerimize seslenmek istiyorum.

Kendinizi yalnız hissetmeyin. Kendinizi terk edilmiş hissetmeyin.

Biz buradayız. Burada sizler için çalışan, hepiniz için gece gündüz çalışan birileri var. DEVA Partisi var.

Demokrasilerde sandık elbette önemlidir. Ancak hiç şüpheniz olmasın ki, DEVA Partisi iki sandık arasındaki dönemde de özgürlük ve zenginlik için her türlü çabayı göstermeye devam edecektir.

DEVA Partisi, kuruluş felsefesi ve kendine özgü siyasi duruşuyla yoluna devam edecek ve Türkiye’yi saplandığı bu cendereden çıkarmanın mücadelesini verecektir.

Bu ülke bizim, bu ülke hepimizin.

Hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyor; bir kez daha Kurban Bayramı vesilesiyle sağlık ve mutluluklar diliyorum.

Kalın sağlıcakla.